önder sav ın hazreti muhammed e alaycı yaklaşımı

ö.s: la muho bugün saçların çok güzel olmuş, kıh kıh kıh

m : la olum alay etmesene.

şeklinde gerçekleşmemiştir.

önder sav zaten manyağın tekiydi iyice ***tı. sana ne kardeşim eleştiriyorsun. eleştirme. sen sen ol canım türkiyem , gelme böyle itlerin oyununa.

(bkz: temcit pilavı tadındaki başlıklar).

sabah sol frameye gelmeyince acaba liboş tayfa bugün izinlimi diye düşündüm ama endişelerim kayboldu.

bir kişiye hz. demedi diye alaycı olarak algılanan yaklaşımdır. aslında ortada alay niyeti felan yoktur. asıl alay edenler -türk halkı ve kendisiyle- kendisinin adını kullanarak milyon dolarlarını cebine indirenlerdir.

Allah ıslah etsin dediğim olaydır. misal ben müslüman değilim. hristiyan gelecek diyecek ki bana ben kudüs'e gideceğim vs. bende diyeceğim gitme paranı israil'e kaptırma, bakarsın isa seni bırakmaz. *
müslüman olmayabilirsin fakat insanların inançları ile dalga geçemezsin. din konusunda en küçük bir şaka,espri olmaz. din bu din. insanların inancı. inandıkları değerlerle dalga geçilmez. şaka yapılmaz. önder sav resmen açık açık dalga geçti. şimdi gelipte bu adamı savunanlara şaşıyorum.

(bkz: dinlerin kullanım amaçları)

önceleri önder sav, peygambere hakaret etti dediler. görüntüleri izlemediğim için ben de tepki göstermiştim kendisine. sonra görüntüleri izledim. önder sav'ın hiç de topluma yansıtıldığı gibi hakaret edip peygamberi alenen aşağılamadığını gördüm. hac olayına trajikomik yaklaşmış diyebilirim. ama hiç bir şekilde hz.muhammed'in şahsına hakaret etmemiş. ama tabii ki bizim dinci kesim yine olayı şişirdi, şişirdi, büyüttü. fırsat bu fırsat chp'yi ve laik kesimi yıpratalım mantığıyla yaklaştılar olaya. şimdi bu adam ne demiş? "araplara para kaptırma" demiş. yalan mı söylemiş? hayır. "müslüman arap kardeşlerim, sevaba girersiniz, beni bedava kabul eder misiniz umreye?" deyince müslüman araplar "olur kardeş gel bakalım" diyorlar mı? hayır demiyorlar. eşek gibi veriyorsun paranı. ikinci olarak ne demiş sav? "muhammed bırakmaz seni" demiş. yani? geçmiş senelerdeki hac ziyareti sırasında cereyan eden izdihamları ve ölen insanları dile getirmiş. yalan mı? hayır.

şimdi kalkıp da önder sav, "hz.muhammed'e alenen hakaret etti", "peygamberimizi resmen aşağıladı" şeklinde olaya yaklaşmanın ardında aslında başka şeyler vardır dediğim gibi. hz.muhammed'in de bir "insan" olduğu unutulduğu ve tanrılaştırıldığı müddetçe bu tür olaylar çok yaşanır.

artık chp'nin seçimlerde %20yi bile göremeyeceğini, chp'nin gerçek yüzünü gösteren olay. milletin içinde ne kadar chp'yi sevmese de atatürk'ün partisi diye oy veren samimi müslümanların da oyunu göremez artık chp.

sürekli dezenformasyona konu olan olaydır. olayın başından itibaren yanlış bilgilendirme süreci devam etmektedir.

birinci kaynak: http://www.internethaber....257&interstitial=true

ikinci kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9314677.asp?m=1

hangisine inanalım?

yüzde 47 nin ne anlama geldiğini anlatan olaylardan biri.

(bkz: hazreti muhammed e hazret dememe hakki)

politikada yer edinmiş kişiliklerin ne kadar kişiliksiz olduklarını gösteren bi olay daha. biz de inançlıyız ama yobazlığa karşıyız derler ya hani. doğru diyorlar aslında. inançlılar ama çıkar yolunda para yolunda her türlü terbiyesizliğin mübah olduğu konusunda.

edit: buna da eksi oy verenin müslümanlığından şüphe ederim. hangi siyaset adamı peygamberimize hakaret edildiğinde savunulacak kadar değerli olabilir? körü körüne inanmak bu olsa gerek. acıyorum yıkanmış beyinlere.

kompleksli dincileri feveran ettiren yaklaşımdır: önder sav'ın şahsi düşünceleridir. din kimsenin tekelinde değildir. isteyen, istediğini eleştirir.
hani derler ya: ''islam hoşgörülü dindir''!

bir zihniyetin gerçek yüzünü ortaya seren yaklaşımdır. bu adamı parti genel sekreteri yapan babam mıdır? neyi, kimi nasıl bağlamaz?

konu sadece önder sav'ın kendisini bağlar, ne chp yi ne de laikliği savunan insanları bağlamaz.

yaşayıp yaşamadığından bile emin olmadığı biri hakkında bir şeyler söylediği için dalga geçiyor gibi gösterilen adamın tavrıdır.
*

solun içine düştüğü durumun fotoğrafını çeken son hadisedir. türk solunun bu mentaliteyle nereye gideceği malumdur. toplumu yeterince tanımadıkları, bu son olaydan sonra iyicene ortaya çıkmıştır.

şimdi kardeşim, türk halkı dindar değil ama dine saygılı bir millettir. bunu anlaman için daha ne yapalım? çık şöyle bir dolaş, anadolu turu yap ve gör gerçekleri. örneğin git sivas a, kastamonu ya, urfa ya, kütahya ya, karaman a git. ankara gop, bilkent te ya da marmaris, bodrum da fazla gezersen olacağı budur işte.

basit bir olay değildir. medya her ne kadar ''yersiz bir espiri bu geçiyoruz hemen bu konuyu'' dese de üzerinde şiddetle durulması gereken olaydır.

türkiye deki yüzde 47 nin * gözünde solun imajının kötü olmasının temel ipucu bu ve buna benzer olaylarda yatıyor. insanların hele ki türkiye de yaşayan gelenek ve göreneklerine bağlı halkın inançlarını küçümsemek siyasi ve insani anlamda yapılmış en büyük hatadır. bu hatayı görmezden gelenler; iktidarın hocaların verdiği vaazlar ile yüzde 47 i bulduklarını zannediyorlar. oysa ki bu vahim sonuçların yegane sebebi onlar!..
inanç özgürlüğünü savunurken inançlarla dalga geçmek sol a ihanettir.
düşünün ki bir parti de kemal unakıtan gibi bir insan var. geçmişi çok şaibeli bir lideriniz ve milletvekiliniz var. buna rağmen yüzde 47 alıyorsunuz.

işte bu kadar önemlidir din! hele ki türkiye de...

konunun ayrı boyutları var.
1) olayın hakaret niteliği taşıyıp taşımaması.
"Hazreti" ifadesi belli bir kişiye gösterilen saygıyı ifade eden ve dini anlamda herhangi bir zorunluluğu olmadığı halde toplumumuzca kullanılagelmiş faydasız-zararsız bir ifadedir.Padişah hazretleri, büyükelçi hazretleri, hocaefendi hazretleri * gibi din haricinde kullanımı da vardır.

yani;

bir peygamber bu ifadeyle birlikte anılmak zorunda değildir.Bu şekilde anmayan kişi de hakaret etmiş sayılmaz.

bununla birlikte kimse peygamberin, hatta bizzat Tanrı'nın kendisinin karşısında el pençe divan durmak, saygı gösterilerini bin cihana duyurmak, isimlerini anlamı bilinmez arapça parantezlerle anmak zorunda değildir. Kişilerin inanışları gerek tanrıya gerek peygambere karşı daha samimi bir üslupta,ironik ve belki de sitemkar biçimde gösterilebilir.Dinin geneli üzerinde tasarruf sahibi olma iddiasında olan bazı kişiler muntazaman "cıs!" diyen bir Tanrı tezahürüne kapılmış olabilirler.Ancak kimse korkulu dayatmalarla, azap ve gazaplarla dolu inanışlara riayet etmek zorunda değildir..inanç birdir ama ona giden yollar çeşitli olabilir.Zira bizim önemli tasavvufçularımız arasında - ki sanıyorum inançları tartışılmaz- Tanrı ile hafiften alay eden ya da yeren şiirler yazanlar vardır. (bkz: kaygusuz abdal)
sanıyorum şiir türünün adı da şathiyeydi.

Bütün bunlar günah ise bırakınız bunun yargılayıcısı da yaratan olsun. Kimse Tanrı'lığa soyunup tanrı adına hükümler vermesin.

Demem o ki önder sav hz.muhammed'e hakaret etmemiştir.

2) bununla birlikte önder sav, son günlerdeki istemli istemsiz söylem ve tutumlarıyla chp adına büyük bir talihsizlik olmuş ve partinin halk nezdindeki zaten pek de nezih olmayan durumunu daha da gerilere itmiştir.Bu sözler- her ne niyetle söylenmiş olurlarsa olsunlar- chp adına onulmaz yaralar açmıştır ve bu haliyle de Chp'deki kır saçlı yönetimin artık düşünsel önderlik seçeneğini kullanarak tecrübelerini gençlere aktarmayı düşünmesi gerektiğini gösteren bir kanıt niteliğindedir.Elbette sevgili aile partimde, hizip kültürünü devam ettirmeyecek bir tek genç kaldıysa...

''dindarlar akp'ye oy verir, kafirler de chp'ye oy verir'' anlayışını başarıyla yerleştirmiş akp'nin eline geçen yeni bir kozdur. din ve devlet işleri bizim ülkede acaip ayrıdır.

bazı beyinsizlerin, yeniden atatürk'le hz. muhammed'i karşılaştırmalarına vesile olmuş olaydır.

atatürk'e hakaret edilmesi, alaya alınması kesinlikle kabul edilemez. ancak; demirel'in "üç bizden, üç onlardan" saçmalaması gibi; atatürk'le hz.muhammed'i aynı kefeye koymak ve üstüne üstlük karşıt ve hatta düşmanmış gibi göstermek hiçbir şekilde kabul edilemez.

önder sav için ise söylenecek pek birşey yok kanımca; adam(!) daha yes ve no tuşlarını ayıramıyor; yazık ona!

sanki haksız değil diye insanı düşündüren olaydır. dini imanı para olan gözünü para bürümüş araplar bu dini ibattten bile rant elde ettiğini görünce insan ister istemez hak veriyor sav'a.
ama arap hayranı vakit denen gazetemsi 1 hafta oldu ama papağan gibi aynı şeyleri manşet verip her zaman olduğu gibi klasik tetikçiliğini sürdürüyor.

işin ilginci sözlerinde o kadar ağır itham yok. ama daha ilginç olan kendi aralarında söyledikleri bu gizli ve özel görüşmenin vakit'in ahlaksız bir şekilde dinleyip manşete vermesi.
sonra dinden, imandan bahsederler.

daima özgürlüklerden bahseden insanlarin buna neden bu kadar kizdiklarini anlamadigim yaklasimdir. kendi düsüncelerini özgür bir sekilde söyliyebilir bu adam kimseyide ilgilendirmez.

bu ulkenin %99'unun inandigi peygambere, allah'in evrenleri yuzusuyu hurmetine yarattigi peygambere yapilan alayci bir yakla$imdir.

$imdi konu$un, cehennem azabinda can ceki$eceksiniz. ben demiyorum, alemlerin kitabi kuran diyor. sizin sozde ideolojiniz bunu anlayamaz!