bugün

Ayna. Karanlık odada sadece bir kısmına ışık vuran boy aynası. Kabustur
palyaçolar.
karanlıkda eşyaların ışık oyunuyla hareket ettiğini sanmak.
evimiz işlek bir yol kenarındaydı ve gece araçların farları odanın içindeki her şeyi hareket ediyormuş gibi gösteriyordu. hele oyuncak bir ayım vardı. onuda chucky gibi canlanacağını düşünür, uyuyamazdım. *
karnı bez burnu peçe!

çocukluğuma inseler karşılarına çıkacak tek şey bu olabilir gerçekten!
annem, bazen dışarı çıkması gerektiğinde beni babaneme bırakırdı, babanem de hemen beni uykum olmasa da uyutmaya çalışırdı. uyumayınca da "çabuk uyu, karnı bez burnu peçe gelip seni yiyecek yoksa" derdi. ben de onun gelmesni beklerdim. yarım saate kadar uyumazsam içerden simsiyah irice bir şey "karnı bez burnu peçeee" diye korkunç bi şekilde uğulduyarak gelirdi, ben de korkudan iyice uyuyamazdım ama yine de gözümü kapatırdım.

Karnı bez burnu peçenin halam* olduğunu yıllar sonra öğrendiğimde ikisinden de nefret ettim!

evet böyle de psikopat babanem ve halam vardı, korkudan anneme söylemeyip, annemin her dışarı çıktığında beni onlara bırakması da cabasıydı!

(bkz: manyak mısınız lan siz)
anladiysam arap olayim dendiginde, gercekten arap, hatta zenci olunacagini sanar, karisik bir sey anlatildiginda ya tam anlamaya, ya da hic anlamamaya calisirdim.
Palyonço.
(bkz: freddy krueger)

enine çizgili kazağı ile rüyalarıma girmişliği bile vardır..
adını hatırlamadığım bir çizgi filmdi.
annemle babam ayrılırsa sokaklara düşüp orospu olacağımı zannederdim.
(bkz: sıcağı sıcağına)
(bkz: röntgen filmleri) * *.
karanlık, şirinler ve sosyalhocası (bkz: yok artık).
anne ve babamın emre isimli arkadaşı. neden bilmiyorum, ama o gelince hep yatağımın altına saklanırdım, kaçardım. onu yaratık sanırdım. neyseki zaman haklı olduğumu gösterdi; gaymiş.
hurdacının bağırması, ramazan davulu sesi.
Annemin ninni yerine metallica dinletmesi.
bıyıklı, kıllı erkekler.
yüzüklerin efendisi'ndeki yaratıklar. ıyy evlerden ırak.
babamın ölebilecek olması. en büyük korkumdu. babam şehir dışına çıktığında özellikle korkum tavan yapardı. kimse korkumu anlamasın diye çabalardım ayrıca.

saatlerce bu konuda düşünür ağlardım. kimse görmesin anlamasın diye de banyoya girer ağlar ağlar, sonrada banyo yapar çıkardım.
-koridorda mutfağın ışığını kapattıktan sonra arakadan bir şey geliyor sanıp koşarak kaçmak.

-yatağın altından bir şey çıkacak korkusuyla elimi sarkıtıp uyuyamadım hiç. hala da uyuyamam.

-gece ben yattıktan sonra odamdaki oyuncakların hepsinin parti yapacağını sanırdım. bir türlü uyuyamaz, oyuncaklarla bakışır dururduk.
- Ailede tek kişi var ise yani anne veya baba ölmüşse diğerinin ölme ihtimali çocuğun her gece kalanın nefesini dinlemeye bile itebilir. Duymadığında stres basar.

- Işıklar kapanınca kaldığı odada ki tüm eşyaları herhangi korkunç bir şeye benzetmek.
içimde şeytan var sanki diye korkuyordum.
karanlık odadaki öcü.
pulbiber.
- doğum günümde hediye gelen zenci oyuncak bebek. aslında gayet sempatik bir şeydi, o yaşta neler düşünüyorsam artık.*
- ilkokul öğretmenimin gece erken yatıp yatmadığımı kontrol etmek amacıyla evde bir gizli kamerayla beni izlemesi.
- annemin kestirmekte ısrarcı olduğu uzun saçlarımı gece ben uyurken çirkin bir şekilde kesmesi.
- ablamın uydurduğu bir hikaye yüzünden gözlerim iri olduğu için yaşım ilerledikçe bütün yüzümü kaplayacak boyutlara ulaşması, canavar gibi bir şeye dönüşmem.
oyuncaklar.