bugün

https://www.youtube.com/w...e.com/watch?v=jfkIuaFC6x8 kaç kez dinledim de ağlamalara doyamadım.
Su gecenlerde şüphelendiğim karşı komşum keşke sözlükte yazar olsa, ben onun nickini bilsem ama o beni bilmese...
1 saat sonra balkona çıkar mı acaba tekrardan.
Her gece çıkar mı çıkmaz mı diye kendi kendime iddaaya giriyorum.
Ah bir de adını bilsem...
Güya komşumuz.
seviyorum deyip iki gün sonra başka kadının kasıklarında soluyan adamın, ona kasıklarında hayat sunan kadının, ayrıldıktan sonra kıymetini anlayan adamın, anlamayan adamın, tüm ahımızı alan adamların, acılarımızı ikiye katlayan şarkıların, şiirlerin, gecelerin, soğuk yatağın, karanlık odanın, kıpırdamayan perdenin, bitmek üzere olan sigaranın, rakının son kadehinin ben tahlukatını sikeyim.

itirafımdır.

yalnızlık bir kere sizi sikerse bir daha iflah olmazsınız.

itirafımdır.

yalnızlığa gebeyim!
incici arkadaşlar bu adamdan çok caps cıkarırlar

https://www.facebook.com/yigit.soyismimisenkoy

yeni keşfettim.
dört beş çıkmaz sokağın birleştiği bir kavşaktayım.
sözlükten sevgili yapabilecek kadar nasıl manyaklaştınız lan?
kendimi çok cahil, donanımsız bir insan gibi hissediyorum. yaşıtlarıma bakıyorum şu gencecik yaşlarında ne kadar çok şey biliyorlar nasıl da geliştirmişler kendilerini. herkesin iyi yapabildiği bir şey var.

benim elimde ne var? koca bir sıfır.
aradan yıllar geçti en son lisedeyken olmuştu onu her gördüğümde kalbim duracak gibi oluyordu korkuyordum ve aradan yıllar geçti aynı şey tekrar başıma geliyor sanırsam..
balık burcu erkeği mi olur lan? balıklar kadındır! pipisi yok onların! yutturamazsınız! ben saksı değilim! boğa burcu, tabii ki de erkek burcudur. yengeç kadındır, aslan erkektir. başak kadındır, kova erkektir. siz hiç kadın kova gördünüz mü? yaa bi' gidin ya. ya bi' gidin ya.
belli bir saatten sonra sözlük yazarlarının itiraflarını sözlük yazarlarının iftiraları diye okuyorum.
sonunda izmir,
resmen nefes alıyorum,
şükürler olsun !
Uykum geldii.
uykum gelmedi.
iki gündür odamı temizliyorum sözlük, her toz içinde kalmış afedersiniz götüm çıktı az oturayım dedim belimden gıcır gıcır ses geliyor.

bir daha kine az yeyip temizlikçi tutacağım amk, götüm daha kıymetli.

(bkz: sana puanım dokuz kanka)
ve ankara... hava fazla bunaltıcı olmamakla beraber güneş varlığını hissettirmekte tereddüt etmeden yaşam kaynağı olma özelliğini sürdürüyor. intikam alıyor hayattan, bir gün tamamen yakıp kül edecek günü triple bekliyor. aştide indikten sonra armadaya doğru yürüdüm, kızılaya geçmeyi planlayarak. yolculuk olanca yoruculuğu ile binmişti sırtıma, atlas gibi hissediyordum kendimi. dünyanın bütün sıkıntıları, acıları, yolları sırtıma yüklenmiş gibi. dünyayı taşıyordum, götümden ter atarak. oldum olası güneş rahatsız etmiştir beni ve yaz mevsimini asla sevmedim. kışın ısınmanın bin bir yolu vardı fakat yaz için aynı şeyi söylemek pek mümkün görünmüyordu. taşıtlar karıncalar gibi, özenle döşenmiş asfaltı ağlatarak bir yerlere gidiyorlardı. kanalizasyonlarda neler olup bitiyor, kimler yaşıyordu acaba. birçok uyuşturucu mafyasının işlerini yeraltında hallettiklerinin farkındaydım, birkaç tanesine şahit olmuştum. hayat böyledir zaten. birileri daima altta olmak ister, bazıları ise üstte. altta olanın cesareti ve gözü pekliği sayesinde üstte olan daima beceriliyordu. uzun bir seks sonrası çığlıklarla donatılmış, odanın her tarafına çarpan boşalma anının verdiği rahatlık hissinin pasif bırakışı. çoğumuzun pasif yaratıklar olduğunu düşündüm. sıradanlık diğerleri için en büyük mucizeydi. sabah bir alarm tarafından uyandırılmak ( eğer şanslıysanız bir kadın tarafından öpülerek belki), el yüz yıkama, kahvaltı, giyim ve iş. akşam beşten sonraya bırakılıyordu yaşamları. bir yerlere git, otur, iç. yapılabilecek en büyük çılgınlık 21.yy da alkollü araba kullanmaktı bunlar için. hiçbiri testere ile bir adam doğramamıştı. birini becerirken tokası saf demir olan bir kemerle hayatı kazımamıştı bir kadının sırtına. tehlikeli fikirleri daima bastıran, şiddet ve cinsellik denen iki temel olgudan kendilerini, beyinlerini tenzih eden modern çağın maymunları. sigaramı yaktım zippomla. yanımda güzel göğüslere fakat çirkin denebilecek surata sahip bir kadın vardı. sonra kalçalar... fena değillerdi. duraktaydık, birlikte. patlamış gözleri, sivilceli suratı, dağınık ve kirli görünen saçları ve eğri duran burnuyla bir boksörü andırıyordu. bütün boksörlerin burnu kırıktır. boksör olabileceğini düşündüm. iriydi. olası bir durumda tek bir hamlede nasıl yere deviririm diye düşündüm. sağ gözüne çok sert bir yumruk. ateş istedi. incinen beynimde in cin top oynuyordu, farkında değildi. yaktım, baştan aşağıya. ateş, medeniyetin ilk şeyi. mahmutu hatırladım. birgün o enfes cümleyi kuracağını, bunu ara ara hatırlayacağımı asla bilemezdim. sordular mahmuta. ''su adamı yakar ateş boğarmış. mahmut ateş tarihsel olarak ne anlam ifade ediyor senin için? mahmut: medeniyetin ilk şeyi demişti. şimdi anımsıyorum tekrar. ben sezar, ilkelliğin ilk şeyi...freud un nevrotiklerinden beterdim. beynimde çılgınca fikirler, rock müzik eşliğinde zemini döven ayakların sahipleri gibiydiler. otobüse binerken boksör kadına çarptım, pis pis baktı. ilkelliğin ilk şeyi olarak 21.yy da '' pardon'' dedim. sustu, ilerledi sadece. bu kadar yumuşak olacağını tahmin etmemiştim kalçasının. libidom uykudaydı, uyandırmadım. şu an dünyada kaç kadın veya erkek tecavüze uğruyordur acaba diyerek anın meşakkatli durumunu daha suni bir dinginlikle bitirebilmek için. yanına oturdum boksör kadının. uyuz oldu. kaşımak gerekir. '' benimle kızılayda bir bira iç!'' dedim. '' muhattabım değilsiniz'' dedi. ''doğrudur. bir fahişenin muhattap alabileceği tek kişi pezevengidir dedim''. bir an şimşek çaktı sandım, otobüsü ortadan 2'ye ayıran. boksör olması ihtimali yükseliyordu kızarık yanağım olanca şiddetiyle yanarken. tarihi bir kapak, tarihi bir tokat. yenilginin ortaya çıkardığı o en temel eğilimi mükemmel bir performansla sergiliyordu boksör kadın. ben tarihe tanıklık edecek freud'u haklı çıkaracak deneme tahtasıydım, daima denenmiş ve paramparça olmuş bir deneme tahtası niteliğinde. kalitatif sancılar. fizik bunalımına aykırı psikodramatik bir gevşeme, terminolojisini bilmediğim ve belki asla bilemeyeceğim başka bir bilim dalından, entelektüellerin sarf ettiği birkaç kelime. soyaçekimsel sancılar yaşıyordum, yükseklik korkum vardı. tanrılarım ağaçtan düşmekten korkmuşlardı ve insanlık daima rüyalarında sonsuz bir boşluğa düşüyordu ve çıt ses çıkaramıyorlardı. belki osuruyorlardı sonsuzluğa düşerken fakat buna kimse aldırmıyordur heralde, çatlamak üzereyken yürekleri. mucize artık yarı maymun yarı tanrı bir insanım. yapmam gereken şeyi aniden beynim emretti, vücudumun çete başı. boksörü takip et, kasıklarına küçük jilet darbeleri. jilet derin keser, acısı azdır. küçük bir parça cam kullanmalıyım. acısı daha sert. hard core sancılar. sonra elleri ve ayakları ipe bağlanacak, iplerin diğer ucu 4 ata. bir altı patlarım vardı. tek mermisi onu 5 parçaya bölmeye yeterdi. birini öldürmek için silah sadece araçtı. kullanmaya bile gerek yoktu. ben, sezar. yeni doğmuş bir mucit, alt insan, battıkça diğerleri tarafından küçük görülen, onlar küçüldüklerini bilmeden. batmayı bilmeyenler için.
Kendimi öyle çirkin buluyorum ki adolf hitler beni görse soykırım uygulardı herhal.
Geçen yıl bir yerlere ufak bir yazı karalamışım. Bir yerinde diyor ki; "sanki mutsuzluğum bir puzzle ve her geçen gün yeni parçaları birleştiriyorum".
Üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmiş, hala yeni parçalar önümde. Hala birleştiriyorum.
Peki bu puzzle biter mi?
Az once bu tatli pasta gibi olan eklerin eclaires oldugunu fark ettim bildigin aydinlandim.
eskişehir'deki binaların ince duvarlarından nefret ediyorum sözlük. karşı komşum yakın arkadaşım ve yatak odalarımız bitişik. inanılmaz ses geçiyor. hatun da bunu bildiğinden sessiz olmaya çalışıyor ama şu an bildiğin yatağın yaylanma sesini hatta etlerin çarpışma sesini duyuyorum. *

edit: hız iyiydi de kısa sürdü. *
Bu gece dayı olduğumun haberini aldım sözlük. Garip birşeymis. Amca olmaktan daha farklı. Nedense haberi aldıktan 1 dakika sonra aklıma o geldi ne alakaysa alüminyum. Zaten 10 dakika sonra da mesaj attım ona son 2 mesajıma cevap vermediği ve bunada cevap vermeyeceğini bildiğim halde.Neyse ya acaba ismi ne olucak onu sormayı unuttum bak enisteye.
edit: şimdi öğrendim ki erken doğum olmuş beyler ben 8 ay zannediyordum ki 7 aymış.Bebek şu an küvozde herkesten tek ricam bi duayı esirgememeleri.Simdidem eyvallah.
özlemden gebereceğim.
O hikayedeki mal benim.
tamamen sanal bir karakterim.
umarım ve yürekten dilerim önümüzdeki sevgililer gününe yalnız girmem, sevgilimle girerim inşallaaahhhh.
yeter artık ya hep yalnız mı olunur sevgililer gününde. saplıktan kurtulasın prozacım benim. aaamiiiinnnn.
mutluyum sözlük...