bugün

sene sanırım 2002 ydi çünkü şampiyonluğa koşuyorduk ordan hatırlıyorum.

dershaneye gidiyorum şiddetli ergenim o zamanlar. bir hafta önce tipini beğenmiyoruz ayrıca bunlar bu dershanede değiller neden gelip bizim kızlara asılıyorlar falan diye uyuz kapıp patak attığımız arkadaşlar sanki ben onlara tek başıma patak atmışım gibi diğerlerini bırakıp sadece bana çalıştılar. 15 kişi civarında toplanıp pasajın kapılarını tutmak vasıtasıyla fena dövdüler ben bunu unutamam unutmam. *
işte bunun gibi yazar kişilerin yiyipte unutamadığı dayaklardır aradıklarımız.
sarhoş olduğum gün ablamdan yediğim dayak. * *
yaklaşık 13-14 yaşlarındayken babam öncesinde aradığı halde eve gelmemekte ısrar ettiğim için kapıdan girer girmez beni koridorun sonuna kadar fena benzetmişti. hatta korkudan altıma işedim. çok pis dövdü ama hacı, öyle böyle değil.*
allahım sen koru yarabbim ki hiç öyle bir şey olmadı. sınırdan döndüğümüz anlar oldu tabi ama henüz dayak atacak kişi doğmamış diyolla...
anamgilin yaşım 4kene izin almadan dışarı çıkıp gözden ırak gönülden uzak olduğum için sırtımda sopa kırması dayaklarımın en morartılısı en acılısıdır,unutmam unutturmam.
babadan yenilen dayaklardır.
(bkz: beni bir kere dövdüler)
mustafa kemal mahallesinde yediğim dayaktır. şırt kız baksana bana şarkı sözünü yazan insan sana diyorum. allah bin bir türlü belamı verdi. 20 kişi 3 kişiyi döver mi lan oha. insafsızlar.

not:hakettik.
geneli anne babadan yenilen dayaklardır. annem beni bir dövdü bir dövdü bunun üstüne tanımım. çok şahaneydi.
kırkağaç 6. jandarma komando eğitim alayı..
2-3 sene önce..

gün içinde şamar, yumruk eksik olmuyor, ilk 45-50 gün böyle gitti.

dağ eteğinde tek er eğitimi yapıp döndük, hava çok sıcak.

öğle yemeği için sıraya gir komutu gelmiş ama herkes çeşmeden su içme derdinde. o sırada nöbetçi uzman, geç kalanları çeşmeden sıraya kadar yerde süründürüyor. benim de olaydan haberim yok, içebildiğim kadar su içip sıraya koşuyorum. beni görmüş, gel demiş duymamışım. sıradan işaret ettiler uzman çağırıyor diye. gittim, emredin dedim.

- ben seni çağrıyorum, niye gelmiyorsun?!
+ duymadım komutanım.
- çağrıyorum seni, sıraya gidiyorsun! burdakiler eşek mi lan sürünüyor?!
+ duymadım komutanım, duysam gelirdim.
- sus şimdi senin..

bir tane göğse yumruk attı, 3-4 adım geriye sendeledim. adam jöh'den gelme, sigara içerek 2400 m koşan, iri kemikli, insanlık dışı bir şey.
hızını alamadı avuç içiyle bir tane de ağzıma geçirdi. orada tık diye bir şey oldu zaten. bir de gövdeye sağlam düz tekme çıkardı botla, devrildim.

bozuntuya vermiyorum ama boğazım düğümlendi, çoğunluğu benden ufak 300 kişinin önündeyiz. dudak filan patlamış, bir astsubaydan izin aldım, gittim ağzımı çalkaladım ama yemekte ağzımı açarken zorlanıyorum. akşam yemeğinde ağzımı hiç açamaz oldum. kaşık, çatal girecek kadar aralayamıyorum ağzımı.

bir süre yemek yiyemedim, fındık, fıstıkla doyurmaya çalıştım karnımı. aç kaldığım için eğitim perişan etti o süre boyunca.

aradan zaman geçti, ağzımı açıp kaparken tak tuk ses geliyor çeneden. hastaneye filan gittik, bir sürü bir şeyler çektiler.
yanılmıyorsam sağ çenede eklem hasarı, sol çenede ağır eklem hasarı, bir taraf mı iki tarafta mı ne çene ekleminde disk kayması olmuş. çaresi yok, öyle kalacak dedi. ancak ameliyatla yerine konur disk ama onun da garantisi yokmuş. zamanla alışır orası filan dediler, şimdi iyi gibi çok şükür.

not: bu ve buna benzer olaylar, şahsi ve münferit hatalardan ibarettir. kişi ve kurumların geneline mal edilemez.
@6 annem benimde sirtımda sopa kırdı hatta o eski merdanelerden.
2002 senesinde yediğim dayaktır. eskişehirde düzenlenen türkiye yıldızlar boks şampiyonasında daha ilk kurada bana çıkan rakibim serdar üstünerin evvelki yılın avrupa şampiyonu olduğunu henüz yeni boksör olduğum için bilmiyordum. hocam da gözüm korkmasın diye uyarmaktan vazgeçince aldığım gazla adamın üzerine kabus gibi çökmemle kanlı adet bezi gibi yere yapışmam bir olmuştur. rivayetlere göre 50 saniye kadar ayakta kalmışım. ben yalnızca ilk 10 saniyesini hatırlıyorum. işte böyle sevgili dostlar.

edüt: geçtiğimiz yıl son derece başarılı bir boksörümüz olan avrupa şampiyonu ve milli boksör serdar üstünerin bir kavga sırasında sırtından vurularak öldürüldüğünü öğrenmiş ve büyük üzüntü duymuştum. yiğit bir sporcuycu. ancak sırtından vurularak öldürülebilirdi, öyle yapmış soysuzlar.
efendim sene 2001, o sıralar ilköğretim 5. sınıf öğrencisiyiz, balıkesir edremit ilçesinde oturuyoruz, arkadaşlarla birgün bisiklet sürmeye çıktık, öyle muhabbet ede ede gidiyoruz, günden pokemonlar büyük ihtimalle, derken esmer kavruk bir kardeşimiz "len, gel bakem buraa" diye bağırdı, biz de romanların bu dayağa davet nitelikli konuşmalarını bilmediğimizden kuzu kuzu gittik tabi, "sen niye cins cins bakıyon len" dedi, bahane bulacak ya efendi, "ne bakması yeaaa" dedim, dememle ağzımın ortasına yumruğu yemem bir oldu, o kadar arkadaş saf saf izliyor, işin garibi ben de salak salak duruyorum, bir güzel dayağımı yedim, ağzım burnum kanaya kanaya eve gittim, ağladım. ha şahane olan taraf ne, atalar ne demiş, el yumruğu yemeyen kendininkini balyoz zannedermiş, ben benimkinin hiç bir işe yaramadığını öğrendikten kelli o mahalleye uğramadım efendim.
kuzenimin manitasına yan gözle bakan birine okul çıkışı haddini bildirecektik. yan gözle bakan kişi yani eylemin faili tekil olduğundan rahattık. ikimiz bir köşede sıkıştırıp küçük bir uyarı dayağı atacaktık. hatta ben pek dayak yanlısı değildim. kuzenime önce güzelce ikaz edelim de dedim. ama o ergenlik psikolojisinin kendine yüklediği adrenalinle kan istiyordu resmen. gözlerinden belliydi. neyse malum kişi okul çıkışı denk getirildi. ama bir sorun vardı. yalnız değildi. abi dedik, etmeyin, yapmayın, yanlış anladınız dedik. deyim yerindeyse köpek gibi yalvardık. sadece boşa savurduğum bir yumruğu hatırlıyorum. 10 azgın ergen tarafından hunharca, barbarca dövüldük. karıştığım son kavgaydı. üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen hatırladıkça kaval kemiklerim sızlar.
yıllardır görüşmediğim lise arkadaşımla alışverişmerkezinde ki kahvecilerden birinde buluşmuştuk. çıkışta adamın biri gelip bu mu lan sevgilin diyerekten güzel bi dayaklarını yemiş bulundum, 3 güvenlik zor aldı ellerinden beni.olayın aslına gelirsek biz otururken eski sevgilisi aramış. Oda beni yeni sevgilisi olarak anlatmış.
***
ilk öğretim yılları 6. senenin ortaları... bi çok kişinin hoş olduğunu düşündüğü bir kız vardı sınıfımızda *, ayıptır söylemesi baya hoşlanırdı benden bir çok kız gibi**. mektuplar falan yazıyor ama tabiki ben sallamıyorum. neden sallamadığımı hala bilmiyorum da neyse... bizim sınfın bi fırlaması vardı herkesin anılarında olan o tipten iş yaa uğraştırma. bu eleman kızı rahatsız eder ve bahtısız bedeviyi çölde kutup ayısı hadisesi gerçekleşir...

karlı bir bursa akşamı ve okuldan sınıfın en fırlama adamıyla birlikte çıkmak... ahhh! okulumuzun bir çıkışı normal bir diğeri ise demir üst geçit şeklindeydi tam bu fırlama arkadaşla beraber üst geçite tırmanacağımız sırada:

-hanginiz gül e asılıyo?
ve işte gül ün 2 tane abisi olduğunu öğrendiğim an!
*: gül bunu seviyo... *
gerisi zaten standart prosedür... * la pezolar acık müsade etse anlatçaktım da olayı vermediler. son hatırladığım:

+lan bak şimdi kafasını demire sürtüp kıvılcım çıkartçam.
3 yaşındayken annemden sağlam bir şamar yemiştim popoma. tek yediğim dayak da odur.
lisede milli güvenlik dersindeyiz. ancak komutan derse bir yıl boyunca girmemiş. sınıfta harala gürele bir ses.
komutanım kapıdan gözükür ve bağrınmaya başlar bu sesne hayvan herifler sizin başkanınız nerde? başkan yok en ön
sırada ben vardım kalktım elim ayağım titriyor. yarma gibi bir asker tekmil ver diyor sınıfın nüfusuna hitaben,
ben tekbir anlıyorum ve sınıfa karşı dönüp tekbir diye bağrınca bütün sınıf "allahuekber" diye cevap verince komutanım bana girişti * ayırmaya gelen arkadaşları da bi vuruşta devirdiğini hatırlıyorum. bayağı tekme tokat girişti canım evet. **
her zamanki gibi bir karşıyaka-göztepe maçı çıkışı sloganlar atmak suretiyle karşıyakalılarla karşılaşarak temiz bir sopa yemek.
ilkokul 5 e gidiyorum o zamanlar bizim okulun orada kum bir saha var futbol için deliyorum o zamanlar zaman ve mekan farketmezdi.3 çocuk orda top çeviriyordu benime sınıf arkadaşlarını ikna ettim biz de 3 kişiydik neyse maça başladık.Ayıptır söylemesi ben zaten urfaspor altyapısındayım elemanlar benden bir top dahi alamıyorlar neyse içlerinden biri bana sert girmeye başladı altta kalır mıyım ben daha sert girdim sonra bu sürtüşmeler devam ederken bunlardan biri bana tokat salladı orda 3 ü birden tekme tokat saldırdı. Benim bir mal arkadaşım hiçbir şey yapmadı diğeri de ayırmaya çalışıyor velhasıl sırf iyi top oyanadığım için dayak yedim ama içlerinden birini yüzünü çok iyi hatırlıyorum günün birinde karşıma çıkacak o ibne görecek üç kişi birden bir adama dalmayı.
2 yıl önce merdiven korkuluğunu kırmamla kendi kendime yediğim dayaktır.
bir basketbol maçında turnike sırasında çok yükselmek sebebiyle blok vurmak isteyen arkadaşın yüze vurduğu enfes tokat. şlap.
on beş kişiye saldırdım, vurdum vurdum doymadım. o derece güçlüyüm ben.
7. sınıfa giderken bir arkadaş 6. sınıflardan bir çocuğu dövecekti ve çocuk kaçtığı için biz de 3 kişi çocuğu tuttuk ve o 1 kişi de çocuğu dövdü. sonra bizi çete suçlamasından içeri attılar (disiplin odasına). beni hiç sevmiyen beden öğrentmeni sağlı sollu tokatlara bir başladı , soluğu paspasta aldım.
13 yaşında babamın arabasını çarptığımda yediğim dayağı unutamam * *