bugün

61'den iki set alıp, dominos ta iki orta boy pizza kazandığımız ve geyiğin dibine vurduğumuz bir eşli batak sonrası, arkadaşlar evlerine dönerken;

ar1: bir şey unutmadık değil mi?
ar2: yok yok arabanın anahtarlarını aldık... elimizde de bir şey yoktu...
ar3 (ev arkadaşım): eliniz de boş gelmişsiniz zaten...(öylesine takılıyor)
ar1: elimiz boş olarak gidiyoruz da görmüyor musun?(saçma bir cevap verdiğinin o da farkında)
gk: ne boşu lan, vermedik mi elinize biraz önce...
ortaköyde otururken daha yeni tanıştığım ve dakikalarca sohbet ettiğim bir amcayla aramda geçen ve her aklıma geldiğinde gülmekten çatladığım bir diyalog.
+amca şu kadına bakarmısın ne güzel demi?
-hangisi be evladım?
+şu amca elinde çocuk olan. kadın çocuk da doğurmuş ama hala on sekizlik kız gibi demi?
-malzemesini versem bana da yapar mı? *
okul tuvaletine ateist biri girmiştir.

-aa lan ateist geldi!!
-eyvallah..
* *
-DEpremi hissettin mi olm?
+yoo
-olm nası hissetmezsin lan ben başlarken hissettim
+doğrudur abi hayvanlar önceden hisseder ya zaten.
lise son un son matematik yazılısı. artık öğrenciler iyice coşmuştur kopya konusunda. sınıfta acayip bir gürültü vardır. bu durumdan rahatsız olan hoca:yavrum biraz sessiz olun!
öğrencinin biri kalkıp:hocam nasıl kopya çekcez o zaman?telepati mi kurcaz?
hoca:??!!!?!??!
rezervuar:uff çişim geldi
küçük oscar:5 dakka var daha hadi gidelim tuvalete
rezervuar:5 dakkada işeyememki!
sınıf:adslşfkgsdjgmdsflgdşf!!!
ayşe ile fatma msn'de konuşmaktadır:
-fatma ben aşık oldum.
-iii geçmiş olsun.
-??!!!
-tak tak tak
-kim o?
-reis
-atın şunu sözlükten**
uludağ sozlukte yazar olmak isteyen bir arkadaş ve uludağ yazarı başka arkadaş ve o vakitlerde yazar olmayan kopya kalp sohbet halindedir.

dörtdüncü nesil: ne oldu? girdin mi 10 tane entry?
yazar adayı: abi kelime arattım. ne arattıysam bilmişler hepsini. akıllı çoçuklar.
dördüncü nesil: iyi abi başkasının yazmadığı girince daha çabuk yazar olursun.
yazar adayı: abi gircek kelime bulamıyom hepsini bilmişler.
dördüncü nesil ve kopya kalp: ehehehehe... abi o kelime hakında bildiğin değişik bir seyi yazsanda olur.

(bkz: hepsini bilmişler)
-hayat zor ama bende kolay biri sayılmam.

+zaten ben de kolayı sevmem. varsa çay alıyım. ehehe.
*

çalışılan yerin yemekhanesine inilir yarının menüsüne bakılır menüde erenler çorba diye yazılmış bir yemek vardır. olaylar gelişir.

çalışan arkadaş: alo iyi günler ben ... bankasından arıyorum menüde erenler çorba diye bir yemek görünüyor muhtevasını öğrenebilir miyim

yemek sorumlusu: efendim çorbamız şahane bir çorbadır içinde bizim özel spesyalimiz vardır vıdı vıdı vıdı.....

çalışan arkadaş: tamam anladım da içinde ne var onu söyleyin ne ile yaptınız çorbayı

yemek sorumlusu: o da size sürprizimiz olsun

çalışan arkadaş: ......
her sabah işyerinin servisine binilen durakta iş arkadaşıyla buluşulur.arkadaşın benden sonra geldiği ama servisin henüz gelmediği günlerde hep aynı diyalog:
-aa günaydın gelmedi mi servis daha?
+yok geldi de ben gönderdim, sen gelmedin diye binmeye içim elvermedi. * *
hatunumuz yolda tıkır mıkır yürümektedir. 3 kro kenarda oturmaktadır.

ortadaki kro: sen ne güzel bir nesnesin öyle!
hatunumuz : ne?!
ortadaki kro: e bakıyoruz allahına..
hatunumuz : aman be salak şey
der ve yürümeye başlar.
arkadan ortanca kronun sesi duyulur: sen bilirsin güzelim, sen kaybettin.
başka bir hatun otobüse biner.

şöför: sıkı tutun pirenses, kalkışa geçiyoruz!
seda sayan'ın sabah programından;

- Alooo, kiminle görüşüyoruz?
- Ben Mustafa.
- N'aber lan Mustafa?
- ??????
- Nerden arıyorsun bizi Mustafa?
- Şişli'den...
- Ne iş yapıyorsun lan Mustafa?
- Belediye başkanıyım.

(bkz: şişli)
(bkz: mustafa sarıgül)
malüm antalyada yaşayan biri olarak kar görmek için arkadaşlarla ıspartaya gidilir.

hevesli arkadaşım arabadan iner inmez kendini karların üzerine salıverir ve akabinde ;

-ohh burası çok güzel, heryerde kar var, hiç gitmeyelim... vs.

-peki ozaman dur da fotoğrafını çekeyim hiç bozma...

(son derece ciddiyetle) -yalnız çabuk ol donuyorum.

gülüşmeler...
tekirdağ da "o zaman" kelimesi "o zamansa" olarakta kullanılıyormuş.nerden bileyim?

+olm oraya gitmeyelim o zamansa.
-oha lan! onuda mı sabancı aldı.
mazbut aile çocuğu olan arkadaşınızı işletirsiniz. kıza işvelen cilvelen diye de nasihat edersiniz. kız rolünü iyi yapar çocuk yavaştan coşar hatta kızımızı davet bile eder. o sıra;

mazbut evlat - seni davet ediyim gelsene buraya.
kız - ama olmaz kii (işveli bir ses tonuyla)
mazbut evlat - olur olur ama olmaz göte olur, gel sen tatlım.
kız - nee !?..

dumur vaziyette telefonu bize verir.
telefonda geçmektedir.
nazım - alo melaba ben nazım, doktor binali beyle görüşebilir miyim?
sekreter - hangi nazım acaba
nazım - hastasıyım ben
sekreter - ay ben de *
facebook aleminde texas'a yakın bir yerlerde, titan arum ve arkadası serdar poker oynamaktadır. hollywood tarzı diyaloglar gelişir:

titan arum: olm ayı gibi el var, yatırcam hepsini amko..?!
serdar: sacmalama olm ne gerek var lan..!
titan arum: yatırcam amko, uyuz oldum şu ecnebiyi bi kökim*..
serdar: sakın amko, siktiret..
titan arum: hehe, yatırdım amko..

bir kamyon chips yatırılır ve ecnebide flush cıkar, paranın bir kısmı geri alınsa da zarar büyüktür vesselam.. devam eder diyalog:

serdar: dedım sana yatrıma diye amko..
titan arum: ne bilim olm, hırs işte.. gitti zaten amko paralar..

scot marko (nam-ı diğer ecnebi): it is not amko! it is marco, marco!!!!
kahramınımız bu bölümde feci şekilde yataklara düşmüş , hastalanmıştır ve hastalığının ağır geçmesinden dolayı tedaviye cevap vermeyen hapların yerine penisilin iğnelerine maruz kalmıştır .

kısaca kahramımız günde 2 kere iğne vurulmak için hastaneye gitmektedir . düzenli olarak hastaneye giden kahramınımız hastanedeki hemşir ve hemşirlerele kanka olmuştur ...

- hocam hazır mısınız ?
+ hı hıı
iç ses : bu defa acımayacak bak olm ... derin derin nefes al ver al ver al ver ...

iğnenin popoya teması esnasında :

iç ses : anammmm anammm bitiyo olm bitiyo ! nefes al nefes ver ! derin derin ! al ver al ver all...

- hocam siz hangi okuldaydınız ?
+ iğneyi çıkarsak da öyle konuşsak nasıl olurrrr ???
- ayyy ahahaaha
+ hemşire hanım iğnee diyorum

üstüne basarak belirtmek istiyorum :

(bkz: penisilin)
bir ilköğretim okulunda olay şöyle gelişir. türkçe dersinde bir metin okunurken argo deyimi geçer.
öğretmen: çocuklar argo ne demek biliyor musunuz? bana bir örnek verebilir misiniz?
*
öğrenci: öğretmenim ben biliyorum.
öğretmen: söyle bakalım ömer ne demekmiş argo
öğrenci: arko krem hocam.
öğretmen:!?%^+
ders din kültürü hocaya sorular yağıyor. hoca bunca yolsuzluk varken içkiye takılınmaması gerektiğini savunuyor.
+hocam siz içiyomusunuz?
(sınıf gülüyor hoca gülüyor)
-hangisi coni walker, miller, absolute hangisini soruyosun
(sınıf yerlerde)
-yok içmiyorum 7 yaşımda sanayide bi amca bira aldırmıştı bende tadına bakmıştım sadece.
+ ha 7 yaşında bıraktınız yani...
abi kardeş istanbul'da bir yer aramaktadırlar fakat bulamamaktadırlar ve kavga etmektedirler. olaylar gelişir.

kardeş: ya abi sorsana şurdan birine

abi: ya bi dur bunaltma insanı ne soracam bulurum ben orayı

kardeş: ya zaten ölüyorum yorgunluktan senin yüzünden bir sürü yer dolaştık zaten başım ağrıyor vıdı vıdı...

abi: al kardeşim iç sen şu hapı iyi gelir ağrı kesici bu.

kardeş hapı içer akabinde sultanahmet'e gelirler.

kardeş: abi var ya bu camiler falan benim içimi rahatlattı. bir huzur kapladı her yanımı. rahatladım.

abi: içtiğin anti-depresandan kardeşim o. camiden falan değil.
kerim: gorunmez aksamin ufkundayiz'i kim soyluyo haci?
stern: munir nurettin selcuk.
kerim: sagol haci.
stern: bu arada, "donulmez aksam" haci =)
kerim: ben donucem hacii, sen merak etme.
güncel Önemli Başlıklar