bugün

eviniz çatı katında veya müstakil ise tüm teknolojik öğelerden vazgeçip dinlemeyi tercih ettiğiniz sestir.hele birde aşıksanız...
gökgürültüsü ile birleştiğinde insanı bazen dehşete düşüren sesdir.
insana sevinçlerini,kırgınlıklarını,kırdıklarını,kavgalarını,mutluluklarını kısacası yaşadığını hatırlatan,genelde hüzünlendiren,ağlatan,altında yüründüğünde anlamsız rahatlık veren* tabiat olayı...
(bkz: çin işkencesinin esin kaynağı)
(bkz: eternal) (bkz: evanescence)
en güzel ses. bu sesin yanında eğer ilkbaharsa bir de toprak kokusu vardır. çatıya düşen damlaların sesi ve pencereden çıkardığınız burnunuza gelen toprak ve çimen kokusu. eğer nisansa etraf kızıl olur. muhteşemdir.
istanbulda duymayı çok özlediğimiz bir sestir.
Huzura giden yolun başındaki sestir, evinin tavanı camsa ve seyredebiliyorsan gökyüzünü tarif edilemezlere ulaşmıştır mutluluğun. Hele birde ardından yeşile açılıyorsa kapın ve içine çekebiliyorsan toprağın kokusunu değmeyin bu keyife...
yalıtımlı cam ve panjur un ardından duyurur kendisini bazen.
gücünü hatırlatarak uyandırır.
pencereyi açıp izlemeye başladığında güzelliğini hatırlatır.
büyüleyici bir güzellikle yumruklar toprağı gecenin sessizliğinde.
ardından narin bir kadın eli gibi yüzüne düşen tek bir damla tekrardan kendisine aşık eder.**
izmire hele karşıyakaya ayrı yakışan sestir.
valla az önce başladı. susun. kelimeler kifayetsiz kalıyor. hatta kıyafetsiz. cıbıldak cıbıldak dolanıyorlar odamda. pardon lan. cıbıldak dolanan kelimeler değillermiş. topoş ev arkadaşımmış. duştan çıktığı gibi dal-taşak dolaşıyor lavuk.
tüm ormantizmin dışında çişi getirir.

(bkz: yagmur yagarken altina isemek)
toprak kokusuyla birleşince huzur ve özgürlük hissi verir bana.
dinlendirici sestir. insanı alemden alemlere sürükler ve ona huzur verir. hele ki soğuk bir kış gününde elde sıcak bir içecekle pencereden izlemek ve yağmuru dinlemek * çoğu şeye paha biçilmezdir.
ağlarken çoğalan ses.

http://www.rainymood.com/
bıktıran sestir. ya tamam hoş güzel de 2 gün hiç durmadan yağınca insanın beynini s.kmeye başlıyor yahu! yeter artık gök delindi.
yağmur sesi denilince akla erkin koray'ın o meşhur şarkısı gelir.

(bkz: yagmurun sesine bak)
an itibarı ile afyonkarahisar üzerindeki kara bulutlardan düşen su damlaların yer yüzündeki maddelere çarparak, insana inanılmaz derecede huzur veren şeydir. yağmurun sesini dinlediğimde sanki bana köyüme gitmemi söylüyor şu anda, birinci ağızdan aktarıyorum.
huzurdur, özgürlükle beraber.
nedense gece daha hoş gelen sestir. gündüz aynı etkiyi yaratmaz insanda. ayrıca "ağlarken çoğalmasının" yanında mum ışığında otururken de artar sesi. sevilesidir.
eşittir; huzur.
ruh haline göre değişik hisler uyandıran sestir. mutlu insana şarkı gibidir. mutluluğunu paylaşan o billur ses, seninle coşan ve içinde tutamadığı sevincini haykıran. lakin tam da dibine vurmuşsan acının, hüznün o zaman ağıttır yağmur. sana ağlıyordur gökyüzü. senin gözyaşların dinse de ya da tükense de onunkiler bitmez tükenmez. o senin yasına senden çok sahip çıkar. boşalttıkça gözyaşlarını, sen duydukça sesini ferahlarsın, artık onunda ağlamasını istemezsin işte o zaman diner onun acısı başlar şarkına eşlik etmeye. böyle vefalı, içli, samimi bir sestir yağmurun fısıltısı bazen de çığlığı.
aşka davet eden ses.**
insanın içini huzurla dolduran sestir ormandaysanız ve mevsim baharsa...
duygularınızı dışarı vurmanızı sağlayan sestir. o anda hüzünlüyseniz ağlarsınız, mutluysanız sevdiğinizle paylaşırsınız, aşıksanız malum film repliklerini canlandırırsınız. *
kısaca erkin koray anlatmıştır zaten.
'yağmurun sesine bak. aşka davet ediyor'