bugün

Türkiye'de çekilmiş dizilerin yüzakı olan dizidir. istanbul Fener dolaylarında bir mahalle yaşantısını konu alır. En dikkate değer ayrıntı Zuhal Olcay ve Itır Esen'in kadın olarak yaşadıkları trajediyi yenmeye çalışmaları, sürekli yaşam mücadelesine devam etmeleridir. Mahallede yaşanan aşklar ve yaşam savaşı, eski duyarlılıklar da kayda değerdir. Uğur Polat'ın canlandırdığı eski devrimci karakterin yaşadığı travmaların da dünle bugün arasında, kaybolan yaşamlarla kaybolmaya devam edenler arasında köprü kurduğunu düşünürüm hep.
şu aralar flash tv'nin tekrar bölümlerini yayınladığı kült trt dizisi.
ömer karakterine hasta olunası ve oktay kaynarca nın oyunculuğumu hissettiğim rolumu oynadım dediği dizi.
şimdilerde flash tv de tekrarı olan dizi.
rumuzumu seçmemi sağlayan dizidir. ilişkiler, dostluklar ve dizide geçen diyaloglarla kimilerinin ve benim aklımda özel bir yer edinmiştir. bu dizi de tıpkı ikinci bahar gibi sonraki dönemlere birçok oyuncu yetiştirmiştir. örnek vermek gerekirse en popülerinden başlayalım: özgü namal.
ali karakterinin bizi, bir dönemin türkiyesinde uzun ama acı bir yolculuğa çıkardığı dizi.

--spoiler--

alinin sürekli yaşadığı gelgitlerinin birinde, öğrencilik yıllarındaki* eylemlerine katılmış arkadaş grubundan, bir kız görünür ve kaybolur. bir kaç defa daha olur bu, rüya ile gerçek arasında. sonunda kızın yüzü olcaya dönüşür, ama sadece bir saniyeliğine. sonra tamamen kaybolur. ali panikle havva anaya gelir.

- birileri vardı değil mi anne?öyle tek başıma değildim ben.anne biri vardı biri.zayıf ama güzel biri.ama biri vardı değil mi?!eve girip çıkan biri.zayıf ama oldukça güzel biri.

dizinin ilerleyen bölümlerinde bu kızın aliyi polislere ihbara eden eski kız arkadaşı olduğunu görürüz.

bir başka bölümde alinin 70li yıllardaki bir fotoğrafını görürüz. böyle parkalı atkılı siyah beyaz. arkasında şöyle yazar.

" öyle geçerdik ki kaldırımları sanki bu düşenler biz değiliz! "

--spoiler--
zuhal olcay'lı, uğur polat'lı, emre kınay'lı, meral okay'lı, ve kurtlar vadisinden önce çok sevdiğim oktay kaynarca'lı kadrosuyla pazartesi akşamlarını trt karşısında geçirme sebebi olan dizi.. mükemmeldi tek kelimeyle.. ömer ve duru'nun ilişkisi, ali'nin tavrı, halleri, yusuf'un romanı..

şimdiki bebekli, sihirli, uçanlı, kaçanlı dizilere bakıyorum da; yeditepe istanbul'u izlediğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.. keşke yeniden gelse böyle şeyler..
duru: ben sana teşekkür etmek istiyorum; hissettiğin güzel hisler için...
ömer: bir teşekküre hayırın anlamı değişmez, eğer bu teşekkür teselli için ise buna hiç gerek yok; ben seni iskambil destesinde bulmadım ki şansıma küseyim.

işte budur..
http://www.youtube.com/akdoganerkan

izlemek isteyenler için tüm bölümlerine buradan ulaşılabilecek dizi..
yusuf rolüyle izlediğimiz emre kınay'ın harikalar yarattığı dizi..

- hayatta en çok askerliği sevdim. garibanlara da çok eziyet ettim. neden? çünkü ben şehirliydim. nüfusumda buranın adı yazıyodu ama şehir beni hiç takmıyodu...
tekrar başlamasını dört gözle beklediğim dizidir.
gecenin bu vakti bana kahkaha attıran mükemmel dizi.. olcayla yusuf'un diyaloğu süperdir..

y- aa meraba. nereye böyle?
o- biraz işim var. sen de işten dönüyosun galiba..
y- yok ben isten döneli çok oldu; bi 7-8 yıl kadar..
o- ha işsizsin yani..
y- ben onu tercih ediyorum ama mahalleli aylak diyor..
özgü namal'ı ortaya çıkartan dizidir.* kadrosu hayal takımıdır. * uğur polat ustanın köküne kadar oyunculuğunu konuşturduğu dizidir. fakat, benzer rollerin üzerine yapışmasına da sebebiyet vermiştir.
yazdıkça yazasımın geldiği dizi.. ne mükemmel bişeydir bu dizi yarabbi.. havva ana ile yusuf'un diyaloğu gece gece beni umut denizlerine daldırmıştır efendim..

h.a. - şu gücünle, kuvvetinle napıcaksın çok merak diyorum!
y - ne mi yapıcam? bigün bütün gücümle aşık olucam.. işte bu!

hakikaten var mı öyle bi umut be yusuf?

http://www.youtube.com/watch?v=0SgIjrJHNlk
bir dostu özlemiş gibi özlediğim dizi.

özellikle son bölümü çok güzeldi.

yusuf:

otuzbeş yaşındayım. daha hiç birşey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın. o yüzden kenarındayım.
--spoiler--
- o kadar yıl hapiste yattık, hayallerimizin peşinden gittik, ama hiçbir şeyi değiştiremedik, şimdi olsa ne dilerdin?
Ali : özür dilerdim.
--spoiler--
- küs değiliz değil mi?

+ ben seni iskambil destesinde bulmadım ki, şansıma küseyim.
"iyice kanat ki acısından büyümesin aşk" gibi bir çok güzel sözün geçtiği efsane dizi.
--spoiler--
söz istemeyen haller vardır ya onları nasıl anlatacağız?
--spoiler--
--spoiler--
sevgimizi göstermeyi bilmiyoruz biz, bu yüzden de yaralayıp duruyoruz kendimizi.
--spoiler--

http://www.youtube.com/watch?v=pzbJUffY6Gk&feature=related
Kadınlarım oldu benim. Kızlarım da oldu pekala. Bir yerden sonra bu ayrım da fark etmemeye başladı. ilk öpüştüğü kızla yatmış birinin itirafları işte.
Kadınlarım oldu benim. Nice nice sevdim. Çok çok da sevildim. Çünkü kendimi sevdirmeyi hep bildim. Hile mi yaptım? Ne münasebet, işim olmaz!
Kızlarım oldu benim. Onları da sevdim, ne yalan söyleyeyim. Akran kız çocuklarım...
Ama bütün bunlar olurken değişmeyen tek şey vardı:
Sevdiğim bütün kadınlar terk etti beni. Bu hiç değişmedi.
Peki bu durumda sevmediğim kadınlar da mı oldu yani? Ya da "az sevdiğim" diyelim. iyi de aşkın azı-çoğu olmaz ki.
Neyse, konuya dönersek...
Sevdiğim bütün kızlar terk etti beni. Kadınlar mıydı yoksa? Aman, neyse ne. Artık fark etmiyor işte, benden sonra.
Binlerce doğurttum, binlerce çoğalttım, binlerce ekledim, büyüttüm, süsledim ve kadın ettim.
Ve bütün bunlar olurken değişmeyen tek gerçek: Bütün sevdiklerim terk etti. Böyle daha sevimli oldu sanki cümle. Aynen kalsın.
Şimdi sen merak etmektesin bütün bunları ne diye anlattım ben. Aslında bütün bu okudukların bir giriş bölümünden ibaret. Cesaret toplamak için alkol alır gibi yazdığım satırlar.
Temel nokta ise şu: Sen de gitme n'olur!
Seni büyütmedim, seni çoğaltmadım. Başkaca ahlaksız şeyler yapmış olabiliriz ama inan her işimi kalbimle becerdim ben. Lütfen sen de gitme. Bari, en azından sen gitme. Üzülmekle kalmam yoksa.
Yalvarırım biraz daha izin al "o"ndan...
zamanının en kaliteli dizilerinden birisidir. gerek senaryosu gerek oyuncu kadrosuyla harika iş çıkartmışlardır.
türkiye'nin gelmiş geçmiş en güzel dizisidir.
"benim bir hikayem yok. sen bu mahalleye gelinceye kadar..."

ne mi yapıcam? bir gün bütün gücümle aşık olucam..."

"artık hiçbir şey yüreğime işlesin istemiyorum. yeterince çivi var yüreğimde..."

"bir kişi gitti. mahalle bomboş..."
gibi sözlerin geçtiği muhteşem dizi...
ali (uğur polat):hayat sana teşekkür ederim. üst katımıza taşınan komşularımız için. ruhumdaki boşlukları, çatlakları onlarla doldurmama izin verdiğin için.