bugün

abd deprem silahının türkiye'yi vurduğunu anlatan makale ve tesla'nın osilatörü'nün (tesla's oscillator) yani deprem makinesinin varlığı ile ortaya çıkan olası bir durumdur.

--spoiler--

Bugün Kremlin'de Karadeniz Donanmasından flaş bir rapor alındı, buna göre Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesine karşılık olarak ABD korkulan 'Deprem Silahları'ndan biriyle Türkiye'ye saldırdı.

Bu rapora göre Karadeniz'deki ve civarındaki Rus monitor istasyonları son 36 saatte iyonosferde ''hızlı'' bir ısınma gözlemeye başladılar, bu ısınma doğu Türkiye'yi vuran 7.3 büyüklüğündeki depremden birkaç saat önce zirveye ulaştı.

iyonosferin ısınmasının, ABD'nin tüm dünyada bulunan ve Alaska'daki ana üslerinden kontrol edilen HAARP tesislerinden çalıştırılan 'Deprem Silahlarının belirgin özelliği' olduğunu not etmek önemlidir ve bu silahın en son Mart ayında Japonya'ya karşı kullanıldığı ve 9.0 büyüklüğünde depreme neden olduğu belirlendi.

Rus Donanma istihbaratı subayları bu saldırının amacının Iraklı Kürt asilerin 4 gün önce 26 Türk askerini öldürmesine karşılık olarak geçen hafta Türkiye'nin Kuzey Irak&'a girmesine 'ciddi şekilde engel olmak' olduğunu söylüyor.

Bu rapor şöyle devam ediyor, ABD'nin 'büyük korkusu' Türkiye'nin Irak'a girmesinin daha büyük bir Orta Doğu savaşına yol açacak olması, çünkü Türk ordusu kaynakları israil'deki Kürtlerin artan gücünü suçluyor, ama halka 'diğer güçler' olarak tanımlıyorlar.

Amerikan insanlarının bilmediği şey, ABD'nin Irak'ı istilasından kısa süre sonra yüzlerce israil Özel Kuvvetler birliklerinin, Türkiye, Suriye ve iran'a karşı bir 'kuvvet üssü' inşa etmek için Kuzey Irak'ın Kürt bölgesine akmasıdır. Bu geçen Ağustos'ta iran israil'in ayrıca Kuzey Irak'a insansız hava araçları göndermeye başladığını bildirdi. [NOT: Bu üssün fotoğrafları çekilmişti]

Rus istihbarat analisti uzun zamandır Amerika'nın tüm Orta Doğu (bazıları tüm dünya için olduğunu söylüyor) için ''master planı''nın tüm bölgeyi kendi orijinal kabile sınırlarına geri bölmek olduğu konusunda uyarmakta.

ABD 'master planın'ın başarısından şüphe edilemez, çünkü son 25 yılda Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Afganistan, Irak ve şimdi de Libya'yı böldüler, planları Türkiye, Suriye, iran ve sonra Suudi Arabistan'ı bölmek.

Türkiye ABD&'nin onları parçalama planının ilk kez 2006'da Roma'daki NATO Savunma Eğitim Merkezindeki söylevde farkına vardı, Amerikan Ordusu Subayı Türkiye'deki 18 şehrin 'Kürdistan' olarak gösterildiği bir harita kullandı. Daha sonra ABD Savunma Sekreteri Donald Rumsfeld bu harita için özür dilese de, bu son saldırı onların gerçek amaçlarını gösteren örneklerden biri.

ABD'nin Türkiye'ye karşı bu saldırısının tüm ayrıntıları henüz değerlendirilmemiş olsa da, Rus Donanma yetkilileri bu raporda daha fazla saldırıların 'yakın' olduğunun düşünülmesi gerektiği konusunda Kremlin'i uyardılar.

http://www.whatdoesitmean.com/index1532.htm
--spoiler--
--spoiler--

--spoiler--
9 Büyüklüğündeki Depremden Önce Japonya Üzerindeki Atmosfer Hızla Isındı

http://redicecreations.com/article.php?id=15426

Aşağıdaki bu makale Indüksiyon Manyetometre çizelgelerinin atmosferin ısınmasına neden olan gerilim altındaki tektonik levhadan radon gazı salıverildiği hipotezini ileri sürüyor. HAARP teknolojisinin atmosferi ısıtma kapasitesine sahip olduğu biliniyor. Çok büyük petrol platformuna benzeyen ve ABD Donanması tarafından işletilen gezici HAARP versiyonu vardır. ABD Donanma filosu Japonya depreminden önce bu genel bölgede idi. HAARP benzeri bir teknoloji atmosferin ısınmasının kaynağı olabilir miydi? 2.5 hertz'deki ELF (ekstra düşük frekans) dalgalarının depremlerle ilişkili bir armonik olduğu biliniyor. Zirve sıcaklıkta HAARP manyetometre okumaları 2.5 hertz bandında çok aktif idi. Yakın günlerdeki HAARP manyetometre aktivitesini görmek için tarihi değiştirebilirsiniz.

http://galeri.uludagsozlu...1r%C4%B1-olabilir-192534/

http://galeri.uludagsozlu...1r%C4%B1-olabilir-192535/

Bilim insanları Japonya'daki çok büyük depremden önceki günlerde deprem merkez üssünün üzerindeki kızılötesi emisyonların dramatik şekilde arttığını söylüyor

Jeologların uzun zamandır büyük depremlerden önceki günlerde garip atmosferik fenomenlerin kişisel ayrıntılara dayalı raporları üzerine kafaları karışık. Ama bu hikayeleri destekleyecek iyi verilerin elde edilmesi zordu.

Ancak son yıllarda çeşitli ekipler deprem bölgelerinde atmosferik izleme istasyonları kurdular ve uydular bir deprem sırasında üst atmosferin ve iyonosferin durumu hakkında verileri geri gönderebiliyor.

Geçen yıl DEMETER uzay arasından bazı büyüleyici verilere baktık, bunlar Ocak 2010'daki 7 büyüklüğündeki Haiti depreminden önce ultra düşük frekanslı radyo sinyallerindeki önemli artışı gösteriyordu.

Bugün, NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezinde Dimitar Ouzounov ve birkaç arkadaşı 11 Martta Japonya'yı harap eden Büyük Tohoku depreminden alınan verileri sunuyor. Bunların sonuçları şaşırtıcı.

Japonyadaki 9 büyüklüğündeki depremden önce, iyonosferin toplam elektron içeriğinin deprem merkez üssü üzerinde dramatik şekilde arttığını, deprem olmadan üç gün önce maksimuma ulaştığını söylüyorlar.

Aynı zamanda, uydu gözlemleri merkez üssünün üzerindeki kızılötesi emisyonlarda büyük artış gösterdi, bu emisyonlar depremden önceki saatlerde zirveye ulaştı. Başka bir deyişle, atmosfer ısınmaktaydı.

Bu tür gözlemler Litosfer-Atmosfer ; iyonosfer Eşleşme mekanizması adı verilen fikir ile tutarlıdır. Düşünce şu ki, bir depremden önceki günlerde, faydaki büyük gerilimler, onun büyük miktarlarda radon gazı salıvermesine neden olur.

Bu gazdan gelen radyoaktivite havada büyük ölçekte iyonlaşır ve bunun bir takım vurma etkileri vardır. Su molekülleri havadaki iyonlara çekildiği için, iyonlaşma suyun büyük ölçekte yoğunlaşmasını tetikler.

Ama yoğunlaşma işlemi ayrıca ısı salıverir ve kızılötesi emisyonlara neden olan budur. Ouzounov ve arkadaşları ''ilk sonuçlarımız 8 Mart'ta yayınan kızılötesi radyasyonın hızlı artışının uydu verilerinden gözlenmekte olduğunu gösteriyor'' diyor.

Bu emisyonlar iyonosferi ve onun toplam elektron içeriğini etkilemeye devam eder.

Litosfer, atmosfer ve iyonosferden bir tanesi karıştığı zaman, bu üçünün ölçülebilen bir şekilde eşleştiği anlam ifade eder. Soru şu, yeni kanıtlar bu fikri nereye kadar destekliyor.

Japonya depremi modern zamanlarda adayı vuran en büyük depremdir ve kesinlikle en iyi araştırılan depremler arasında olacaktır. Eğer bu verilerden bu ilişkinin iyi bir kanıtı ortaya çıkmazsa, diğer fırsatlar nadir olacaktır.

Referans: arxiv.org/abs/1105.2841: Atmosphere-Ionosphere Response to the M9 Tohoku Earthquake Revealed by Joined Satellite and Ground Observations. Preliminary Results.

Kaynak: technologyreview.com

HAARP Manyetometre verileri Japonya depreminin başlatıldığını (uyarıldığını) gösteriyor

From: aangirfan.blogspot.com

ABD Hava Kuvvetleri ve Donanması 11 Mart 2011'de Japonya'daki 9 büyüklüğündeki depreme neden olan şeyin görsel içgörüsünü sundu.

Yukarıdaki resim HAARP websitesinden indirildi.

Bu bir zaman frekans spektrogamdır, HAARP indüksiyon Manyetometresi tarafından kaydedilen sinyallerin frekans içeriğini gösteriyor.

Tokyo Üniversitesi tarafından sağlanan bu cihaz 0 - 5 Hz aralığındaki ULF'de (ultra düşük frekans) jeomanyetik alandaki (Dünyanın manyetosferi) zamansal değişimleri ölçüyor.

Japonya depremi ve tsunaminin gerçekleştiği gün ne olduğunu göstermek için resme görüşler eklendi.

Yukarıdaki eşlik eden HAARP spektrum çizelgesine bakarak, 9 büyüklüğündeki depremin ne zaman vurduğunu görebilirsiniz ''dikey olarak çizilmiş kırmızı çizgi '' ve depremden önce ve sonra neler olduğunu görebilirsiniz.

Ayrıca görebileceğiniz şey manyetometre tarafından kaydedilen sabit 2.5 Hz ULF frekansıdır.

ULF 2.5 Hz frekansı başlatılmış (uyarılmış) bir depremin kanıtıdır.

Çizelge bu sabiti 9 büyüklüğündeki deprem vurmadan önce, deprem sırasında ve sonra kaydetti.

11 Mart 2011'de 2.5 Hz ULF frekansı yayılmaktaydı ve 0:00'dan yaklaşık 10:00'a kadar ya da 10 saat boyunca kaydedildi.

Japonya depreminin sadece birkaç dakika sürdüğünü biliyoruz, öyleyse neden 11 Mart 2011 sabahı deprem imza frekansı (2.5 Hz) 10 saat boyunca kaydedildi?

Çünkü HAARP faz dizi anten sistemi 2.5 Hz ULF frekansı yayınlıyordu (aktarıyordu) ve bu Japonya depremini ve tsunamiyi tetikledi.

HAARP'ın resmi websitesine giderseniz 2.5 Hz ULF frekansının sadece 10 saat boyunca yayınlanmadığını, aynı zamanda depremden 2 gün önceden sürekli olarak yayınlandığını kendinizi görebilirsiniz.

HAARP'ın websitesinden görebileceğiniz gibi yayınlanma 8 Mart 2011'de gece yarısından hemen önce başladı. http://maestro.haarp.alas...g/disp-scmag.cgi?20110308 .

Depremi başlatan 2.5 Hz ULF frekansının 9 Mart ve 10 Mart 2011'de tüm gün boyunca yayınlandığını görmek için Sonraki Gün linkini tıklayın.

Bir depremin imza frekansı 9 Mart ve 10 Mart günlerinde gösterilse de, Japonya'nın doğu sahillerinde gerçekleşen deprem yoktu.

2.5 Hz ULF yayınının önemi nedir?

Bir depremin doğal rezonansı 2.5 Hz.dir.

ABD ordusu için çalışan bilim insanları Alaska'daki HAARP tesisindeki faz dizi antenleri kullanarak bunu keşfetti.

HAARP'ın kendi grafikleri depremlerin 3 gün boyunca sıkça gerçekleştiğini ileri sürüyor.

Onların sahip olmadığı bir gerçeği biliyoruz.

HAARP manyetometre verileri, Japonya depreminin doğal olarak gerçekleşen bir deprem olmadığının '' onun tetiklendiğinin '' kanıtını sunuyor.

Bu veriler bize bir HAARP askeri yerleşiminin büyük bir depremi tetiklemek için bilinen deprem imza frekansını yayınladığını gösteriyor.

Yayın en muhtemel olarak USS Ronald Regan gibi taşıyıcı saldırı grubunun koruması altındaki Pasifik veya Atlantik okyanusunda herhangi bir yerde hareket edebilen Deniz Üssü X Bandı Radar platformu gibi yüzen bir HAARP sisteminden aktarıldı.

11 Mart 2011'de Stars & Stripes raporuna göre USS Ronald Reagan neredeydi? Reagan taşıyıcı grubu talime katılmak için Güney Kore'ye doğru gitmekteydi.

Bilim adamı: Japonya depremi, nükleer kaza tektonik nükleer savaştır

http://www.examiner.com/e...-tectonic-nuclear-warfare

HAARP Uzmanı:''Mayıs 2008 Çin, Ocak 2010 Haiti ve Şubat 2010 Şili depremlerinin hepsi gizli siyasi ve finansal gündemleri olan tektonik saldırılardır''

--spoiler--
(bkz: amerika nın oyunu bunlar)
--spoiler--
Yine deprem makinesi iddiası

Alaska'da atmosfer araştırması için Pentagon tarafından kurulan HAARP adlı tesis için 'depremi tetikliyor' iddiası dün bir kez daha gündeme geldi.

Vatan Gazetesi'nin haberine göre iddiaların ilk sırasında ise, Alaska'da, ABD Hava Kuvvetleri, ABD Donanması, Alaska Üniversitesi ve ABD Savunma Sistemleri Geliştirme Ajansı (DARPA) tarafından finanse edilen Yüksek Frekanslı Aktif Auroral Araştırma Programı (HAARP) tesisi yer alıyor. 1993'te kurulan HAARP yüksek frekanslı enerji çıkışları ile atmosferin iyonosfer katmanındaki değişimleri gözlüyor.

Yaptığı deneylerin doğaya verdiği etkiyi izleyen HAARP resmi olarak radar sistemlerini ve iletişimi geliştirmek, petrol ve doğalgaz yataklarını tespit etmek ve olası hava saldırılarını havada imha etmek için çözümler oluşturuyor. Gayri resmi kaynaklar HAARP'ın deprem yaratabildiğini, ozon tabakasını kullanabildiği iddialarını ortaya atıyor.

Bilimsel bağlantı var

NASA'nın Gelişmiş Uzayaraçları Malzemeleri yöneticisi Minoru Freund, BBC'ye yaptığı açıklamada ''Depremler ile atmosfer değişimleri arasında çok yakın bir bağ kurabiliriz'' dedi. ABD'nin saygın eğitim kurumlarından Stanford Üniversitesi de Deprem uzmanları, elektromanyetik dalgaları yansıtacak miktarda iyonların bulunduğu iyonosferdeki frekansları incelemeli'' diyerek, depremler ile enerji değişimleri arasındaki bağlantıyı ortaya koydu. HAARP'ın verileri daha önce de tartışmaya sebep olmuştu.

11 Mart'ta Japonya'da yaşanan 9 büyüklüğündeki depremden birkaç saat önce HAARP'ın frekans ölçme sisteminde 2.5 Hz'lik bir değişim ortaya çıkıyor. 12 Ocak 2010'da Haiti'deki 7 büyüklüğündeki deprem öncesinde HAARP'ın frekansları yayınlayan sisteminde yaklaşık 2 Hz'lik bir hareketlenme yaşandı. Önceki gün Van'daki deprem için aynı verilere bakıldığında ortaya 21 Ekim, saat 08.00'da başlayan bir hareketlenme görülüyor. Dalga yaklaşık 1.8 Hz büyüklüğünde. ABD'nin önde gelen eğitim kuruluşlarından MIT'e göre iyonosfer'e gönderilen dalgalar bir ısınmaya neden oluyor ve fay hattından radyoaktif radon gazının çıkmasını sağlayarak depremi tetikliyor.

http://www.haberturk.com/...45-depremi-o-mu-tetikledi

--spoiler--
(bkz: olamaz mı olabilir)
daha fazlası için:

http://www.facebook.com/photo.php?v=268398653204682

http://yagmurcocuk.blogcu...a-makinasi/315738?ref=fbs
abd'nin korku salma politikasının ürünü olan bir palavra. he canım ülkendeki ekonomik krizleri çözeme, çin'e adım adım boyun eğ ama tanrı gibi kudretin olduğunu iddia et.
abd türkiye'ye zarar vermek istese neden istanbul'a atmasın da van'a atsın o bombayı ? beynini kullanan adamın inanmayacağı şeyler bunlar.
abd'nin çok sık olarak yaptığı "saçma sapan palavralarla süper salakları benden korkut, korkutamadığın az salakların da kafasını karıştır" propagandasının bir tipik örneği daha.

ulan s.ke sürülecek kadar beyniniz yok. abd'de öyle bir silah olsa; bakın düz mantık kullanın. çok salaksınız ya. fazla zorlamayın diyorum. azıcık kullanın. ne lazım olurdu? eveeeeet? neydi o berkecan? maliyetttt! sihirli kelimemiz maliyet. böyle bir silahı geliştirmenin, kullanmanın, tekrar kullanmanın, bakımını yapmanın vs ciddi bir maliyeti olurdu... ulan e benim yurdumun gerizekalısı. abd denen yavşaklarda böylesine güçlü bir silah olsaydı; bunun maliyetini tokyo'yu s.kmek için mi kullanırdı, van'ı s.kmek için mi? moskova'yı mı yerle bir ederlerdi, hakkari'yi mi? paris'i mi yeryüzünden kazırlardı, sakarya'yı mı? tahran diye bir şehir kalır mıydı mesela?

her deprem sonrası aynı salak saçma iddia ile ortaya çıkıyorsunuz. he aq. amerika'nın elinde görünmez vibratörler var, gece gündüz s.kiyorlar bizi.

şu abd bir yere saldıracakken; "abd'nin öyle silahları var ki; herifler g.tünden şimşek çıkarıyor, üç apartmanı yıkıyor" türü saçmalıkların daha da aptalca bir versiyonu...
tsunami de zaten amerikalıların japon sahillerine saldığı mavi balinaların suda hep beraber zıplamaları sonucu yarattığı dalgalardan meydana gelmiştir.
tesla'nın deprem makinesi'nin deneme amaçlı olarak amerika dışında kullanıldığını bilen insanların ya gözdağı vermek ya da deney amaçlı bir çok ülkenin toprağında kullanıldığını düşünen, alaska'da kullanıldığında oluşan doğa görüntüleri ile türkiye ve japonya'daki depremlerdeki doğa görüntülerinin benzerliği sonucunda düşünülen durumdur.
yine vahim bir durum. haarp tektonik saldırı kelimeleri o kadar kulaklara aşina dillere pelesenk hale geldi ki artık hiç kimse diğer bütün her şeylerde olduğu gibi bunun bir kez daha gündeme gelmesi halinde inanmayacak. aman yine mi off komplo teorisi gibi cümlelerle savuşturacaklar. halbuki haarp inanılmaz ciddi bir olay.

alet olmayın bu oyuna. adamlar her şeyi aleni yapıyorlar fakat böyle bir yöntem geliştirmişler kimsenin dikkatini çekmiyor. çünkü herkese dillendire dillendire komplo teorisi olduğuna inandırdılar.böylelikle çekinceleri kalmadı.

haarp komplo teorisi değildir. sene oldu bu işin araştırmasındayım belirli kimseler tarafında sürekli ortaya bu iddialar gayette delillerle birlikte ortaya atıldı henüz gerekli yerler tarafından yalanlanmadı. tabi ki de büyük bir düzen.

bunu mucize gibi görüp inanmayanlar azcık götünü sıkıpta teslanın hayatını incelerce az bile kaldığını göreceklerdir. adam sikiş düşünmekten kerametten uzak kalmış.

adamın bir de demiş ki balinaları kullanmışlar tsunami için. mkultra teknikleriyle insanı bile mankurt ettiler insanı bile syborg etttiler ne balinası balina az bile.

hayal dünyasında kutu kadar yerde yaşayanlar sizlersiniz ben ve benim gibiler gerçeği görebilenlerdir.

entrylere cevaplar:* taliban kimin uşağı kimin aletiydi ? taliban ve diğer müslüman terör örgütleri; kendi insanlarını kendi istedikleri şekilde psikolojik eğitimden geçirmenin, komplo teorisi olan adıyla ritüellerin gerçekleştirilmesi için kullanılan devlet elinde örgütlerdi.kendi yaptığını zamanı gelmedikçe yıkmazlar. ikiz kuleleri de yıkmak için kurdular ama kaç sene beklediler.

2. cevap hep diyorum varsa azıcık göt git araştır düzceye denizaltılarla gelen icatların ne olduğunu deprem sonrası 4 kipalı yahudinin adapazarında neyin araştırmasını yaptığını kanada endonezya japonya türkiye depremlerindeki haarp grafiklerini deprem öncesi ve sonrası dalgalanmaları en az 1 aylık grafikleri inceleyin sonra gelin bir daha burada konuşun. direkt olarak sizin bunu reddedeceğiniz onlar tarafından öngörüldüğü için zaten bu kadar gözümüze sokuyorlar bunu siz bunu yapın diye.

koyunsunuz dolisiniz olum siz. azıcık zoruna gidiyorsa boş kafayla atma git biraz oku neymiş neyin nesiymiş aksi hipotezini kur reddini savun beni ikna et.

he tabi tabi amerikanın oyunu bunlar hep diyerek alay konusu edenler göründüğünüz kadar karizma durmuyorsunuz burada. sandığınızdan daha acizsiniz.
afedersiniz ama bir taraflarına koyduğumun araştırmacıları her deprem sonrası iyonosferle ilgili kaynaklarını ortaya sunmayı biliyor da iyonosferi takip edip deprem ile ilgili araştırma yapmayı, depremi önceden tahmin etmeyi neden bilmiyor?

ben, cahil, araştırmayan, düz mantıktan giden bir adam değilim. deprem silahlarını da ,tesla'yı da, geçmiş depremlerin efsanelerini de okumuş bir insanım. doğal olmayan bir çok deprem mevcut, ama ben profesör değilim vatandaşım.
sen depremlerin yapay-doğal olmasıyla ilgili söylemlerde bulunmak yerine analiz yapacaksın, takip edeceksin. diyeceksink i: "iyonosfer ısınması depremi tetikleyebiliyor, incelememiz lazım. bütçe ayırmanız gerekiyor vekilim vs vs." buna rağmen sana bütçe sağlanmazsa sorun sende değil bu ülkenin başındakilerdedir. ama sen sırf gündem olsun diye böyle konular hakkında youtube dan izlediğin videolarla reklam yapıyorsan ben sana siktir çekerim.
bu işin arkasında kesin amerika var ona kim destek oluyor israil.
okumadım ama haklı olabilirsin.
tv'de nikola tesla belgeseli izleyen ergenin; "ben her gerçeği görebilen ermiş bir canlıyam" edalarında dolaşmasına sebep vermiş teoridir.

ulan her gördüğünüz saçma komploya atlamayın. saksı değil o, boynunuzun üzerindeki şey!

tesla; çağın da vinci'siydi. bir "pratisyen" olmanın ötesinde bir "teorisyendi". bazı teorileri pratiğe döküldü, bazıları teori olarak kaldı. tesla'nın "zamanda yolculuk" üzerine de teorileri var. şimdi çıkıp salak salak "komşum gelecekten gelmiş oğlum. öyle dedi. ben ona inanıyorum. tabi tesla diye bir isim duymadınız, hayatını incelemediniz. ben çok inceledim oğlum. ben biliyom. ben gerçekleri görüyorum." diye ortalıkta mal mal dolaşırdınız kesin aq.

tesla'nın hayatını incelemiş de, herkes g.tünü sıkıp da inceleseymiş. he aq. tv'de bi tesla belgeseline denk geldin, açtın internetten iki tesla yazısı okudun; fiziği, elektriği, frekansları falan yalayıp yuttun aq.

haarp, bir iklim araştırma programı. abd, bu programın sonucunda "başarılı" bir silah elde etseydi, siz komplo şapşalları endişelenmeyin, bunu 500 sefer dünyaya duyurmuştu. hatta bir bahane bulup, uygulayarak gösterip "şovunu" yapmıştı. çünkü deprem gibi bir silah sahibi olmak "caydırıcılık" açısından önemlidir. deprem silahını geliştirmiş de abd; niye siz komplo teorisyenlerinden saklıyor? "diğer ülkeler birleşip benim ağzımı burnumu kırar." diye mi? atom bombasında öyle mi olmuştu? bu abd ki; hiç geliştirmediği silahları bile millete "geliştirdim" diye pazarlayıp durdu. salak salak gözünüzde büyütüp durmayın şunları. yok syborg yapmışlar da, yok kocaayak g.tüyle köy yıkıyormuş. anlamlandıramadığınız, anlayamadığınız her şeyin arkasında bir "gizli güç" arama sevdasından vazgeçin artık. abd'nin gizli silahları falan yok. ortaçağ'da yaşamıyoruz. artık devletler; olan silahlarını gizlemiyorlar. tam aksine olmayan silahlara sahipmiş gibi yapıp bundan prestij, marka değeri ve caydırıcılık elde etmeye çalışıyorlar.

abd deprem silahı diye bir kararlı silahı geliştirecek ne birikime ne de paraya sahip... geliştirse bile bunu gizlemez. ikide bir ota b.ka böylesine maliyetli bir şeyi harcamaz. bunu başardığı gün; bütün medya kuruluşlarında "abd'nin süper silahı. ortalığın a.mına koydular. s.kip dağıttılar." diye haberler görürüz. "maykıl kanka aklıma ne geldi? ulan şu japonlara bir tsunami göndereyim de, sürünsün ibneler. biz de biraz güleriz." diye deprem silahı kullanılmaz. "küresel ekonomi" diye bir olgu var. tokyo'da yıkılan deprem; döner coca cola'yı, general motors'u vurur. cc ile gm de abd hükümetinin anasını s.ker... aq tesla milyonlarca watt'lık elektrikle oynamış, hayatını izlemişsiniz, hala 12 watt'lık beyninizi düzgün çalıştıramıyorsunuz lan! sürekli kaçırıyor...

günümüz dünyasında atom bombasından, hidrojen bombasından, deprem bombasından çok daha etkili bir silah var. psikolojik bomba. at ortaya. ez dünyayı. bitti...
abd'nin elinde tektonik harp silahı olmuş olsaydı, önce kendi başına sürerdi. yani, abd'nin deprem yönünden aktif olan ve başının belada olduğu afganistan'da bu silahı taliban'a karşı kullanması gerekirdi. düşünün ki, sadece taliban'ın egemen olduğu bölgelerde abd gizlice sürekli büyük yerel depremler yaratıyor ve gizlice "allahın taliban'ı cezalandırdığı" şayiasını yayıyor. taliban kısa sürede savaşmaktan vazgeçer ve dağılırdı.
ortaya somut deliller konmadıkça, inanılabilir herhangi birşeyi gözle görmeyip, kulakla duymadıkça inanılmaması gereken önermedir..

bu ülke zamanında erzincan depremini yaşamış, dinar depremini yaşamış, adana depremini yaşamış ve çook eskilerde bir van depremi daha yaşayarak çok kayıplar vermiştir.. 17 ağustos depremi için de aynı senaryolar ortaya atıldı.. noldu? kanıtlanabildi mi peki? hayır.

daha önce türkiye'de hiç büyük deprem olmuyormuş gibi ve hiç deprem ülkesi değilmişiz gibi davranmıyor muyuz işte buna deliriyorum arkadaş..

deprem ülkesinde yaşıyoruz bunu artık kabul edin ve heran bu büyüklükte başka bir deprem, başka bir ilimizi de vurabilir.

ülke olarak nedense başımıza gelen her kötü şeyde ya dış güçleri sorumlu tutuyoruz ya da başka birşey bulup onu suçluyoruz.. diyelim ki amerika yaptı bu depremi.. tamam yapsın kardeşim. ülke olarak binaları depreme dayanıklı şekilde yaparsak, yönetmeliğe uygun yerlere kurar ve 8-10 katlı binalar yerine daha güvenilir binalar yaparsak, ne 7.2'de, ne de 7.4'te bu kadar kayıp veririz. önce önlem alalım sonra amerika mı sallıyor bizi, allah mı sallıyor.. kim sallarsa sallasın.. ama önce önlem! önlem! önlem!

bakın japonya'ya, bizim ülkemizden çok çok daha etkin fay hatları üzerinde yaşıyorlar. bizim ülkemizde 7.2 olduğu zaman verdiğimiz kayıp bin kişi ise, japonya'da olan 9 küsur şiddetindeki deprem de verdikleri kayıpta hemen hemen aynı oluyor.. ee o zaman sorun kimde?

anladınız zaten demek istediğimi..

not: amerikan yanlısı, israil yanlısı da değilim bu arada.. sadece önce kendimizde arayalım bazı şeyleri sonra dış güçlere bakarız..
(bkz: kürt asi)
(bkz: sie)