bugün

kaybedenler kulübü filminde geçen en anlamlı replikti sanırım. ölüm bu var mı ötesi, bu hayata bir kere geliyorsun ve yapmak istediğin herşeyi korkmadan yapmalısın. çünkü bu hayatta yaptığın bazı şeylerden dolayı pişmanlık duyarsın, ama yaapmadıkların için onu bile duyamazsın. sonucu ne kadar kötü olursa olsun, ya yapmasaydın da içinde kalsaydı, kim çıkarıp yok edebilirdi o içsel pişmanlığı?
hayat elbette ki. sadece nefes almak değilse senin için hayat, o zaman yaşıyorsundur ölüme inat.
eğer ölüm ciddiyse onun öncesi yaşam da ciddidir. ölüme nasıl çare yoksa, yaşarken de geçen zamana çare yok. ikisi de geri dönülemez, döndürülemez. ölmek için yaşıyorsan, asıl ciddiyet ölümse, ona giden yol da ciddidir.

(bkz: ölüm ölüm dediğin nedir ki ben senin için yaşamayı göze almışım)
hayatı o kadar da ciddiye almayın nasılsa içinden sağ çıkamayacaksınız.. gibi bir şey işte, tek bir gerçeklik var o da ölüm, tüm ciddiyetiyle.
Hiçbirşey ondan gayrısı yalan zaten.
herkes ölmüş de öbür taraf hakkında bilgi sahibi gibi konuşmadır. arkadaşım önce bir öl ordakileri göre sonra gel anlat biz de ciddiye alalım.
criminal minds'da izlediğim bir bölümde işlenen tüyler ürpertici konu.
bir adet mehmet şenol şişli sözüdür.
(bkz: gece fanzini)
(bkz: kargo)
ne ölümden ne yaşamdan korkmayan insanlar olabilir sevgi için yaşayan insanlar olabilir.
ölümün olduğu yerde çok da ciddi olmamak gerektiğini düşündüren cümledir.Lan oğlum zaten ölücez ne kasıyon be.
(bkz: yaşlanmak)
(bkz: alzheimer)
(bkz: yaşamı zorlaştıracak bilimum hastalıklar)
namus ve şeref vardır. Insanlar şerefleri ile ölmek isterler ölümün olduğu yerde.
fenerbahçe'nin yine son hafta şampiyonluğu kaybetmesi olabilir. ölümü bu kadar abartmayın. zira her kutsal kitapta ölümün bir son değil, bir başlangıç olduğu vurgulanır. eğer ölüm abartılırsa; "madem öleceğiz, ne diye uğraşıyoruz ki?" sorusu akıllara gelerek toplu intihara sebebiyet verir.
ne jokerden çalıntıdır, ne de kaybedenler klübünün repliğidir. bu söz 6 45 yayınevinden çıkan hobbit ve silmarillion kitaplarının arkasında yazar.
(bkz: doğru söze ne denir)
duyulduğu an insanın aklına kaybettiği bir yakını gelir. "harbi lan" dersin...
ölümden daha ciddidir, hastasınızdır,yatağa mahkum kalmışsınızdır ve hergün binlerce kez ölürsünüz. Ölsemde kurtulsam diyen insanlar vardır. Ölümün en kötü şey olduğunu düşünenler ise genelde hayatlarını sağlıkla ve olağan haliyle sürdüren insanlardır. ölümden daha ciddi olan şey hayattır. Öldükten sonra sorgulama şansımız yok zaten.
ölüm allah ın emri tabi. ama iyi bir hayat bizim hakkımız değil mi?
ayrılık olmasaydı.
daha ciddisi yoktur. o yüzden fazla ciddiye almamak lazım.
ciddiye alınması gereken şey ölümün nasıl geleceğidir ağır çabuk acılı vesaire.
yaşadığına dair hayatta izler bırakmaktır. ölümün yok ediciliğine tezat yaşamaya devam eden eser(ler) bırakmak ölüme atılan en büyük çalımdır zannımca.
aslında bir noktada sorulması gereken bir sorudur. kariyer manyağı bir beyaz yakalı o proje senin bu sunum benim diye koştururken, kpss illetine gark olmuş bir üniversiteli ölümüne soru bankalarına gömülmüşken, üsküdar'da terkeden bir sevgilinin ardından gözyaşları ile bakarken... uğurlarken en değerli dostları ve en ufak bir nesneden hatırlarken onu hani için cız ederken... işte koşuştururken sonu 2 metrekare toprak olan bir hayat için... yazarken yoruldum... sormak işte kendine, değer mi hiç ölüm varken...
yaşamak.

bi de sözlük.
ölümden daha kötü olan şeyler ölümden daha ciddidir. mesela hayatın boyunca sağır ve dilsiz kalmak, inme inmesi felç kalmak gibi.