bugün

genelde çocukken yapılan oldukça tat veren bir eylemdir.
lojman apartmanlarındaki bitişik balkonların arasına tabak koyulur, yapışık balkondaki komşu çocukla başlanır karaduman içi biriktirilmeye. karadumanı bilen bilir bit gibi bir çekirdek, bi dolu çekirdeğin büyük bir özenle içi çıkartılır diğer tabağa koyulur fakat ufak bir kol çarpması yüzünden devrilir çekirdek içi olan tabak alaşağı olur ağza avuç avuç iç atma hayalleri yerle bir. ya da yabani arkadaşlar, şakacı! büyükler gelir avuç avuç alır biriktirdiğin çekirdek içini... bakakalırsın ardından tabağın, tam umut sarıkaya mutsuzluk köşesine denk bir tablo.
insanın her zaman kendisi için yapmadığı eylemdir. yani bazen yemek değil yedirmek olabilir cümlenin yüklemi. hemen örnekleyelim, ilkokula yeni başlandığı dönemlerde her insan evladında gerçekleşen fizyolojik sürecin sonucu olarak üst ön dişler yerlerini daimi dişlere bırkmak için dökülür. çocukluk döneminin en gudik görüntüsü olmakla birlikte acıklıdır, çünkü çekirdek yemek mümkün olmaz bu halde, nasıl yenilebilirki, her denemede boşlukta kalan, iki diş arasına sıkışmayan boşluktaki bir çekirdek parçası kadar iç yaralayıcı başka bir durum var mı ki? işte tam böyle bir haldeyken, çatır çatır çekirdek yiyip, kabularını futursuzca etrafa saçarken, kenarda dişleri eksik kardeş görülür imrenerek bakan, bir avuç çekirdek içi yapılır, avcuna bırakılır, yüzündeki minnet yıllarca unutulmayacak şekilde beyne işler. onu hep seveceğinizi, onun size her zaman minnetle, sevgiyle, masumlukla, eksik dişleriyle gülümseyeceğini zannedersiniz. öyle olmaz, yeni dişler gelir, büyür, sizde büyürsünüz, koca insanlar olur, okullar bitirirsiniz, hiç haketmediğiniz şekilde sırtını döner, yabancı olur, 20 yıl önceki çekirdek içlerini yok sayarak.
sabırla yapılan eylemlerin daha tatlı olduğunu öğreten ilk deneyimlerden biridir çocuk yaşta kimseler için.
(bkz: sabır gerektirir)
arkadan gelen babanin yarım saattir çıkarmakla uğraştığınız çekirdek içlerinin tamamını avuçlayıp ağzına atmasıyla yarıda kalabilecek eylemdir. akabinde ağlanır, baba dövmeye çalışılır.
(bkz: yalnız olmadığını hissetmek)
(bkz: haz ertelemek)
çok heyecan verici bir eylemdir.
sanki yarım saattir o çekirdekleri biriktirmek için uğraşan siz değilmişsinizde,
beleşe gelmişçesine bir hevesle yendiğinde daha tatlı olur.

tam çiğnerken küçük kardeşe ağız açılır, çocuk iğrendirilerek oradan uzaklaştırılır.
uzun bir uğraş, kısa bir hazdır.
teker teker biriktirilir ve kutsal kase gibi dış mihraplardan korunulur. daha sonra kola vb bir içecek içine atılır ve ablak bir gülümseme ile içilir ve çiğnenir. ha arada bardağın dibini yapışıyor dallamalar onu almak zor oluyor.
orgazm gibidir.
--spoiler--
uzun bir uğraş, kısa bir hazdır.
--spoiler--
çocukken yapılırdı, hatta biriktirdiklerimi colanın içine attardım.
antep fıstığındada yapılması gereken öneri. (küçükken değil halen yapıyorum)
yanında çayla süper ikili oluşturur.
küçük büyük her yaşta, her insan tarafından uygulanabilecek, zevk verici eylemdir. küçük yaşlardaki çocuklar böylece sabır, emek gibi önemli kavramlarla tanışabilirler. yukarıdaki entrylerdeki gibi paylaşmayı öğrenebilirler. ya da tam birikenlerden bir yığın yapmışken, birdenbire başka birinin avuçlayıp yemesiyle haksızlığa uğramayla, başkasının emeğini çalmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlayabilirler.

ulan böyle bir olayı kişisel gelişimle alakalandırabileceğim hiç aklıma gelmezdi.

ayrıca daha doğru dürüst çitleyemeyen çocukları için bir kase iç hazırlayan anneler de vardır.
(bkz: çok güzel hareketler bunlar)
hergün bir avuç çekirdek içi iyi gelir.
saf bir abiniz varsa iki kat verim alabileceğiniz bir çocukluk eylemi.

ivana: abi bak şimdi bunları biriktirelim sonra yarı yarıya bölüşelim
abi: tamam
*ivana biriktirir gibi yaparak aslında içleri yer.
abi: bu çok yavaş doluyo ama
ivana: yok abi küçükler ya ondan sen doldur doldur
hatta onları cayın ıcıne atıp kasıkla teker teker yemek.Cocuklugumun vazgecılmez alıskanlıgı sahi kac yıl gectı bu aptallıgı yapmayalı.
fındıkları teker teker yemek yerine avuçlayarak yemek gibidir, doruğa ulaştırır.
(bkz: sabreden derviş muradına ermiş)
en ala zevklerimden biriydi ta ki hazır çekirdek içi görene kadar. yıkıldım be sözlük. sen yıllarca uğraş didin -ki evvelden ön dişlerim olmadığı için daha bi uğraş gerektiriyordu- olacak iş mi ya.
"yarım saattir uğraştığım bu muymuş..?" şeklinde hayalkırıklığı yaratan durum.
iyidir iyi. bi de nası zevklidir. olsa da yesek. bitse de gitsek.