bugün

allah tez zamanda belanızı versin denen, sapık ötesi hayvanların yaptığı en aşağılık günah.
(bkz: pedofil)
idam cezası verilmesi gerektiğine inandığım suçu işleyen canlıların genel adı.
kardeşini,çocuğunu düşünemeyecek kadar boş olan insan modeli.
bir kuyuya atılıp vatandaşlar tarafından tükürerek boğulması gereken kimse...
(bkz: 17 aylık bebege tecavuz)
türkiyede çok bulunan tiplerdir.ahlak dışılığıyla tanıdığımız amerikada bile 3 yaş fark olması durumu hoş karşılanmıyor.türkiye`de ise 45 yaşındaki adam 15 yaşındaki kıza aşık olabiliyor ³.bu konuda ki ahlaksızlığımız atalarımızdan biraz da dinimizden kaynaklanıyor.
Subyancilik kavramini toplumsal baglamda degerlendirmek gerekir. Uzakdogu , ozellikle tayland yakinlarindaki andaman adalarinda yasayan kabileler ve bazi ilkel afrika kabilelerinde kabilenin reisi genelde kabilenin en yasli olanidir. Ve reis kabile icinde istedigi cocuk ile cinsel birliktelik yasayabilir. Bu o kabile icin avlanmak gibi, dinsel bir ayin gibi siradan bir olaydir. kimse kabilenin sefine subyanci demez. Ayni gelenekler Yakin cografyamizda antik pers , mezopotamya topraklarinda da farkli sekillerde ortaya cikar.
(bkz: içindeki çocuğa tecavüz etmek)
damarlarında kan yerine irin dolaştığını düşündüğüm iğrenç yaratıklar.
(bkz: subyan)
henüz cocuk sayilan bebelerimize yan gözle bakan, normal insandan farklı olarak beyine+vicdana sahip olamayan tür.
çoğu zaman, kendinden küçük yaştaki kızlara ilgi duyan erkekler için uygun görülse de; aslında pek çok kadına da cuk oturacak sıfattır.

örnek verip kimseyi rencide etmek istemem. şöyle bir düşünün, bakın kaç tane gelecek aklınıza bir anda...
haklarında söylenecek çok söz var ama hepsi üstü açılmamış gün görmemiş küfürler.onun yerine öneri olarak şu söylenebilir;bunları taksim meydanında şeylerinden asalım kendi aileleri önünde.sizinki çocukta ,o cinsel güdülerinize alet ettikleriniz çocuk değil mi?aileleri de cümle aleme rezil olsun.ana bir bacı iki gerisine salla s...i mantığının sonucu bu.
küçük çocukları sübyancılardan korumak adına yapılması gerekenler:

1. bebeklerinizi ve çocuklarınızı asla aileden bile olsalar (dede, amca vs..), tanımadığınız insanlarla veya kendiniz kadar güvenmediğiniz insanlarla yalnız bırakmayınız. çoğu vak'anın yabancılar değil tanıdık kişilerden sebebiyle yaşandığı gözlemlenmiştir.

2. çocuklarınızı peryodik olarak muayene edin. mesela banyodan sonra, giyinirken, bebekler için alt değiştirirken vs.

3. çocuklarınızı aşağıdaki özellikleri sergileyen insanlardan uzak tutun:

- yaşıtlarıyla fazla görüşmeme
- normal bir yetişkinden daha fazla çocuklarla ilgilenme, arkadaşlık etme
- çocuksu davranışlar sergileme
- çocukluğunda tacize maruz kalma

4. çocuklarınızı çok dikkat çekici şekilde veya yetişkin gibi veya üzerinde ismi yer alacak şekilde giydirmeyin.

5. çocuklarınızın gittikleri yuva veya okulda dersliklerin koridordan görünebilecek şekilde pencereleri olmasına dikkat edin. soyunma odalarında yalnız bırakılmadıklarına emin olun.

6. çocuğunuz belirli bir mekana veya yere gitmek istemiyorsa veya bir kişiyi hiç sevmiyor ve kesinlikle görmek istemiyorsa kesinlikle zorlamayın, yumuşak bir şekilde konuşup nedenlerini anlamaya çalışın.

7. çocuklarınızı bakıcıya bırakıyorsanız arada sırada habersiz erken eve gelip baskın yapın.

8. cocugunuzun resimlerini internette hicbir şekilde yayınlamayın. birçok kişinin internet resimlerininden yola çıkarak çocukları takıntı haline getirdiği gözlemlenmiştir. çocugunuzun tek başına internete girmesine izin vermek için buluğ çağından çıkmasını bekleyin. evde internet bağlantısı olan bilgisayarın ortak alanda durmasını sağlayıp, çocuğun kendisini bilgisayar ile izole etmesi engelleyin. bilgisayarın browserina gerekli çocuk kilitlerini uygulayın. çocuğunuza interneti nasıl faydalı kullanabileceğini öğretin.

8. çocuklarını izleyin, dinleyin, iletişimi kesinlikle koparmayın.

ülkemizdeki bu tür vak'alarda genellikle failler 24-40 yaş arası, genellikle mağdur çocuktan birkaç yaş büyük çocuklar, diğer çocuklar ve büluğ çağındaki çocuklar olmuştur.

bu bilgiler saygın hukuk ve çocuk eğitimi kaynaklarından derlemedir.
prison break de theodore bagwell nam_ı diğer t -bag , hem subyanci hem gay ...
hani bu küçükken derdik demicem hala diyorum ben a'dan z'ye dikiz ayna stop kırmızı nokta varya aha hepsi bu tiplemeye uyan işte ....
bazı kişilerin çıtır sevgili yapmak diye bir deyim oluşturarak kendilerince meşrularştırdıkları kavram.
sübyancılık çok ciddi bir hastalıktır. o insanlara kızmayın. he, hapishanede zaten şişliyorlar, amenna da, hastalık ya, allah belalarını versin o ayrı, ama kızmayın, hastadır, kahrolasıcılar!
bir sübyancının hikayesini anlatmakla başlamak istiyorum tanımlamalara. kendi ağzımdan:

izin istemeden attım kendimi sokağa. önce yürümek istedim düşünmeden, sonra yakın bir arkadaşı çaldırdım annesinin telefonundan. pencereden dışarı uzattı sarı kafasını. elimi salladım. "gel!" diye belli belirsiz söylendim. beş dakika geçmeden yanımdaydı. "ne çabuk hazırlandın." dedim. beraber yürümeye karar verdik. "ilerdeki bakkaldan çekirdek alalım." "tamam." dedi. sesinde garip bir huzursuzluk vardı. espirilerime beklediğim kadar gülmedi. "aa! herhalde bugün tersinden kalktın!" diye savurdum cümlemi önüne. "dur!" dedi, "üstüme gelme!" bir yere oturttum. ağlamaya başladı:
-bak sarı. * kaç gündür görüşmüyoruz. ve sen şimdi nedensizce ağlıyorsun. neyin var?
-çok kötüyüm salçalı...
-neyin var dedim sana? *
-ahmet amca var ya...
-evet?!
-o işte...

gene ağlamaya başladı. sinirlendim. cümleleri bitirmeden ağlayanlara sinir olurdum. kendimi filmde gibi hissettim. tam o ağlarken araya soundtrack girmiş gibi. bir an toparlandı. anlatır gibi oldu. fazla zorlamama lüzum görmedim bende.
"geçen bizim çocuklarla dışarı çıktım. oyun oynamaya. üzerimde hani şu senin sevdiğin pembe elbisem var ya, o vardı işte. birden ahmet amca yı gördüm arkamda. eteğimin altından beni ellemeye çalışıyordu. herkes şok içerisinde beni uyarmaya çalıştı o an. telaşlandım. birden ahmet amca ya doğru dönüp çığlık attım. adam korktu. çok korktu. ahmet amca öldü salçalı..."

sonu gelmeyecek gibi ağlamaya devam etti. bende üçüncü sayfa haberi okumuş gibi anlam veremedim anlattığına:
-nasıl yani sarı? nasıl öldü? şaka mı bu?
-kalp krizi...
-iyi de ahmet amca yı ben bugün gördüm...
-...!!!

"hayır o öldü!" diye bağırarak uzaklaştı benden... "ben öldürdüm!"

olayın aslı şöyle sayın seyirciler,

ahmet amca sabi sübyancısı kızımızı cidden ellemeye çalışmış. kız çığlık atınca da düşüp bayılmış. ama kız o kadar korkmuş ki, onun öldüğünü sanıp herkese öldüğünü söylemiş. eve gidip annesine olanları anlatmakta zorlanmış. ama çocukluğunun saflığıyla ahmet amca yı kendisinin öldürdüğünü düşündüğü için, annesine olayı anlatmak zorunda kalmış. içinde suçluluk duygusu taşıyarak. fakat ertesi gün annesi ahmet amca yı canlı görünce, kızın taciz olayını uydurduğunu düşünüp eve kapatma cezası vermiş.

amcanın yaş 54, kızın yaş 12...

ve kimse o heriften hesap sormadı. nasıl kendini temiz çıkardıysa. bilemiyorum. ama kızı hala tanıyorum ve gerçekten o günden sonra asla normal biri olarak kalmadı. en vericilerden oldu. en açılımcılardan... zavallı sarı. asla atlatamadı. ve hep ahmet amcanın öldüğüne inandı. bir kaç hafta sonra da oradan taşındılar... yıllar sonra konuştum telefonda, dalga geçeyim az şununla dedim. "ahmet amca yaşıyormuş." dedim. çok bozuldu. "hayır!" dedi. oha dedim içimden hala mı öldüğünü düşünüyordu? "hayır öldü o salçalı. 31 çekerken ölmüş."
-ciddi misin sarı? şaka mı bu? (burada yazar dejavu yaşar)
-hayır bu sefer ciddiyim.
güldü sonra. keyiflendi. cidden ölmüş ahmet abi. hemde hak ettiği şekilde. "kesin seni düşünüyordu sarı."
-kesin...
-adamı gene sen öldürdün sarı. hep sen. sen...
sübyancı sapıkların türkiye'de çok fazla olduğu iddiası yanlıştır. ABD ve ingiltere'de de çoktur mesela. Özellikle de ABD'de. bizdeki oran oradakilerden düşük olmayabilir böyle bir iddiada bulunmam yanlış olur. Ama bizde çoktur diyene de itiraz ederim.

Vardır bütün dünyada bunlardan bol miktarda vardır.

edit: Bu mesajı eksileyen arkadaş, ekside artıda değilim. Nedir derdin? en kral sübyancı bizde olur bu alanda birinciliği bırakmam mı diyorsun nedir? Var işte abd'de kralı var bunların,
malesef ki osmanlı'nın son döneminden cumhuriyetin ortalarına kadar oğlancılık çok yaygınmış bizim ülkemizde. genellikle de bu ihtiyaçlarını da küçük erkek çocuklarla karşılarlarmış. şimdi tamamen gerçek bir olayı anlatıyorum. olayı mümkün olduğunca zaman mekan ve şahıs belirtmeden anlatacağım. olay bundan onlarca yıl önce bir anadolu şehrinde oluyor. o şehrin zengin bir ileri geleni aynı zamanda da hacı olarak tanınan bir adam küçük erkek çocuklara zaafı varmış. körpe çocuklara belki ailesine belki de yakınlarına yüksek miktarda para vererek sahip olurmuş. bu adamın da geniş esnaf çevresi varmış ve o çevrede bu işi yapmayan da yokmuş nerdeyse ama en önde gidenleri bu adammış. artık öyle bir noktaya gelmiş ki iş şehrin gerçek müslümanları bu işten aşırı rahatsız olmuş ve bir plan yapmışlar. adama biri gidip bak akşama sana çok körpe çok güzel bi çocuk getireceğim parayı da iyi ayarla demiş. adam da gözleri parlayarak kabul etmiş. hamamda yaparlarmış genellikle bu işi ve adamı da hamama çağırmışlar. oğlan içerde deyip çıkmışlar adam içeri girince de elektrikleri kapatmışlar. o adam da herhalde elektrik gitti deyip umursamamış ve kendini bekleyen çocukla ilişkiye girmiş. işi bittikten sonra oyunu yapanlar ışığı bi açmış ki adam karşısında kendi küçük oğlunu görmüş. yani o adamlar kendi çocuğunu adama sunmuşlar bilerek. sonrasında da o adam dayanamayıp şehri terketmiş diğer onun gibi arkadaşları da bıçak kesmiş gibi bu işten vazgeçmişler. adama yaşatılabilecek en güzel acıydı sanırım bu. ha diyeceksiniz ki o masumun suçu ne? her ceza çeken suçlu değil ki. bu işi yapmasalardı belki o pezevenk kimbilir daha kaç çocuğun kanına girecekti. o çocuk da onların kurbanı oldu işte. merak etmeyin ben de sordum bunu yapacaklarına neden öldürmemişler adamı diye ama adam çok güçlü saygınmış bişey yapsak 7 sülalemizin canını okur ailesi diye yapamamışlar işte. işin kısası en az bu kadar acıyı hakeden ve o yavrucaklara kıyamasam allah kendi başlarına da versin diyeceğim piç kurularıdır. bildiğin sapıklıktır ve insan sıfatıyla açıklanamaz yapanlar malum belhüm adaldır. bu dünyada da öbür dünyada da en ağır cezayı çekmesini istediğim mahlukatlardır.
küçük sevici.
(bkz: iğrençsiniz ibneler)
Nasıl olsa büyecek mantığıyla hareket eden otsul yaratık.
evet yolda yürüyoruz. 3 tiki kızımız* önümüzden geçen daha küçücük sarı saçlı mavi gözlü çocuğa* ;

"-Ayhh ne kadar taaaaattlııı!" diyorlar. ardından bir diğeri ekliyor.
*Malesef öğretmen lisesi kızlaar."

bu olaydaki insanlar olsa gerek lan.