bugün

başlığın orijinali; "yeni ders kitaplarında atatürk'ün, gençliğe hitabe'nin ve istiklal marşı'nın olmaması"dır efendim.

düşünceleri, atatürk ilkelerine ve inkilaplarına aykırı düşen gerici hükümetin yaptığı son kalleşliktir..

biz bunun olacağını 2002'de söylemiştik. "söylediklerinizin hepsi komplo teorisi" diyenler için gelsin...

http://www.facebook.com/photo.php?v=219168544809662
ileriye doğru olacakların habercisidir.

#13204994
diktatörlüğün kalıntılarını temizleme projesinin bir bölümüdür. mutluluk uyandırmıştır.
sövülmek yetmez tabiri bu durumda ön plana çıkar, basılan kitapları tek tek, rulo haline getirip basanların ve bastıranların götüne sıra ile sokmak e-doğru davranıştır.
geri devrim çalışmalarına son sürat devam edilmesidir.

halen uyuyan enayilere kapak olsun.
kemalist diktatörlüğün tasfiye edildiğine işaret oldukça iyi bir haberdir.

okullardaki ders kitaplarının ilk sayfalarına şeflerin resimlerini basmak stalin ve hitler rejimlerinin işi olmuştur geçmişte. george washington resmi ile açılan bir amerikan ders kitabı yoktur. ya da ingiltere'de ders kitaplarının başında kraliçe elizabeth'in resmi yoktur.

böylesi saçma sapan uygulamalar tasfiye ediliyor diye hiddetlenmek oldukça komik. senelerce başında atatürk resmi olan içi hamaset dolu ders kitaplarını okuduk ne oldu? kemalizm'in bir bürokrasi diktatörlüğü olduğunu, yapıp ettikleri ile devletin bir burjuva sömürü aygıtı olmasına var gücüyle hizmet ettiğini değiştirdi mi bunlar? hayır. gerçekler örtülmez.

kemalizm tasfiye ediliyor diye hiddetlenenler, sınıfınızın farkında olun. kemalizm sizden yana hiç olmadı. bir kaç göstermelik üstyapı değişiminin büyüsüne kapılıp devrimci hayaller kurmayın, uyanın. siz kemalizm'e payanda oldukça o size ihanet etti. çünkü siz emekçi sınıftansınız, kemalizm ise bir burjuva düşüncesidir.
atatürk düşmanı nankör gerici şakirtleri sevindirmiş haberdir.
Türkiye gençleri yarı komunizm tarzlı bir düşünceden daha liberal bir düşünce ortamına geçiş yapabilmiştir diyebiliriz artık.
Kıçlarını koydukları koltukta ders kitaplarını hazırlayan muhterem zatların kimin sayesinde bu kitapları hazırladıkları ve koltukta oturduklarını unutmaları, ileride en büyük dersin onların alıcağının bir göstergesidir.
görünen şu ki burda yazanlardan hiç kimse yeni ders kitabını açıp da atatürk var mı diye bakmamış. şimdi elime aldığım yeni ders kitabını açtım ve; istiklal marşı, atatürk'ün gençliğe hitabesi ve ulu önder atatürk'ün fotoğrafının yer aldığını gördüm. kısacası yabancı birinden haber aldığınız da araştırın ondan sonra fikirlerinizi söyleyin.

(bkz: yalan haber)
yalandır yalan. yine provakasyondur. ak parti düşmanı birkaç terorist tarafından açılmış bir sayfanın yalanıdır.
yakında muhammedin resimlerini koyacaklarını görmek için kahin olmaya gerek duyulmayan durumdur.
yalan haber diyenler için, kitaplar bizzat önümde.

edit: bu kitaplar öğretmen kitaplarıdır. öncelikle haberi okuyun sonra haber hakkında yazı yazın. haberden haberiniz olmadan habere yalan diyenin aklından şüphe ediyorum.
(bkz: oh yes)
olunca ne faydası oluyor önemli olan atatürk ün resmini yada hitabesini basmak değil icraatlerini bilmektir.
olması gerekendir. Ahmet Altan'ın yazısını birebir aktarıyorum artık gerisi anlayana.isteyen için http://nullhttp://www.ilk...im-isin-ozune...-2369.htm
Okula giden çocuklara rastladım dün yollarda.

Onlar için çok üzüldüm.

Zavallı;eğitim mahkûmları;, hayatlarının en güzel, en eğlenceli olması gereken yıllarını, daha sonra unutacakları bir sürü saçmalığı öğrenmek, ciddi bir ;beyin yıkamasından; geçmek, kişiliklerini, tek tip adam yetiştiren ;tornaya; teslim etmek için harcayacaklar.

Gidecekleri okulların birinci amacı, onlara ;ulu önder; Atatürk;ün müthiş bir adam olduğunu, hiç hata yapmadığını ve Türkiyeyi sadece Atatürkün yaptıklarını tekrar etmenin kurtaracağını ezberletmek, zihinlerine bu yalanı kazımak olacak.

Cumhuriyet tarihi boyunca okullar bunu yaptılar.

Dün yazıişleri toplantısında Tuğba, çocukluğunda en büyük korkusunun ;Allah mı daha büyük, Atatürk mü daha büyük; sorusuyla karşılaşmak olduğunu, çocukken hangisinin daha büyük olduğuna bir türlü karar veremediğini anlatıyordu.

Çocukları bu tür korkulara iten bir eğitimden geçti insanlar bu ülkede, hâlâ da geçiyorlar.

Yeni Milli Eğitim Bakanı bazı değişiklikler yapmaya çalışıyor ama dün Kürşat Bumin;in yazısında yer verdiği YÖK Kanunu;nun girişi ;yükseköğrenim;in amacını anlatmaya şu maddeyle başlıyor:

;1- Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda Atatürk milliyetçiliğine bağlı...;

Gerisini yazmaya bile gerek yok, birinci amacı bu olan bir üniversiteden çıkacak insanların ;özgür düşünceli; bireyler olması mümkün mü sizce?

Zaten bizdeki eğitimin amacı, ;özgür düşünceli birey; değil, itaatkâr bir sürüye, öğrendiği ezberleri tekrar eden koyunlar yetiştirmektir.

Cumhuriyet;in eğitim anlayışı ve amacı da budur.

Daha sakatlık adından başlıyor, ne demek ;milli; eğitim?

Fiziğin, coğrafyanın, biyolojinin, kimyanın ;millisi; nasıl oluyor?

Olmuyor tabii ki ama dert çocuklara ;fizik; öğretmek değil, dert, Atatürk;ün bir ;diktatör; olduğunu saklamak ve bir diktatörlüğü ;yeryüzünün tek kutsal ve doğru; yönetimi olarak çocuklara ezberletmek.

;Atatürk diktatör olmak zorundaydı, başka türlü cumhuriyeti kuramazdı; diyenler olduğunu biliyorum, mecbur muydu değil miydi tartışmasına gerek yok bence ama şu soruya gerek var:

;De ki Atatürk diktatör olmaya mecburdu, peki biz o diktatörlüğü hâlâ kutsamaya ve en iyi yönetim biçimi olarak çocuklara ezberletmeye mecbur muyuz?;

;Devletinin ve ordusunun; her yaptığına boyun eğecek, hiç sorgulamayacak, soru sormayacak, düşünmeyecek, tartışmayacak insanlar yetiştirmek istiyorsak mecburuz tabii.

Biliyorsunuz bizim ünlü bir ;Tevhid-i Tedrisat Kanunu;muz var.

;Eğitim birliği; demek.

Bu ülkedeki her ırktan, her dinden, her mezhepten çocuğun ;tek elden ve tek merkezden; eğitilmesi anlamına geliyor.

Ankara;da Milli Eğitim Bakanlığı;ndaki ;Talim ve Terbiye Kurulu; denen yerde sekiz on adam oturur, bu ülkedeki çocukların neler öğrenmesi ve neleri de ;asla; öğrenmemesi gerektiğine karar verirler.

Onların karar verdiğinin dışında hiçbir şey öğretilemez çocuklara.

Düpedüz faşist ve ırkçı bir anlayışı kazırlar çocukların zihnine.

Bir Türk cihana bedeldir;, ;Ne mutlu Türküm diyene;, ;Varlığım Türk varlığına armağan olsun; türünden bir ;faşizm parfümü; ciltlerinin altına enjekte edilir, artık hayat boyu o kokudan kurtulamazsın.

Yeryüzünde Türk;ten başka ;önemli; insan olduğuna inanmaz, Türk olmayan herkese aşağılayarak, küçümseyerek, kuşkuyla bakarsın.

Bir yandan da ;düvel-i muazzama;nın Türk;e düşman olduğunu, hep Türklere kötülük yaptığını, Türkleri kandırdığını öğrenirsin.

Böylece hem en büyük, hem de sürekli kandırılan bir salak olmayı aynı anda benimser, en halisinden bir kişilik çatlamasını daha yedi yaşında yaşarsın.

Tarih, diye de baştan aşağı yalan bir hikâye anlatırlar.

Hep biz haklıyızdır, hep biz güçlüyüzdür.

Bırakın ;Ermeni soykırımı; lafını;Ermeni meselesi; diye bir olayı bile duymazsın okulda, sonra büyüyüp de bir yerde ;Türkler Ermenileri öldürtmüş; sözüyle karşılaşınca da ;yalan bu; diye bağırırsın.

Kürt diye kimse yaşamaz bizim ülkemizde bu ;eğitim anlayışına; göre, burada herkes Türk;tür ve herkes varlığını Türk varlığına armağan eder.

Osmanlı;nın ittihatçılardan önceki padişahları ;deli, çılgın, manyak, sapık; olsalar bile iyidir, ittihatçılardan sonraki padişahlarının hepsi de ;hain, katil, rezil, budaladır;.

Bu eğitime göre ;dindarlar; yobazdır, Batı kültürünü ve demokrasisini beğenenler;züppedir&; ama Batı müziği dinlemeyen ve Batılı gibi giyinmeyenler de ;gericidir;, Tanzimat bir felakettir...

Türkiye;de sorunun ;özü;, bizi çocukluğumuzdan itibaren zehirleyen bu eğitim ve bize ezberletilen yalanlardır, bu ;milli; eğitimi ;gerçek; bir eğitime dönüştürmeden de yaratıcı ve özgür bireylere sahip, gerçekten demokrat bir toplum haline gelmek, emin olun, çok zordur.
çocuklarımın kitaplarına bakıyorum hepsinde atatürk resmi var, gençliğe hitabe var, istiklal marşı var. var oğlu var yani. çocuklara yanlış kitap mı vermişler acep?
anlaşılan yeni nesilin atasını erdoğan yapmak istiyorlar.
bir kere atatürk ders kitaplarında kemalizm propagandası yapılsın diye bulunmuyor. sanırım bazen atatürk'ün türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu ve tarihinde ki en önemli kişilik ve bir çok açıdan fikirleriyle, yaptıklarıyla türk gencine, türk eğitiminden tutun türk sinemasına kadar her alanda yenilikçi ve bizi hep ileriye götüren bir önder olduğu unutuluyor.
kemalizmi, atatürkçülüğü falan bir kenara bırakın. şimdi size bir soru soracağım.
atatürk ismini mustafa kemale uygun gören kimdir? elbette ki türk halkıdır. peki zamanında "türklerin atası" olmaya layık görülmüş önemli bir liderin ve bir o kadar önemli fikirlerinin gençlerin kitaplarında yer alması sizce propaganda mı oluyor yani? türkiye cumhuriyetinin kurucusunun resmini oraya koyduğumuz da kemalizm mi işleniyor damarlara? aksine çocuklar atatürk'ü önemli bir figür ve kendilerine örnek alınacak kişilik olarak görüyorlar. bir sürü kemalist propaganda yapılıyor her yerde olabilir eğitimde, siyasette... ama sizi temin ederim. bu onlardan biri değildir. atatürk bir liderdir. bir semboldür türk halkı için. atatürkün resmini geçtik yani böylece. peki ya gençliğe hitabe?
http://www.ataturkungencligehitabesi.com/
şu adresten gençliğe hitabeyi tekrar bir okuyup ilkokul ya da lise okuyan çocukları negatif yönde etkileyecek yeri göstermenizi istiyorum? türk gençliğine hitap eden milliyetçliğe, cumhuriyeti, özgürlüğü korumanın vatani görevleri olduğunu türk gencine telkin eden bir hitabe. kitapta bulunmalı ya da bulunmamalı. bence kitapta bulunmalı ama bulunması gerekli diyemeyeceğim. hem kitapta bulunsa ne olur? bulunmasa ne olur? her halükarda, her türk gencinin gençliğe hitabeyi en azından daha önce okumuş olmasında ve bu hitabeden ders çıkarmış olmasında fayda vardır. hem zaten sen anti-militarist değilsen, anti-demokrat, cumhuriyet karşıtı ve türk özgürlüğü karşıtı görüşlere sahip değilsen gençliğe hitabenin içeriğinde herhangi bir yanlış bulamazsın. gençliğe hitabenin türk gencinin okuyacağı kitapta olmasını tartışmazsın. ha ama bunu insanların kanına sokarcasına ezberleten öğretmenin, din ve ahlak bilgisi derslerinde çocuklara sure ezberleten bünyeden bir farkı yoktur. isteyen okur feyz alır, ders çıkarır. isteyen okumaz. ama kitaplarda bulunmalı, en azından bu sayede unutulmaz ve tozlu tarih raflarının arasında kendini bulmaz gençliğe hitabe.
kürt arkadaşlarım var gençliğe hitabenin kitapta bulunmasını eleştiren, onlara katılıyorum. zorla gençliğe hitabeyi ezberletme ve okutmak saçmalığın daniskasıdır. bu tarz zorlamalar kesinlikle yapılmamalıdır.
orada ki "gençliğe hitabe" adı üstünde 'türk gencine hitaben' söylenmiş bir manifestodur. sen kalkıp yok efendim ezberleyecek ya! türkiye'de yaşamıyor mu! dersen. olmaz. bütün bunları da aşmamız lazım artık ama gençliğe hitabe ve atatürk resmi kaldırılmamalı kesinlikle. istiklal marşını tartışmaya lüzum dahi görmüyorum.
istiklal marşı türkiye cumhuriyetinin resmi marşıdır. e türkiye de okuyan türk çocuk bunu bilmeyecek neyi bilecek affedersin?
o zaman milli marştan da çıkar istiklal marşını yani ne gereği var? istiklal marşı kesinlikle bulunmalı ders kitabında böylece her türk genci tarafından bilinmesi ve öğrenilmesi daha kolay olacaktır.

edit: eksik kelime falan da filan.
yeni ders kitaplarından atatürk resminin, gençliğe hitabenin, marşımızın kaldırılması
öncesinde andımız ve istiklal marşı törenlerinin okul müdürü insiyatiflerine bırakılması

tüm bunlar neyin habercisi hepimiz biliyoruz. Ne yapılmak isteniyor, verilen mesaj ne hepimiz aldık mesajları değil mi?

Nacizane tavsiyem, 2inci sınıf ve üzeri öğrencileri olan öğretmen arkadaşlar, öğrencilerinin defterlerinin ilk sayfasına Atatürk resmi yapıştırtsın, hatta çizdirsin o çocuklara.
Sonra gençliğe hitabeyi yazdırsın, sonra istiklal marşını.

Sizin istediğiniz gibi olmayacak mesajı vermenin tek yolu onların silmek istediğini iyice kazımaktır beyinlere.
güncel Önemli Başlıklar