bugün

iki yil kadar önce sevgilimin eski sevgilisine bakarken yanlislikla ekleme talebi göndermistim. o an ölmek istedim.
hesabimi kapatmistim hemen ama bildirim gitmistir muhtemelen.

iyi bir stalker olmanin en önemli kurali elinize kolunuza hakim olmaktir. ben bunu beceremedigimden stalk olayina fazla girmiyorum artik. uzak olsun.
dün gondola bindim. amcamın oğlu korktu indi, o inerken ben de indim. çok korkmuştum. kuzenlerin arasında en büyük ben olduğum için karizmam sıfır oldu.
fi tarihinde saygı duruşundayız.

ortalık sessiz.

güneş tepede.

nalet olası hapşırma dürtüsü.

milletin içinde bi hapşurmuşum,

millet gülmeye başladı falan.

benim hapşuruk da katır gibi,

3 mil öteden duyulur bak.

sonrası malum.

bu vakitte nerden aklıma geldiyse..

sanırım okulu özlüyorum.
Birinin terbiyesizliğine uyup onun gibi davranayım derken kendimi küçülttüm kısa süre önce. Kendimden utanıyorum.
Yer: Didim
Mekan: Altınkum plajı
Konum : 37°21'12.9"N 27°16'49.8"E
Yüzmeyi yeni öğrenmiş olan ben artık balıklama atlama çalışmaları yapmaktadır. Plajda uygun yer olmadığı için deniz bisikleti kiralanmış ve kıyıdan biraz uzaklaşılmış. Uygun konum bulununca heyecandan hiç bir şey aklına gelmeyen ben Diyarbakır yüksek atlama olimpiyatlarında atlayan Yaşar'dan daha mükemmel bir atlayış yaptıktan sonra bir çıplaklık hissi, böyle ama efil efil rüzgar yiyormuşum gibi bir serinlik ne oluyor lan dedim bir an. acı gerçekle kafamı suyun üstüne çıkarınca karşılaştım. Şortum yanımda yüzüyordu ve yavaş yavaş derine iniyordu. Şaşkınlıktan bir an dondum şortun suyun içinde aşağı doğru süzülüşünü seyrediyordum, aklıma dalıp almak geldi onun için götü devenin kamburu gibi çıkarıp dibe dalmam gerekiyordu. Hemen uygulamaya geçtim mabadı havaya dikince gerçekten efil efil esti. Neyse aldım şortu giyerken bir de geriye doğru bir takla arttım suyun içinde. O gün plajda dal daşşak şov vardı. plajdaki kalabalık gidene kadar denizde kaldım çıkmadım kıyıya. karpuzumu bile denizde yiyip kabuğunu kuzenle kıyıya göndermiştim.
lise 4 te iken hoşlandığım kız ve kankası ile sohbet ederken ağzımdaki sakız kızın üzerine fırlamıştı bi anda mk kız bozuntuya vermese de kankası olacak şırfıntı ağzıma sıçmış rezil etmişti :(
Üniversite 2. Sınıfta, yemekhane sırasındayız. Ev arkadaşımla muhabbet ederken yanlışlıkla arkamdaki kızın ayağına bastım. Döndüm özür diledim. Diledim ama bi gariplik var. Herkes yüzüme bakıyor, bıyık altından gülüyor. Bir de mal gibi 'özrün nesi komik ulan?' Diye atarlandım. Meğer yanındaki kızın ayağına basmışım da diğerinden özür diliyormuşum. Hem mallık yapıp hem atarlanmak insanı gerçekten rezil ediyor. Oldum yani.
üst not: orijinali için (#33682905)

üniversite 2. sınıfta, yemekhane sırasındayız. ev arkadaşımla muhabbet ederken yanlışlıkla arkadaşım arkasındaki kızın ayağına bastı. döndü özür diledi filan. diledi ama bi gariplik var, herkes yüzüne bakıyor, bıyık altından gülüyor. bir de mal gibi 'özrün nesi komik ulan?' diye atarlandı bizimki. meğer yanındaki kızın ayağına basmış da diğerinden özür diliyormuş. hem mallık yapıp hem atarlanmak insanı gerçekten rezil ediyormuş ozman anladım.
Hatırlamıyorum kaç yaşındayım ama bi kıza aşığım dershaneden, deliriyorum ama öyle böyle değil, ilk aşkım. En sonunda bir gün konuşmaya karar veriyorum ayna karşısında hareketleri hazırlamalar falan, cool olmam lazım ya işte. Söyleyeceğim laf da " günaydın " ha, gülmeyin. Neyse dershanede gördüm sabah söyleyemedim götüm yemedi bütün gün zombi gibi gezdim, çıkışta gördüm yine. Bana bi gaz geldi, duramıyorum o an kızı nikahıma bile alırdım yani. Gittim dedim ki " günaydın ", dershane çıkışı saat 6ya geliyor o sırada. Güldü böyle suratıma selam verip gitti, içinden özürlü galiba yazık falan dedi sanırım, emin değilim. Çıktım dershaneden eve gittim rezil oldum falan diye ağlamam gerek ama bana baktı diye sevindim sabaha kadar. Ben de böyle bir malım. Evet.
roma'daki ikinci haftam, herkes birbirleriyle tanışmaya,arkadaş olmaya çalışıyor. her gece dışarı çıkıyoruz ki arkadaş çevremiz genişlesin, yalnız kalmayalım. san lorenzo'da, bar dei brutti (çirkinler barı) diye bir yerdeyiz. henüz italyancam da yarım yamalak, tanıdığım başka bir tük de yok, zor ve sarhoş olmadığım dakikalar geçiriyorum. onla tanış, bunla konuş derken, aurianne diye belçikalı bir kızla tanıştım. o dönem istanbul'da patlama falan da olmuştu, kız bunları soruyor ben şaşırıyorum, hafiften de sarhoş ama o aksanlı ingilizcesi ile konuştukça ben sarhoş olmaktan biraz daha uzağa kayıyorum. neyse, içtik ettik, facebooklar alındı, aurianne gitti, başkaları geldi, konuştuk kaynaştık derken saat geç oldu herkes evine döndü. ertesi sabah, saat 10.30 gibi uyandım. aurianne'den mesaj gelmiş, açtım mesajı demiş ki biz fiumicino'ya denize gidiyoruz, işin yoksa sen de katıl, dün öyle konuşmuştuk zaten. kendi kendime hayırdır dedim. ben bu kıza ne zaman denize gitmek istiyorum dedim diye düşünüyorum. sarhoş da değildim. o halde aurianne sarhoştu veya bir bahane ile beni çağırmak istemişti. neyse dedim yazayım madem. kaçta gitceksiniz diye sordum. 11.30 pyramide istasyonu diyince, dedim ben yetişemem, akşam müsaitsen bir şarabı birlikte tiber nehrine karşı içeriz. kendimce biraz classic manlik de yapmak istedim yalan değil. daha güzeli o da olur dedi. akşamı bekliyorum artık, saat 9 gibi piazza venezia'da buluşucaz,ordan nehire doğru yürücez. akşam oldu tabii, ben bir 10 dk geç kaldım, kız yazdı geldim ben diye, colosseodan topuklarım kıçıma vura vura hızlı bir şekilde ilerliyorum ki kızı bekletmeyeyim daha fazla diye, halbuki nereden bilebilirim az sonra yerin dibine girip, metronun daha da aşağı seviyesinden eve döneceğimi.sözlük, kız beni gördü, yüzünde öyle bir hayal kırıklığı belirdi ki anlatamam. resmen belçikalı bir kızı hiç haddim değilken, durduk yere mutsuz etmeyi başardım, hani ilişki falan hak getire. anlamadım tabii ilk başta, ne oluyor falan diyorum, bu kadar mı takıldın diyorum geç kaldığıma (ne masumum!), aurianne hiçbir şey demiyor, biraz utanmış, biraz hüzünlü bir şekilde o aksanıyla konuşmaya çalışıyor ama kelimeler kulağıma varamadan düşüyorlar çünkü az sonra açıklayacakları ile kulaklarım kısa bir süre zarfı boyunca duymayı reddediyorlar. meğer, bizim tanıştığımız gece, bizim aurianne, benimle aynı ismi taşıyan bir çocukla daha tanışmış (o günlerde ben o çocuğu tanımıyordum ama daha sonra tanışıp samimi de oldum) onunla da bu deniz işini konuşmuşlar. bu da ben sana yazarım demiş çocuğa. yazmış aslında. tek bir farkla: yanlış çocuğa. ben bunu duydum, bir elim titredi, ne desem bilemedim. kız hiç istemediği bir yerde hiç istemediği biriyle buluşmuş yani. hatta diyor, ben buraya gelmeyecektim de diğer çocuk sandığım için seni, geri çevirmek istemedim. ben de soruyorum, facebooktan arkadaş olmuşuz, kapı gibi profil fotoğrafı orda, hiç mi bakmazsın arkadaş diye?! yok diyor. biz o gece karşılıklı sustuk sözlük. hiçbir şey de içmedik. 10 dk ayakta konuştuk, sonra baktım ki o da benim gittiğim yönden gidecekmiş, tersi istikametten gittim, yolu uzattım, daha fazla aynı oksijeni yakmaya gerek yoktu. hoş, isimdaş olduğumuz çocuğun gay olduğunu öğreninceki surat ifadesini hala merak ediyorum aurianne'in, ne kadar hoş kız olsa da.

Edit: imla. Ayrıca, neden eksiliyorsunuz arkadaşlar? Yeterince yerin dibine girmediğim için mi?
Bugün alakasız bir konuda yanlış whatsapp grubuna uzun uzun yazdım.
Lisedeydim. Sevdiğim bi kız vardı. Sınıfta birgün su şişesi kapağıyla futbol oynuyoruz. Sınıfa first ladymiz giriş yaptı. Kapak benim ayağıma geldi. Bende o na durdurulamaz testosteron hormonuyla kapağa sert vurmak istedim. Ayağımı geriye doğru çektim. Sanki 35 metreden frikik kullanacan pezevenk. Topa bi vurdum yani kapağa. Kapak hızlı gitti. Çok güzel ama sorun şu. Ayak masanın üzerine çıktı. indiriyem derken bi takıldı ben bi dustum. Millet bi güldü bi güldü. Kız bi daha dağa geçer gibi baktı bana.
Vay amk vay. Roberto Carlos sanki mal.
Metroya yetiseyim derken merdivenlerden yuvarlanmıştim arkamda ki teyze 'ahh yavruum nasil düştün' diye bir nara atana kadar kimse farkermemisti bile.
cs go'da oyunu 7-3'ten 7-7'ye getirdik. son round. inferno haritasında bomba kuruyoruz.

7-7'ye gelene kadar şov yaptım, takım lideriyim neyse işte son round ct'lerin hepsini öldürdük tek kişi kaldı ama ortalıkta yok biz 5 kişi bombalama alanı a'yı çevreledik. bende bombanın kurulmasını bekliyorum. telsizden hadi amına koyim kurun diyorum, etrafa ateş ediyorum falan, onlar da bana ateş ediyor üzerime sıçrıyorlar, bir yandan zaman doluyor... son 2 saniye kala bi baktım bomba bendeymiş aq. lan ne ara aldım bombayı haberim yok. yetişemedim tabi tam çıkardım kuracağım, zaman doldu ekranda kocaman "counter teröristler kazandı" yazısı..

en çok koyan karşı takım oyuncalarının "idiot" yazması ve bizim takımın 3 saniye içinde 6-1 oyla beni şutlaması.

ulan trollemiş gibi oldum hem kahkaha attım hem de çok utandım amk. böyle bi mallık hayatımda yapmadım.
Her anım.
ilkokulda bir kez altıma işemişim. hatırlamıyorum ama yapmışım. evet.
aşık olduğum insana bakarken yakalandığımda.
Saf saftoroz olduğum yaşlarda, kalabalık bi ortamda lafı geçince o ne demek dememle birlikte bütün bakışların üstüme döndüğü andır.
(bkz: üçün biri)
hayatımın rezil kepaze olduğunu düşünüyor olmamın rezilliğinin suyu.
Rezil olmak degilde hep hoslandigim cocukla bulusunca hava soguk oluyodu midemden niinnnn nuunnnn diye sesler geliyodu hep ama onun yaninda ayaklarim usuyodu.
bu sabah arkadaşıma sakallı ve sakalsız fotoğraflarımı attım. akşam 6-7 gibi çok tatlısın yavrum diye mesaj atmış.
ben de bu mesajı görmedim polis noktasındaydım. Diğer güvelniği aramak için telefonu çıkarttığımda 1 polis ve 1 güvenlik gördü bu çok tatlısın yavrum mesajını " erkeğin gönderdiği de aşırı belli isim yazıyor " güldüler falan rezil oldum.
Çok tatlısın yavrum.
Universite de voleybol sahasında arkadaşların yanına dogru giderken gerzek bir arkadaşım topla şut çekti. Top tam kasıgıma öyle bir geldi ki ölücem zannettim yalandan karnımı tuttum falan ama tabi nereye geldiğini de zaten herkes gördü.

Aynı yerde baska bir gün; topa geri geri giderken arkada ki baska bir kişi cemberinden biriyle sirt sirta çarpıştık ikimizde dusmemek icin birbirimize tutunduk dönüyoruz dans eder gibi ve bir kac turdan sonra tabi ki düştük. Üst-üste. Hala gulerim aklima geldikçe.
Ortamda kıza yazcam diye bulduğum ders notunu tutan kişiye söverken, sövdüğüm kişinin yazdığım kız olduğunu öğrenmek. (bkz: sıçmak)
üniversitedeydim, herhalde iki yıl önce filan; üstümde önlük, önlük cebinde kalem, elimde hasta dosyaları, saçlar düzgün, makyaj özenli, altı üstü kıçı kırık bir diş dolgusu yapmışım ama sanırsın açık kalp ameliyatından çıkmışım öyle bir triplerdeyim. merdivenlerden çıkarken tökezledim ve yüz üstü yere yapıştım. kimsenin görmediğini umup tam kalkıp yürümeye devam edecekken ilerde ufak bir çocuğun katıla katıla güldüğünü fark ettim. ama yok böyle bir gülmek, piç hunharca güldü adeta.

parmağıyla bir de beni gösteriyordu. yerin on bin kat dibinden bildirdim.