sözlük yazarlarının yaptığı mallıklar

arkadaşlarla dogum günü partisindeydik kız arkadasım bira almıstı. bistronunda kapısı bastan asagı cam. benim kamil gitti elinde kocaman bira bardagıyla camı görmedi öküz carptı cok tasak gectım dıye küsmüştü ama sonra barıstık sözlük.

(bkz: aşık olmak)

diğer sözlüklerden arkadaş bulmaya çalışmak.

gece susamış bir şekilde uyanılır. mutfağa gidip bardakla su içildiği sanılır. yatılır. 5 dk sonra yine kalkılır, mutfağa gidilir, bardakla su içildiği sanılır gidip yatılır. 5 dk sonra susuzluk uykuyu kaçırınca mutfağa gidilir ve çeşmeye ağız dayanarak kana kana su içilir. sabah farkedilir ki tezgahın üzerinde hiç içilmemiş iki bardak su vardır. oturup duruma gülünür.

British Council'in giriş kapısındaki "push" sözcüğünü beyni dönüp "pull" gibi yorumlamak, cam kapının tokmağına asılmak, asılmak, asılmak, asılmak, ordan geçen yaşlı bir bayanın "evladım iteceksin" sözüyle kıpkırmızı olup kütüphanedekilerin sırıtış dolu bakışları altında içeri girmek.

yol yapılırken yolda kaldırımda duran demire takılmam demirin suya düşmesi ustaların delici bakışları ve benim kolay gelsin ustalarım dememdir efendim.

Sevgilisinin annesiyle tanışacak arkadaşımın beni arayıp buluşmak istemesi üzerine gercekleşmiş bir diyalog;

-telefon calar-
ben: efendiimm? * arkadaş: alo, dkomnenos? Ben merve.
ben: ... Merve kim lan?
Arkadaş: ahahah x * bee. karateden!
Ben: hahah tamam ee naber?

-her neyse bu konuşma böyle. Bulusma kararı alıyoruz. Bir kac dakika sonra arayıp iptal ediyor-

telefon çalar...
B: eveet?
A: ya dkomnenos bıdı bıdı * B: neden?
A: canerin annesiyle tanışcam daa.. Ekiki.
B: hahah tamam o zaman. Kadının yanında düzgün dur bak, fazla konuşma. Bol şans.
A: ahaha tamam çok heyecanlıyım ya.
-burda boka sarıyor-
B: ben sana şans dilerim ahaha. Görüşürüz bol şans.
A: ahaha görüşürüz.
B: ahaha teşekkürler. Aa ben niye teşekkür ediyorum lan jmtjmğm.
A: hahahah valla yaa
B: ...
A: aayy..
B: bye.
A: bye.

Oldukça tuhaf bir konuşmaydı...

' mallıklar' kelimesi pek bir kaba kaçsa da;
küçük bir şeyi ararken ya da bir şeye dikkatlice bakmam gerektiğinde gözlüklerimi çıkarıyorum. normal insanlar gözlüklerini tam da bu durumlarda takarken ben çıkarıyorum. yeterınce yoğunlaşmamı engelliyor çünkü. *

mutfakta bir şey keserken bıçağı ele saplamak, o panikle bıçağı düşürüp bu sefer de ayakta kesik oluşturmak.

çakmağın arkasından deodorant sıkmak suretiyle alevlerin harlanmasını sağlamak, bununla eğlenirken odanın perdesini ateşe vermek.

Yeni aldığım sinema biletini burusturup çöp kutusuna doğru fırlatıp filme girerken bileti attığımı farkettim. O günden beri kimse alınan bıletın bende kalmasını istemiyor.

mutfakla oturma odası kapıları köşede birleşiyo gibi birşey. ben de her mutfaktan oturma odasına geçeceğimde sağ omzumu, oturma odasından mutfağa gideceğimde de sol omzumu mutlaka kapıların kenarına vururum. çünkü virajı açıktan alamam arkadaş, bir adım fazladan atamam. üşeniyorum yahu.

yazsam roman olur. *

babamla hatırlamadığım bir konu hakkında tartışmıştık. görüşüne katılmadığım için ona bir anda istemeyerek bas git lan demiştim. şanslıydım çünkü duymamıştı.

eski sevgiliye kendi kendine kızıp facebook adresini kapatmak.

o zamanlar lise 2 deyiz. kasdav miydi neydi liseler arasi bi müzik yarismasi yapilacak. bizim siniftan bir arkadas da okul degistirmistir. solist olarak sahneye cikacak okudugu liseyi temsilen. diger arkadaslarla kulise gidilip bu arkadasla görüsülecek, hal hatir sorulacak vs. neyse kulise gidilir. kuliste de bir ayna var. ama ayna oldugu vallahi de billahi de cok zor anlasiliyor. arkadasin görüntüsü de o aynaya yansimis. elemana sarilmak amaciyla aynayla yanak yanaga verilir. ayna oldugu hemen anlasilir tabi. elemanla sarki söyleyecek hatun kisisinin saskin bakislari arasinda kendine gelinir ve aynanin niteliklerinden dem vurularak sohbete baslanir.

markete girdim. elimdeki 6 buçuk lirayı adama uzattım ve dik dik bakmaya başladım. ne almak istediğimi söylememiştim fakat farkında değildim. ilginç nokta adamın winston mu diye sormasıydı. hayır dedim muratti. sonra koşarak uzaklaştım ordan. bu gerçek bir mallıktı.

üniversite hazırlıkta, sınavda 2 şıklı soruları cevaplayacağız, ilk soru örnek ve cevabın altı çizili bunu görmüyorum tabi ve örnek soruyu da çözüp hocadan puan istedim. sonra sınıfta madara olmak tabi.

küçükken evi yakmıştım. ama küçüktüm ben. yani bilemedim ki perdenin tutuşacağını.

ilkokuldayken dalgınlıkla çöpe işemeye kalkıştım. fermuarı açtıktan 2 sn sonra durumu farkettim. napıyorum lan ben! demeye kalmadan rezilliğim tüm sınıfça farkedildi.

kötü geçen vize sınavı moral çayı adı altınta kendi kendine terapi yaparak çay içip transa geçiş halinde sevilen dostun selamına turist ömer tarzı selam çakarken eldeki çayın yüze boca edilme talifsizlidir.

araç kullanırken rihanna'nın man down şarkısı çıkar ve yazar kişisi ambulans geliyor diye gözünü aynadan ayırmaz ayrıca önündekine hızlı gitmesi için korna çalar.

Kafa dalgınken direğe çarpıp,özür dilemek.
(bkz: beyin bedava)

4-5 sene once Cevavirde 5-6 basamakli yuruyen merdiveni goren yazar orayi kosarak cikmayi kafaya koyar. Basamaga dogru kosmaya baslar, ilk basamaga adimini atar. ikinci basamaga adim atarken yere yapisir ve basamagin yazara adim attigini hisseder. Ami gotu dagitip kostugu yere su gibi suzulur. Rezil olmustur amk yeri yalamistir. Kalkip bozuntuya vermeden tuvalete gider. Wc ibareleride o kadar anlamsizdir ki erkek diye kadinlarin tuvaletine girer. O an patirti gurultu derken karilar cigligi basar ve yazar topugu gotunde kacmaya baslar. Amk ya 3 dakika da 500 kisiye rezil olmustum.

ilk öğretim 7'inci sınıftayken hakkında hiçbir şey bilmediğim matematik sorusunun çözümü için sözlüye kalkıp sıfır almamdır.