sözlük yazarlarının itirafları

içimde kalmış, sıkışmış ince bi burukluk var canımı okuyan.. girdi çıkmıyor yolunu bulamadıysa demek ki.

hep buraya bunalımda olduğumda mı yazıcam ya mutluyum bu kez! hem de bildiğin çok mutluyum.

bir zamanlar yüzündeki benlerin bile tek tek yerini bildiğim insanın şimdi simasını hatırlamıyorum. gülünce hafiften gamzesi belirirdi sanırım. ne de yakışıklı olurdu.

galiba verilmiş sadaka lafı var ya en azından o uyuyor. en azından bıçak yemedim.

Sözlükte olmamış hikayeleri olmuş gibi anlatan çok insan var sözlük. işin kötüsü ben o yazdıkları hikayelere kafayı takıyorum, düşünüyorum sürekli, kimi zaman ağlıyorum bile. Sonra ufak bir ipucundan anlıyorum adam sallamıs sallayabildigi kadar. Megersem ben de olmayan bir seyi dert ediyormusum. Bu marifetleri edebiyat dersinde de gösterebildilerse eğer sınıfın bir numaralı hikayecisi olmuslardır zamanında.

Bazen herkes herkese benzer bazen de hic kimse bir(birine)benzemez.

sendrom kelimesinden nefret ediyorum. *

belki 1 aydır gezme-eğlenme amaçlı dışarı çıkmıyorum. hep bilgisayar başındayım, gözlerimin altında morluk oluşmaya başladı artık. feysbuk'ta çevrimdışı gözükmeye başladım artık. dalga geçiyorlar sözlük, ne asosyal insansın diyorlar. en vahim olanı da, bunları burada sana anlatmam, sözlük.

sevgilisi varken fahişeyle yatmayı aldatma olarak düşünmeyen ve gayet doğalmış gibi savunabilen erkeklerin soyunun birden tükenmesini istiyorum.

delirmek üzereyim.

ellerim minicik olduğu için kulağımı işaret parmağımla karıştırıyorum.
saygılar.

şişenin dibindeki içecek tam bir bardak gelirse mutlu oluyorum lan. bardak tam dolu şişe bomboş ne güzel. manyak mıyım ben?

eskiden aşkın için yaşıyordum, şimdi aşkından ölüyorum.

yine çok boktan bir gündü sevgili sözlük.monoton olan hayatım hala aynı.şikayet etmiyorum artık alıştık ama bir de yeni fanteziler ararcasına çıkan yeni dertler de hayatıma s.çmaya devam ediyor sağolsun.tam diyorum sonunda kurtulduk bundan yenisi geliyor ne renkli lan hayatım.

lisede 'fatma güzel' diye bir arkadaşım vardı. kendisi bana bir insanın soyismi ile nasıl bu kadar fazla çelişebileceğini 'ibretlik' bir şekilde gösterdi. hep susayım söylemeyeyim diyordum bugüne kadar dayanabildim. *

not: lise biteli 10 sene olmuş. yine iyi dayanmışım *

başta mesafeliydim ona. öyle ara sıra göz ucuyla bakıyordum. ama dikkat ettikçe bir alıştım sanki. her şey değişti. kendimi tanıyamıyorum. evet sözlük, ben mına kodumun adını feriha koydum denen dizisine dadandım. her hafta izler oldum. yardım lütfen!

Bir gün bursa'ya giderken otobüste üç çocuk vardı.
bunlardan ikisi kardeş, diğeri ise yaklaşık 1 yaşlarında olduğunu düşündüğüm bir bebekti.
ve o bebeği ilk gördüğümde Allah'ım gücüne gitmesin ama çok çirkinmiş diye içimden geçirdim.
sonra feribotta mola verdik. o kardeşlere çikolata almak istedim; bana, ben ve kardeşimi anımsattığından. biri yer biri bakar muhabbetinden o bir yaşındaki bebeğe de alayım dedim. 1 çikolata sonuçta ne olacak ki dedim.

çikolatalarla otobüse bindim. kardeşlere verdim. biraz daha ilerledim o bebeğe aldığım çikolatayı vermek istediğimi annesine söyledim.
(köylülerdi) kadın çok mutlu oldu.
çikolatayı bebeğine verdi.
ve ben öyle gülen gözleri, o bebeğin çikolatayı aldığındaki sevinci, gözlerindeki ışığı kimsede görmedim. o anki duygularımı size anlatamam.
bebeğin eli yüzü pisti, umurumda olmadı ona sarılmak istedim;
sarıldım.

o an dünyanın en mutlu insanı ben oldum *
sonra annesiyle muhabbet ederken, o 1 yaşlarında olduğunu düşündüğüm bebeğin 12 yaşında olduğunu, sakat olduğunu, bursaya da tedavi için gittiklerini öğrendim. içimde o an öyle fırtınalar koptu ki, anlatamam.

bitmesine sebep olan herkese uyuz oluyorum. mutlulardir umarim.

beni itü sözlükte çaylak etmişler. terk edilmiş gibi hissediyorum evet.

Sınava son bir ay kalınca çok verimli çalışılıyormuş sözlükcüm.

ve bütün o yerlerde, zamanlarda, yaşanan, kendimce nice anlam yüklediğim her anlarda, geçtiğim yollarda, gördüğüm binalarda, a n ılarda, bazen m a s m a v i gökyüzünde, bazense insan ruhunun griliğinde, kitaplarda, dizelerde ve daha çok kendimce anlam verdiğim bütün her durum ve şeylerde ; sürekli belli bir zamanı, hayatımın bir dönemini, birkaç kesitini, tekrar yaşamak istediklerimi, donup kalmak istediğim anlarını,değer verdiklerim, farkında olmadan , bana hiçbir etkisi olmadan bile beni kendine bağlayabilen uzak insanları * ,hiçbir anlamı bile belki olmayan kişileri, anlamı çok fazla olanları da * aklıma getirmek, herhangi bir müzik, ton, hele de o beni donduran klasik müzik eserinde * yükseklere kadar çıkıp tekrar tekrar düşmek ardından, uzak kitaplardaki kişileri hayatıma koymak,saplantılarımı yeniden düşünmek, g e ç m i şte veya g e l e c e kte asılı kalmak, korkularımı tekrar tekrar düşünmek ve belki de yaşamak, sevdiğim, görmek istediğim bütün nadir insanların gözümün önünden akmasına izin vermek ve bana bu süreçte olan etkilerini fark etsem de asla durdur(a)mayacak olmak ve kabullenmek ve her seferinde...ve daha bir sürü yazdığım, yazamadığım, burada olan, başka yerde yazılı olan veya karmaşıklığından dolayı kelimelerin yetemediği her türlü durum, özellik, ne varsa..

hem en g ü z e l, hem de en acı verici duygularım olsa gerek.. *

garip gelecek biliyorum ama sözlük bugün hayatımda 2. defa bir canlıya bilerek ve isteyerek zarar verdim. ilkinde çok küçüktüm 10-11 yaşlarındaydım ve zevkine sinek öldürmüştüm. 2.si ise bugün. sivrisinek öldürdüm. pişman mıyım? evet. ama yapmak zorundaydım. o beni ısırıp sabahlara kadar rahatsız edecekti, uyutmayacaktı. bencillik yaptım be sözlük, prensiplerime ters düştüm. bunu da kendi tarihimin kara sayfalarından biri olarak kabul ediyorum. merhumu kitapla öldürdüm, yatıyor zavallım kitabım arasında masum masum. açıp bakamadım da bir daha. ben 2. defa katil oldum sözlük bugün, affetmem kendimi.

itiraf ediyorum aşka inanmıyorum.

At demek hoşuma gidiyor.

sogudum butun her seyden sogutuldum. benim boyle olmamam lazim.