bugün

hızlı adımlarla yolda yürürken onlar ağır aksak arkamızda kalırlar,
kimi baston desteği ile kimi de yanındakine yaslanır.
bir zamanların elinden her iş gelen insanı yine küçüklük zamanlarına doğru dönmeye başlar.
artık yokuş hep aşağı doğrudur,
bir gün bende böyle olacağım diye düşünürüz içimizden korkarak
sanki hiç gelmeyecekmiş gibi uzak görünsede aslında zaman çabukça bizi de birine ya da bastona tutuşturacaktır.
Dorian Gray tarzı bir kompleks olarak da yorumlanabilir. insan 100 yaşına da gelse nasıl bir 100 yıl daha yaşamak isterse bunun gibi hiçbir insan da yaşlanmak istemez. Dorian Gray yaşlanan resmini en sonunda parçalamıştı. Doyumsuzluk onu yaşlandırmıştı. Her yaşta en doğru şeyi yapmak ve doyumsuz olmamaktır ilacı.
60 yaşıma gelirsem ve torunlarım olursa onlara söylemek için şöyle bir söz geldi bugun aklıma. (neler düşünüyorum ben yaa?)

-siz büyüyorsunuz ben ise yaşlanıyor ve küçülüyorum..
kisinin 23 yasinda olsa bile, artik estetige karsi olmadigini dusunmesiyle fark edilen histir.
Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için, hayat hiç bitmeyecekmiş gibi gelir.
Ama hiçbir şey çok tekrarlamaz kendini
Aslında çok az tekrarlar
Çocukluğunuzun bir öğleden sonrasını,
öyle ki, hayatınızı onsuz düşünemediğiniz,
sizi derinden etkilemiş bir öğleden sonrayı,
daha kaç kez anımsayabilirsiniz ki?
belki dört, beş kez daha
belki o kadar bile değil
dolunayın çıkışını daha kaç kez izleyebileceksiniz?
belki yirmi
ama yine de herşey, sonsuzmuş gibi gelir..
çölde çay adlı filmin finaliden alıntı.
korkunun yaşlanmaya faydası yoktur, sözüylede dile getirilebilir.
zamanı ziyan edip, "an" ı kaçırmaktır.
Geriophobie olarak adalandırılan fobidir.
Yaşlılarda genel bir ruh hali vardır, hayallerin yıkılması, hayattan bekleneni bulamamış olma ve zamanın da bitiyor olmasının yarattığı defansif oyun planı. Değişmek artık seçenek değildir çünkü değişirsen ömrünün çoğunu yanlış yaşamış olduğunu kabul etmen gerekir, bu da kolay degildir. eğer yanlış hayatı yaşıyorsan yaşlanmaktan korkarsın yoksa neden korkasın 67 yaşında ne olursun ki? en fazla 67 yaşında biri olursun. yani diyeceğim odur ki yaşlanmaktan korkmak yanlış hayatın getirisidir.
aslında hemen herkeste var olan bir korkudur, yaşlanmak değilse de bunamaktır, mesela bu başlığı 'yalaşmaktan korkmak' diye okumak yaşlanma ve bunama belirtisidir ve bu herkesi korkutur, allahtan benimki uykusuzluktan...
hayatı yaşamak yerine tüketmiş olan, yıllara dişe dokunur birşey sığdıramamış, hedeflerini gerçekleştirememiş, gençliğini anlık zevkler uğruna heba etmiş, değerlerini yitirmiş ve yeniden kazanmak için biraz daha zaman dilenen kişilerin içine düştükleri durumdur.

bunların kadını da erkeği de yaşlanma belirtilerini geciktirmek uğruna her yola başvurur. kendilerinden kat ve kat genç insanlarla birlikte olmalarının yanında sağda solda fellik fellik göz altı kremleri ararlar, spor salonlarına yazılırlar, yeniyetme havası taşıyan kıyafetler giyerler.

oysa hayatı dolu dolu yaşadıysan, bi işin ucundan tutabildiysen güzeldir yaşlanmak. anlatacak anıların, paylaşacak tecrübelerin vardır. en önemlisi kendine güvenin sapasağlam durmaktadır yerinde.
hiçte korkulacak bir şey değil yaşlanmak. yaşlanmaktan korkmayın gençler, isterseniz yaşlanıncada bu günkü gibi yaşayabilirsiniz. sizleri yadırgayan olur diye korkuyorsanız, takdir edenlerde olacaktır. bu yazıyı sizlere yazan yazar elli yıl evvel sizlerin yaşında idi. bugün ise genç insanlarla uyum içinde yaşıyabiliyor. fiziksel olarak değişime uğrasada beyinsel olarak genç kalınıyor. uzun yaşamın getirdiği deneyimler, yaşlı kişilere saygınlık kazandırıyor. gençliğinizi dolu dolu yaşayın yaşlılığınızda da genç kalın. yaşlanmaktan korkmayın..
holywood yıldızı sendromudur, hemen hepsi korkar yaşlanmaktan çünkü adamlar rahat böyle şeyleri dert etme lüksüne sahipler, biz ne olduğunu anlamadan yaşlanıveririz. zaten türk milleti olarak 40 yaşında doğmuşuzdur.
ille de çok büyümeyi gerektirmeyen daha 20 sine yeni basacak insanı bile saran bir durumdur.

daha dün gibiydi kuzene filan bakıp oha lan 22 yaşında diye şaşırdığım günler. ilkokuldayken liselileri bile gözümüzde büyütür bir gün o kadar olacağımıza inanamazdık.

sonra bir bakmışsın ikinci 10 yıllık dilimi devirmiş 3. süne giriyosun.

lisede bizim arkadaşlar vardı yaş 25 oldu mu bilekleri keseriz olm daha ne yaşıycaz en fazla 27-28 diyen metalci tipler. buradan onlara seslenmek istiyorum o planları kaç yaşına ertelediniz acaba?

cidden insan çocukken 30 dan sonra yaşamam boşa diye düşünürken yaşlandıkça bu rakam 60 dan sonrası boş ya muhabbetine dönüyor bir süre sonra da ne kadar yaşayabilirsek kardır oluyor.

hayır hayatı da çok sevmeyen bunalım ergenin tekiydim ne ara bu kadar yaşam dolu olmuşum da yaşlanmaktan korkar olmuşum ben de çözemedim henüz.
Boşuna yaşlanmaktan ben de korkuyorum. Hayallerimi gerceklestirememisken bir gün kırışık göz altları ve saçlarımda aklarla karşılaşmak, ne yesem kilo almak, binlerce sağlık problemiyle boğuşurken hayatımI adadığım evlatlarımın da beklentileri karşılayacak sevgi ortamını sağlayamayacak olmasıyla gözümü korkutan olaydır. Buraya da yazıyım, yaşlanmayacakmisim gibi bir his var içimde kaç haftadır.
Kimseye söyleyemediğim tek korkumdu.
Ciddi anlamda yaşlanmak istemiyorum. Bir ara "yaşlanmadan kendimi öldürme planları"bile yaptım.
Bu korkunun sebebi ise dogdugumdan beri dedem ve babaannemle yanyana yaşıyor olmam sanırım.
yaşlanmak vasıtasıyla ölmek, hiç olmak düşüncesi şeklindeki bir biçimi de bende olan korku. ulan 18 yaşındaki bunalım sebebime bak. yemin ediyorum lanetliyim.
yaşlanmak vasıtasıyla ölmek, hiç olmak düşüncesi şeklindeki bir biçimi de bende olan korku. ulan 18 yaşındaki bunalım sebebime bak. yemin ediyorum lanetliyim.
Yaslanmaktan değil de kırışmak, sarkmak, dişsiz kalmak ve hareket kabiliyetini yitirmekten korkmak olabilir. Birde ölmesek fena olmazdi.
Yaslanmak ve ölüm. Bu ikisi bana sanki hic basima gelmeyecek iki durum gibi geliyor, her nedense?! Allah güzel ölüm versin, hayirli güner göstsrsin. Ne diyeyim korkmuyor degilim bu ölüm ve yasliliktan.
bi bakıma ölmekten korkmaktır. Çünkü yaşlılık insanın son evresidir. Vücutta gelişimler durur. yaşlandıkça ölüm yaklaşır.
bknz: huzur evlerinin şehrin dışına taşınmaya başlaması
Ne korkması be ben ise başlamadan emekli olmak istiyorum ah o günler bi gelse (şakaydı tabi farklı söyleyen olmalıydı).
altıma sıçtığım korku.
Korkunun ecele faydası yok ki yaşlanmaya olsun.