bugün

nikaltımı sikime takmıyorum. ama dur lan, şunu diyeceğim;
kardeşim, abazan olduğunu, foyanı ortaya çıkardığım için bana kıl kapmış olabilirsin.
ama mesaj denen bi meret var amına koyim, yaz anlat derdini. milleti durduk yere neden sinirlendiriyorsun lan ? çocuk musun ? fazla mı alındın ? yaptığım güzel şeyler hiçbir şekilde övülmezken, en küçük falsoyu bekleyip, sikmeye çalışıyorsunuz. ayıp. bak ulan, haftanın gammazları arasında olmuşum. nikaltına bak ? eser yok. dünün beğenilerinde entrylerim var. bak ? eser yok. bir başlık açarsın, abazanın ağrına gider basar seri eksiyi. abuk sabuk entryler girer nikaltına.
demek istediğim, facebook'ta sohbet zımbırtısını bilmeyen, gönderi altından yorum yapan embesil gibi davranmayın. çok saçma lan.

not: harbiden nickaltımı sikime takmıyomuşum he.
kendi cenazemi düşünüp ağlamışlığım var evet.
vizeye girmesem ne olur sözlük.şuan ciddi ciddi bunu düşünmeye başladım.ama biraz korkmuyor da değilim.gerçi zaten kağıdı hiç kirletmeyi düşünmüyorum..biri girme napacan sınavı dese yeter,o kadar meyilliyim yani.
ilk defa bir erkekten şu sözleri duydum:
ahuahuahuah kız olsam sana verirdim lann

ek: biz 4 kız geziyorduk.bunu söleyen genco motosiklettiyle yanımızdan geçti.*
görükle'de seneye için ev arkadaşı arıyorum sözlük. bölümümde kız kaynadığı için kafa dengi erkek ev arkadaşı bulamıyorum. varsa irtibata geçsin yoksa kendimi vururum.

(bkz: uludağ sözlük seri ilanlar)
iddaa'dan 280 lira kazandım. temiz.

haha şaka lan şaka henüz kazanmış değilim. madrid derbisi üst biterse kazanıcam inşallah.

budur.

not: bir öğrenci için 280 lira nedir bilir misiniz?
O kız, bu kız, şu kız derken kızlarla kafayı bozuyodum sözlük. Ama son anda kendime geldim. Her şey onlar değil. Önümde koca bir LYS sınavı varken hele.
* keşke yerine iyi ki diyebilmek çok güzel. sahte, hüzünlü ama güzel.

* iyi ki süper mario kostümüyle bauhaus broşürü dağıtırken ağzımla burnumun yerini değiştirmişler. yoksa o gün eve yol parası vermeden gelemeyecektim.

* iyi ki beraber olduğum her kıza köpek gibi sadık olmuşum, iyi hatırlanmak güzeldir öğrendim.

* iyi ki parasızlıktan otostop çekmeye başlamışım. yoksa her yolculukta farklı farklı insanları tanımanın zevkine varamazdım.

* iyi ki bim'e muhtaç kalmışım. yoksa nerden bilecektim le cola'nın, wov'un, centro gofret'in tadını.

* iyi ki kafam matematiğe basmamış. yoksa güzel bi üniversitede edebiyat fakültesinde olamazdım.

* iyi ki babam yaşındaki adamı dövmüşüm. keza babamdan adam akıllı nasihat almama neden olan tek olaydı.

* iyi ki koca kışı aynı montla geçirmişim. yoksa tanınmayan ama akılda kalan bir silüet olmazdım.

* iyi ki utangaçlıkta bir duvarla yarışabilecek düzeyde biri olmuşum. yüzsüzlükle utangaçlık arasındaki çizginin çok ince olduğunu biliyorum. o çizgi üzerinde dengede olamadım hiçbi zaman. bu taraf güzel.

* iyi ki çoğu zaman düşünmeden konuşma gibi bir hataya düşüyorum. insanın kendini affettirmeye çalışması da güzel bi şey. hoş bi çaba.

* iyi ki çirkin kız çekiciliği diye bir şey olduğuna inanıyorum. yoksa davul bile dengi dengine sözünü çok duyardım.

* iyi ki bir sürü atasözünde şahsen rol almış, hayatıma uyarlamışım. yanlış olduklarını fark eden olabilmek de güzel bi şey.

* iyi ki kin ve nefret duygularına sevgi ve saygıya olduğum kadar sıkı sıkı sarılmışım. yoksa bazı acıları zor dindirirdim.

* iyi ki ikiyüzlü insanlara denk gelmişim hayatımın dönüm noktalarında. birçok yerde alışılmışın dışına çıkın, aykırı olun sözüne uymak zorunda kalmadım. zaten aykırılığa doğru sürüklendim.

* iyi ki mazoşit olmuşum. sadist olup başkalarının canını yakmak yanlış.

* iyi ki çocukça hayallerle özene bezene dünya para verip aldığım topu balkonuna kaçtığı için kesmiş komşumuz. yoksa öğrenemezdim patlak topa iç top koymayı.

* iyi ki hiçbir zaman paylaşılamayan olmamışım. o kadar çok zevilmektense kimse birbirine düşmesin. kötü bi şey.

* iyi ki önyargılarımın kurbanı olmuşum. başkalarının önyargılarına kurban gitmek daha çok koyardı.

* iyi ki arkadaş edinebilmek için her ortama uymak zorunda kalıp bu kaideyi elimin tersiyle itmişim. insan bir süre sonra bu şekilde bir çizgiye sahip olabilir.

* iyi ki mahalle maçlarında takıma almamışlar beni hiç. yoksa iyi bir basketbolcu olamazdım.

* iyi ki hep yanlış anlaşılan olmuşum. insanların hata yaptıklarını bir gün anlayacağı ihtimalinin olduğunu bilmek güzel.

* iyi ki her güzel söze kanan saf bi insan olmuşum. anlık mutluluklarla yetinebilmeyi öğrendim.

* iyi ki empati denen şeyden yoksun insanlara denk gelmişim hayatımın büyük bölümünde. onların yanında insan onların yerine koyunca kendini merhamet sahibi oluyor.
götümden kan geldi.
itiraf etmek için 00.00'ı bekleyenleri beyinsiz ve ilgi arsızı buluyorum.
Şimdiye kadar yaptığım yurtdışı yüksek lisans (LLM) başvurularından sadece bir kabul alabildim be sözlük.

Sebep olarak not ortalamasının düşük olmasını gösterdiler.

Tek tesellim almış olduğum o bir kabul fakat o da tam olarak istediğim bölüm değil be sözlük.

Aileme bile söylemedim, içimde bir ukte olarak kalacak yaralar mevcut şu an.

Bir insan kendini bu kadar düşmüş hisseder mi be sözlük?
'' peçeteden kendi imkanlarıyla doğmuş'' ben bugün bunu duydum evet yeni duydum. şimdi bunu yakıştıracağım, söyleyip eğleneceğim birini arıyorum saatlerdir bulamadım bak aramasam yani ihtiyacım olmasa hemen çıkar karşıma.
oyy sözlükk yarım saattir gülüyorum. çok eğlendim çok demek senden büyük ha vay be.. ben onu sbs bebesı sanarken kız bizden büyük çıktı iyi mi.
hala onun burcunu okuyorum lan. tutulma oluyomuş mayıs ayı onlara büyük aşk getiriomuşta bilmemneymiş. allah belasını versin. demek aşk ha. gerçekten belasını versin ya. hemencecik aşk. hemencecik. evet saçmalıyorum ayrıca bana ne. bana ne yani. bana ne ya bana ne. evet abarttım kekimide kabarttım. çok moralim bozuk sözlük. ağlayamıyorum. kafayı yedim dandik fal bile beni bu noktaya getirdi. demek büyük aşklar geliomuş ha. kırıldım şuanda.
orta okul yıllarımda atilla taş hastasıydım. o kadar hayrandım ve şarkılarını öyle ezberlemiştim ki, hala unutamıyorum. ne yapsam silinmiyor hafızamdan o saçma şarkılar.
işyerinde ne zaman sigara molasına çıksam aynı bahçe içindeki işyeri şöförü de mutlaka çıkar ve sigarasını yakar. Gözlerini dikip bakmaktanda hiç çekinmez. Tip, boy, pos yerinde, malesef meslekten kaybediyor. Küçümsediğimden asla değil fakat çevresel etkenler işte.. Ha itiraf ediyorum aynı adam başka konumda olsaydı bende dik dik bakardım evet ama o zaman da o bana bakarmıydı işte orasını bilmiyorum.
itiraflar adı altında kendini övenlerin üzerine kusmak istiyorum ama ben kendi kusmuğumdan bile tiksiniyorum. napsak?
Bugün girdiğim uludağ üniversitesi iibf de ki bir sinavda hoca arkasına her döndüğünde telefondan google a girerek son sorunun cevabını yazdım cok mutluydum icimde tam bir piclik havası vardi ama sorunun cevabı yanlısmıs boktan bir atraksiyon oldu Benin icin az daha bok yoluna gidebilirdim...
Sonraki hedefim sınavda sözlüğe girmek...
Evet pek normal olduğum söylenemez...
çok sıkıldığım zaman benden başka herkes inanılmaz eğleniyormuş gibi geliyor, iyice kafayı yiyorum sanırım.
bugün şehrin en kalabalık meydanına kurulan kızılay kampında kan verdim,
ve kansızlığı avantajıma kullanarak " ben salağım amk ! " diye bağırdım.

lakin, cidden salağım.
yapmayacaktım sözlük, yapmayacaktım.
şarkı sözleriyle itirafımı yapacağım;
-keşke görebilseydim herkes daha mutluyken.
-sanırım arıza bende, aslında sevilmezsem ölüyorum.
-kendimi unutmak istiyorum yol kenarına briken kuru yapraklar gibi; günleri, ayları, yılları, anıları hatta kendi devrimi, çehremi, yakın çevremi dahi
-Ne yapsam ne söylesem O geç kalmışlık hissi...
evet, dershaneden de derslerden de çok sıkıldım. geçen hafta zaten hiç gitmedim derse. bu hafta da henüz gitmedim. ve yarın da gitmemeyi düşünüyorum Ama yarın için artık aklıma bi bahane gelmiyo.
ben bu yıl da umudu kestim kendimden. matematik bu haldeyken ikinci sınavda yine bi bok yapamam ben.
*Gece yatmadan önce odada tek olmama rağmen biri ışığı kapatsın diyorum.
sonra da kalkıp ışığı kapatıyorum.

*aslında her yazdığım cümleye büyük harfle başlıyorum, alışkanlık işte.

*lakabım; marjinal balık. hiçbir marjinalliğim olmadığı halde, balık kısmı da gözlerim ölü balık gibi bakıyomuş, ondan.

*8 yaşımdan beri günlük tutuyorum.

*siyah ve gri takıntım var. siyah ve gri ne görürsem alıyorum.

*sanal aşkların gerçek aşk olduğuna inanıyorum.

*bitmiş ama güzel kokan parfümlerime su dolduruyorum.

*bazen pencereyi açıp* ffffffffffffffuuuuuuuuuuuuuuuucccccccccckkkkkkkkkkkkkkkkkk diye bağırıyorum. bu kelimeyi çok ama çok seviyorum.

*çok fazla yalan söylüyorum. ama uğraşmak istemediğim için. gerçekler acıtır çünkü.

*365 günün 365 günü hasta geçiriyorum çünkü üşümeye bayılıyorum.

*ayşe özyılmazel'i seviyorum. ama artık yeterli bulmuyorum. yazı yazmak konusunda daha fazla geliştirmeli kendini. ya da eskiden küçük olduğum için gözümde fazla büyütüyordum, bilmiyorum.

*biscolata erkeklerini yakışıklı bulmuyorum.

*küçükken ismail yk'ya aşıktım. bazı posterleri hala duruyo arada bir bakıp çatlarcasına gülüyorum.

*ablam sayesinde kitap okumayı sevdim.
bencilliğin ucsuz bucaksız sınırlarındayız hepimiz bu zamanda sessizce uzanmışız karanlığın içinde.
çaresizlikten* aşk-ı memnu izliyorum sözlük. bir de ocakta yemek bıraktım mı değme keyfime.