bugün

düşünen ya da yoldaki insanların yüzlerine bakmaktan utanan insandır. ayrıca birine çarpmamak için gözlerini hafiften öne kaydırıp ufuk çizgisini genişleten insandır.
karşısından geleni sevmeyen, yüzüne bakmak istemedği için yere bakmayı tercih eden insandır.
para bulur. ama para bulasıya baya sümük ve balgam görür.
toplumsal yaşamda karşılaştığı zayıf çekirdekli ancak özgüven mümessilliği rolüne bürünen insanlara karşı bir tavır koyma esasını sıkı sıkıya uygulayan ve bir takım kaygılar neticesinde kafasını öne doğru konuşlandırarak ilerlemeyi görsel done haline getirmiş olan insandır.
çocuk olma ihtimali yüksektir. çocuklar hep yere bakarlar nedense.
az sonra en yakın direğe çarpacak olan insandır.
çizgilere basmamaya çalışıyordur. basmadan geçmeyi başardıklarını sayıyordur.
sexi kadın görürümde tahrik olurum diyen insanın yaptığı hareket.
yürek yakıp yakmadığı konusunda tereddüte düşüren insandır.
bol miktarda sakız ve yeşil-sarı balgam görecek insandır. burası türkiye... ayık olun.
Garanti kaldırım taşlarını sayıyordur.*
yağmurlu bir günde yürüyordur.
şakirt olma ihtimali yüksek olan insan. kız yüzü görmemek içindir. ne hikmetse arada arkasına bakar. heee tamam.
Etrafında görmeye değer bir şey bulamayan insndır.
ayakkabılarını yeni almıştır. nasıl durduğunu merak ediyordur.
yalnızlıktandır.
Ben.

Not: yürek yakmıyorum.
kendi kabuguna çekilme ve dış uyarıcılardan uzaklasma egiliminden kaynaklanan bir eylemdir.
konuşmak istemez, iletişim kurmak istemez kimseyle, çünkü düşünecek önemli şeyleri vardır. bir derdi vardır ki yere bakıyordur. yoksa yere bakmayı gerektirecek herhangi bir neden yoktur. yerde para bulmaya çalışmıyordur. öyleleri de vardır belki ama azınlıktır.
bu üzerinde kafa yordugu, düşüne düşüne bir çözüme varamadıgı dert nedir peki? yere bakarak çözebilir mi bu derdini? baktıgı yerde, toprakta onu çözüme götürecek şey var mıdır? ilaç yere bakmak mıdır? he o zaman hepimiz yere bakalım.
bu kadar kolay değildir tabi bir sorunu çözmek.
aslında bir derdi olan insan göğe bakmalıdır. gökyüzünün sonsuzlugunda, derinliginde kaybolmalıdır. kafasını kaldırıp bu eşsiz mavilige odaklanmalı, bu insanı sarhoş eden, kafasını açan, düşünmeye sevk eden bulutlu gökyüzüne.
"su katılmış rakı renginde" olan gökyüzü, o yüzyıllardır varolan, hiç değişmeyecek olan, nereye gidersen git senin yanında olan, seni hep takip eden gökyüzü senin mantıklı düşünmeni, dogru karar vermeni saglar.
gökyüzünde hayatın tüm anlamları yatar çünkü. o küçük bir özetidir dünyanın, tarihin, insanlıgın, hayatın, evrenin. derdinin dermanı ondadır. o ki insana cesaret verir, o ki insana sabır verir, o ki insana anlatır saçma sapan dertleri kafaya takmamayı, yarın bir gün aklına geldiginde gülüp geçecegin meseleler hakkında uzun uzun düşünmenin, onları dert etmenin anlamsızlıgını yüzüne vurur, tokat gibi. o ki aslında en büyük ögüdü verir bize: " hayat çıkışı olmayan bir labirenttir, ve insan bu sonsuz hapishanede gündelik dertler içerisinde bogulmak yerine kafasını kaldırıp hayatı üzerinde inisiyatif kullanarak kendi hayatına hakim olmalı, yaşamının kontrolünü ele geçirmeli ve bu cehennemi cennete çevirmelidir."

ey insanoglu,
kaldır kafanı,
göğe bak!
göz zınası yapmak istemeyen insandır. malum dışarısı belli.
açık kanalizasyon kapağından düşmemek için uğraş veren insandır.
bir çok olabilitesi vardır.
özgüvensiz olabilir.
insanlardan kaçmaya çalışıyor olabilir.
acelesi olabilir.
kare içlerine basmaya çalışıyor olabilir.
adım sayıyor olabilir.
yerde bir şeyler arıyordur.
ben.. çünkü dikkat çekmeyi sevmiyorum, istemiyorum.. ne biliyim bi tuhaf bi şey bu da bendeki..
Çok fazla teoriye, yoruma ve tabiki de espriye açık bir durumdur. Genel olarak düşünceli insanların yürüyüş şeklidir. Tabi bazı arkadaşların da belirttiği gibi kaldırım taşlarıyla bir oyun fantazisi olabilir. Ve çok azınlıkta olan bir kısım vardır ki bunlar harama bakmamak için bu yürüyüş şeklini benimsemişlerdir. Takdire şayan insanlar oldukları su götürmez bir gerçek. Iradeyi kontrol konusunda öğretmenlik yapması gereken insanlardır.
Rüzgar vardır perdeleme yapiyordur gözlerine toz kacmamasi için.