bugün

zamanında bir kızı çok sevdim ama aşkımı hiç anlatamadım. halen seviyorum.
Soyunu sopunu, vicdanını kalbini, aldığın nefesi, bende bıraktığın izleri sileyim..
Telefonumun bataryası gibi hissediyorum. şarj olurken bile azalıyorum.
giderek sindiğim doğrudur.
hayalkırıklığı büyüktü tamam. her ne kadar hissettiklerime aşk demek mümkün olmasa da, kabuğum bir cılız tokatla çatlamayacak kadar sertleşmişse de, bir soru aklımı kurcalayıp duruyordu: aşk denen o güzel kız çocuğu bu kadar çirkef, bu kadar kirli ve bu kadar çirkin mi büyüyecekti?
eski sevgilimi özlemedim.
Özlemeye hala devam ediyorum. Hayatımda başkası olsa bile yine hep aklımın bir köşesindesin.

Son kez geliyorum muğlaya, bir daha asla gelmemek üzere.
filmde görüp sırf nasıl bir his diye lavaboya işemiştim, sonra da ergenlikte çekilen osbir gibi pişman olmuştum. mantıken pisuvardan ne farkı var halbuki, neyin beklentisi içindeydim acep.
Az önce EKG çekmeyi unuttuğumu farkettim. insan okuldan çok uzaklaşmamalı
sözlükten tekrar yazsa fena olmaz.
Geri zekalıligin önde bayrak sallayaniyim.
Biriyle telefonla konuşurken sıkıldığım zaman telefonu ucak moduna alıp kapatıyorum. Yaklaşık bi saat sonra da "telefonum sorunlu ya kapanıyor" diye mesaj atıyorum. Güzel taktik size de öneririm.
Gözlerin ışıl ışıldır umarım. Mutlusundur. En sevdiğin yemeklerle doyuruyorsundur karnını ve arkadaşlarınla esinti eşliğinde muhabbet ederek. Suratını asmıyorsun değil mi? Sen mücadeleci birisin biliyorum. En güzel çiçekler, yolunda açsın ve kokularına doy. En güzel şarkılar çalınsın hep radyonda. En güzel sokaklar ve en güzel kadınlar senin olsun hep. için heyecandan kıpır kıpır olsun. En güzel hediyelerde senin olsun. En fazla paraya da sen sahip ol. O hayalini kurduğun lüks hayatta küçük köpeğinle balkondan izle şehri. Yanında sevdiklerin olsun. Üşütmene, hasta olmana yahut aç kalmana müsade etmesinler. Huysuzlanırsan söylenirsen hayata kızsınlar sana. Güzel kahveler yapsınlar, oturup içersiniz. Kokunun tadını çıkarsınlar. Sana sevdiğin kıyafetlerden, kazaklardan alsınlar. Alkol içme,yorar bedenini. Çok yolculuğa çıkma işine git düzenlice. Saçlarını güzel kurut, duştan sonra. Çorap giymeyi sevmezsin sen ama giy. Yeni filmler de girmiştir hem vizyona baya oldu gitmeyeli. En sevdiğin mevsim geldi hem. Kendine çok güzel bak. Çok güzel bak ki, en iyi sen ol.
Buraya not düşüyorum, bu bir başlangıç olsun hayatıma.
240819
içimde öyle bir karanlık var ki, O Karanlıkta boğuluyorum.
Oğlumun ilk kelimelerini nasıl söylediğini yazmak istiyorum, izninizle.
Ileride açıp okur, okuturum belki. Kısmet.

Mavi: mami.

Bebek : bebik.

Ahtapot : ahpopot.

Park : gark.

Aşagı : aşaağaa.

Işık: aşık ( ışık ile açık ' ı harmanlamış)

Iyi geceler : ii ve el işareti.

Işte bunlar. Şu an ağzını açsa gülüyorum sadece. Şu konuşmaya başladığı zaman muazzam gerçekten. Hepinizin yaşaması dileğiyle.
depresyondayım.

hayatımda iki ay öncesine kadar ikisi 22 biri 17 yıllık arkadaşlarım vardı. üçünü de sildim defterden. defter benim değil mi sildim ulan.

yalnızlıktan şikayetçi olup hayatıma da kimseyi almayı istemiyorum.
Birinden bayağı soğumuşum da söylemem gerek ama işte olmuyor Yapamıyorum. Halbuki böyle değildim.
Tam olarak ne istediğimi bilmiyorum. Allahım olmaması lazım ama olsun istiyorum ya sanki istemiyorum gibi de acaba olsa mı ama ya olmazsa, belki olmaması iyi, ama olsa da iyi mi olurdu gibi değişik bir durumdayım.
Çok sarhoşum.. Whatsapp tan bu gece yazdıklarım ve yazıştıklarımdan yarın pişman olmak istemiyorum.. Ama duramıyorum..
Yaşadığım ve içinde bulunduğum bazı durumlarda, insanların benim yerimde olduklarını düşündüğümde onların benim kadar yumuşak ve kabullenici olabileceklerini asla düşünmüyorum.

Benim böyle davranmam hangi sonuçlara sebep olur veya oldu tartışılır tabi. Ancak bu durum emin olduğum bir konu.

Bir başka konu ise “empati” kavramının genellikle iş işten geçtikten sonra önem kazanması. Nedense bunda da insan göz göre göre bir şey yapmıyor. Garip..
hiçbir şey hiçbir zaman kolay değil.

istediğim gibi biri olamayacağım. ama rol yapmaya devam etmek zorundayım.

diğerlerine bakıyorum yine, en yakınımdakilere. onlar yanlışlarının farkında bile değil.

aslında bence onlar da benim gibi.

sadece bundan rahatsızlık duymuyorlar.

belki daha bile kötü yapar beni bu onlardan.

ama daha iyi yapmıyor, biliyorum.

zor olmaya devam edecek.

zorunluluk olmaya da devam edecek.

her gün, her gece veda etmek çok zor.

her gün tekrar tekrar vazgeçmek.

artık godot da gelse bir şey değişmeyecek.

godot geldiği gün de veda etmek zorundayım.

çok geç kaldı.

geçmişe dönsem bile değişmez.

yaşananlar yaşandı yine.

kimse bilmese ben biliyorum.

sessiz sedasız yine bu güne gelirim.
Sürekli iyiyim deyip ikiyüzlü olduğumu söylüyorsun.Halbuki değilim desem de inanmazsın.Bana istediğin kadar kötü de ne de olsa Türk kezbanıyım.Beni kızdırarak tim şeytanlığımı ortaya çıkardın.Bunca zaman boyunca senin için hep dua ettim.Ne yazdıysam hep beni suçladın.Sonra orda burda yabancı kızlar iyi diye ahkam kesiyorsunuz.Hiçbir çıkarım olmadan seni sevmişsem suçum ne?Safım belki inandım ben kötü oldum.Ben dua etmeye devam ederim sen ne dersen de.Allah büyük önüne getirdiği zaman görürsün kim hangi niyette yaradan gösterecek.Zamanı var belki.Sana bir gram kötülük düşündüysem Allah daha beterini başıma versin.Ne diyeyim Allah her şeyi biliyor.
evde kimse yokken kaan tangöze şarkılarını son ses açıp sanki o ses türkiye yarışmasında yarışıyormuş gibi yapardım. hatta şarkı bittikten sonra da kendimi jüriye tanıtırdım işte efenim ben buyum, şu yaşındayım gibisinden. hayallerle yaşamak insanı dinç tutar, ama kesinlikle sesim güzel falan değildir hehehehe.
Temiz ve dürüst bir insan olduğum halde kimseye kötülük düşünmediğim halde bunlar neden başıma geldi bilmiyorum.Belki de iyi niyetle yaklaşıp insanlara kanmamalıyım.Değer verdim sonunda kötü ben oldum.Ben ne yaparsan yap kötü düşünmem.insanız sonuçta.Kim ne derse desin biz iyiliğimizden ödün vermeliyim.Allah büyük elbet bir kapı kapanıyorsa muhakkak güzel bir kapı açılacaktır.
ruh halim sürekli değişiyor. yetişemiyorum ona.