bugün

Ağzımı ayırıp sınıfa çıkarken, koca kolonu görmeyip kafamı kolona gömmem. Herkes gülmeye başlayınca gülmeye başlamam.
yeni sevgiliye, eski sevgilinin adıyla seslenmek.
(bkz: kentkart dolum merkezine bankamatik kartı uzatmak)
yokuş bir sokakta öndeki kamyona iyice yanaşmış vaziyetteki arabaya binince(her zaman yokuşta park halindeyken geri viteste duran) vitesi kontrol etmemek; vitesin ileri viteste olması, araba ileri kaymasın diye gaza iyice yüklenmek; araba ileri viteste olduğundan yokuş aşağı hızla ileri fırlaması, yüksek bir ses duymak...
yazları biyolojik saati gece olan bir garibin öyküsüdür.

gece iki gibi uykuya dalınır(sızılır) sonra saat 4.30da uyanılır, tuvalete gidilir. evde gündüzleri bazen kimse olmadığı için sessizlik garipsenmez. okul harcının son günü olduğu hatırlanır ve kendimize küfrede küfrede giyinilir. sokağa çıkılır. o da ne? saat sabahın 4.30'udur.
sevgili yerine msn de kuzene romantik mesajlar yazmak ve sonra intihar etmek.
(bkz: dalgınlık yapmak) *
Telefon çaldığında kız arkadaşım arıyor zannederek, "Buyrun, ben küçük pipili bermuda şeytanı" diyerek telefonu açtım. Arayan imam olan dayımmış.

kaynak: (bkz: itiraf com)
arkadaşlarınla kafedeyken söylediğin sütlü neskafen gelir, yaklaşık ıkı dakıka boyunca özenli bir şekilde karıştırırsın
fakat içinde şeker yoktur, işlem içteniçe söylenerek ve bu defa şeker koyarak tekrarlanır.
yakın bir arkadaşla, beğenilen bir kız hakkında konuşulurken, kız yakın bir konumdaysa, söylenenlerin anlaşılmaması için yabancı dil kullanılarak anlaşılır. ama eğer bu kızın turist olduğu bir an için unutulursa yapılmış en aptalca dalgınlık olur. *
(bkz: öğrenci geyikleri)
arkadaşım fotoğraflarıma bakarken çok yakışıklı bi arkadaşımın fotoğrafını kestirdi. ve benden onla ilgili bir şeyler anlatmamı istedi. fotoğraftaki çocuk yakın arkadaşım olmadığından çok fazla şey bilmiordum ve arkadaşımı kırmamak için bildiğim kadarıyla fotoğraftaki çocuktan bahsetmeye başladım ve üzerine bu dialog kuruldu.
(b=ben, a=arkadaşım)
b:tembeldir.
a:ben de:)
b:matematiği çok sever ama hiç başarılı değildir.
a:ben de:)
b:sadece rasyonel sayılar testi çözer.
a:ben de:)
b:havuz problemlerini hiç anlayamaz.
a:ben de.
arkadaşım aralarındaki bu kadar minik ortak şeyleri bile duyunca çok sevinmiştir resmen otomatiğe bağlamıştır:
b:esmerlerden hoşlanır.
a:ben de:)
olayı algılayamamıştır buna bile sevinmektedir. sonuçta ortak ya:) halbuki arkadaşım sarışındır.
7 yıldır aynı şekilde kontör yüklemenize rağmen, bir gün yoldan gelen bir arkadaşı aramak için kontör almak icab eder, kontör alınır yüklemek için 8090 aranır. hiç beklemeden alo indin mi lan otobüsten ibne denilir. karşıdaki bayanın size kartınızdaki şifreyi girin ardından kare tuşuna basın deyişine şaşırılır.

işte bu bu kadar entry boyunca aradığınız dalgınlık.
sevgili kardeşin kumandayı ,oradan aldığı bişey yerine buzluğa koyması. akşama kadar deli gibi kumanda arama. bulunduğunda çok geç olması. *
anneannenin her gun tekrar tekrar izledigi memleket belgeselinin cd'siyle porno cd'yi karıstırmak;

anneanneyi videoyla basbasa bırakıp mutfaga gitmemle, icerden gelen inleme seslerini duyup hemen video'yu kapatmam ne kadar surdu bilmiyorum ama anneannemin durumu caktıgını kalın gozluk camlarının kocaman gosterdigi gozlerinden anladım. o garip gulumsemeyi ölsem unutmam...
bazen yapılmış en aptalca dalgınlık vicdan azabı yaratacak sonuçlara neden olur. çok şükür ki kontrol sırasında farkedilir bir sorun olduğu.
hatalardan ders çıkarmak bir yana her hatada biraz daha işinden soğumak , başarısızlığın güvensizlik getirdiğini anlamak. güvensizlikle içine kapanmak.
fincandaki çayı tezgahın üzerinde karıştırdıktan sonra çay kaşığını alıp mutfaktan çıkmak.
dalgınlık, genellikle olumsuz bir anlam çıkartır hep karşımıza. yemeği unutursunuz, tencere yanar. randevunuzu unutursunuz, arkadaşınıza ayıp olur. yani dalgınlıkla işe alınmaz, üniversite kazanamazsınız. dalgınlık, hep olumsuz sonuçlar doğurmuştur. aptallık ta yapılmaması gereken şeylerdir ahlaki çerçevede.

yani;

dalgınlık zaten aptallıktır.

(bkz: ben kendim bizzat söyledim)
kardeşi ve onun arkadaşıyla sohbet edilirken, kardeşinin arkadaşına anlattığı bir olayda kardeşi "onu pertevniyal'den tanıyorum" dediğini duyan akıllı kardeşine "sen ne zaman orda okudun!?" diyerek bomba bir dalgınlık örneği gösterir. kardeşi vefada okumuştur çünkü ve bunu bilmektedir.
her buluşmada hesabı erkek arkadaşının ödemesinden rahatsız olan kız, erkek arkadaşına durumu anlatır ve erkek arkadaşı, eğer çok rahatsız hissediyorsa bir sonraki buluşmada hesabı kızın ödeyebileceğini söyler. bir sonraki buluşmada en güzel, en şık yerlerden birine gidilir ve kız ilk defa rahatça yiyip içer. iş hesabı ödemeye gelince kız hemen davranır ve erkek arkadaşına daha önceden vermiş olduğu sözü hatırlatır. erkek arkadaşı peki." der ve kenarda beklemeye başlar. kız, harıl harıl cüzdanı aramaktadır ama bulabilene aşk olsun! ilk defa hesabı ödeyecek olmasına rağmen cüzdanı evde unutmuştur! el mahkum erkek arkadaşa gidilir ve durum süklüm püklüm anlatılır. ve kızın bir anlık dalgınlığı, tüm hafta yerin dibinden çıkamaması ile sonuçlanmıştır.
bir arkadasımın oldukça mutaasıp bir kızla msnde konusurken camını açar mısın derken c harfını unutması.
dışarıdan eve gelecek olan arkadaşına şöyle bir mesaj atmak:

"Abi gelirken iki ekmek alsana... yada boşver ya, tamam."
Midterm'den cikilir, soguk bir kis gecesi oldugundan, yola cikmadan once bir seyler atistirmak amaciyla ulker makinesine yonenilinir. Yeterli para, makineye itina ile atilir. Arkadasin secmis oldugu cikolatayi gormek amaciyla makinenin raflarina bakarken, o da ne? Sinavin verdigi dalginliktan olacak ki, arkadas bos siranin numarasini tuslamistir. Evet evet, onca zahmet o helixin donus sahnesi icin cekilmis, ustune bir de makineye bagista bulunulmustur.
kolayı buzlukta unutup akşam eve gelip anneye "kolayı misafirlere mi verdin" diye bağırmak. daha sonrasında annenin yüzüne bakamamak.*
sabahtan akşama kadar koşuşturmak zorunda kaldığını belirten arkadaşın evinde bilgisayardan taşınabilir belleğe veri aktarılmaktadır. bu ezik bünyeli arkadaşıma "bak bakalım atmış mı?" dememe müteakip can ciğerim kasanın arkasına eğilip taşınabilir belleğe bakmıştır bir an. sonra anlamsız bir ifade ile yerine donup suratıma bakmıştır. * *
çay içme alışkanlığı olmayan misskin kişisi çay içmek istediğinde poşet çayla isteğini giderir. yine günlerden bir gün su ısıtıcısında su ısıtılır. poşet çay poşedinden çıkarılır ve artık sistematiğe bağlamıştır kendisi ya normalde o kağıdı çöpe atması gerekir ama o da ne? çayı çöpe atmış, poşet elinde kalmıştır. bön bön bakar bi müddet. *