bugün
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü19
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek35
- 007 slip don giysin kampanyası10
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması24
- macar bakanının türklük açıklaması12
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler13
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün15
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular10
- anın görüntüsü16
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek8
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
- suratı sabunlamak8
- bir erkeği cezbeden şeyler11
- bik bik silik yesin kampanyası9
- nervio'nun güzel ellerinden yiyeceğim dayak10
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri11
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak17
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay19
- görüldü bile atmayan insan tipi22
- fenerbahçe8
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks14
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri11
- iğrenç bir his tarif et8
- allah yerine hızır'dan yardım istemek14
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
- mimarlığı bırakmak13
- flörtü eleme sebepleri12
- erkeklerin iğrenç özellikleri21
- öğretmen maaşları17
- keki kabarmayan sözlük kızı30
- sözlükteki kızlar mı dışardaki kızlar mı10
- deniz gezmiş25
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor17
- eloande14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek13
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı30
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni17
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- durduk yere tribe giren erkek17
- allah ile tanrının farkı var mı9
uyanmak icin sevgilinin opucugunu bekleyen hanim kizimiz, masum masal kahramanimiz..
(bkz: sleeping beauty)
(bkz: sleeping beauty)
gerçek aşkı bekleyen, o gelene kadar da parmağını kıpırdatmayan kadının sembollerle dolu masalı. bu masallarda kadınların masumiyetleri uyku durumu ile anlatılır. pamuk prenses de bu kadınlardandır. uykudan uyanmalarını sağlayan öpücük ise cinselliğin en edepli simgesidir.
edit: bir yazar ne kadar dönek olabilir görmek üzere (#1350140)
edit: bir yazar ne kadar dönek olabilir görmek üzere (#1350140)
Anlat istanbul filmindeki masallardan biri. Nurgül Yeşilçay oynamıştır.
tüm güzelleri yüzyıllardır uyutan uydurmaca
acilen uyandırılması gereken güzeldir.
aslında mesajı derin bir masaldır.
kral ve kraliçe kızlarının doğum günü partisine bir periyi davet etmezler ve olaylar gelişir. demem o ki; kimsenin kalbini kırmayın. dönüp dolaşır sizi bulur.
masalın en güzel yani sonsuz uykudur 100 yıl geçer ve prenses gibi saraydaki herkes de uyur.
kral ve kraliçe kızlarının doğum günü partisine bir periyi davet etmezler ve olaylar gelişir. demem o ki; kimsenin kalbini kırmayın. dönüp dolaşır sizi bulur.
masalın en güzel yani sonsuz uykudur 100 yıl geçer ve prenses gibi saraydaki herkes de uyur.
güzelliğinin farkında olmayan, bu yüzden de gayet rahat takılan, takıldıkça da kendisini kıskanan çirkin kızları çat çat çatlatan kızdır.
uyuyan güzel
oylece yatıyodu karşım da ,sakin ,huzurlu ,güzel .yapay bi mutluluk vardı suratın da gülümsüyordu resmen hiç kıpırdamadan.oyle güzeldi ki uzandım yanına sesizce sanki uyanmasından korkar gibi.
kafe de gördüm onu ilk defa. tamam ilk görüşte aşk değildi bizimki ama gene de farkettim onu yanlızlığım da.hiç tanışmasını beceremem nasıl oldu bilmiyorum bi karmaşa da tanıştık onunla bu yüzden karmaşaları çok severim. konuştuk uzun uzun pek uyuşmadı düşüncelerimiz ama umursamadık sadece konuşmaktı niyetimiz bi şeyler paylaşmak. içtik konuştuk konuştuk içtik geç olunca sana gidelim dedi . benim hiç misafirim olmamıştı sevmem de misafirleri ama bu başka. sesizce yattı yatağa ben de uzandım usulca yanına ürkmesinden korkar gibi .aynı yastığa kafamızı koyduk ne güzel kokuyordu. utandım kendimden pis kokmaktan korktum ama o umursamadı sevişelim dedi ne olduğunu anlamadan ve seviştik hissizce.sabah gözlerini açtı ona bıkıyordum dalmıştım güzelliğine bana yabancı gibi baktı korktum. bu yüzden hiç sevmem korkuları. büyü bozulcak sandım o hala umarsızca bana baktı gitmem lazım dedi ayrılmalıyım buradan üzüldüm bu yüzden hiç sevmem ayrılıkları.çok zarifti çok narin pürüzsüz .bel kıvrımları elleri teni özellikle kutsal saflıkta boyun hatları vardı öpülesi. gitme dedim kal yanım da, olmaz dedi yanlış yaptık sarhoştuk felan derken artık duymamaya başaldım onun. ağzı kımıldıyordu sadece ben gülümsedim,o kunuştu ben baktım ne dediğini anlamadan , sevgiyle. sonra ellerimle o pürüzsüz boynuna sarıldım sanki hiç bırakmıyacasına. onu sevdiğimi söyledim sana aşığım dedim cevap vermedi, sensiz olamam dedim sustu hiç konuşmadı sadece uyudu ne güzel de uyuyordu. yatağa uzattım narin bedenini. sanki bi kabustan uyandım . evet uyurken daha güzeldi . uzun uzun izledim onu bi durgunluk sezdim o güzel yüzün de. elimle öpülesi dudaklarını oynattım şimdi gülümsüyordu. belki de yapay mutlukluluğu bundandı. olsun gene de çok güzeldi o artık benim uyuyan guzelimdi. oylece uzandım yanına dokunmadan sanki uyanmasından korkar gibi.
oylece yatıyodu karşım da ,sakin ,huzurlu ,güzel .yapay bi mutluluk vardı suratın da gülümsüyordu resmen hiç kıpırdamadan.oyle güzeldi ki uzandım yanına sesizce sanki uyanmasından korkar gibi.
kafe de gördüm onu ilk defa. tamam ilk görüşte aşk değildi bizimki ama gene de farkettim onu yanlızlığım da.hiç tanışmasını beceremem nasıl oldu bilmiyorum bi karmaşa da tanıştık onunla bu yüzden karmaşaları çok severim. konuştuk uzun uzun pek uyuşmadı düşüncelerimiz ama umursamadık sadece konuşmaktı niyetimiz bi şeyler paylaşmak. içtik konuştuk konuştuk içtik geç olunca sana gidelim dedi . benim hiç misafirim olmamıştı sevmem de misafirleri ama bu başka. sesizce yattı yatağa ben de uzandım usulca yanına ürkmesinden korkar gibi .aynı yastığa kafamızı koyduk ne güzel kokuyordu. utandım kendimden pis kokmaktan korktum ama o umursamadı sevişelim dedi ne olduğunu anlamadan ve seviştik hissizce.sabah gözlerini açtı ona bıkıyordum dalmıştım güzelliğine bana yabancı gibi baktı korktum. bu yüzden hiç sevmem korkuları. büyü bozulcak sandım o hala umarsızca bana baktı gitmem lazım dedi ayrılmalıyım buradan üzüldüm bu yüzden hiç sevmem ayrılıkları.çok zarifti çok narin pürüzsüz .bel kıvrımları elleri teni özellikle kutsal saflıkta boyun hatları vardı öpülesi. gitme dedim kal yanım da, olmaz dedi yanlış yaptık sarhoştuk felan derken artık duymamaya başaldım onun. ağzı kımıldıyordu sadece ben gülümsedim,o kunuştu ben baktım ne dediğini anlamadan , sevgiyle. sonra ellerimle o pürüzsüz boynuna sarıldım sanki hiç bırakmıyacasına. onu sevdiğimi söyledim sana aşığım dedim cevap vermedi, sensiz olamam dedim sustu hiç konuşmadı sadece uyudu ne güzel de uyuyordu. yatağa uzattım narin bedenini. sanki bi kabustan uyandım . evet uyurken daha güzeldi . uzun uzun izledim onu bi durgunluk sezdim o güzel yüzün de. elimle öpülesi dudaklarını oynattım şimdi gülümsüyordu. belki de yapay mutlukluluğu bundandı. olsun gene de çok güzeldi o artık benim uyuyan guzelimdi. oylece uzandım yanına dokunmadan sanki uyanmasından korkar gibi.
beyaz atlı yakışıklı prensin gelmesiyle * uyanıp, uyuyan güzel lakabını kaybedip ,evinin kadını çocuklarının anası olacak olan prenses.ayrıca kendini ağırdan satmasını bir öpücüğe tav olup 100 yıllık uykusundan uyanmamasını tavsiye ettiğim bağyan.
yüzyıllardır uyuduğu varsayılan bu güzelin tuvalet ihtiyacını nasıl giderdiğini ilk dinlediğim anda merak etmeme neden olan masal kahramanı. prens atıyla gelir, prensesin uynadırmak için öpmeye sokulur;
+ prensesmisin, motormusun.. ne bu her yanın sidik.. leş gibi kokuyosun der ve uzaklaşır. uyuyan güzel hala bok kokuyodur.
+ prensesmisin, motormusun.. ne bu her yanın sidik.. leş gibi kokuyosun der ve uzaklaşır. uyuyan güzel hala bok kokuyodur.
hem güzel olup hemde uyuyan insandır.
annemin, uyanmak için geç kaldığımda kullandığı tabir. sırf bu yüzden bu zamana kadar gay falan olmayı başaramamam bence büyük başarı.
100 yıl sonra bile taş gibi olan masal güzeli.
ejderha tarafından korunan güzel bayan.
Prenses misin motor musun.
Prenses misin motor musun.
Bilge Kültür Sanat Yayınları'ndan çıkan Ross Macdonald'ın yazdığı dilimize Nurten Hatırnaz tarafından çevrilen kitap. Özel dedektif Lew Archer'ın yardım etmek için arabasına aldığı Laurel adındaki genç kadın, Archer'a ait bir kutu uyku ilacıyla ortadan kaybolur. Kendini suçlu hisseden ve genç kadının kendisine zarar vereceğinden endişelenen Archer onu aramaya koyulur.
Haziran bir gece yarısı
Tenimde serin, gizemli ayışığı
Altın kıyıları
Nemli, baygın tütsüler yayan
Dingin zirvelere
Ezgiler eşliğinde akışan damlacıkları
Usulca evrensel vadiye kanatlanan
Ulaşılmaz, gizemli ayışığı...
Eğiliyor biberiyeler mezarına,
Zambaklar dalgalara
Çürüyor suskun yıkıntılar
Göğsüne sarıp gecenin sisini
Çekiliyor sonsuz uykuya
Lethe gibi, bak! Nehir, bile bile
Uyukluyor yatağında
Hiç uyanmayacakmış gibi
Irene'in yazgılarıyla yattığı yerde
Uyuyor tüm güzellikler!
Ah, görkemli prenses! Gerçek olabilir mi-
Bu pencere, kara geceye açılan?
Ürkünç kımıltılar perdelerde
Eğleniyor alaycı ruhlar ağaç tepesinde
Sesleniyor her aralıktan
Arsızca odanda dolaşan
Bedensiz ruhlar, büyücüler
Süslü kapağı altında gömütünün
Gizlenmiş uyuyan ruhun,
Uzayıp kısalıyor duvarlarda gölgeler
Beyaz hayaletler gibi uçuşan...
Ah, sevgili prensesim! Hiç mi korkmuyorsun?
Ne rüyalar görüyorsun?
Belli ki uzak denizlerden gelmişsin
Küçük bahçemizin sadık ağaçlarına
Ne tuhaf rengin... Giysilerin...
Saçlarının uzunluğu
Ve bu dayanılmaz sessizlik!
Prenses uyuyor! Ah, bırakın uyusun
Kutsal sığınağında Tanrı'nın, derin derin
Bir kez daha kutsal kılınsın bu oda
Bu yatak, melankolik, bir kez daha!
Yalvarırım Tanrım, gözleri açılmadan
Gömütüne hayaletler uğramadan
Uyusun prensesim!
Aşkım uyuyor! Ah, bırakın uyusun
incitmesin solucanlar bedenini
Uyusun sonsuza dek
Yaşlı ormanın loş kuytularında
Açılsın yüksek kemerleri gömütünün
Dağıtarak karanlığı ansızın
Üzerinde işlemeli tabut örtüleri
Anımsatır atalarının cenazesini
Utkulu, sevinçli, huzur verici...
Küçük bir kızken
Taş atardı prenses
Ayrıksı bir gömüt kapısına
Bir yankı daha, her taşla
Ürkerdi düşüncesinden bile,
Günahkar çocuk, biçare!
Ölünün iniltisiydi, yükselen gömütten...
edgar allan poe şiiri.
Tenimde serin, gizemli ayışığı
Altın kıyıları
Nemli, baygın tütsüler yayan
Dingin zirvelere
Ezgiler eşliğinde akışan damlacıkları
Usulca evrensel vadiye kanatlanan
Ulaşılmaz, gizemli ayışığı...
Eğiliyor biberiyeler mezarına,
Zambaklar dalgalara
Çürüyor suskun yıkıntılar
Göğsüne sarıp gecenin sisini
Çekiliyor sonsuz uykuya
Lethe gibi, bak! Nehir, bile bile
Uyukluyor yatağında
Hiç uyanmayacakmış gibi
Irene'in yazgılarıyla yattığı yerde
Uyuyor tüm güzellikler!
Ah, görkemli prenses! Gerçek olabilir mi-
Bu pencere, kara geceye açılan?
Ürkünç kımıltılar perdelerde
Eğleniyor alaycı ruhlar ağaç tepesinde
Sesleniyor her aralıktan
Arsızca odanda dolaşan
Bedensiz ruhlar, büyücüler
Süslü kapağı altında gömütünün
Gizlenmiş uyuyan ruhun,
Uzayıp kısalıyor duvarlarda gölgeler
Beyaz hayaletler gibi uçuşan...
Ah, sevgili prensesim! Hiç mi korkmuyorsun?
Ne rüyalar görüyorsun?
Belli ki uzak denizlerden gelmişsin
Küçük bahçemizin sadık ağaçlarına
Ne tuhaf rengin... Giysilerin...
Saçlarının uzunluğu
Ve bu dayanılmaz sessizlik!
Prenses uyuyor! Ah, bırakın uyusun
Kutsal sığınağında Tanrı'nın, derin derin
Bir kez daha kutsal kılınsın bu oda
Bu yatak, melankolik, bir kez daha!
Yalvarırım Tanrım, gözleri açılmadan
Gömütüne hayaletler uğramadan
Uyusun prensesim!
Aşkım uyuyor! Ah, bırakın uyusun
incitmesin solucanlar bedenini
Uyusun sonsuza dek
Yaşlı ormanın loş kuytularında
Açılsın yüksek kemerleri gömütünün
Dağıtarak karanlığı ansızın
Üzerinde işlemeli tabut örtüleri
Anımsatır atalarının cenazesini
Utkulu, sevinçli, huzur verici...
Küçük bir kızken
Taş atardı prenses
Ayrıksı bir gömüt kapısına
Bir yankı daha, her taşla
Ürkerdi düşüncesinden bile,
Günahkar çocuk, biçare!
Ölünün iniltisiydi, yükselen gömütten...
edgar allan poe şiiri.
ismi aurora olan disney prensesi.
kokusuz bir çiçekten farksız olan.uyanda bak bir hayata neler var gör.
uyuyan güzelin uyuma süresi, güzelliğiyle ters orantılıdır.
bıyığıdır, sakalıdır, ağdasıdır...
bıyığıdır, sakalıdır, ağdasıdır...
yerinde olmayı çok istediğim masal kahramanı. ne prensi prens onun olsun arkadaş, istemez. ben ona verilen yüz yıllık uykunun meraklısıyım. deliksiz, sabah kalkacağım derdi olmaksızın gerine gerine uyumanın. isterse bütün prensler onun olabilir, benim beyaz atlı prensimi bile alabilir. hiç dert bile etmem. sadece uykusunu bana versin, diye yalvardığım şahsiyet.
bugun bale gosteriminin son provası vardı. ikinci yarı gereginden fazla uzatılmıs. bir de alkıs sahneleri uzun tutulmus mecbur muyum alkıslamaya . tamam emeklerine saglık hersey guzel de eksik bir seyler var .
Uyuyan güzelin uykusu
mevsimlik
gözlerini kapadığı an
gùneşin karanlığa
yenildiğini gördük
çıplaktı ellerimiz dokunmak istedik
cansız gibi yatan bedenine
korktuk
elektrik çarpabilirdi
yalın ayaktı kalbimiz
çünkü.
mevsimlik
gözlerini kapadığı an
gùneşin karanlığa
yenildiğini gördük
çıplaktı ellerimiz dokunmak istedik
cansız gibi yatan bedenine
korktuk
elektrik çarpabilirdi
yalın ayaktı kalbimiz
çünkü.
orijinalinde prensin uyuyan güzeli öpmediği, ona hunharca tecavüz ettiği, bu olaydan dokuz ay sonra hiçbir şeyden haberi olmayan prensesin iki çocuk dünyaya getirdiği, çocuklardan birinin, annesinin parmağını emerken iğneyi çıkarıp onun uyanmasını sağladığı masaldır.
kandırıldık beyler.
kandırıldık beyler.
güncel Önemli Başlıklar