bugün

kişinin inançları ya da görüşlerinden kaynaklanan nedenlerden ötürü askere gitmeyi/alınmayı ret etmesidir. avrupadaki bir çok ülkede vatandaşlara tanınmış olan hak, son zamanlarda türkiye aleyhindeki (bkz: aihm)'nin zorunlu askerlik hakkindaki kararıyla bir kez daha gündeme gelmistir.
sınırda nöbet bekleyen asker onun can güvenliğini korurken sözde hümanist duygularla vatanı için görev yapmayı reddetmek.. vicdan değil vicdansızlık örneği..
yunanistan ve türkiye dışındaki avrupa ülkelerinde uygulanan bir haktır.kanuni zorunluluklara karşı gelmektir.anarşizmdir. * * *
canı gönülden büyük bir iç huzurla ve inanışla red etmek ettikten sonrada hayatta red den dönmemek
Ülkenin en yetişmiş ve değerli insanlarını ,yüksek mühendislerini,uzman doktorlarını vb.,ülkenin yararına olacak projelerde kullanmak yerine,dağda bayırda süründüren anlayışın zaten vicdanı yeterince rahatsız etmesi,doğal olarak zaten vicdanın bunu 'ret' etmesi.Askerliği tam olarak yaptırmamak yerine insanların özelliklerini göre görev paylaşımı yaptırılıarak sorunun hallolacağı da gün gibi aşikardır.Sınırda bekleyip,teröristlerle çatışmaktan hiç çekinmeyecek,insanları öldürmenin vatan için olduğuna tamamen inanmış gözü pek insanların yanındabu durumu bu kadar kolay benimseyemeyecek insanların da varlığı göz önüne alınarak yapılacak düzenleme hem askeriyeyi,hem de askere gidecekleri rahatlatacaktır.
askeri yargıtayın aldığı kararla türkiyede geçerli sayılmayacağı iddia edilen durumdur. nitekim ilk olarak perihan mağdene "vicdani ret bir insan hakkıdır" dediği için hakkında halkı askerlikten soğutma iddiasıyla dava açılması ve ardından askeri yargıtayın vicdani ret konusunda aihmin kararının bağlayıcı olmadığını açıklaması tartışmaları devam ettirecek gibi görünmektedir. zira perihan mağden davasında yine tüm avrupalılar mahkememize doluşacak; aihm de sürekli vicdani ret nedeniyle türkiyeyi tazminata mahkum edecektir.
askerliği,dünya görüşünün hayata duruşunun hiçbiryerine sığdıramayan,askeri üniformayı giymeyi abes bulan,bu konuya ''hayatımla bi alakası yok'' şeklinde yaklaşan kişilerin bu durumu ifade ed(eme)yiş şekilleri.olabilir,niye vatan haini olsunlar ki?sanki güzel ülkemin tüm erkekleri bayıla bayıla mı gidiyorlar askere?karalar bağlamıyorlar mı peki?
şafak sayma,doğan güneş kimin icadı laflar o zaman?
insani duygulara da saygı duyulmalı bence,birey oluşa da,millet oluşa duyulduğu kadar saygı duyulmalı.
insan haklarını koruyan, militarizmi ve savaş yanlılığını reddeden bir eylem biçimidir.
"toplumlar ancak savaştıkları savaşabildikleri sürece hayatta kalırlar, savaş kaabiliyetinde yoksun kalmak tutsaklığa ve yokoluşa sürüklenmenin en büyük nedenidir" diyeeen düşünürlerin, saçlarını beyazlatıp ardından da döken, söylev
genel olarak baktığınızda bizim milletimizde olması imkansız görünen fakat anti-militarist insanların da bu dünyada yaşadığını göz önüne alınmasını gerektiren olaydır.*
kişinin en doğal hakkı olmakla birlikte türkiyede uygulanması pek muhtemel ve sağlıklı değildir. yine de pek çok alternatif bulunabilinir. kamu görevine dönüştürülebilinir.
(hatta buna bayanlar bile dahil edilebilir.)
vatani görev yalnızca askerlikle kısıtlı kalmamalıdır. kavram olarak çok geniş olan bu uygulama pek çok alana yayılarak uygulanabilir.
savaştan askerlikten silahtan vs den hoşlanmayan birine kimse bunu zorla yaptıramaz. yaptırılsa da ne derece başarılı olunabilineceği tartışılmalıdır.
bugün kaçırılan thy uçağının korsanı olan hakan ekinci'nin görüşü.
şehit cenazelerinde yükselmeye başlayan "vatan sağ olsun demiyorum," "oğlumu bu vatana helal etmiyorum" söylemi de göstermektedir ki, Türkiye'nin başını ileride çok ağrıtacak olan bir mevzu.
eğer bir insanın vicdanı, gerektiğinde( bu gereklilik kavramı başkaları tarafından belirlenmiş ve kesinlikle eleştirilemezdir) herhangi bir kişiyi öldürmeye elvermiyorsa, öldürmese bile herhangi bir kişiyi militarizmin araçlarını kullanarak küçük düşürmek istemiyorsa, bu gerekliliği ve bu gerekliliği yaratan kurumu sorgulama hakkına sahiptir; bu hak vicdani olabilir, bir mantıksal olabilir, siyasi olabilir. ve ne yazıkki sadece 3. dünya ülkeleri bu hakkı vermez bireylerine.
(bkz: vicdani ret bir insan hakkıdır)
Hangi ülkede olursa olsun yasal rejim, bilinçli ya da bilinçsiz savaş yanlısını değil, barış yanlısını mahkum ediyorsa, orada bir çarpıklık var demektir. *
türkiye cumhuriyeti vatandaşlık kanununa göre, türk vatandaşı olan her erkeğin devlete karşı ödevleri vardır. bununla birlikte devletin de her vatandaşına karşı yükümlülükleri vardır. eğer devlet vatandaşına karşı yükümlülüklerini yerine getiriyorsa, ödevini yapmayan vatandaşı da vatandaşlıktan çıkarsın. normal şartlar altında bunun böyle olması gerekiyor ama bunun yanında tartışılması gereken başka noktalar da yok değil. örneğin :
-devlet vatandaşına karşı yükümlülüklerini yerine getiriyormu?
-eskiden asker ocağının taşıdığı o mistik hava ne kadar korunmuş, yani analar hala kına yakıyormu evlatlarını askere gönderirken?
-askere gidenlerin amacı vatani görevini yerine getirmekken, acaba vatani görevin anlamı herkes için aynımı? işte bunlar tartışılabilir mesela.

ben yine de kendini türk hisseden herkesin askere gitmesini tavsiye ederim.
göt korkusunun kibarca söylenişi.
Saçma sapan görüşlerin aksine, dünyada medeniyet kelimesinin ve de hukuk devleti kavramının anlamlarına ulaşabilmeyi başarabilmiş devletlerin, vatandaşlarına sağlamış olduğu ve de her sosyal hukuk devletinin sağlamak zorunda olduğu insani hakların başında olmasa da ilk beşte olan haktır efenim diyim ben sağa!Ha ben de vicdani retçiydim efenim ama biraz önce hangi devletlerde olması gerektiği konusunda yapılan açıklama neticesinde seve seve yapmışızdır! Vatan hainliğiyle uzaktan yakından alakası yoktur,vatan borcunu çok daha yararlı şekillerde ödeyebilecek binlerce mühendis askere alınıp boşu boşuna YAT! KALK! gibi gereksiz emirlerle uğraşmakta ve de heba olmaktadir! Vicdani retçilere vatan haini damgasını yapıştıranlar için efenim ne diyoruz: *
(bkz: http://www.savaskarsitlar...rg/arsiv.asp?ArsivTipID=2)

vicdani ret bir haktır... öyle olmalıdır...
bir vicdani retçinin ağzından..

"Benim vicdani ret tavrım yalnızca savaşı, şiddeti ret etmek değildir; hiçleşmenin, iradesiz kılınmanın ve nesnelleşmenin de reddidir. Ayrıca bir barış ve özgürlük savunusudur. Bu cesaret sahibi olmaktan ileri gelmiyordu. Korkmanın bilinci denebilir belki"

halil savda
(bkz: alizarin crimson)
istanbul Bilgi üniversitesi, 27-28 Ocak 2007 tarihlerinde, konuyla ilgili bir konferans düzenledi. Ayrıntı için (bkz: uluslararası vicdani ret konferansı)
(bkz: vicdani red kit)
(#1142450)
vatan için ölmekten, şehit olmaktan korkan, geçmisine vefasızlık eden bu ülkenin nasıl kurtarıldığını hala anlayamamış bünyelerin şeçimi.