bugün

alt yazılı film izleyenler billr. türkçe dublajlı filmler bambaşka bir hal veriyor filme. ya yapıyorsan adam akıllı yap ya da bırak biz alt yazılı izleriz.
karayip korsanları hariç doğru tespit. Altyazılı filmler tercih edilir tarafımca.

Ayrıca (bkz: dublaj)
buz devri hariç doğru bir tespit.
zor ölüm 5 in sonunda Bruce willis in filmin özeti olan kelimenin * yerine yippi ka yey adamım demesi buna en büyük örnektir.
Dizide söylenen "What the fuck are you talking about?" Çevirmenin söylediği "Ne diyorsun dostum?".
"tokyo drift" filminin "tokyo yanlaması" ya da "tokyo yarışı" şeklindeki çeviri katliamlarıyla da ilgili durumdur.
green street hooligans taki durumdur.söyledikleri marş ajdarın şarkılarından birine benzemiştir.
Türkçe dublaj izleceğime hiç izlemem aynı şey. Kesinlikle aynı duyguyu vermiyor ben adamın bitch demesini duymak istiyorum kahretsin demesini değil.
doğru tespit, ama gel gör ki türkçe dublaj seven kardeşlerimizde var. * ama yabancı film ya da dizi izleyeceksen, orjinal dilinde izleyeceksin, zaten bir süre sonra alışıyorsun atlyazıyı filmle beaber takip etmeye.
doğru bulduğum düşüncedir. hakikaten dublajda anlatılan ile oyuncunun dediği arasında uçurum kadar fark var.
katılmadan edemediğim tespit. Bir de oyuncuları kendi sesi ile izlemek daha güzel oluyor sanki.
yüzüklerin efendisi üçlemesi için geçerli olmayan önerme.
Genelde yabancı dillerden dilimize giren kelimeleri orijinal haliyle kullanmamaktan doğar bu tür çeviri sıkıntıları. Tabi birde fuck, bitch, son of a bitch, bastard gibi kelimeleri ise kısaca aşağılık veya pislik olarak çevirirler ki gerçekten bir sorun.
animasyon filmlerini ayırırsak çok ama çok doğru bir tespittir. *
eski amerikan filmlerinin dublajlarını görünce doğru olan bir durum.
her zaman altyazılı izlemeyi tercih etmişimdir, katıldığım önermedir; lakin şöyle de bir gerçek vardır ki; Türkiye, dublaj konusunda, diğer ülkelere nazaran daha iyi olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
buz devri ve yüzüklerin efendisi için geçerli değildir. ancak diğer dizi ve filmlerde resmen katliam yapılmaktadır.
sorun oyuncu sesleri veya kelimeleri birebir cevirmemeleri değil, sorun arkaplan seslerinin yani silah sesi, bomba sesi veya bunlara benzer başka seslerin kalitesini kaybedip, inandırıcılığını yitirmesi. örnek verecek olursak; paristen sevgilerle adlı aksiyon filmini altyazılı izlediğim de silah sesleri o kadar gerçekçiydi ki kalbim duracak gibiydi ama dublajını izlediğim zaman silah sesleri sanki çocukların sokakta sıktığı mantar tabancaları gibi geliyordu.
'lanet olsun' lafından artık bıktıran harekettir.
animasyon filmleri hariç doğru olan önerme. animasyonlara sözüm yok iyi seslendiriyorlar.
kelime çevirilerindeki uyumsuzluk bir kenara, ses tonlarındaki alakasızlık, vurgulamalardaki başarısızlıkla, kaliteyi %30 ila %70 arasında düşürebilen durum.

En başarısız örneği için (bkz: Lost)

5 sezon orjinal dil ile Lost u izleyin, 1 bölüm türkçe denemesi yaptığınızda en başarısız örneklerinden birini göreceğiniz durum.
o da birşey mi siz bir de azeri tv'yi izleyin sonra da bizim dublajlara şükredin.

rose: bırak meni, bırak meni, men adaklıyam.

jack: koş rose koş!! gemi batıırr!!!

(titanic'ten bazı sahneler)
Tespitin alasıdır.
bütün karakterleri tek bir erkek kişisinin çevirdiği rus dublajlarından da kötü değildir.
dublajda sayılı ülkeler arasında olduğumuzu farketmemenin getirdiği düşüncedir.