bugün

anzak kökenli, sarı tüylü, kafasında garip tüyleri bulunan ve bu tüyleri istediği şekilde kaldırıp,yatırabilen papağan türüdür.konuşacağı garantisiyle almış olmamıza rağmen bir türlü konuşmayan, üstelik iki yıldır evde olup beni her gördüğünde kafasındaki tüyleri dikip, asabi hareketlerde bulunan kuştur.
ayrıca iğrenç bir sesi vardır, zaten sesini arada bir çığlık atarken- harbiden çığlık atar ve insan çığlığı mı yoksa gerzek kuşunuz mu çığlık atıyor anlayamazsınız - duyarsınız..
ev içinde kafesinden çıkartıldığında doğal vantilatör vazifesi gören kuş
gunun ilk ısıklarıyla beraber hemen cıglık atmaya baslar aynı zamanda asabi bir kustur.Elinizi kafasına dogru yaklastırırsanız kaslarını catar ve kedi gibi ses cıkarır ama o kadar salak bir kus turudur ki on saniye sonra ona cekirdek verseniz elinizden yer.
papağan görünümlü şahin. devamlı savunma halinde, ilaç sürmek istersiniz sürdürtmez, konuşmak için hiç çaba harcamaz. sabah güneş doğar doğmaz ötmeye başlar adamı uyutmaz.
ötmekten başka bibok bilmeyen arıza papağan türüdür. ibnenin özelliği kapı zilini, telefon melodisini vs. taklit etmektir. gagası delicidir. acayip psikopattır, ısırdımı delmeden bırakmaz. satın kurtulun. salın kurtulun.
eğitmesi sabır isteyen kuş türüdür. bir çok sahibi bu sabra sahip olamayıp onu yarı yolda bırakmışlardır. 15 yıl kadar yaşarlar ve bu 15 yılın 1-2 yılını onu eğitmeye harcayabilirsiniz. konuşma kapasiteleri sınırlıdır. eğitildiklerinde çok cana yakın hayvanlardır, asla yalnız kalmak istemezler, çok oyuncudurlar ve sürekli bir şeyleri kemirmek isterler.
yaklaşık 7 senedir benle birlikte. şunu söyleyeyim ki şirin hayvan diyip sakın almayın. dışarıdaki kuş seslerini duyduğu an sıyırıyor. allah düşmanıma vermesin. birde dişiler konuşmuyor, erkekler de susmuyor. ayrıca çok iğrenç bir ötüş şekli var bu hayvanın. muhabbet kuşuyla karıştırmayın sakın.
insana yoldaş olan bir hayvan lakin 1-2' seneden aşağı insana alışamayacağa benziyor. lakin ilgi ile beslemeye devam ederseniz git gide daha yakınlaşıyor ve gerçekten iğrenç bir ötme şekli var.
saç stiline hasta olduğum en güzel kuş türlerinden biri.
kafesine sürekli olarak kemirmelik dal parçalrı , dal kabukları , yapraklar ve peçete konulmalıdır. her papağangil gibi bunlarda kemirme manyağıdır. ayrıca plastik olan çubuklar atılmalı. yerine dallardan kestiğiniz doğal olanları sıkıştırmalısınız.
şirin apaçi.

böyle tatlı bir kuş türü daha olamaz. ağız kenarı sürekli gülümsüyor izlenimi verir insana.
çekirdek yarışlarına girdiğinizde sizi solda sıfır bırakacak cinste olan papağan türüdür. zil sesiniz kuş sesi ise kıskançlık yapıp onun gibi ötmeye çalışabilir ve başarırsa size durmadan kapıda biri varmış zili çalıyormuş olayını yaşatabilir. ilgiden mahrum kaldıklarında küserler.. *
muhabbet kuşu kadar çabuk eğitilmeyen, sesi çok kulak ütüleyici olsada, görünüş itibari ile papağan familyasının en tatlı ve fiyat bakımındanda uygun olanıdır.
erkek olanlarının harika ötesi sesler çıkarabildiği papağan türü. çok sevimli olmalarının yanı sıra yalnız bırakmaya gelmiyorlar. size alıştıktan sonra yanına karşı cins alıp çift halinde beslenmesi öneriliyor.
8 tür sultan papağanı vardır:

http://www.sultancik.com/...y/4-sultan-cesitleri.html
Yıllar önce babamın hediye ettiği sevimli kuş. Sesi biraz kötüdür, sevmediğiniz komşularınız varsa, balkona bırakın. Komşularınıza güzel bir müzik ziyafeti çekecektir. Çok güzel çekirdek, marul vs. yer. Başını eğip size bakınca pek sevimli olur. Eve geldiği ilk gün, kurabiye tabağıma konup yemeğime ortak olduğu zaman anlamıştım, iyi bir ikili olacaktık. Ama bir sabah hakkın rahmetine kavuştu. Adı beyefendiydi. Evin bahçesinde yatıyor.
Sultan papağanları karakterleri gereği ilgi bekleyen hayvanlardır. Evin bir köşesinde duracak ve orada kendi kendine yaşayacak canlılar değillerdir. Dolayısıyla en azından akşamları onunla ilgilenmeli ve evin içinde serbest dolaşmasına izin vermelisiniz. Sultan papağanı almayı düşünen kişilerin ilk önce kendisine sorması gereken soru kesinlikle budur. Evin içinde akşamları en az 1 saat dolaşma imkanı olup olamayacağı.

Ayrıca eğer gündüz evde kimse olmayacaksa mutlaka eş olarak yaşamalarını sağlamalısınız. Çünkü Sultan Papağanlarında uzun saatler yalnız kalmak strese neden olmakta ve çeşitli hastalıkların oluşmasına sebep olmaktadır.
http://www.sultanpapagani.net
http://www.muhabbetkusu.o...mak-%DDsteyenler-%DD%E7in
sultan papağanı ne yer ne yemez?

Çok Faydalı besinler:

Kepekli pirinç (haşlanmış), Havuç, Brokoli, Bezelye, Ispanak, Karnabahar, Patates, Kuşkonmaz, Yeşil ve kırmızı biber, Yumurta (Çok Pişmiş), Tavuk/hindi eti (Çok Pişmiş), Muz(Kabuksuz), Elma (Çekirdeği ayıklanmış), Yoğurt (Yağsız), Kabak çekirdeği, Bulgur, Kepek ekmeği, Mısır ekmeği, Kepekli/Sebzeli makarna (Haşlanmış), Mısır (Koçanı çok fazla verilmemelidir)

Faydalı besinler:

Üzüm (Çekirdekleri ile), Portakal (Çekirdeği ayıklanmış), Şeftali (Çekirdeği ayıklanmış), Limon (Çekirdeği ayıklanmış), Armut (Çekirdeği ayıklanmış), Greyfurt (Çekirdeği ayıklanmış), Çilek, Dutgiller, Ekmek, Şalgam, Kiraz (Çekirdeği ayıklanmış), Vişne (Çekirdeği ayıklanmış), Domates, Salatalık, Badem, Pirinç (Pişmiş), Sarımsak, Yeşil fasulye, Karpuz (Çekirdekleri ile), Kavun (Çekirdekleri ile)

Sınırlı faydalı besinler: (Besleyici değeri yüksek ancak yüksek yağlılar)

Yerfıstığı (Tuzsuz ve fazla kavrulmamış), Ceviz, Dana eti (Çok Pişmiş), Ay çekirdeği (Tuzsuz ve fazla kavrulmamış), Krem ve sert peynirler (Diyet olanlar tercih edilmeli), Fındık (Tuzsuz ve fazla kavrulmamış)

Nötr besinler: (Besleyici değeri düşük ancak zararlı olmayanlar)

Kabak, Kereviz, Patlamış mısır (Yağsız), Beyaz ekmek, Kıvırcık salata, Kraker ve Bisküviler (Diyet olanlar tercih edilmelidir)

Zararlı besinler: (Zehirli olmayıp aşırı yağlı, tuzlu veya şekerli besinler)

Patates kızartması, Cips, Sosis, Kek, Tereyağı ve margarin, Dondurma, Kek ve kurabiyeler, Konserve yiyecek ve çorbalar

Zehirleyici besinler (Zehirli ve zararlı besinler)

Çikolata, Kahve (Kafein), Alkollü içecekler (Alkol), Gazlı içecekler, Süt (Hazım için gerekli enzimler kuşlarda yoktur), Kuru meyveler (Sülfat ve/veya sülfür içerirler), Soğan (Kandaki hemoglobini bozar), Mantar, Elma çekirdeği (siyanür içerir)

http://forum.sultancik.co...1m%C4%B1z-Ne-yer-Ne-yemez
daha önce jako(malesef ama malesef ishal oldu ve yaşadığım yerde veteriner olmamasından dolayı öldü), muhabbet kuşu(ben evde yokken kardeşimin pencereyi açması sonucu kaçtı) ve cennet papağanı (balkon da arı soktu)besleyen ve hepsinde hüsran ve hayal kırıklığı yaşayan biri olarak bu sefer kararlıydım jako ve sultan arasında kalmıştım ama ailem jako nun aşırı derecede bağırmasından, kokusundan ve etrafı biraz kirlettiğini düşündüğünden dolayı istemediler ve bunun sonucunda onlara fazla ısrar etmeyip sultan papağanı almaya karar verdim. internette bir hafta boyunca araştırma yapıp sözlükler de takip ettiğim kadarıyla yabani olanları biraz fazla uğraştırıyor ama bu riski göze alıp tanıdık bir kuş satıcısına gittim onlarca hareketli bağıran çağıran sultan arasından kafesin bir köşesinde duran gözünün bir tanesi tel e takılması sonucu hasarlı olan(görüyor, sadece biraz kapatıyor) ve diğer kuşlar tarafından aşırı derecede hırpalanmasından dolayı kafasın da ki tüyleri dökülmüş kuyruğun da da kan lekesi bulunan(nedenini bilmiyorum) kuşu almaya karar verdim kuşu satan tanıdık her ne kadar sana yaramaz söylese de ona bakarken papağanımın başın da çaresizce beklediğim ve onun gözümün önünde eridiği dakikalar aklıma geldi ve hayata küsmüş bu güzel kuşu iyileştirmeye karar verdim. kuşu alıp eve getirdim babamın yazık bu kuşta seni üzecek baksana hasta yazık yazık... annemin, keşke bu kuşu almasaydın buna da tıpkı diğerleri gibi üzüleceksin yorumları eşliğinde paşamı(bu arada ismi paşa)odama götürdüm. ilk bir hafta çok halsizdi öylece tünekte duruyordu sadece yemini yiyip suyunu içiyordu bunları yapması bile benim için büyük mutluluktu. ilk hafta kendisini hiç bir şekilde rahatsız etmedim ama havuç, haşlanmış patates, muz, kepek ekmeği, yumurtayı, elmayı yem kabına çok az koyuyordum suyuna da kalsiyum ve vitamin içeren bir toz koyuyordum ve hiç bir el temasında bulunmadım 2. hafta elimle büyük marulları yemeye başladı bunu kafesin telleri arasında veriyordum. 3. hafta sanırım benim onun için bir çaba sarf ettiğimi anlamış olacak ki beklediğimin çok üstünde tepkiler vermeye başladı tereddüt etmeden elimden çekirdekleri yemeye başladı, dayanamayıp ilk defa kafesinin kapağını açtım ve kafesinin üzerine çıktı bende artık büyük marullar yerine parmağımla çekirdek havuç veriyordum 3. hafta içerisinde o hayata küsmüş paşa artık elime geliyor omuzum da gezen ama parmakla çok sıkıştırınca tıslayan bir kuştu bugün saat 19.00 itibariyle onun 4. haftası doldu şuan kendisi kafesine sadece su içmek için giren:) acıkınca aşırı derecede bağıran akşamları yatmaya yakın göğüsüm de kafasını ve kanatların kaşıtıp mışıl mışıl uyuyan ve sevimli bir ev sakini oldu. onun eskiye dair kalan tek şeyi kuyruğun da ki kan lekesi kafasın da yavaş yavaş çıkan tüyleri ve gözü o artık çok mutlu bu kadar aşamadan sonra gözü kalıcı olacak diye korkuyordum ama onun da iyileşeceğine eminim. sözlükler de girilen entry leri görünce bunu yazmak istedim, alan kişilerin yanlış yaklaşmalarından dolayı sultan papağanlarıyla araların da ki buzlar erimiyor ama onların vahşi bir hayvan olduklarını unutmayın bu iş çok sabır gerektirir. lütfen onları yanlış hareketler yapıp size olan güvenini sarsmayın. en kısa zaman da buraya fotoğraflarını ekliyeceğim.
astım hastası olanların almaması gereken papağandır. çok tüy döküyor efendim durduramıyoruz.

ancak böyle de tatlı bir şeydir.

görsel

görsel
uzun yıllar beslediğim en zevkli papağan türüdür. çok cana yakındır.
örneğin çay içerken veya çerez yerken sizi gördüğünde kafesinden çıkıp sizin yanınıza gelmek için çıldırırlar. benimkisi sonunda başarmış kafesini kırmıştı. ne zaman çay içsem,çerez falan götürsek kuş gelir omzuma konar benimle birlikte ne varsa yerdi. kesinlikle ısırmaz bu da önemli bir özelliği. *
herhangi bir şekilde kaçma teşebbüsüne girmez*.
örneğin benim sultan papağınımın kafesinin kapısını sultanım çok rahat bir şekilde açıp çıkabiliyordu. balkona koyduğum zamanlarda yaptığı tek şey kafesten çıkıp balkonda biraz gezindikten sonra tekrar içeri girmek olurdu. az yakalamadım bunu dışarıda gezerken *tabi yürek dışarı fırlayıveriyor ama sağolsun hiç kaçmadı.
bana göre tek ve büyük problemleri aşırı derecede toz dökmeleri. gece salona koyduğunuzda sabah salonun havası bodrumdan beter oluyor. içeride kuş varken oturmak güçleşiyor.
bir başka küçük sorun diyelim çeşitli hastalıkları var yakın takip ederseniz bunlarda çok sıkıntı oluşturmaz.

önerim solunum yollarıyla ilgili hastalığı bulunan kişilerin almaması. gerçekten benim hiç bir rahatsızlığım olmamasına rağmen çok ciddi şekilde nefes almayı güç kılıyor.

her şeye rağmen başta dediğim gibi * beslenmesi en zevkli papağan türüdür.
bu arada beslediğim en iyi tür diyorum beslediklerim: cennet papağanı, muhabbet kuşu, hint bülbülü ve sultan papağanı
bildiğin bağcılar apaçisidir görüntü itibariyle. bir de aman ayna koymayın kafese , kendine aşık olabiliyor * .
insanı ısırmaya kıyamayan papağandır. çok şirinlerdir. şirin olmalarının yanında fiyatları da gayet makuldür. 110-120 liraya alabilirsiniz.
muhabbet kuşunun punkçı versiyonudur.

görsel