bugün

SEVDiĞiN KADAR SEViLiRSiN
Her şey sende gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif
kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakini gördüğüdür rengin
Yaşadıklarını kar sayma
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna
Ne kadar yaşarsan yaşa
Sevdiğin kadardır ömrün
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme, bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi;
evdiğin kadar sevileceksin
Ay ışındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü his ettiğin kadar güçlü
Kendini güzel hissettiğin kadar güzel
işte budur hayat, işte budur yaşamak
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün;
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar
bilirsin Bunu da öğren;
SEVDiĞiN KADAR SEViLiRSiN

Can YÜCEL
nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır

oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar

(bkz: atilla ilhan)
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar,
ne de şeytan bir günahı,
seni beklediğim kadar.
.......
necip fazıl
kahpe hayata saldım kendimi,
bir tokatla bayılmış insan gibi,
bağladılar elime ayağıma ipleri,
güldüler hep dinlemediler ki derdimi.

kahkaha sesleriyle alkış tuttular,
bi daha bi daha deyip tekrar oynattılar,
üzgün kafam öne eğildiğinde,
iple çekip doğrulttular.

isyan etsem de bu duruma
cılız halimle asılsam da ipimi tutanlara,
bileğimi derinden kanattılar,
beni çekip çekip oynattılar.

artık kalmadı bu hayatta beklentim,
yakında çürür giderim,
mezarımı kazdığınızda,
lütfen yazın ismimi taşa.

adı: kukla,
sizin hiç anneniz kanser oldu mu?
olmadı demi?
benim oldu.
hiç annenizi uyurken seyrettiniz mi ?
hiç düşündünüzmü canım anam ölüyo her gün yavaş yavaş diye ?
haberleri izlerken kanserle ilgili bi haber çıktıgında gizlice annenize baktınızmı?
ben baktım
hiç kanser bi yakınınızın öldüğü zaman annenizin surat ifadesini gördünüzmü ? gözlerinin dolduğunu anladınızmı?
peki ya anneniz sizden gizli gizli ağlarken , kendi odanıza gidip sessiz sessiz ağladınız mı ?
ben ağladım.
yok gibi yaşamak - erdem beyazıt.
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDiĞiM BiRŞEY VAR


Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

insan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

insan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

Ataol Behramoğlu,
Candır!
bu benim hayatım tutamadım ellerimden kaydı
sigaraya başladığımda tam 2 liraydı
ilkokuldan kaçtığımda 6 yaşındaydım
bi camii'de yattığım gün hava -6

Bomfunk'ın kasedini aldım ve
odamdan Marilyn Manson posterleri kalktı
o zamanlar bende hayat belirtisi vardı
salak gibi en ucuz mikrofonu çaldım !

eskiden altı değil gözlerim karaydı
şimdi bunları yazarken gözlerim karardı
nefret etmek için yaşım müsaitti
ve kendime gelmem için bir vesait vardı

bir gün odada buldular beni yarı baygın
sonra verdiğim sözleri yine hiçe saydım
utancım anneannemin bileziğini çaldım
onunlada kıyafet ve biraz içki aldım

sahneye ilk çıktığımda 300 kişi vardı
yarısından fazlasıda sonra bilet aldı
ben hiç bi'bok içmiyoken 9 albüm yaptım
iki senede bi' o kadar albüm çöpe attım

seninki palavrayla mixlenen bi' şarkı
süslü cümleler beni hiç etkilemez tatlım
durdurdum kalbimi bu mutluluğun şartı
bazen ekmek almak için kredi kartı

bilmiyorum dün gece ben hangi evde kaldım
doktor söyle bende biraz umut varmı?
iki seansla kapıyı pis yüzüne çarptım
şişe viski sana kaldı

yaşarken ben içimde bir ceset yarattım
çabalarım boş gezenin hep gözüne battı
şimdi bende boş gezenin kendisiyim artı
dinle diye yapılmadı nice böyle şarkı

umrunda olurdum belki yanımda kalsaydın
hayatım hayatımda ellerimden kaydı
yüzüne bakamadım gözlerim yaşardı
belki böyle dağıtmazdım babam yaşasaydı

istiyorum gökyüzünü simsiyağa boyamak
belki hiç bi zaman böyle bi sabah olamaz
düşünmeye gerek yok gir sadece yap
yaşamamın tek sebebi belkide hiphop.
güneş batarken ardından tepelerin,
hasretini çekiyorum evimin,
götünü sikeyim tüm bütlerin.
Çocuk kaç kapak içirmeliyim geçmişini unutman için
Baktığımda yukarı hangi bulutta biçim var
Ben artık göremiyorum çimenlerin hatlarını
Hatırlamıyorum gidenlerin adlarını
Günde tek öğün yemek yiycek halim var
Tansiyonum var ama kim diycek kalbin var
Ve kimse demedikçe konuşmuyor dudaklar
Ciğerlere hasar verdi şişerlerden dumanlar.
siz aşktan n'anlarsınız bayım.
(bkz: didem madak)
(bkz: siz aşktan n anlarsınız bayım)
bir takıntım var benim,
senden ötürü.

yürüdüğüm zaman bir kapak görsem tekmeliyorum
önüme düşüyor yine tekme atıyorum
az daha ilerliyor ve yine vuruyorum.
benimle gelsin istiyorum
hep yanımda,
yanıbaşımda.

bir takıntım oldu işte,
kafamın tam ortasında.

baktığım her yerde hep sen varsın
bulutlarda seni şekillendiriyorum
traş olurken belime dolanıyorsun sanki
sebepsizce gıdıklanıyorum

meğer bir takıntım daha varmış,
salak salak gülüyorum.

uyuyamıyorum geceleri
o zıkkım sigarayı yakıyorum
yıldızlara üflüyorum dumanını
sanki nefesim sana gelecek
dudağım sana değecek gibi

çok takıntım varmış di mi
hepsi senin yüzüne sevgili.
hepsi senden gayri
hepsi senden ötürü.
var olmak.. sanki ben yokum.. hiç olmamışım, havadaki bir rüzgar, kaynayan suda buhar, uçup gidiyorum öyle.. aslında ben su bile olabilirim, belkide yanağından akan o göz yaşı.. belkide denizin dalgası. ben en cok ne olmak isterdim bilirmisin? yağmur olmak isterdim.. ıslatırdım her yeri, toprak kokardı her yer.. ama ben yokum, hiç olmadım. (Pinklady e aittir sozleri)
Dillerde gezen adım:
Bir seciyesiz, bir it.
Nedense olamadım,
Sizin gibi bir yiğit...

Ne gaye taşıyorum,
Ne bir dağ aşıyorum;
Delice yaşıyorum,
Ne ihtiras, ne ümit...

Yuh... Eğer hayat buysa,
Bu ahmakça uykuysa...
Bana kim sokulduysa
Hadi dedim, hadi git! ...

Bende çok şey var ama,
Akıl filan arama...
Ciddiyetle arama
Koydum dikenli bir çit.

Saçıma düşen aklar,
Ne bir macera saklar;
Çıkarmaz bu dudaklar,
Ne bir küfür ne tevhit...

Korkutmaz beni ölüm,
Bir şeytan kadar hürüm.
Süremez bende hüküm
Ne Allah, ne de Nahit..

Sabahattin Ali
gitsem de her yerde biraz vardır
hatırda zamansız bir plak
bir otel kapısı,biraz istasyon
vardır o seninle birlikte olmak
buluşur çok uzaktan ellerimiz
ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak.
Gönlümü çekse de yârin hayali
Aşmaya kudretim yetmez cibali
Yolcuyum bir kuru yaprak misali
Rüzgârın önüne katılmışım ben.
akşam yine akşam yine akşam
göllerde bu dem bir kamış olsam
(çok severim bu sözleri,kafamı rahatlatır ,derdimi alır,kamış olurum bir gölde...ah ahmet haşim ah)
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
Göğe Bakma Durağı / Turgut Uyar

ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım.
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yanab otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım.

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım.
inecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım.

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım.
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım.
Ağladığımı kimseye söyleme anne
Onlar beni güçlü biliyor
Onlar beni en zor günümde bile ayakta biliyor
Ben aslında gülerek geçirdiğim her günün akşamında ağlarken,
Onlar benim içimin sızladığını bilmiyor…

Ağladığımı kimseye söyleme anne
Onlar beni kral belliyor
Onlar beni kızdım mı dünyayı yakacak insan biliyor..
Ben aslında onların gözlerine bakmaya bile kıyamazken,
Onlar benim bir kadın uğruna üzüleceğimi tahmin bile etmiyor..

Ağladığımı kimseye söyleme anne..
Onlar beni ağlamaz biliyor..
Onlar beni.. üzüldüm mü bulunduğum şehri bulutlar kaplar biliyor..
Ben aslında odama kapanıp sitem duygusuyla bir köşeye sinerken,
Onlar beni hiçbirşeyin sarsacağını akıllarının ucundan bile geçirmiyor..

Ağladığımı kimseye söyleme anne..
Onlar bunu hiç bilmiyor..
Onlar için ben en sağlam köprülerden daha sıkı bağlıyımdır hayata…
Ben aslında ölümle yaşam arasındaki ince çizgide bir o yana bir bu yana giderken,
Onlar hala benim için hayatın büyük bi hayal kırıklığı olduğunu bilmiyor….
''Kışı neden bu kadar sevdiğimi ve neden her şeyin bir sonla noktalandığını sorma,
ben de bilmiyorum.
Anı olacak bir şeyim yok
her şeyin dünündeyim...'' *
güncel Önemli Başlıklar