bugün

liseyi bitiren adamlarin "benim kafam almadi, daha okumam lazim" diyerek gittikleri mekan. yerine gore ilim irfan seysi yerine gore provokasyon merkezi.
insan hayatı için bir milad olan yer. eğer böyle olmadıysa iki taraftan birinde bir problem olduğunu akla getiren kurum, isteğe bağlı eğitim.
yaşanması gereken şey.
türkçesi evrenkent olan şey.
içerisindeki hocalardan tut da temizlikçisine kadar herkesin kendini bir bok sandığı mekandır. şehirlerin en ulu ve ali insanları sanki bir bu kampuslerin içinde bulunur.
devlet için çok önemli bir kurum..
bu kurumların en işe yaramaz bölümünden mezun olan bile kendine aydın yakıştırması yapma hakkının olduğunu zanneder.
minumum 4 sene daha surundurulen egitim alani
lisedeyken oraya bi kapak atta gerisi önemli değil denilen,üniversiteye gir gerisi kolay seni döve döve mezun ederler diye insanların avutulduğu fakat önemli olanın oraya girmek değil orda kendi en iyi şekilde eğitebilmenin olduğu yerdir.
çetin altan'ın "..rahat ve imrenilecek bir hayat sürmenin asansörü değil; çalışmayı sevdiğin bir alanda, görkemli bahçeler yaratmış altın beyinli insanlar dünyasının tadına varabilme sofrası" diyerek ustaca tanımladığı, fakat neyinden ne şekilde faydalanılabileceği yine insanın kendisine kalmış eğitim ve öğretim kurumu.
kazanmasi bir dert okumasi bir dert bitirmesi ayri bir dert olan insanin sosyalitesinin ders calismama oraniyla arttigi okunmadigi zamansa is bulmanin imkansiz sayildigi mekan
birçokları tarafından adım attığında sihirli bi değnek dokunmuş gibi farklılaşılacağına inanılan fakat nezdimde nasıl ortaokulun devamı liseyse,liseninde devamı üniversitedir diyebileceğim öğretim kurumu.
hiçbirşeydir.
son dönemde gercek anlamda okumak icin giden insan sayısının cok azaldıgı,fuhus yuvasına dönen egitim kurumları.
Genel anlamı ile ünivesite;Oktay Sinanoğlu'nun büyük bir gayretle dilimize yerleştirmeye çabaladığı şekli ile 'evrenkent',bir bilim dalını doğru bir şekilde kavramak, anlamak ve o dal üzerinde araştırmalar yapmak için size temel vermeyi amaçlayan kurumdur.
Teorik olarak, üniversiteler herhangi bir meslek dalında çalışacak kişiyi yetiştirmek için kurulan yerler değildir. Buradan çıkacak sonuç şudur ki;üniversiteye meslek edinmek için gidilmez. Bu da zaten üniversite ile meslek yüksekokulunu ayıran en belirgin farktır. Üniversite;hayatı bir bilim dalının penceresinden bakarak yorumlatmayı ve temelini verdiği bu bilimi geliştirmek için gençlerin hangi yöntemleri izleyeceğini öğretir.
Ancak kitap üzerindeki bu tanım, ülkemizdeki çürük eğitim sisteminden nasibini almış ve üniversiteler iyi bir iş sahibi olmak için gidilen yerler olmuştur. Bu da sonuç itibarı ile örneğin imamlık mesleğini icra etmek için önce meslek lisesine gidip soluğu birden tıp ya da hukuk fakültesi kapısında alan ne yapacağından emin olmayan genç bir nesil yaratmıştır.
En vahimi de meslek liseleri ve meslek yüksekokullarına devam eden öğrenciler ikinci plana itilmiş, ve amaçları gerçekten de bir mesleğin erbabı olarak yetişmek olan gençler garip katsayı engellerine takılarak işsiz kalmışlardır.
dumanlı lise*
içinin beni;dışının da seni yaktığı yer.
6 sene okusam da doyamamış olduğum bi hadise.üniversiteli olmak güzeldir.hele bi de arkadas gurbun iyiyse senden iyisi yoktur.birlikte gezer tozarsın.sinema konser.hatta birlikte ödev hazırlamak büt çalışmak bile zevklidir.hele bi de marmara göztepe kampüsündeysen çayıra çimene yayılarak çekirdek çitlersin ders çalışır gibi yaparak.hocalar da seni sevmişse tadına doyum olmyan bişeydir üniversite.dersin olmasa da okuldasındır.ama ortamın dağıldıysa sen yüksek lisans yaparken arkadasların çalışma hayatına atıldıysa çekilmez olur okul.gider gelir sürüklersin kendini.arkadasların varkenki gibi olmaz hiçbişey..sonra o da biter sen de ayrılırsın okuldan ooh çekerek.artık bulusmalarınız da anlatıp anlatıp güldüğünüz hatıralardan ibarettir üniversite.ama yine de güzel gelir.
"sen üniversiteye bir kapağı at gerisi zaten gelir" sözünün ne kadar boş olduğu ancak içine girince anlaşılabilen öğretim kurumu.
"bitse de gitsek" denilen yer.
girmeden once gozde cook buyutulen girdikten sonra bi bok olmadıgı anlasılan ilim irfan yuvası adı altına kısıtlı egitim veren kurum...
girmek için kıçı yırtılana kadar çalışılan girdikten sonra yırtığın büyüdüğü çıkarken kıç diye bişeyin kalmadığı ilim irfan yuvası
hayatı öğrenmektir bazen..
lisedeyken hayaliyle uyunulan, icine girildiginde ise hic bir seyin hayallerde ki gibi olmadigini görerek az bucuk hüsrana ugranilan, acimasiz derslere calisirken "ben öss'ye bu kadar calissaydim, kesin odtü'ye girerdim." diye ic cekilen, bitmesi dört gözle beklenilen ama asla gecmise(lise günlerine) dönmek düsünülmeyen, kisiye yasami boyunca tasiyacagi kimligi kazandiran, ailenin artik ona yetiskin gibi davranmaya baslamasinin ilk adimini olusturan egitim yeri.
internet sitesidir. *
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar