bugün

Solcuların adam öldürdüğünü duyunca çok şaşırmış olan yazarın feryadı.

ihtilal döneninde sağcılar kendi kendilerini vuruyordu zaten. sonra büyük che onun düzeni ila yaşamak istemeyenleri kurşuna dizdirmedi. Bu ülkede hep sağcılar adam öldürü solcular insani olarak öyle bir ruha sahiplerdir ki onlar arınmış nirvanaya ulaşmış kişilerdir. Ütopya adamlarıdır. Doğal düzen solcuların adam öldürmemesini emreder.

Çok şaşılacak bir durumdur.
bir fasistin kendini tatmin etmesidir muhtemelen. Solcu adam öldürmez demiyorum kimsenin diyebileceginide sanmıyorum. Zira tarih her tür siyasi ideolojiye sahip insanın bir baskasını öldürdügüne şahittir. Bunu inkar etmek tarihi inkar etmektir.

Ancak.. Zamanın kosullarını incelemeden dogru düzgün sorgulamadan kendince bir tespit yapmaya calısırsan böyle sıg kalırsın arkadasım. Solcunun olayı senle miydi ulan ? Sen kendin Amerika'nın usagı olup solcu insanları devlete düsman olarak gördün savaş açtın. Yoksa o solcuların senle degildi düsmanlıgı, emperyalistlerleydi. Sen devletci, milliyetci gecinirken en kral maşa oldun sömürgecilerin elinde. Neyse ..
bundan öte başka bir söylem bilinir. elleri kanlıları savunmak için dimağları kanlıların söylediği bir söze bakıyoruz hemen;

(bkz: bana sagcilar adam olduruyor dedirtemezsiniz)
büyük solcu che guevera'nın kansız devrim için hayatını feda etmesi yeterli örnektir.sol mantalite kana karşıdır,ama solcu kisvesi altında da bir dolu faşist var dünyada.
cikari icin herkes adam oldurur, keza oldurmustur de. bu iddaa yalandir, bunu ideal dogru kabul eden de öyle devam etsin, mutlu olsun.
solculuk derken kastın ne olduğuna göre cevabı değişebilecek önermedir.

ha kasıt komünizm ise ne öldürmesi, bazı halkların köküne kibrit suyu bile ekmişlerdir..

(bkz: Komünizmin Kara Kitabı)
harun yahya'Dan ilham alanların büyük bir zevkle ortaya attığı iddia. haa evet solcular can almıştır fakat karşısında binlerce can vermiştir. her şey diyalektikte saklı. yalnız herkes eşitken sanırım domuzlar biraz daha eşit oldu.

(bkz: ne içtiysen bana onu gönder yiğen)
ideolojilerin hemen hemen hepsi insan ogluna karsi islenmiş bir suclardir. ister fasizim olsun, ister komunizm olsun allahin belasi püsküllü belalardan başka bir şey değildir. bu ideolojilerin ortaya cikma sebebi toplumlari dunya üzerinde gökyüzündeki cenneti yasatmaktir. ammavelakin insanlarin iyiliği olan ideolojilerin insan için olan kismi çöpe atilmiş ve yerine ideoloji için insan fikriyati arz-i endam etmiştir. iş bu durumda insanlar kölelestirilirmiş, körleştirilmiş hatta telef olmalari desteklenmiştir. işte bu yuzden ideolojiler bir boka yaramaz viva hümanizm ulan... ama iclal aydin, yilmaz erdogan tarzi yavsak ve civik hümanizm değil arkadas, aklı başinda bir hümanizm gereklidir.
60 ile 80'li yıllar arasındaki sağ ve sol görüşlü gençliğin hiçbiri adam öldürmemiştir(!) zaten. hangisine sorsan bu ülke için ölmeye gelmişlerdir ama hepsi adam öldürüp gitmişlerdir.

o değil de o kadar kanlı çatışmalar ve kavgalar nasıl olmuş da bir gecede silini vermiş hayret! acaba neden gerçekten de 1980 askeri darbesi mi? yoksa kutuplaşan; birbirini öldürecek ve kardeş katledecek kadar birbirinden uzaklaşan türk gençliğinin aslında dış mihrakların etkisiyle birbirinden uzaklaştırılmış olduğu gerçeği mi?

insan gözü hep görmek istediğini görür!
evet insan gördüğünü görür. 60 ile 80 arasındaki olayları dış mihraklara bağlayacak kadar olaylara uzaktan bakan bir birey görmek istediği gibi görmüyordur, düpedüz siyasi körlüğe tutulmuştur.
bu bireyler olaylara o kadar uzaktan bakar ki 12 eylül sonrası paul henze'nin bizim çocuklar başardı demesini ya da abd'nin 650000 silah sokmasını bile görürler.

aynı zamanda solcuların ordu içindeki temsilcisi general haydar saltık'ın darbe sonrası ordu yönetiminde nasıl terfi ettirildiğini, yani solcuların bizzat tsk tarafından tahrik edildiğini ve keklendiğini de görürler.

bu insanlar daha neler görürler de,burada yazamazlar.
kutuplaşmayı ve kutuplaşan grupların birbirleriyle mücadele etmesi gerekliliğini -ki bu bazen kanlı olur- dünya makro ekonomisi belirler. bunu değiştirmeye normal bireylerin veya zümrelerin veya kutuplardan herhangi birinin gücü yetmez. onlar ancak büyük düzeydeki bir oyunun uzantıları olurlar. o dönem ki rekabet türkiye ve türkiye'ye benzer ülkelerde sağ-sol kutuplarının oluşmasını istiyordu. sonucunda da bu gerçekleşmiştir. herbiri ülkesinin geleceği için mücadele etmiş bu gruplar sonucunda ülkeye çıkmazdan başka birşey getirmemiştir.

gelelim gerçek mallığa...

bugün sağ-sol gibi bir kutup türkiye ve türkiye gibi ülkelerde kalmamışken -zira makro ekonomi artık sağ-sol gibi kutupların dengesi-savaşı üzerine kurulu değil- bazı sığırlar gündemi hala 20 ile 40 sene geriden takip etmektedir ki ben buna saf, arı, öz ve öz mallık derim.
sol düşünce kapitalizm var oldukça tıpkı sağ düşünce gibi varlığını koruyacaktır. fakat bu ülkede hala oynanan bir oyun var. sağcı resmi ideoloji daha doğrusu egemen ideoloji ideolojilerin kalmadığını ve tüm ideolojilerin katil olduğunu söyleyerek olaya ideolojik yaklaşmaktadır. 19.yy'Dan kalma liberal laflarla çağdaşlık taslayanlar bu gerçeğin farkına varmak zorundalar. kendi "ideolojisizlik" tutumları bilinçsiz bir ideolojidir. tüm dünyada olduğu gibi bu düşünce sistemi, tüm propaganda araçları ile poh pohlanmaktadır. bu durumu netleştirmek için şöyle biri örnek vermek gerekir; 2. dünya savaşı sırasında amerika'da her yerde "faşizm kötüdür" propagandası vardı. nazilerle ilgili övücü bir söz söylemek yasaktır hala amerika'da. fakat aynı amerika 2.dünya savaşı sırasında, savaş esnasında bile almanya'ya silah satmaya devam ediyordu. bu tür bir örnek var olan sistemin söylediklerinin inandırıcılığı(!) üstüne güzel bir örnektir.
büyük silah tüccarları darboğaza girdiğinde 3. dünya ülkelerinde karışıklık gerekir. silah kaçakçıları ve silah üreticilerinin cebine para girmesi için türkiye'de sağcıların yaptığı gibi solcular da adam öldürmüştür.
sağ-sol kavgasının bir bıçak gibi kesildiği 12 eylül 1980 gününün ertesini hesaba katarsak, solcuların ve sağcıların birbirini neden öldürdüğünü daha iyi anlarız. örneğin;

13 eylül 1980 günü yunanistan nato'ya alınmıştır. 11 eylül 1980'e kadar türkiye yunanistan'ın nato'ya alınmasına karşıydı.

bir milletin içine nifak tohumu ekilmediyse kardeş kardeşi gözü kapalı neden öldürür?
1965 secimlerinden sonra meclise 15 milletvekili sokan tip mili bakiye sisteminin kalkmasindan ötürü türkiyede ki sol görüş ne yazik ki demirel ve inönü işbirliği ile parlemanter sistemden sepetlenmiştir. bunun sonucu olaraktan 12 marta götüren sokak catismalari akımı baslamiş ve 27 mayis anayasasi törpülenmiştir. türkiye cumhuriyetinde malumunuz oldugu üzere toplum sag ve sol kesim olarak ikiye ayrilmiş ve bir kusak ne yazik ki kendilerini kullandirtmiştir.

sag kesim birtakim karanlik insan bile denilemeyecek olan yaratiklar tarafindan militanca sol düsünceye malik kişi ve örgütlere karşi kullanilmiştir. iki taraftan da zayiat büyüktür. iki tarafin beyin takimi olan kişiler ya öldürülmüş, ya hapislerde süründürülmüş yahutta ait olduklari düsünce esasindan fikirsel olarak birşeyler yapabilecek olanlar ilericiliklerinden vazgecip unlarini asip eleğini asmişlardir 12 eylul darbesi ile. ki bunun sonuclarini demirel gibi hep başbakan olan, erbakan gibi, ecevit gibi esasinda miadi dolmus kişilerin alternatif olamadiğindan dolayi tepemizde kalmişlardir.

bir ülke düsünün maltepe sigarasinda gamali haç arayan, trt'nin logosunda lenin süreti arayan, tercuman okuyanin sagci, cumhuriyet okuyanin birbirine girdiği, kisir cekismeler ile dolu bir ülke düsünün.

bir ülke düsünün akli mantiği bir kenara atip sadece kör döğüsünü esas alip birilerinin ekmeğine yağ sürdüğünün farkina varmadan kendilerini harcayan insanlar dolu olan...

bir ülke düsünün kendi basbakanini asan ve hala utanmadan 'o bizi amerikanin kucagina oturttu' diyerek yalan söyleyen ve kitleri insanlari utanmaksizin kaziklayan.

bir ülke düsünün gözgöre aptalliği bastaci eden kliselerden ve hamasetten medet uman, vatan sevmenin vatan için meslek sahibi olarak calismaktan gectiğini bilmeyen insanlarla dolu olan.

bir ülke düsünün simdiki zaman da üniversiteleri boktan meslek lisesi seviyesine düsen, lisesi ana okulu olan bir ülke düsünün.

evet 1970'lerde olan ve gectiğimiz aylarda yasanan hadiseler birbirine ne kadar benzesiyor değil mi?

earkadas biz o zaman bu 30 sene boyunca boku bokuna mi ayvayi yedik?
o zaman niye bu kadar acilar cektik? niye hala bize plan değil pilav lazim diyoruz? niye hala çöüzm değil çözümsüzlüğe okey diyoruz? herhalde spor olsun diye değil... eeee o halde..? sözün özü iyi bir analizci olun ve önce kendinizi elestirin sonra da baskalarini...

hadi benden size bir tiyo: bulun bulusturun aksam gazetesinin 19.08.2007 tarihli pazar ekinde erol mutercimlerin roportajini okuyun. ekstra olarak cetin altan'in ben milletvekili iken adli hatiratini okuyun. hadi benden size bir kiyak...
Çoğu ideolojiyi savunan insanın zor kullanmak durumunda kalmasından ötürü tam olarak katılamadığım görüş.