bugün

hazır paket sigara almak yerine, açık tütünü kağıtla sarıp içmek için yapılan eylem..
mükemmel bir haz duygusu yaratması yanısıra insanı sanki 60'ların abd sindeki uyuşturucu tacirlerinden fırlama bir tip olduğunu hissettirir.
ayrıca paket paket hazır sigaralara o kadar para vermektense en kalitelisinden yarım kilo tütün alıp sararak hayatı ekonomik kılan ve zevk veren bir eylem gerçekleştirmek daha akıl karıdır.
vakti zamanında, ecnebi memleketlerden birinde, yolsuzluk yapmadığım için belki de, yolsuz kaldığım zamanlardan birinde, tüttürgeçime ulaştığım yol..
akşamdan tütünümü sarar sarar, marlboro paketine zulalardım, öyle utandığım için filan değil aman ha, ki oldukca yaygındı zaten oralarda,,benimkisi pratikliktendi sadece...
marifet de ister ayrıca, zanaattır yani tütün sarmak...

eller daha da tütün kokar, daha da katrana bulanır ciğerler..
-eyvallah usta , ben almayım artık, bak burda sarılmışı var..
içi muhtemelen boş olmayacak, maltepe veya samsun tütününün kullanılacağı eylemdir.
lale,değirmen,burun konisi,çarşaf,pırlanta,kesişen yollar...ve kendi bulabileceğiniz onlarca teknikle sanat eserleri yaratılabilir..
daha çok dedelerin alışkın olduğu sigarayı kendi sarıp içme aktivitesi. hazır paketlenmiş kalitesiz sigaralardan nefret edenler kaliteli tütünü alıp yaprak dolma sarar gibi hazırlamalarından büyük keyif aldıkları söylenir.
(bkz: kubar)
(bkz: zıvana)
(bkz: kova)
(bkz: ot)
(bkz: dal)
(bkz: cigara)
(bkz: afgan macunu)*
hiç bir şeye yaramayan sigaraya yapılan masrafı azaltmanın en kolay yoludur, aynı zamanda daha az sigara içmeye teşvik eden eylemdir. zira yolda yürürken ya da ayaktayken sarmak zanaat isteyen bir eylem olduğu için her canın istediğinde tüttüremezsin bi sigara. nitekim bir o kadar da zevklidir sarması, hele bi de kalem gibi dümdüz sigara olmuşsa, değmeyin keyfine.
güney doguda fazlasıyla karsımıza çıkan durumdur. adam 80 yasındadır ve tütün içmeye devametmektedir zararı az degıldır buyuk ihtimalle ama ısrarla daha az zararlı oldugu düsünülen ve bir miktar tütün bir adet kagıt ve biraz işçilikle sarılan ve ıslatılarak yapıstırılan sigara çesididir
parasızlıkdan ötürü sigarasız kalan üniversite öğrencilerini nikotin ile buluşturan güzel eylem.

üniversite yıllarımın ilk zamanlarında öyle çok parsız kaldığımı hatırlamam. sonradan sonradan kenti keşfedip ortamlara dalınca paralarda yavaş yavaş suyunu çekmeye başladı. sigarasızlık kavramı ile ilk o dönemlerde tanıştım, eskiden cebimde gerektiği kadar param olduğu için böyle bir sorunum olmamıştı hiç.

parasız kalınca ilk olarak başka marka sigara almaya karar verdim. o dönemler ay sonlarında samsun içerdim. yine böyle bir dönemdi, samsun paketimi yeni almıştım. eve geldim, açtım paketi aldım bir dal yaktım. tadı cidden çok kötüdür samsunun içenler bilir. neyse, yavaş yavaş bünyeye veriyorum nikotini, veriyorum nikotini. dalın sonlarına doğru bir patlama sesi ile irkildim. patlama dedim abarttım biraz, bomba patlaması gibi değil tabi, küçük çaplı bir patlama diyelim. ağzımdaki sigara patladı, hani çizgi filmlerde olurya aynen öyle işte. kazasız belasız atlattık neyseki. sonradan baktım ki patlayan samsun sigarasının içerisinde bulunan ilk görünüşte bir tahta kıymığını andıran nesnenin başıydı. sonradan o nesnenin gerçekte ne olduğunu öğrenmeye çalışsamda öğrenemedim. benim için o hep tahta kıymığı olarak kaldı.

o günden sonra alternatif bir çözüm aramaya başladım bu ay sonu sigarasızlıklarına. o dönemde tanıştım sarma sigara ile. arkadaşın bir tanesi, dene olum çok güzel hemde ekonomik dedi, reklamı o kadar güzel yaptı ki kayıtsız kalamadım. aldım bir torba tütün, sonra sarma kağıdı filan birde aleti var onun, onuda aldım. o günden sonra ne zaman sigarasız kalsam tütün sarıp içiyordum. doğru söylemek gerekise tadı pek güzel gelmedi bana ama samsundan daha güvenli ve daha iyi olduğu kesindi.

samsun demişken, küçükken samsunda oturuyorduk. eh ben küçükken samsun sigaralarının üretildiği fabrikada samsun şehrinin tam ortasındaydı. nereye gitmek istesen fabrikanın önünden geçmen gerekirdi ve ben ne zaman o fabrikanın önüden geçsem ve içeriden gelen o iğrenç işlenmemiş tütün kokusunu duysam kusacak gibi olurdum. sigara içenleri hiç anlamazdım, o koku yüzünden hayatı boyunca sigara içmeyeceğime yemin etmiştim. neyse işler değişti tabi sonradan. zaten o sigara fabrikasıda samsun un göbeğinden kaldırıldı.

zaten samsun sporda birinci lige çıkmıştı. artık yeminimi bozabilirdim sanırım. ertuğrul filan iyi topçuydu. hatta alaçamdan kız almışlardı ertuğrula, kız istemeye gelmişlerdi bizim alaçama. bende o olayın canlı tanıklarındanım, oradaydım...

sonra ertuğrul u neden yolladı ki bu beşiktaş anlamadım. kız istedikleri gün yüzünü görmüştüm ben onu, çok temiz birine benziyordu. ama yıldırım demirören in sıfatını pek sevmiyorum.

yıldırım demirörende, bilmem siz de fark ettini mi, ben çok pis sucuklu yumurta yerim havası var. bence her sabah sucuk üzerine üç dört yumurta kırıp yiyodur. bende sucuklu yumurtayı çok severim ama yiyemiyorum malesef. ne zaman yesem ishal oluyorum, anlamadım gitti. yıldırım demiröreni de bu yüzden sevmiyorum aslında. o, istediği zaman istediği kadar sucuklu yumurta yiyebiliyor, ama ben yiyemiyorum.
Ham tutunu alıp, filtreli ya da filtresiz bir kagıda sarma eylemidir.

Hos bir ilkbahar sabahıydı. iki arkadas, farklı sehirlerde okusalarda, bir haftayı beraber gecirmeye karar vermislerdi. Haftanın ilk gununden itibaren baslayan macera, carsamba gunune kadar para noktasında sıkıntı vermiyordu. Eglenmislerdi, gerilmislerdi, uzulmuslerdi. Onemli duyguların en uc noktalarına gidip gelmislerdi.. Derken persembe sabahı yine beraber uyanan iki sıkı arkadas, dost, kardes, pencereyi acıp iceriye hava girmesini saglamıslardı. Bu biraz da gece boyunca odanın havasız kalması ve bilindigi uzere gece esnasındaki gaz salınımının artmıs olmasından oturuydu.

Gencler onceki aksam aralarında cok ani ve hızlı bir karar alma sureci yasamıslardı:

" Para bitti. Sigaraya para gunde 4 euro gidiyor. Buna bir care bulmalı.Yarın sabah tutun alıp saracagız. "
Urunlerin en ucuza satıldıgı alısveris merkezine gittiler. Aldılar Yesil renk bir Colruyt tutunu ve filtreli sigara kagıtlarını ve tabii ki sarmak icin buyuk kolaylık saglayan aleti. Buyuk bir sevinc, mutluluk ile odalarına gitmisler, fona " Cavit Karabey- Mapushane ranzalarını " koymuslar ve daha once gorselerde pek denemedikleri aleti cozmeye koyulmuslardı. Aletin fonksiyonlarını deneme- yanılma yoluyla az cok cozduler.

Baslarda istenen performansı vermemisti sigaranın kalitesi. Tutun kalitesi belki idare ederdi ama sigaranın sarılması, icindeki tutun miktarı, tutunun yayılısı gibi segmentler henuz tam yerine oturmamıstı. Derken arkadaslardan bir tanesi aletin zor olan tutun doldurma ve sigara kagıdının basından tutup destek verme islemini, aleti yatay degil de dikey bicimde tutarak cozumlemisti. Daha sonra diger arkadas bunu yanındaki siyah dugmeye basarak yatay sekilde yapma yolunu da bulacaktı ama verim en guzel dikey sekilde tutularak alınıyordu. Cunku bu stratejik cozumden sonra artık hersey degismisti.

Artık tutunun miktarında buyuk bir artıs gozukuordu her dalda. Tek sorun tutunun yayılısıydı. Bu da iki arkadasın arasındaki gorev dagılımıyla hallolmustu. Biri tutunu dagıtıyor. Digeri alet ile sigara dalını meydana getiriyor. Sonra tutunu dagıtan sigara dalına rutuslar yapıyordu. 3, 45 Euroluk tutun ile 58 dal meydana getirildi.

Artık yeni bir marka piyasadaydı.

Universiteli olan, sigaraya her gun 4 euro para veren, aynı zamanda gariban fakat delikanlı olan, entellektuel olsalar da halkın butun kesimlerini kucaklayan, halktan olan bir kesimin sigarasıydı bu... Bu sonradan varyasyonlarının da tureyecegi, icinde hafif makarna tadının bulunabilecegi bir sigaraydı. Nikotini cakıyordu akcigere ama karnı da doyuruyordu.

Bu artık bizim, serserilerin sigarasıydı : GULLE. . .

(bkz: gulle)
öğleden beri uğraştığım ama bir boka benzetemediğim eylem. sarma çalışması sonucunda göze hoş görüntü bırkamayan ürün ortaya çıkmaktadır. ama azimle durmadan çalışmalar devam etmektedir. bir gün kalem gibi sarıp, tabakama onları zula etmek istiyorum. bir de video ya da resimle anlatımı olsa tam süper olacak.
fakir adamın yaptığı iştir. tiryaki olupta parası olmayan insandır, karizmaya vurur işi ühü...ühü...
büdüt: imla
(bkz: sarılmışı var)
erasmus la yurtdışına giden öğrenci eylemidir.

tütün mamullerinin yurdumuza göre pahalı olmasından mütevellit, bizim tiryakican tütünü götürüp sarmıştır. * *
düşünsene acayip moralini bozan bir haber aldın. canın hemen bir sigara yakmak istedi o hüzünle. tütün al kağıdına koy sarmala . sonra filtresini tak bilmem ne. üşengeç adam işi değil. cimri adam işi.
yıllardır severek yaptığım iş. şekil de bir iştir hani. ama şimdi son zamlarla herkes sarmaya başladı ya o bana çok dokunuyor arkadaş. bundandır iki ayrı başlıktaki serzenişim.

bari sarıyosanız makineyle sarmayın, ya da öyle yapınca sardım demeyin. makine sardı deyin bişey deyin. beni hüzünlere daldırmayın.
bilimsel araştırma konusu olabilecek bir haz ritüelidir aynı zamanda.
sigarayı bırakamıyorsanız en az 1/5 oranında tasarruf sağlayan bir eylemdir. normal sigaraya göre içinize çektiğiniz tonla katkı maddesinden de muaf oluyorsunuz üstelik.
sigara saramayacak kadar üşengeçseniz hazır sarılmışını da 1/4 fiyatına satıyorlar.
an itibariyle başladığım eylemdir. malzemeler 5 liraya imparator filtre, 5 liralık tütün sarma makinesi, kilosu 40 lira olan tütünden 10 liralık tütün ve daha önceden sakladığım boş marlboro paketi. öğrencinin durumu malum 20 liraya bir ay sigara içeyim mantığıyla başladım bu işe bakalım hadi hayırlısı. tütün pek iyi değil tinerci ciğeri lazım mama neyse idare edeceğiz artık.
sigara içmenin ekonomik yanı. ama öyle dandik tütün olmayacak. adıyaman tütünü falan olacak ki, insan içtiğinden bir zevk alsın.
şu sıralar yapmakta olduğum eylem. fabrikasyon sigaralardan çok daha iyidir. hem paranız da cepte kalır. 5 liralık tütünden 10 paket sigara rahat çıkar.
kaliteli tütününüz de varsa altı ay içinde yepisyeni 32 adet sarı dişleriniz olacaktır bu iş karşısında.
babamın her sabah saat 6'da kalkarak bir demlik çayla beraber yaptığı eylemdir. her gün 3 paket sarar ve içer kendileri.
Bu zamdan sonra çok göreceğiz sarıp içenleri.