sözlük yazarlarının itirafları

anlatsam roman olur derler ya o durumdayım. ama kimse açıp okumuyor, herkes hazır yazılmışın peşinde.

seni aldatıyorum sözlük.
aynı anda dört sözlük'ü birden idare ediyorum. biliyorum kulağa çok çirkin geliyor ama, biraz hafifletmek adına;
senin yerin ayrı.

evet, başta kendim olmak üzere şuan herkesten nefret ediyorum, bundan sonra daha da acımasız bi insan olacam sözlük. karşıma hangi kız çıkarsa çıksın bende içimdekipiçi ortaya çıkaracam. o içimdeki temiz, efendi saygılı çocuk bi nebze daha öldü bugün. hatta bu satırı yazarken bile bi satır can verdi. (bu da arkadaşımla ilgili) ben iyi niyetli oldukça hayat daha ibneleşiyor. benden 10 kat salak birinin kendine göre 10 kat güzel biriyle çıkmasına dayanamıyorum lan. o kıza benim pompalamam gerekiyor lan normal şartlar altında. arkadaşım olmasa gidip dövücem o derece. şu türk kızları cidden çok salak, harbi çok ezik salak aptal manyak gerizekalı, evet siktirsin gitsinler.

7 yaşımda iken çok sevdiğim japon balığımla beraber uyumuştum. balık ölmüştü tabi.

öldüğünü anlayınca akvaryuma geri koyup üstünü örtüyle kapatmıştım, soranlara "uyuyor o, ışık rahatsız ediyor onu" diyordum. 1 ay sonra akvaryumdan gelen pis kokular üzerine ev ahalisi balığın ölü olduğunu anladıydı.

çok içimde kalmıştı be sözlük. nasıl öldüğünü soranlara "su çok sıcak geldi" diyordum.

(bkz: vicdan azabı)

otobüs yolculuklarında abilerimden ablalarımdan, amcalarımdan teyzelerimden dinlediğim nasihatleri toplasam kitap olur.

(bkz: her şeyin hayırlısı)

hayattan soğumam, üzülmem, dövünmem için onlarca sebep varken ben hâlâ gülüyorum be sözlük.

depresyonda olmayı çok istiyorum sözlük. çünkü depresyonda olmam demek bir gün bunun düzeleceği, bütün hayatımın böyle geçmeyeceği demek. ya bu normalse? ya hayat zaten böyle bir şeyse?

bi de canım çok pis makarna çekti.

+ görüşmek istemiyorsan görüşmek istemiyorum de.
- fark etmez.

vereceğim tepkiye sokayım. of.

bi de çok sık olmamakla beraber, birden fazla sözlükte yazıyorum. kafam bulandı yeminle. bunda bile dengem yok yarebbim. çektiğim çilee mi...yıllardır tuttuğum nöbeeööeeöee..büyük sanatçı irem'e saygılarımı gömçürüyorum. öptüm canıms.

kazıklanarak da olsa aldığım rimel beni baştan çıkartıyor,sürdükçe süresim geliyor.

galiba aşık oluyorum sözlükcüm, onun da bana karşı boş olmadığını biliyorum ama aşık olmak istemiyorum ki ben. o da beni istiyo söyledi bunu, bakışlarından da fark ediyorum benden hoşlandığını ama güvenemiyorum işte, ya bu sefer de üzülürsem, ya bu da diğerleri gibi bırakıp giderse diye istemiyorum aslında, kafam çok karışık velhasılkelam. bilmiyorum sonu nasıl olucak.

dişlerimi fırçalamadan uyuyamadığımdan mütevellit Dişlerimi fırçalamadan Yatmış bulunduğum yatakta yaklaşık iki saattir uykum olmasına rağmen ne uyuyabiliyorum, ne de yataktan kalkabiliyorum. çok kötü bi alışkanlıkmış bu. Ya da üşengeçlik öyle. Bilemedim şimdi. Bende bide kararsızlık var, o daha kötü. neyse konumuz bu değil.

çocukken annanemin bana aldığı büyük mavi ayıya dayayıp sonra suçlu hissetmiştim. ya anlatılmaz duygular bunlar.

sinoyla ilk kez aynı ritimde kahkaha attık evet bunu itiraf ediyorum. ne var yani. adam gibi itiraf bile yapamayacak kadar korkağım evet.

kimseye söylemiyorum ama bu sigara beni öldürecek nasıl bir mide ağrısıdır bu arkadaş ya mide mi sökseler bu kadar acı çekmem.

özel mesajla sataşan trollere gereksiz yere cevap yazdım. söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil mi? etme cahille sohbet mi? hangisi bakıcaz.

bir kızla öpüşmüştüm bir defa. devamı gelmedi ama ilginçti.

bugün aslında yapmak istemediğim bir şeyi yaptım. rahatsızım.

itiraf ediyorum
-çok kız hiç kızdır.
-yukarıdaki cümle tamamen şu an yalnızlığımı avutuyor olmamdır.

Sevgilime ders çalışacağım dedim kitap önümde ben sözlükte. Neyse ben vizeye kaçar beybi.

işime haksızlık ediyorum senin yüzünden. birazdan kapatacağım, 5 saat aralıksız çalışacağım. vicdanım rahatlamassa gelmem. marihuana sözlük.

edit: (#15169616)

çim biçme makineleri sabahımın alarmı oldu. çimen kokusu güzel. istanbul'un boğazına balıklama dalmak da güzel.

Yıllar önce saçma sapan sebeplerle beni terkeden eski sevgilimin nişanlanlandığını duydum. Bu mutluluğuna mutlaka taş koyacağım. Şeytan'ın yıllar boyunca kötülüğü yaymasının sebebini şimdi daha iyi anlayabiliyorum. Kötü olmak gerçektende çok eğlenceli.

irade denen şeyden yoksunum.
ve bu yüzden durup durup kendime kızdığım çok olur.

-dövüş filmleri izlediğim zaman gaza geliyorum.
-bazen çok bencil düşünebiliyorum. (sadece düşünüyorum)
-fenerbahçe taraftarı olan kızlara hastayım.
-çok koyu bir galatasaraylıyım.
-ara sıra dinimiz ile ilgili çelişkilere düşünüp '' allahım sen beni affet.'' deyip susuyorum.(zaten içimden düşünüyorum susma gibi bir problem yok aslında)
-banyoda ağzıma su doldurup tavana fışkırtıyorum.
-beğendiğim her arabaya ağzımdan salyalar akarak bakıyorum.
-bilgisayarda iken ayağımı uzatmadan oturamıyorum.
-tam bir assasin's creed hastasıyım.
-kitap okumayı bazen sevip bazen sevmiyorum.
-ailemin yanında küfür etmezken dışarıda ağzımdan küfür çıkınca utanıyorum.
-burnum kırık ve yamuk ama tipi çok hoşuma gidiyor.
-hayvanları çok seviyorum fakat saldıran kedilere tekme atıyorum. (öldürücü değil tabiki)
-canım sıkıldığı zaman hayal kurmayı seviyorum.
-tam bir saat hastasıyım.
-hiç ders çalışmayıp bilgisayarı koynuma alıp yatıyorum.
-su ve ekmek verseler bilgisayarın başından kalkmam.
-geçen gün birisini dövdüm şuan başım belada. (telefonumu unutmuşum helada)*
-aşık olduğum zaman olaylara objektif bakamıyorum.
-fazla kalesiz bir insanım.
-çoğu şeyi umursamıyorum.
-ve sanırım psikolog yerine bu başlığa gelmeyi daha uygun gördüm.

çok korkuyorum sözlük eğer hayallerim gerçekleşmezse hayatım boyunca mutsuz bi insan olarak yaşayabilirim. önümüzdeki 2yıl çok önemli çok off çok gayret etmeliyim çok çalışmalıyım.