bugün

bir kutu dondurmayı bitirdim ve buzlağa geri koydum. pişman mıyım asla
bir kızım olsun. evet.

böyle...

http://www.youtube.com/watch?v=i-sDGCUp5Qk
aynaya baktığımda, ''hangi kız bana bakar lan'' diyorum.*
yatağımın altından marjinal grup çıktı sözlük.
Cok sevdım sozluk ve sevıldıgımı sandım.. Ama yanıldım bazen hayatta butun soylenen sozler koca bır yalan olabılıyor. Artık gozyası dokmuyorum cunku o bunu haketmıyor.
Bana; 'benim için ne yaptın?' deme sakın. Sırf sen üzülme diye; saatlerce anlatmış olduğun monoton iş hayatını büyük bir zevkle dinliyormuş gibi yaptım; senin için bu eziyete katlandım. Saçma sapan kız arkadaşlarına tahammül ettim, sesimi çıkarmadım. Bir mağazanın önünde saçmasapan elbiselerin başında bekledim; ve denediğin elbisenin nasıl olduğunu sorduğunda bok gibi olmuş demedim. Sırf sen içiyorsun diye; tadı birşeye benzemeyen içeceklerden içtim. Katlanılması zor şarkıları dinledim; tek başıma iki dakika bile izlemeyeceğim filmleri izledim. Anlatması uzun sürer; o yüzden kısa keseceğim;
'Sen ne yaptın?..'
ben bugüne kadar kimseleri kıskanmazdım, kıskançlık duygusundan nasiplenmediğime etrafımdakileri bırak kendimi bile inandırmışım nasıl yaptıysam. annemi kıskanırım, babamı kıskanırım, kardeşimi kıskanırım başkalarından birazcık ama başka da kimseleri nasıl seversem seveyim kıskanmam sanıyordum. ama şimdiye kadar ailem hariç hayatıma girenleri yeterince sevmediğimden dolayı kıskanamadığımı farkettim. evet ben de deli gibi kıskanabiliyormuşum sevdiceğimi, hele ki yanında bir iki kız göreyim kıskançlıktan delirebiliyormuşum. o uçağa o kızlarla bindiğinde sinirimden bardakları kırabiliyormuşum. ama gitti sözlük yok şimdi bilmem kaç insanın canı elinde hatta. sayın yolcularımız bir uçuşumuzun daha sonuna gelmiş bulunmaktayız bilmem ne bilmem ne, derken kaç kişi sesine benim gibi hayran kalacak, kimler kimler oralarda ona yanaşmaya çalışacak. elimde olsa onun için bi erkek kulesi yapar ölene kadar içine kapatırım kimseler görmesin diye. ah sözlük sevince nasıl kıskanılıyormuş, bu kıskançlık ne kötü huymuş.
-okadar akıllıyım ki sözlüğe 15 yaşımda yazmaya başladım
-hayatımda çok aceleci insanları hiç anlayamadım ve gideceğim yerlere genelde geç gittim, uyuşuğum
-psikolojim bozuk
-çocukluğumdan beri hep dünyaca tanınan bir star olmak istedim, geç kalmış değilim.
-çok aşık insanları hiç anlayamadım
-su içer gibi yalan konuşan, ruh hastası, iğrenç birini hala düşünüyorum.
-dinine aşırı düşkün insanlarla empati kurabiliyorum.
-hologram felsefesine inanıyorum
-deha gibi görünen bir aptalım
-dahi anlamına gelen -de -da eklerini ayırmayı bilmeyen üniversite mezunları tanıyorum
-mezarımın aya gömülmesini istiyorum

belki tam bir itiraf gibi olmadı ama daha kişisel, daha bencil..
sanırım biraz bencilim. pek sevenim yok. 3 elin parmağını geçmez sanırım. yerine göre piçleşebiliyorum ve bu çok hoşuma gidiyor. eskiden bir şeyler yazardım, artık içimden hiç bir şey gelmiyor. kitap okumaktan bile vazgeçmiş haldeyim.
kendimden iki saat uzaklıkta olan birine aşık oldum, hayır yol mesafesi olarak değil, orda şuanki saatin iki fazlası yani alabildiğince uzak ve imkansız bir ilişki ne kadar karşılıklı olsa da son verilmesi gerekiyordu ben soylediğim için kendimi kotu hissediyorum biliyorum vazgeçmek zorundayım ama itiraf ediyorum hala aşığım ona.
itiraf ediyorum aşık oldum, aslında bunu her insan söylemese de itiraf etmiştir.
yedi sekiz yaşlarındaydım. biraz yaramaz, haylaz, fakat bir o kadar da tatlı, sevecen ve temiz bir çocuktum.

bir gün mahallemizde park edilmiş arabaların pencerelerinden "kaç yapıyo lan bu?" diye bakarken yoruldum. sıradaki arabanın kaputuna oturmaya karar verdim. zar zor yerleştim. * *
bir kaç saniye sonra neden bilmem oturduğum yerde hopladım. bir de ne duyayım! hopladığım anda "dart" diye kornası çaldı arabanın kısacık. "anaa" dedim. iki kere hopladım, "dart dart" etti. "ehee" dedim, "ne güzel lan"

kıçımın üstünde hızlı hızlı hoplamaya başladım kaputta, hoplayarak kornayı öttürüyodum "dart dart dart dart dart".

sonra birden arabanın kapısı açıldı. "ulan orospu çocuğu insene arabanın üstünden anasını siktiğimin veleti" diye küfürler yağdıran gözü dönmüş bir adam çıktı dışarı. beni bir kovalayığı vardı hala aklımda. o şok ile fırlarken olayı idrak edebildim.

meğer oturduğumda aracın sahibi içerideymiş. oysa ben ilk zıpladığımda kornaya basmasa bunlar hiç olmayacak.
Kötü bir rüya gördüm ve uykumdan oldum ve hala rüyanın tesirinde olduğum için kendimi kötü hissediyorum.
Misafirliğe gittiğimde evde havlu bulamayınca, elimi yüzümü kapının arkasında asılı bornozlara siliyorum.
1 veya 2. Sınıfa giderken öğretmenimizin yıl sonunda ( karne günü ) yaptığı 100 soruluk sınavda (artık ne kadar sıkıldıysam) bir sorunun cevabına "ben çok güzelim " yazmışım. Hoca annemi arayıp anlattığında öğrenmiştim öyle yazdığımı.
Liseliydim, mezun oldum.

Ama sözlükte liseli dendiğinde hâlâ üstüme alınıyorum be sozluk... (bkz: gb)
biraz kafamı toplamış otururken, kolumda bana hediye ettiği saate baktım. şu an ağlıyorum. bu neymiş böyle hiç düzelmiyor.
şimdi çaylaklığa düşürüldüm. can sıkıntısına buralara yazmak iyi geliyordu mesajlaşmak falan ama onu da aldılar elimden. çıldıracağım.
itiraf ediyorum, yaklaşık 5 yaşındaydım çok meraklı bir çocuktum, kakamın tadını o kadar merak ediyordum ki, bir gün dayanamadım ve kakamı yedim. Ama çok az valla bak.
davranışlarım ofsayt olabilir , istemeyerek böyle davranıyorum evet. mecburum sözlük kesinlikle mecburum buna.
itiraf ediyorum; kadın pedi kullanıyorum.

ayağımın altında siğil çıkmasından ötürü ayağımın üstüne tam basamadığım için kadın pedi kullanıyorum. kanatlılardan alıyorum, çorabı ters çevirip üstüne pedi yerleştiriyorum. kanatlarıyla alttan birbirine yapıştırıyorum. sonra çorabı ters çevirip, ayağıma giyiyorum. fakat kaç gündür evine çağıran arkadaşlara türlü bahaneler üretip, gidemiyorum. çok utanıyorum sözlük.
deger verdıgım ınsanların benı sırtımdan vurmalarına tahammulum kalmadı artık... Bundan sonra anca anam babam degerlı korkun benden ıtooluıtler.
Adi ve üçkağıtçı bankama yine ingilizce menüden erişebildim. Meğersem durduk yere kredi kartımı iptal etmişler. Neden iptal ettiniz diye sordum, acil durum yazıyor diye cevap verdiler. Sonrada utanmadan bana "siz bankamızın en değerli müşterilerindensiniz" şeklinde yağ çektiler. "o zaman niye iptal oldu, neden? diye sordum. Valla nedenini bilmiyoruz size yeni kart göndereceğiz dediler.

gel de öfkelenme, beni sinir hastası yaptılar.
Yıldızsız gecelerden güneşsiz sabahlara
Uyanmak nedir sen bilir miydin?
O yarin elinde mutluydun teninde
Ben öldüm bir kere gelir miydin?
ey evinde gün yapan, evine misafir gelen ev hanımı, anne, bacı!

bana yemem için yolladığınız tabağa muhallebiyi, tavuk göğsünü, tuzlu simiti, poğaçayı kısaca tatlıyı tuzluyu hep birlikte koyuyorsunuz ve bunlar birbirine giriyor ya, bu olaya gıcık oluyorum.

hele o kısırla sakızlı muhallebi nasıl birbirine temas eder akıl mantık almıyor, arkadaş kızıldenizde tatlı ve tuzlu su bile birbirine karışmıyor, biraz dikkat edelim lütfen.