bugün

göreceli kavram olmakla birikte günümüz bayanlarının erkeklerde aradığı öncelikli özellik.
hiçbir zaman, (ergen kızlar haricinde) hiçbir kadının önemsemediği özelliktir, bunu zamanla anlayacaksınız gençler ve aynadan çok ruhunuza, aklınıza ve dilinize bakacaksınız.

olgunluk, öz güven, zeka, tatlı dil... önemli olan bunlardır.
bazıları göreceli bir kavram filan der yalan hepsi teselli amaçlıdır ya yakışıklısındır ya çirkin açıkçası benim içimde olmadıgım bir durum:ah be keşke olsaydım.
arkdadaş ortamında oturken, yabancı bir numara bizim elemanlardan birini arar. bizimki konuşmaya gider, geri gelirken canı sıkılmış bi halde:
-a.q ya çizicem bu suratı jiletle. yeter ya. paso kız milletiyle mi uğraşıcam ben.
diye isyan ederken, yakışıklıların dertlerine tercüman oldugunu düşünüyorum.
geçicidir. ama karizmatiklik bakidir.
iyi de kime göre yakışıklı olmak? ayşe'ye göre yakışıklı olan fatma'ya çok çirkin gelebilir. her insanın zevki bir değil ki. he bi de genele hitap eden bi güzellik/yakışıklılık kavramı vardır. mesela brad pitt. 100 kişinin 95'i bu adama ayılıp bayılıyor olabilir ama beni zerre bağlamıyor açıkçası. hayatımda o kadar itici bi adam daha görmedim. demek ki toplum standartlarına bakarak da bu işler olmuyor. normalde yüzü bozuk ya da sivilceli erkekler beğenilmez ama ben bazı erkeğe inanılmaz yakıştırıyorum. hatta yüzündeki o bozukluk olmasa belki de bana çekici bile gelmeyecek.
kısaca şunu demek istiyorum sevgili erkekler; etrafınızda uzun boylu, kaslı, renkli gözlü ya da bilimum başka fiziksel özellikleri bulunan erkeklere bakıp bakıp "ulan amma da çirkinim" diye komplekse girmeyin. en başta da söylemiş olduğum gibi herkesin zevki farklı.yakışıklı olduğu düşüncesine kapılmış olup da, havalarda uçan arkadaşlara da selam ederim burdan. artık çok sıradansınız. yakışıklılık bu devirde bi halta yaramıyor. önce zekanızı kullanmayı öğrenin, gerisi zaten gelir.
Bakım, düzgün giyim, etkili konuşma, medeniyet sahibi vs özellikler olmadan pek de kendini göstermeyen durumdur.
egoyu 1500'e çıkaran bir durumdur.sakıncalıdır.
çirkinim diye söylemiyorum; bir kadını etkilemekte pek de önemli olmayan bir etken, anca liseli kızlar tav olur yakışıklılığa, zamanla değişir kadınların kıstasları ve yakışıklılık, birkaç sıra geriler.

ama yine de ne vardı lan biz de yahuşuhlu olsak hııı?
kim ne derse desin kız tavlama olayının bir numaralı argümanıdır.
edit: (bkz: seni tanıdılar ben kaçtım)
paralı ve güçlü olmaktan sonra gelen faktördür, sevilmek ya da ilgi görmek için. parası ve sahip olduğu güç, ki verdiklerinin karşılığını almak üzere kullanmaksa amacın bunları, herşeyden önce gelir. bunlara sahipsen, hep şüphede olmalısın ne için, niye sevildiğin hususunda. acaba bunlar yokken, severler miydi seni? yakışıklysan bile değeri ne ederdi ki?

(bkz: vermek)
kişinin kendi seçimiyle ortaya çıkmadığından, marifet değildir. ancak kişi plastik cerrahsa, ve kendi kendini yakışıklı yapmışsa tebrik edilebilir.
(bkz: güzel olmak)
bu bazen türkiye'de yabancı olmaktır. yabancı mı? o zaman çıkılır onunla.
özellikle bu devirde,genç kızlarımızın farklı arayışlar içinde olduğu bu zamanda gerçekten bazen içinden çıkılmaz bir hal alan özelliktir.
"Yakışıklı ne acayip di mi? Ben de yürüyorum, o da yürüyor. Ağzı var yemek yiyor, eli filan da var, ayni benim gibi. Düşününce totalde ayniyiz. Ama o yakışıklı. Bişey yapmasına gerek yok, dursa yeter. Ağzını açtığı zaman herkes onu dinler, saçmalama kredisi sonsuzdur. Senin bir tip yakışan sacın vardır, onun hepsidir. Kazıt o sacını senin cıksın topatan kavunu gibi kafan ortaya, o ise yine yakışıklı. Bir de bu durumun farkında değil gibi orospu çocuğu, ben ise hayatim boyunca bir jöleden çok şey bekledim. turistin mavi gözlü sarışın çocuğunu sevdiğimiz gibi, 32 yaşında olmamıza bakmadan 4 yaşındaki çocuğun etrafına toplanmamız, onu güldürmeye çalışmamız gibi severiz, utanmasak elimizi çocuğun omzuna atıp, 'ben ulrih`leyim siz hepinizsiniz var mısınız lan maça' dememiz gibi ucundan eklenmeye çalışırız yakışıklıya. "

(umut sarıkaya'nın benim de söyleyeceklerim var adlı köşesindeki bir yazısından alıntı)
bir boka yaramayandır.

edit: yaran arkadaşlar varmış, "aferin otur 100" diyoruz kendilerine.
konuşmayı bilmeden hiç bir işe yaramayandır. sadece fotoğraflarda işe yarar ki orada da konuşma yoktur.
kız tavlama olayında diğer etkenlere göre çok az etkisi olandır. zira yakışıklı olmak yoktur, çok para vardır. ayrıca;

(bkz: çeneyle hatun bağlamak)
sürekli bok atılan, rakip olarak seçilen olmaktır.
iyidir de kötüdür de. insanlar hep en iyisini kendilerine göre rakip seçtikleri için şanssız olursunuz fakat, asla yalnız kalmazsınız.
seksi ve yakışıklı erkek olmak, öyleymiş gibi davranınca daha beter bir hal alır. pek kimseyle konuşmazsan arkadaşlarında senin gibiyse ve herzaman beraber takılıyorsanız seksi olmaktan çok itici kategorisine girersiniz.

en iyisi kendini herkesle eşit seviyede görmektir. hoş muhabbet olmaktır. bu sayede insanların size önyargıları kalkar.

(bkz: güzin abla)
çok güzel bir durumdur. ohoo. anlata anlata bitiremem.

yanından şarkı mırıldanarak geçip sana yan yan bakmaya çalışan kızların düştüğü durumu izlemenin verdiği keyifi mi dersin, arkanı döner dönmez büzüşüp kikirdeyen, sevinçten "iyk vıyk" diye sesler çıkaran kız gruplarını duymanın verdiği keyifi mi dersin, komşu teyzelerin olağanüstü iyi davranmalarını mı dersin, minibüsteki orta yaşlı emeklinin "ah ulan senin gibi genç olucaktım var ya" diye iç geçirmesini mi dersin, kalabalık mekanlarda seni gösterip gösterip konuşan dişi takımını mı dersin. süper bir şey. herkese tavsiye ederim. en kısa zamanda yakışıklı olun.

edit: vay amk. bu entryi bakalım kaç kişi eksiliycek diye yazmıştım. hemen eksiye boğmuşlar. ne ilkel insanlarsınız lan. kıskanmak geçen yüzyılda kaldı sanıyordum.
hissetmektir.
Beyin olmadıktan sonra kaportanın pek önemi yoktur.
(bkz: işlev önemli işlev)
insanı şımartan hadise.
güncel Önemli Başlıklar