bugün

abd de watergate skandalı ile rakip parti binasını dinleten abd başkanı koltuğundan olmuştu bir zamanlar, bilmem hatırlayan var mı?
abd nin cumhuriyetçi başkanı nixon, vietnam savaşı ve soğuk savaş içerisinde bulunan ülkesini ülke içi muhalif hareketlere aldırış etmeden ulusalcı bir anlayışla yönetirken, demokratların parti merkez binasında yakalanan 7 adamını abd basınının kurcalaması ile, türkiye de benzerlerine neredeyse hergün rastlanan bir rezaletten bilgisi olduğunu kabullnmesi ardından koltuğundan olmuştu.
peki son yıllarda türkiye de neler oluyor ve sorumluluk hissetmesi gerekenler neler yapıyor.
-telekulak skandalı ile dinlenen 900 küsür aydın, işadamı, gazeteci, siyasiye rağmen başbakan ve sorumlu bakanlar koltuklarında oturuyor.
-ortada milyar dolarları bulan yekünler içeren dosyalarıyla jet pa, kombassan, ihlas holding yani yeşil sermaye skandalları ve bu skandalların mağduru binlerce, onbinlerce aile öylece duruyor ve bu olaylardan dolaylı da olsa sorumluluk hissetmesi gerekenler hala koltuklarında zamklanmışcasına oturuyor ve hiçbir hesap verme girişiminde dahi bulunmuyorlar.
-önce kpss, sonra ygs skandalları ile milyonlarca genç ve ailesi mağdur durumda devletine güvenini yitirmiş durumda, her şeyi sorgular durumda ösym başkanı, milli eğitim bakanı, içişleri bakanı, başbakan yani hükümet öylece seyretmekle de kalmıyor, haklı eleştiriler yapan birilerini utanacaklar diyerek bastırmaya çalışıyor.
-onlarca dava ile devletin en tepe sivil ve üniformalı bürokratları yargılanıyor. devleti yıkma girişimleri, ele geçirme girişimleri, organize suç örgütü olarak adlandırılan asker ve bürokrat çeteleri kamuoyunu kasıp kavuruyor, işine geldiği zaman bana bağlı iş yapacaklar diyen devlet ve hükümet yönetimi olduğu gibi olduğu yerde adeta kıçından zamklanmışcasına koltuklarında oturmaya devam ediyor.
- on yıla yakın bir süredir devleti idare eden hükümete rağmen yakalanıp, derdest edildiğine bir milleti inandıranlara inat apo denen vatan haini imralıdan talimat yağdırıyor, devletle pazarlık etmeye kalkışıyor, hatta bu pazarlık girişimlerine devlet yönetiminden taraf bile buluyor ama yine hiçkimse bu da benim sorumluluğum altında oldu, suçluyum ve istifa ediyorum demiyor, diyemiyor. demediği gibi de tereyağı gibi üste çıkıp, açılım falan feşman diyerek, milletin asabının ayarını bozup, pişkinliğin zirvesine vuruyor.
-parti liderleri seks kasetleri ile alaşağı ediliyor.
-teröristler sınır kapılarında resmi törenlerle karşılanıyor.
-resmi heyetler, dünkü ayakların ellerini sıkıp, saz söz eşliğinde ayak makamlarında ayak eğlendiriyor.
kaldı ki o ayakların kedi bile teslim etmem lafları bu milletin hala kulaklarında çınlıyor...
-abd ve saz arkadaşları ırak ta bu milletin askerinin kafasına çuval geçiriyor. çuval geçirdiği dünkü topraklarımızda küçük kürdistanı idarecilerimizin alkışları eşliğinde kuruyor.
-büyük kürdistanın haritaları bezeli pentagon emri ve talimatı ile türk askeri, ortak tarihin paydası olduğu bir millete askeri güç uyguluyor. kaddafi den ödül alan liderlerimiz, kaddafi petrolü, gazı, yardımı ile ayakta kaldığımız abd ambargolu yıllarımızı unutup, kaddafi ye ayar vermeye kalkıyor.
saymakla biter mi azizim?
vesselam, rakip partiyi seçim sürecinde dinlediği için milletinin güvenini yitiren abd başkanı nixon bile o koltuktan kalkmasını biliyor ama bizimkiler telekulaklara vesairelere rağmen istifini bile bozmadan türkiye yi medenileştirmekten, dünya konjonktürünün baş aktörü yapmaktan felan dem vurup, yanına da oynanmış enflasyon rakamlarını iliştirip, gayet rahat koltuklarında oturabiliyorlar.
daha da acısı, başkanlarını sadece bir dinleme skandalı ile abd nin değerlerini ayaklar altına aldı diyerek tepe taklak eden abd halkını, domuz yerine, kafir yerine, gavur yerine koyan milletim, onlarca skandalı ile karşısında duran skandallar imparatorluğunu, rezillikler ve kepazelikler güruhunu baş tacı etmeyi sürdürüyor.
baş tacı ederken de islamı örnek aldığını, islamı ve değerlerini koruduğunu iddia edebiliyor.
islam dini hakkaniyet dinidir.
liyakat dinidir.
türkiye cumhuriyeti devletinin laik ve özgürlükçü yapısı içerisinde hür iradenizi koruyucu kanunları koruma alarak istediğiniz referansları değer edinerek, özgürce seçme ve seçilme hakkına tabii ki sahipsiniz ama seçimlerinizle bir milletin kaderini yönlendirdiğinizi de unutmamalısınız.
seçim yaparken referans aldığınız değerlere bile ters yaklaşımlar sergileyen kişi ya da kişileri referans kaynaklarınızın gerçekleri ışığında dahi aklayamazken nedir bu inat gerçekten anlayabilmiş değilim.
birileri hesap vermesini öğrenmeli ama birileri de hakkaniyet yanında hesap sorucu duruşlarıyla hak aramasını öğrenmeli.
imamın ordusu adı altında taslak metni hepimizin gözüne sokulan kitap ve yazarı hala tutuklu.
yüzbinlerce inasanın bu kitabın taslak metnini okuduğu söyleniyor ama neredeyse tek ses halinde çıkan bir koro var ki biz bunları zaten biliyoruz, bilinmeyen birşey yok diyebiliyor.
biliyorsunda neden hesap sormuyorsun?
kitapta bahsi geçen iddialar geniş bir zaman dilimine yayılmış, onlarca davanın konusu olmuş ve devlet güvenlik mahkemelerinde devletin varlığını ve şeklini tehdit edici unsurlar ihtiva ettiği öyle ya da böyle belirtilmiş oluşum ve oluşumlar hakkında yenilir yutulur cinsten olmayan iddialaala dolu.
herkez devlet aleyhinde, millet aleyhinde farklı farklı oluşumların, örgütlerin, tarikatlerin, cemaatlerin elemanı olarak birbirini tarif etmiş, fişlemiş.
bu nasıl bir devlet yönetme anlayışıdır ki milletinden, devletinden taraf olan kimse yoktur.
aksine devletini, milletini, birşeylerin tarafı yapmayı amaçlayan örgüt ve örgütleri koruyan ve kollayan bir yapılanma içinde, emniyetçiler, mitçiler, askerler, bürokratlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları resmedilmektedir.
tüm bu iddiaları doğrularcasına yapılan tutuklamalar ve kitap imhaları bana şunu düşündürmüştür ki ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
birileri bu kitabın bu millet tarafından okunmasını istemiyorsa, tek bir satırı da olsa içinde doğru birşey var demektir.
işte bu ihtimal dahilinde tüm idareci kadronun bu ihanet halinin parçası veya seyircisi olması hasebiyle hesap vermesi gerekir.
hesap vermeyi geçin, hakkını veremedikleri koltuklardan kalkmasını bilmesi gerekir.
onu da geçtim, bunca şaibenin ortasında bu milletin o zatları o koltuklardan kaldırmasını bilmesi gerekir.
özellikle son 7 yılda water gate cennetine dönüşen türkiye'DE, hitler, sevr ve vahşi,bölüp parcalayıcı emperyalizmin hatırlandığı gün akıl tutulması yaşayan beyinlere düşecek skandal ve ibretlik sonuçlarıdır.
(bkz: özet geçiniz monşer)