bugün

toplu taşıma araçları deyince, işte efenime söyliim otobüstür, minibüstür falan, özelde benim fındık aklıma düşen realiteler zinciridir.
minibüstüste hakeza otobüstüste yolculuğum çok olmuştur da, o bakımdan amk. bi kaç on bilemedin onlarca örnek, aynı entry içinde olmasa da, de aşağıda. sabırlar. *
gelsin ilk örnek uleyyn. *
- yanınızdakinin yanınızdan kalkıp, tabire bak, başkaca, boş bi koltuğa otursa neyse de, üçüncü gözler eşliğinde manasız bi tavırla salınıp ayakta dikilmeyi tercih ederek baya da bi yol alması, otobüsün içinde değil, otobüsle beraber, lütfen, kafalarda, o eşlik eden üçüncü gözlerin kafalarında, ''ya osurup duruyodur, ya da ter menşeili leş gibi kokuyodur'' gibi düşüncelerin oluşmasına neden olabilir. hatta yanınızdan kalkan hatun bi kişiyse ''işin içinde tacizlik bi vakada olabilir'' suizanını da beraberinde getirebilir. burda yapılması gereken genç çüklü arkadaşlarım, sizin de ordan kalkıp ''varsa bi sorun koltukta arayın ipneler''e bağlanmasını sağlamaktır. ya da s.ktir edin a.q. mis gibi yayılarak oturun. daşşak kebabı yapın. bu ne lan! öyle düşün, böyle düşün, otobüste bi rahat yüzü göremiyecek miyiz kardeşim biz. di mi?
otobüs örneğin. dolmuş mesela.
- Yol alırken bulunduğum aracın içinden hareket halindeki başka bi aracın içindekileri cam kenarı ya da koridor tarafında olmam bişii değiştirmez, içine bakmak, hemi de muazzam bi merakla. Valla önüne geçemiyorum bu merakımın. Hayırlısı.
- Ayağına yanlışlıkta bastığım, oturarak yada dikilerek seyahati sırasında belirlediği bölgesinin tacize maruz kalmasına sebebiyet verdiğim, kısaca a.ına bile koyduğum halde, yüz yüze bakıyorsak yüzünü ekşitmeyen, mahkeme duvarına çevirmeyen, sırtı dönükse önünü dönerek biraz dikkat etsen ya deyyus bakışlarını fırlatmayan adamlara, kadın kısmısı bu durumda adamın ağzına sıçıyor, gözünü yaşına hiç bakmıyor, bi kez olsun özür dileyemeyecek miyim a.q. ya. e omzuna tıklayarak özür dileyemez miyim, dilerim. Dilerim de, demek ki emekçi bu insan, demek ki alışkın bu adam diye düşünür, amaan canıma minnet der s.ktiri çekerim, açık konuşiim.
- Bilmediği bir güzergahı kullanan adamın, ''lan ineceğim yeri geçmiş olmayayım'' diye telaş yapıp, soğuk terler eşliğinde şoföre yada yolculardan kestirdiği biriyle, yanlış anlamaya mahal vermeyecek şekilde göz teması kurup, ''sormaktan imtina ediyorum, utanıyorum, anlayın lan i.neler'' dercesine bakıp, iş çıkmayınca da, ''bilmem nerden geçer mi?'' diye sorması, sorduğu kişinin, aynı yerde ineceğini söylemesi üzerine yada ''benim ineceğim duraktan bi sonraki durakta inmeniz gerekiyor'' demesi üzerine, telaşlı, tedirgin bakan gözlerin içinin parlamasına tanıklıkta ettim, gözlerimin içi de parladı.
insan oğlunun hep beraber yek vücut olup bir noktadan bir noktaya taşınmasını sağlayan araçtır.
uçak, otobüs, minübüs, vs.
özellikle şehir içinde kullanılan toplu taşıma araçlarından olan minibüs ve otobüs en dikkat çekenleridir.
bazı şoförler, yolcular, muavinler enteresan kişiliklere sahiptir.
kimi zaman çok kalabalık olurbu araçlar. balık istif dediğimiz tarzda kafası camdan dışarı çıkan insan bile görebilmek olasıdır toplu taşıma araçlarında.
yada tenha iken kalabalıklaşmaya başlar; ki bu durumda hemen uyarılar gelir.
-yanaşalım
-sağlı sollu lütfen
-arkalar boş ben burdan görüyürom
-lütfen arkaya doğru bi zahmet

hele bide "ilerleyelim lütfen" rica lafı gibi olup emreden cümleyi duydunuzmu cinler beyin etrafında toplanmaya başlar.
-ilerleyelim lütfen
+ulan madem bu kadar ilerlicektim niye bindim lan ben bu otobüse
der insan; kimi zaman içinden kimi zaman sesli bir şekilde kavga çıkartmak uğruna.
hayatımızın vazgeçilmezidir toplu taşıma araçları.
yeni başlayanları fortçular konusunda uyarmak boynumuzun borcudur aynı zamanda.
- Toplu taşıma aracının içinde, tek boş yer olan yanındaki koltuğa oturan, zaman sonra boşalan ''herhangi'' ilk koltuğa hamle yapan kızlar kadar, kendimi sorgulamama sebebiyet veren başka bi olay yok anam bacım.
- Yanımda oturan kişi yer verdi diye bende yer vermek zorunda kalmışlığım çoktur. Şöyle ki onca yer varken iki yaşlıca kanki teyze gelir abiçim senin başına dikilir, yanındaki mülayim tip eksik kalmasın teyzelerden bi tanesine yerini verir toplumsal görevini yerine getirir, ''şuu eşeğe bakar mısınız sen neden yer vermiyorsun terbiyesiz ahlaksız'' bakışlarına maruz kalmamak için e sende diğerine yer vermek zorunda kalırsın, oysaki o gün kimseye yer vermeyecektin, oysa o gün sende yorgundun ama ne gam yanındaki iyi aile çocuğu planını altüst etmiştir. Tabii yer vermeye de bilirsin ama o sırada oluşan mahalle baskısına benzer bi otobüs baskısı hâsıl oluyor ki önüne geçmek imkansıza yakın bi şiidir.
- yanında seyahat vs gibi nelerden dolayı oturan ama ''amaan kimse kim'' kolpalığı ile kim olduğunu, tipinin nasıl bişi olduğunu, büyük bi merakın teması olabileceği halde hasıraltı ederek bakmayı biraz geçiştirmek, zaman sonra onun bulunduğu istikamete bakılırsa ancak görebileceğin bişiiye bakıyomış gibi yapıp, kaçamak bakışlar atıp, kafanda nasıl bi insan olabileceğini tahmin etmeye çalışmak, bi kaç kez tekrarlamak, sonunda yakalanıp gözgöze gelerek sırıtmak zorunda kalmak, sende bıraktığı intibaya göre artık, bi merhaba vs. demek ya da gözlerini bakışları tiz elden kaçırmak.
- koltuğunun yanında yerimi alır, arkalara ilerlemeyi kısmen de olsa zorlaştırsam da istifimi bozmam. tüm değdirmeleri sineye çeker, tüm şeareffsiz ilerlesene bakışlarını bertaraf ederim. sonra boşalan koltuğa kurulur, günün her saati karşılaşmanızın mümkün olduğu teyze veya amcayla gözgöze gelir, isterseniz oturabilirsiniz nezaketi ile birlikte koltuğumu teslim ederim. benim toplu taşıma araçlarında misyonum hep bu minvalde olmuştur. lan bi kez olsun şu ezberimi bozamadım a.q
500t ile tek sefer yeterlidir.
kız ya da erkek olun fark etmez ayaktaysanız kesinlikle poponuzu kenara köşeye bi yere dayamanız gereken araçlardır. aman açıkta kalmasın. taciz amaçlı dokundurmaları ve yanlışlıkla yapılan dokundurmaları ayırt edemiyosunuz. olay çıkartıyosunuz, adam yanlışlıkla oldu diyo, otobüs fren yaptı ya, diyo rezil olduğunuzla kalıyosunuz. (bkz: tecrübeyle sabittir)
- Otobüs, minibüs gibi bi aracın içinde güneşe göre konum olmak, bi beş on dakika sonra güneşin diğer tarafa geçeceğini falan hesaplamak, bilmediğimiz bi güzergâhta kâh yanılmak, kâh diğer yolcuların tercihlerini kopya etmek, güneşe maruz kalmamak, bununla beraber bünyede hâsıl olan 'başardım' hissiyatı, başarıya bak, kâh ta diğer yolculara uyanda kabahat düşüncesi, ben onların mına koyayım halet-i ruh iyesi, yerinden kalkıp ayakta yolculuk etmek, kalktığın yerin gölgeye kapak atması, hay ben böyle güzergâhın tüyü yünü.
- ekseriyetle şehri içi otobüs duraklarında neyin, otobüsün zamanında gelmemesinden mütevellit oflayıp puflayarak, durağa yaklaşan taksiyi, şimdi biraz ara verip kızların en ufak bi hareketini sezen el etmese de seyir halindeyken de kızlara zum yapmadan yaşamını sürdüremeyen taksici abilerim amcalarım sizin ekmek anlayışınız farklı galiba haa ehehe, yahu bi erkek olarak kuru kalabalıktaki kızların içinde değil en ufak bi hareketimi sezmeniz resmen yer yer sizi durduracaaz diye maymuna dönüyoz bilginiz olsun yani demek istiyom, her ne kadar rahatsız olduğunu iddia ededursun bakışlarını üzerine çekmesi gayesi güderek zaten teşne olan taksiciyi durdurup kapıyı açarken ''istesem her halükarda taksiye binerim otobüse kaldığım zannedilmesin hakla karışmak falan yanee ha bu arada fakirler sizi daha çok beklersiniz'' yollu mesaj vermesi kuvvetle muhtemel kız, zorlama tespit yapma merakım varmış gibi algılanmasın da, ramazan ayındayız ya iftara yetişmek gerek tabii. Sen de haklısın.
mp3 çalarınız mutlaka olmalıdır.. yoksa her gidiş gelişte milletin dırdırını çekmek zorunda kalırsınız.
- Toplu taşıma aracı içinde, aracı kaçırmış olanının ''şii dursana lan, lan kime diyom hay sokacam, başka zaman olsa'' demek olan ıslığını, araca vurmalarını billumum feryat figanını bi an için duymamış olan kaptana, halk otobüsü kaptanları hariç, onlar ne firavun ki, ''kaptan gelen var!'' diye ikazda bulunan, hasta, yaşlı, gazi ve hamile kadınlara yer vermesi, bu arada ben nerden biliim gazi mi, (hem gazi mi kaldı) hamile mi, (hem hamile mi kaldı) - abart abart, bok var- iyi tamam bişii demedik hamiledir gazidir, yerimizi de verdik zaten cellalenmeyin hemen sizde lan, kışın içeri soğuk girmesin diye otomatik olarak açılmayan otomatik kapıların çarpması ihtimaline karşı bile g.tünü sağlama alması da muhtemel adamın, bir yudum insan belgesellerine taş çıkartan hikayesini okudunuz.
- öncelikle sabırlı olun. çünkü sizin beklediğiniz araç hangisi olursa olsun hep en son gelir.

- eğer akbil, paso vb. kullanmıyorsanız mutlaka yanınızda bozuk para bulundurun. 93m ye denk gelirseniz yersiniz fırçayı.

- akşam 17:00 19:00 arası seferleri kullanacaksanız yanınızda tek kullanımlık maskelerden bulundurun. zira iş dönüşünde pek hoş olmayan kokular sarıyor etrafı.

- en az 40 dakika ayakta kalma ihtimaline karşı (ki bu ihtimal %90) kendinize rahat, ortapedik ayakkabılar edinin. tercihen çabuk temizlenebilen deri olması yararınıza olur.

- en önemlisi ise araca bindikten sonra bir köşe bulup kıymetli totonuzu sabit bir zemine yaslayın. malumunuz türkiyede yaşıyoruz.

esenkalın...
-sakın dolmuş şöförünün görmeyeceği ve duymacağı şekilde "burda 2 kişi uzatırmısınız" diye yolculardan birine para vermeyin.
- Görüyom, işitiyom, ekseri, niyeyse, kulakları kapatmadan kafaya geçirilen, şekil herhal, baba şapkasının alternatif kullanım alanına; toplu taşıma aracı içinde, araca, genelden özele, varoş bi semtten merkezi bi yere hareket eden bi araca, örnekse ateştuğla-mecidiyeköy (92 Ş) -ancak- arka kapıdan binenlerden kaynaklanan akbil yığılmasını elden ele ön tarafa tam da akbilin önünde konuçlanmak zorunda kalarak akbilleri basma görevine, çıkardığı sesten midir nedir akbilleri adeta bi oyun edasıyla basacak olan adama, zayiat vermeden gönderilmeleri için torba niyetine kullanılması örmek verek istiyom. Senin de bi örneğin varsa örnek yaz 92 Ş'ye gönder. Sürprizlere açık ol.
- toplu taşıma aracında ki mevcut erkekler arasında ( 92 ş'ye binerseniz tabii ehe ehhe) kendini diğerlerine nazaran yakışıklı hissedip özgüven patlamasını, kesiştiğin kızla kesişme kaliten ile pekiştirirken ( bu bi erkek için 'ne bakıyosun lan' bakışından ziyade 'iş atıyo, orospu galiba' bakışları ile kendini gösterir ) senin bu hissiyatını araca binmesiyle yerle bir eden adam yakışıklılığı olan adamların ben ta a.q. Lan ibneler bari bu güzargahı kullanmayın ben bu güzergahı kullanan ve kabuğunu kırmaya çalışan, iğreti makyajlı kızlarının sevgilisiyim, adeta yeni çıkış yapmış poççusuyum lan!
kışları, genelde arka solda bulunan motorun sıcaklığını üfüren* kaloriferin olduğu böyle seçiniz.
minibüslerde en arkaya oturmayın. zira siz inmeniz gereken yere gidene kadar minibüs öyle bir dolar ki o koltuktan hiç kalkmayıp son durağa kadar gitmeyi, oradan da bir taksiye atlayıp gitmeniz gereken yere gitmeyi düşünürsünüz.
- Toplu taşıma aracında, şoföre ücretini senin aracılığınla iletmek isteyenin avucuna zor bela bıraktığı bozuk parayı, ki onada bir başkası iletmesi için vermiş de olabilir, direkman şoföre veyahut şoföre senden de yakın olana ulaştırmak isterken düşürmek... Kendi paran olsa önemli değil der, düşen miktar kadar cebinden çıkarır, bu sefer biraz daha dikkat ederek ödemeyi yapar, üstünde fazla da durmazsın (gördüğünüz gibi hiçte fazla durmuyorum) ama iş başkasının parasını (hiçte rızan olmadan sırf toplum içinde edindiğimiz geçici görevleri yerine getirmeyi şiar belleyip, örnekse; '' bi şişli uzatır mısınız?''a ''uzatmıyorum a.q. Al yer de veriyorum siktir git kendin uzat'' deme cesaretini gösteremediğimizden) (keşke gösteremediğimizden kelimesini yazarken göster'e kadar yazdıktan sonraki e'yi parantez içine alsaydım, ne afili olurdu ama haa, gerçi geçte kalmış sayılmam, siz artık orayı öyle okuyun emi) iletmeye geldiğinde, ki bunlardan bi taneside ''gel.. gel.. sağlı gel.. tam sağlı gel tam sağlı'' repliğinin besmele kabul edidiği araç, şoför, yoldan geçen adamın (yani senin) başrolünü paylaştığı, heveslenip eline bi kamera alan adamın çektiği s.ktiri boktan kısa film tadındaki andır, (lan hepsi başrollede ya a.q.) işin rengi değişiyor gibime geliyo. Burda imdada yetişen, buna tanıklık eden şoförün ''önemli değil tamam'' ı yada düşen meblağın bulunması, burda da üçüncü bi kişinin düşen parayı yerde araması, inşaallah ben bulurum hissiyatı devreye girer, hiç olmadı parasını düşürdüğün kişinin düşen miktarı yenileyerek, belki araya düşen miktar kadar da bi şaka sıkıştırarak uzatmasıdır ki yeterince bende uzattım ha (konuyu eheh).
istanbul avrupa yakasında 49 no'lu hat çok enteresandır mesela, hala çözülememiştir. otobüse binen popülarite 45 inerken 90 bu nasıl iş ?
ilk gebze-haydarpaşa seyahatinizde yeni banliyö trenlerinden birisine rast gelebilirsiniz, fazla sevinmeyin. 6-7 civarında yeni tren varsa 14-15 civarında külüstür tren vardır.