bugün

Ciddi anlamda bayramları hiç sevmiyorum. Gelmesinler :/
sanırım çok fena aşık oldum sözlük. yıllar sonra oldum hem de. of çok mutluyum ne yapacağımı bilemiyorum.
Şuan bazıları tarafından fena şekilde tehdit altına altındayım.
Hep önceki derdim daha küçükmüş gibi geliyor, kendime karşı bile empati yoksunuyum.
hoşlandığım kişiyi büyük tuvaletini yaparken düşünüyorum gene igrenemiyorum vazgecemiyorum olmuyor yani.
bazen uçağa binmeden pilot, metrobüse binmeden şoför oluyorum *
çok hoş yüzer o biçim dans ederim.
itirafımdır;
Biriyle konuşurken heyecanlandığımda kekelemeye, kelimeleri yutmaya başlıyorum. böyle olunca diyeceklerimi de yanlış söylüyorum.
Bunu napıcaz?
Playlistimde iron maiden ve ibrahim tatlıses alt alta sözlük. Bugün yolda '' fear of the dark"'tan sonra bir an da " bebeeeeyimm " diye bi' girdi adam kaldırıma yapışacaktım.
"Itiraf etmek gerekirse
domates biber biçiminde tuzluklar aldım pazardan
kalp şeklinde kül tablaları
kalbimde söndürülmüş birkaç sigaradan kalan kül
yetmezdi yeniden doğmaya.
orhan gencebay dinledim itiraf etmek gerekirse
bedelini ödedim ama pollyanna."
Pollyanna'ya son mektup, Didem madak.
Merhaba sözlük...

Bu aralar hesabı sildirmek istiyorum fakat sonra vazgeçiyorum...

Yani uzaklaşmak istiyorum ama bir kuvvet bırakmiyor...
soyun yavrum geliyorum +1 demek istiyorum.
Yanimda içen biri var, üşüdüm montunu aldım parfümü beni alıp götürdü bir de ne dinlediğimizi bilsen..

Edit: valla ateşim çıktı psikolojim bozuldu hastalandım.
Balkona çıkıp çok sıkıldım laaaaannn diye bagirasim var.

Çok sıkıldım yaa çok çok çok çok çok ......
Hiçbir zaman bir çocuk sahibi olmak istemediğime bugün kesinlikle karar verdim.evet.ya ona istediği hayatı veremezsem... çocuğumun yanlış yollarda olduğunu görürsem, birgün cebinde uyuşturucu madde bulursam, okulda bir kavgaya karıştığını duyarsam, biri onun canını acıtırsa, ağlarsa veya beni sevmezse... mahvolurum.Bencilce mi düşünüyorum bilmiyorum ama böyle üzüntüleri kaldıracak bi gücüm yok.
Sanırım platonik aşığım.
Bi dk.Uykum olmasına rağmen neden direndiği mi düşünüyorum şuan.
insanlar kötü kalbine hüngür hüngür ağladım bu gece...
ağlamak istiyorum sözlük. başımı duvarlara vura vura ağlamak.
Şu son günler tamamen bok gibiyim sözlük. Etrafa kötü enerji saçıyorum.
az önce tükürüğümü yuttum sayın sözlük.
bu gece yarının tatil olmasından mütevellit uzun bir entry yazacağım.
Kendimi kaybediyorum sözlük. iyiden iyiye aklımın kontrolünü yitiriyorum. Her geçen gün eriyorum. Bir konuştuğum kız vardı adı şule. Onunla irtibatımı keseli çok oldu sözlük. Ama bu da onun içindi. Belki küfür ediyordur bana şimdilerde. Ama bilmiyor ki içinde bulunduğum durumu. Bir bakıyorum kendimi bi yere sabitlemiş bakışlarda buluyorum. Oraya nasıl geldim ne yaşadım bilmiyorum. Her gün yitiyorum, eriyorum sözlük. En kötüsü yardım isteyemiyorum kimseden. Ne diyeceğim ki hem. Ben deliriyorum yardım edin mi? Çok iyi bir sıfatmışta alayım üstüme yapıştırayım demiş gibi olurum. Olmaz hani o da. Neyse sonucu izlemek yerine yaşıyor olacağım. Sonuçta bu hikayenin kahramanı benim.
komşumuzun hakkımda kurduğu son cümle ile başlıyorum bu geceye

başarılı bir çocuksun,

tanıma bakacak olur isek, 'başarılı'

kime göre neye göre mesela?

tipik plaza insanı olduğum için mi?

başarılı tanımına, kişilik, karakter minvalinde bedence konuşulan bu çağda, yüzlerce mana çıkarabilir, kanaat getirebiliriz.

özlemler, duygular adına çağdaş terimlerle konuşan insanlara hayranlık besliyorum.

dikkat ettim, en iyi arkadaşlarımın maneviyatı pek kuvvetli.

küresel şirketler, işletme sahibi vasfındaki yöneticilerine ramazan'da kahve satma zorunluluğu getirebiliyor, yine mi ankara? diye başladım bugüne.

yorgunum biraz, canım basit şeyler istiyor,

güç insanı zalimleştirir derler, içimizdeki kibir ne menem bir duygudur öyle değil mi? dizginleri ele aldığında karşısında durmak pek zordur.

son iki yılda fazlasıyla güçlendim zaman zaman içimdeki canavar ile yüzleşiyorum. bugün peugeot servisinde bir arkadaşıma, personel şefiymişim gibi davrandım, o kostümü farkında olmadan nasıl giyebildim?

nasıl kaçırdım bakışlarımı?

yahu ne ile erdeme koşullayacağız zihnimizi? hep mi savaşacağız?

bazen, '' sevdiğin birisi karşında ağlarken, ondan daha çok ağlayan adamın tekisin neyin var '' diyorum kendi kendime

sahi, neler okudum bu gece sözlükte ciddi sevgi acısıyla otoriter cümleler, hakarete varan söylemler ile acı çeken bir çocuk gördüm,

nasıl duygudurumları yaşıyorsunuz böyle, nasıl bir nefret, algı dengesizliği

"elini tutabilir miyim?" diye sorduğunuz insanları kaybetmeyin.

bu soru kutsal unutmayın.

yüreğindeki sevgiyi çoğumsayarak sorduğun "elini tutabilir miyim?" sorusunu günün tarihi eşliğinde not ekleyeceksin günceye.

yıllar yılı eşssiz tebessümlere vesile olacak o tümce.

insana belli bir yaştan sonra mutluluk ve huzurdan başka ne çekici gelebilir?

her bir köşesi sevgiyle bilfiil işgal edilmiş hikayeler bitmez.
2010 yılının yaz aylarında değerini çok sonradan fark edeceğim bir insanla beraber idik.o zamanlar sanırım sadece takıldığım bir kızdı benim için.itiraflarımın arasına açıkça yazabilirim ki bana verdiği değerin çok daha azını ona veriyordum.hızlı yıllarımdı tabi 5 sene öncesi gençtik hepimiz gibi.günü kurtarmak için yaşıyordum.beraberliğimi sonlandırdıktan sonra bana sadece bir sarkı adresi atmıştı ki bakmamıştım bile o zamanlar ve mesajın altında o kirpik hala bende yazılıydı.aradan geçen yıllardan sonra ona ulaşmayı denedim telefon numarasını aradım bu numara kullanılmamaktadır dedi.yıllardır kapalı olan facebook adresimi açtım hesabını dondurmuştu.