bugün

-yapmam gereken zilyon tane iş var.
montajlamam gereken fotoğraflar, hazırlamak üzerine birilerine söz verdiğim basit bir portfolio, çalışmam gereken dersler, ziyaret etmem gereken insanlar.
ama hiçbir şey yapasım yok sözlük.
kıçı devirip yatıyorum aylardır. ne olacak bilmiyorum.
soner sarıkabadayı'nın pas şarkısını sevenlere 'lan malmısınız, nesi güzel şarkının ' diyordum ancak 2 gündür aralıksız dinliyorum lan ve bunu gizli gizli yapıyorum sözlük.
yazdığım konudan dolayı etki tepki aldım sol frame kaldır gibi ama haklısınız demek istediğim farklıydı fakat okuduğunda bir daha gerçekten sol frame kaldır diyesi geliyor insanın bu tavır beni sinirlendirmeyip daha dikkat etmeme sebeb olduğu için böyle düşünenlere teşekkür ederim.
6 tane şekerpareyi 1 top dondurma eşliğinde mideye indirdim.
(bkz: allahim sen soktun sen cikar)
artık değilim.
benim için haddinden fazla değerli olan birini seviyorum arada tartışıyoruz .
evet beni kıskanması hoşuma gidiyor.
odamda yatağımda yatarken karşıdaki aynaya bakıp offf diyip gülüyorum.
sonra telefonumdaki resmine bakıp tebessüm ediyorum.
evet aşığım sözlük.
ve kilo vermişim hayır ya hava atmak için değil bu çocuk beni zayıflattı yemek yemeyi unutuyorum onunla konuşurken.
itiraf ediyorum: az önce lahmacunun kıymaya doyduğu an bana karşı masadan öpücük attı, aşkından deliyim dedi.

ofisçe coştuk, kopuyoruz.
daemon tools'u kullanamıyorum ya da kullanıyorum ama birşeyleri yanlış yapıyorum. sırf bu yüzden indirdiğim 3 tane güzelim oyunu kuramadım. üstelik her seferinde yenilen pehlivan hesabına bu kez yaparım kesin diyerek bi hevesle indiriyorum ve yine beceremiyorum.
uyumak benim için en büyük eğlence
mevsimlerden en çok sevdiğim kış. böyle eli götü donduran cinsten bir kış.
hayatımda sadece bir kişiye aşık oldum çok çektim ama artık sikimde değil arada bir görünce içimde birşeyler kıpırdıyo ama ishal oldum galiba diyip geçiştiriyorum
çok sağlam bir dostum var kardeşten öte ama 4 aydır görmüyorum.
yavuz bingölü çok severim her ne kadar görüşlerini benimsemesemde.
bu ara soner sarıkabadayı dinliyorum ama kısık sesle adam hoşuma gitti ama dinlemek istemiyorum tarzım değil.
çok küfür ediyorum.
yabancı şarkı dinlemem 4-5 senelik bir metallica manyaklığından sonra ağır manyaklık ama kendimi türküye verdim.
insanlarla diyalog kuramadığım için çok şey kaybettim.
piskolojim hat safhada bozuk.
tarih kitapları vazgeçilmezim.
imla kurallarından de-da ve ki nin yazımını bir türlü öğrenemedim defalarca okurum ama hep unutuyorum.
matematiğe kafam basar ama hiç çalışmam nefret ediyorum çünkü.
hayatımın en ilginç anılarından biri çayı şekersiz içiyorum diye kız düşürmem olmuştur.
müthiş yalan söylerim
facebookta x'in doğum günü yazdığında geriliyorum ne yazıcağımı bilmiyorum
hayatım boyunca arkadaşlarım tarafından doğum günüm hiç kutlanmadı bu geleneği devam ettirmek için çok uğraşıyorum.

yeter aq
az önce başka bi sözlükte yazdığım entryi buraya da yazdım sözlük. hayır pişman değilim. çünkü güzel bişey yazmıştım.
formspring aşığı oldum sözlük, inbox da soru görmezsem resmen üzülüyorum. ben ne çene manyağı hatunmuşum pes! utanmasam benim sayfam bu diye milyon kere paylaşırım. biri beni durdurmasın.
eski sevgilim yüzünden zaten hoşlanmadığım sarışın bayanlardan iyice nefret eder oldum. sonunda en yakın arkadaşım sarışın olmaya karar verdi, reva mı bu? ne zaman büyük laf etsem başıma geliyor. 1, 2, 3, tıp sözlük. ne yapayım bari sonrakileri engellemeye çalışayım.

yalnız hadi ben sevgilim yüzünden nefret ediyorum bu sarışınlardan... buğşe diye isim mi olur lan? bildiğin buğşe yani.**
aman yarabbi. aylar sonra ilk kez rüyamı hatırlıyorum. bu da beni korkutuyor sözlük.

şöyle ki, rüyamda bizim okuldan bir elemanı gördüm, güya kendisi bizim evde yaşıyormuş. adam hazırlanmış giyinmiş kuşanmış düğün gibi bir yere gidecek. fakat saçmalığa bak ki adam gelinlik giymiş lan, böyle güllü dallı bir de. nasıl korkunç. fakat daha vahim olan, hiçbirimize bu durum tuhaf gelmiyor. sanki takım elbise giymiş gibi bir havadayız biz de. burası hollandaymış meğersem gibi. sonra adam bize diyor ki, siz de gelin yahu, bakın herkes orada olacak, vj bülent var, sena var * herkes var olay olacak yaa.. biz de moron moron bakıyoruz. hatta ben kendime kahve yapmaya çalışıyorum falan.

nasıl bir rüya lan bu. rüyaların hakikaten bir anlamı varsa bile, bunun anlamı olabilir mi? *
düz yolda yürümekten acizken en sarp yokuşa tırmanma cesaretim var gibi gözüküyorum herkese..
fakat yok..
farkındayım ben bu muzu yiyemiycem. bir yandan da mecburum..
bende çok cesur çok azimliyi oynuyorum bu aralar.
fakat değilim lan. it gibi korkuyorum ya yapamazsam diye.
sanırım yazarlık bağlamında kısır bir döneme girdim sözlük. sözlüğe giriyorum başlıklara bakıyor saatlerce entry okuyor sonra çıkıyorum. elim klavyeye uzanmıyor bir türlü. uzansa da yazıp yazıp siliyorum. bir şeyler eksik gibi sanki. bilemiyorum.
bazı yazarları arayıp
-yarramı yee ajdaaar yarraamı yeee' diye bağırasım var.
küçükken; kakalarımızın popomuzun iki yanağında durduğunu sanırdım.
şuan kendimi çok boş hissediyorum. yani sabahtan akşama kadar pc başında mal mal oturuyorum.

hatta şuan aynanın karşısında, bir yandan tatu dinleyip bir yandan da içimden eşlik ediyorum. not gonna get us ya soshla s uma diye bağırmak çok zevkliymiş. tabi içimden de olsa bağırıyor sayılırım. bi ara ciddi ciddi not gonna get us diye bağırmıştım tabi camlar falan kırıldı iğrenç sesimden. neyse. ha bide nivea nın nemlendirici rujunu devamlı sürüp sürüp dudaklarımı yalıyorum. bu rujun çileklisinin tadı çok güzelmiş buarada.

yaniii kısacası saçma sapan bir hayata sahibim. saçma sapan insanlar var etrafımda. etrafımda derken pc de yani. gereksiz insanlar... okullar açılınca hiçbiriyle uğraşmaya vaktim kalmaz artık, şu sıkıcı hayatımın yerini telaşlı bir hayat alsın istiyorum. 1 aydan az kaldı zaten. 1-2 ay sonra şu boş hayatımı özleyebilirim de tabi, o da ayrı.

uzun lafın kısası pc olmasaydı daha mı huzurlu ve mutlu olurdum acaba? diye düşünmüyor değilim. yani önceden pc yokken hep dışarıda arkadaşlarla birlikteydik, şimdi ise msn den arkadaşlarla birlikteyiz. ilginç cidden.
alelade bi muhabbet esnasında birisi ne zaman "fenomen" dese, bağırarak "hadi canım!" demek istiyorum. sanki çok ilginç bir olayın habercisi gibi fenomen ve sanki ben buna bi tepki göstermek zorundayım gibi. daha kötüsü eğer laf arasında bu kelimeyi kullanmışsa o andan itibaren otomatik olarak onu dinlemeyi bırakıyor ve tamamiyle bu kelimeye yoğunlaşmaya başlıyorum. o kelimeyi kullandığınız anda kaybettiniz beni.*
bazen acaba erkek olsaydım daha mı iyi olurdu diye düşünüyorum.
referanduma evet oyu kullanılmasını deli gibi her ortamda savunmama rağmen referandum sonrası özellikle yargıda iplerin tamamiyle ak partinin eline geçmesine de gönlüm razı değil.kimi kime şikayet edeceğiz lan.adam bütün işçi ve memurların iş güvencesini kaldırıyorum veya memur alımını durduruyorum,maaşları azaltıyorum dese hepimiz göt gibi kalırız.bunu görmezden gelemeyiz sonuçta karşılarında güçlü ve caydırıcı unsur niteliğinde parti de yok.yargının her zaman muhalif olmasını isterim bu açıdan büyük bir ikilem içindeyim sözlük.
bazen hayatıma hiç girmemiş insanları özlüyorum.
okulun diploma niyetine verdiği eşşek kadar kartonu boyna bir yerlere götürmem gerekiyor. malum başvurudur şudur budur. o kadar büyük ki hiç bir dosyaya sımadığından orası burası kırış kırış oldu. geçenlerde bir de yağmura tutuldum elimdeyken. her neyse bugün yine fotokopisi gerekti nemrut şeyin mezun olduğum yılı bilen fotokopici daha görür görmez sırıtarak kaç yıllık bu diploma nasıl bu hale getirdin dedi be sözlük çok utandım 2 yıllık diploma ama görsen 20 yılı devirmiş bi hali var.
lise 2 de telefonuma dj akman şarkıları yüklüyordum.
eski ve artık sadece düz bir araziye dönüşen mezarlıkta konuşlanan köpeklere sabah geçerken günaydın dedim evet.
köpeklerin biri kafasını pervasızca kaldırdı ve "ne diyon lan" edasıyla baktı bana, evet bunu da okudum onun gözlerinde.
yanağının tek tarafını kaldırıp "whoffss" diye istemsiz bir şekilde "ananı belledim" der gibi havladı, evet bunu da anladım
ama o baş köpeğin arkasında yatan 20 köpeğin birden örgütlenerek beni kovalamaya başlayacağını hiç düşünememiştim.
aralıksız 15 dakika koştum, ciğerimden olacağıdım.
kendini çok akıllı, çok durust, çok dosta canlısı sanıp bunu insanların gözune sokmaya çalışan insanlarda nefret ediyorum.