bugün

aslında sigarayı bıraktıktan sonra gelişen davranış bozuklukları olacaktı ama karakter sınırına takıldı.

Sigarayı bıraktıktan sonra gelen alışma sürecindeki kişinin geliştirdiği tuhaf hareketler ve tavırlardır.

örnek olarak;

Kendine bıyık yapan ergen kız şeklinde yanmayan sigarayı üst dudakla burun arasına sıkıştırarak gezmek,

durup, kendi kendinin sigara içip içmediğini, sanki bir üçüncü kişiymiş gibi kontrol etmeye çalışmak,

sürekli sigaradan bahsetmek,

oyalanamamak, oturamamak, duramamak,

ota boka ağlama isteği,

melankoli,

yemek yemek yemek,

sayılabilir.
kumandayı eline alıp 1 dakikada 60 kanal gezip televizyonun başını döndürmek..
sürekli sinir harbi yaşayarak çevredeki insanlara çemkirme halidir.
BiRiNCi DAKiKA

Sevgili günlük,

Bu sabah Hürriyet'in Kelebek ekinde sigarayı bırakmanın vücuda yaptığı
olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olası
tiksinmeme rağmen nedense coşup sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım
kesin, sigarayı bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren
tabloyu başucuma astım. içimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha
rahat hissedeceğim. Şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini
buruşturup çöpe sallıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki ilk
adımımı atıyorum.

SEKiZiNCi SAAT

Sevgili günlük,

Tabloya göre sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabız
normale dönüyormuş. inanır mısın, bunu hissediyorum sanırım. Tamam,tansiyon
ve nabzımın bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik
hissetmemiştim,ama normale dönmesi iyi bir şey herhalde. Coşkumu paylaşmak
için Teoman'ı aradım, sigarayı bırakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu"
adını taktı. "Oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum,
tansiyonum ve nabzım cillop gibi oldu". Bunu söyleyince kendi nabzının ve
tansiyonunun da harika olduğunu söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş.
Yavşak işte, ben ne diyorum o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı
gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin
tansiyonu ve nabzı da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve
nabız günde üç kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu işten?
Demek ki, savaşı erken bırakmayacaksın. Yoksa Teoman itinden ne farkım
kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakıcaz....

ONUNCU SAAT

Sevgili günlük, Sigarayı bırakırken başlangıcın çok zor geçtiğini
duymuştum. Hiç de değilmiş. Az önce yemek yedim, iştahım açılmış,
yemeklerin tadını daha iyi aldım. Yıllardır ilk kez yemeğin üzerine sigara
içmeyeceğim.

ON BiRiNCi SAAT

Acaba azaltarak mı bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela? Yok
yok, dayanmam lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği alayım,
oyalanırım.

ON ÜÇÜNCÜ SAAT

iki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yıldıran dejavu:
"abi bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun." ON DÖRDÜNCÜ SAAT Kabak
çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara içme isteği
uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon çaldı, Teomanmış.
"Sağlığında yeni düzelmeler var mı?" diye sorup kahkaha attı. Vay ayı
vaaay, sigarayla mücadelemde başarısız olmamı bekliyor demek ki. Bu beni
sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan Teoman, görüşürüz bakalım. ilk işim
sigara paketinin olduğu çöp torbasını evden atmak.

ON YEDiNCi SAAT

Sevgili günlük,

Kendimden utanıyorum. Az önce kapıdaki çöp torbasını geri almaya karar
verdim, kapıcı götürmüş. Kararsızım, sigarayı bırakanların sinirli olmaya
başladığı ve kilo aldığı söyleniyor. Şişman ve sinirli biri olup Hüseyin'e
benzemeyeyim sakın?

YiRMi DÖRDÜNCÜ SAAT

Sevgili günlük,

Biliyor musun, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski yüzde 25
azalıyormuş. Fena değil ha, ne dersin? Teoman'ı aradım az önce, sana en
fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasından sözettim,
güldü. Gül bakalım Teoman efendi, gül... Gidip kabak çekirdeği alayım.

iKiNCi GÜN

Sevgili günlük,

Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak çekirdeği aldım.
Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hıncal Uluç köşesinin yarısını "kabak
çekirdeğinin cinsel güce katkıları"na ayırmış. Allahım, ya kuruyemişçi de
okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık, bir kilo niye alıyorsun? Bundan
sonra o dükkanın önünden geçemem.

ÜÇÜNCÜ GÜN

Sevgili günlük,

Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden 72 saat geçti, yani
sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye başlıyor. Daha da güzeli,
sevgilim geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim, kızın yanında arıza yapmasam
bari...

DÖRDÜNCÜ GÜN

Sevgili günlük,

Dün ne güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum başıma geldi ve
sevgilimle kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara dışarı
çıktık, ben sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karşı çıktı. Neymiş,
yürüyerek yemek yenilmezmiş. Durduk yerde kavga çıktı. Sonunda dayanamayıp
karşıdaki lokantaya gittim ve patlıcan musakka söyledim. Garson tabağı
getirir getirmez hatunun yanına koştum ve "yürüyerek yemek öyle yenmez
böyle yenir" diyerek elimde tabak yürümeye başladım. Bir yandan da
musakkayı yemeye çalışıyorum. Kız kaçmaya başladı, ben de peşinden
koşuyorum. Bir ara ağzımdan köpükler çıktığını farkedince durakladım.
Elimdeki tabağı çöpe atıp eve döndüm. Sevgilimin telesekreterine not
bıraktım, umarım arar.

BEŞiNCi GÜN

Bu sabah istikbal'den çek-yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne gelen
var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla beklemeye
başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah dediysen sabah
getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya çıkınca tedirgin olup
kaçtılar. istikbal'i arayıp siparişi iptal ettim, Yataş'ı var Mobella'sı
var canım, banane yani...

ALTINCI GÜN

Sevgilim aradı, bana çok kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır zır yaptı.
Zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karşımda fosur fosur sigara
içmesin mi? Dumanı suratıma üflediğinde çaktırmamaya çalışarak içime
çekmeye çalıştım. Ulan özlemişim be...

YEDiNCi GÜN

Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevşemek için televizyonu
açıp belgesel izlemeye başladım. Discovery Channel'da Timsah Avcısı diye
bir lavuk var, 10 dakika dayanamadım herife. Eline bir yılan almış, yılan
çıtır çıtır ısırıyor, bu gevrek gevrek gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş.
Ya arkadaşım, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic'I açıyorum,
zürafalar var, daha iyi. Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz
ediliyor. Allah belanızı versin hepinizin. Süt içip uyumaya karar
veriyorum, süt şişesinin üzerine "lütfen çalkalayınız" yazmışlar.
Çal-ka-la-mı-yo-rum. Mecbur muyum lan sizin şişenizi temizlemeye. Para
almasını biliyorsunuz eşşoğlueşşekler sizi be! Akşam arkadaşlarla bira
içmeye gittik. Bu insanlar ne kadar anlayışsız var ya günlük, aklın oynar.
Ulan zaten sigarasız bira içiyorum, beynim sulanmış, hala üzerime
geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı kadar uzadı. Tartışma
sorun değildi de "sigarayı bıraktığından beri kilo aldın lan kocagöt"
deyince dayanamayıp kafa attım Teoman'a. Yapmasam iyiydi.

SEKiZiNCi GÜN

Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek istemediğini söyledi. Çok
umurumdaydı lavuk. Gereken cevabı verdim zaten. Bu arada, gazetede okudum
yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden bahsediyordu. Azaltarak
bırakma ve marka değiştirerek bırakma maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama
yok yok, bu kadar dayandım, gerisini getirmek lazım.

DOKUZUNCU GÜN

Sevgili günlük,

Sana ne zamandır sevgili günlük diye seslenmediğimi farkettim. Oysa sen bu
dünyada beni anlayan tek varlıksın, tek dostumsun. Bugün ne oldu biliyor
musun, sevgilim beni terketti. Alçak kadın, Manyaklaştığımı söyleyip
ayrıldı benden. Bu arada kabak çekirdeğinin bokunu çıkardım, her tarafımda
sivilce çıktı.

ONUNCU GÜN

iki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden sözetmiştim. Ben
iki yöntemi birleştirip hem marka değiştirdim hem de azalttım. Günde üç
tane yemeklerden sonra Parliement içiyorum. O kadar zaman sonra ilk içilen
sigaranın bir güzel kafası var, şaşırırısın.

ON BiRiNCi GÜN

Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe çıkardım. Ha üç, ha beş. Eskiden
günde bir paket içiyordum, şimdi beş tane içiyorum. Yine kazançlıyım
yani...

ON iKiNCi GÜN

Bugün gazetede Amerika'da yapılan bir araştırmayla ilgili haber okudum.
Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla zararı yokmuş.
Üstelik sigaranın markasını değiştirmekten falan da bahsedilmiyordu. Madem
öyle günde 10 tane Camel içebilirim.

ON ÜÇÜNCÜ GÜN

Sevgilimi ve Teoman'ı arayıp özür diledim. Sevgilim, bir süre daha görüşmek
istemediğini söyledi. Ağzımdan köpükler çıkarken koşturduğum sahneyi
unutamıyormuş. Haklı kız, bir şey söyleyemedim. Teoman aramızda geçen
hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavaş yavaş sigara içmeye başlayınca
beynim tekrar faaliyete geçmiş. Neyse barıştık ve yarın akşam buluşmaya
karar verdik.

ON DÖRDÜNCÜ GÜN

Teoman'la ocakbaşına gittik. içtiğim sigaraları saymadım. Teoman'ın da
dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek içiyorum, kime ne? Sana da
soruyorum günlük, sana ne?

ON BEŞiNCi GÜN

Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar başlayınca ne
olur" tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha sigarayı
bırakmayacağım sözünü verince geri döndü.

Elveda günlük, bir daha işim olmaz seninle.
Yeme bozukluğu da bunlardan biridir. Yani aşırı yeme... sigara içme isteğini yemekle bastırmaya çalışan bünye için sigarayı bırakma süreci extra birkaç kiloyla sonuçlanır genelde. tabi başarılı olabilirse ne mutlu verir o kiloları sonra...
(bkz: sıçamamak)
erkek bünye üzerinde pms dönemi etkisi yapar. nasıl o dönemlerde kızlardan uzak durulması gerekiyorsa aynı şey erkekler içinde geçerlidir.
olabilecek en büyük davranış bozukluğu tekrar başlamaktır.
surekli olarak agiza bir seyler alma istegi.
1 ay içinde 2 kez sinir patlaması yaşamak. savaş devam ediyor.
tekrar sigaraya başlamak.
- iştahı açılması
- tad kavramının tekrar geri gelmesi
- kokuların ayrımına varabilmek
- nefesin kokmaması
- ağızdan daha az balgam gelmesi
- sigaraya verilne paranın cepte kalması
- kapı önlerinde aceleyle sigaraı somurmanın bırakılması
- akciğerin kendini temizleme sürecine girmesi
- nikotine olan bağımlılığın azalması
- evdeki eşyaları karartmamak
- üstün başın tütün kokmaması
- akciğer kanseri, koah, kronik solunum yetmezliği hastalıklarına yakalanmamak

işte bunlar belli başlı davranış bozukluklarıdır. ha bu davranış bozukluklarına katlanmamanın güzide sonuçları için ise (bkz: baba/#5194888)
özellikle, sigara içen ya da içmeyen herkesi düşman gözüyle görmek.
yerinde duramamak, kabına sığamamak, böyle sürekli bir ayağa kalkmalar, evi, işyerini terk etme, daha da geri dönmeme, karanlık sokaklarda yitip gitme eğilimi, adam dövme, olmadı kendini ateşe verme ihtiyacı vs...
aşırı miktarda sakız çiğnemek yemekten önce yemekten sonra. daha ne kadar dayanabilirim sözlük yedinci günü devirdik.
(bkz: Asabiyet)

Bununla birlikte araç kullanımında defansif sürüşten, ofansif sürüşe meyil gösterme durumu.
ne dedin sen!

ben aynen böyleyim.
en iyisi bırakmamak. bence bol bol sigara içip bir an önce ölmeliyiz.
tırnak kemirmek, tırnak eti yemek, asabiyet, otururken tek bacağını aşağı yukarı hızlıca hareket ettirmek, ağzı boş durmasın diye sürekli bir şeyler atıştırmak istemek. yani ben öyle duydum. ben bırakacağım zaman tak diye bırakıyorum bunların hiçbiri de olmuyor vallahi.
ota boka bağırmak. gidilen escortu şey yapaeak cezalandırmak.
Yaklaşık 30 gün içmeyip başladım, 1-2 hafta içtim, son 10 gün yine bıraktım.

Parlament ve Winston blue bozduktan sonra içmenin anlamı yok.

Davranış değişikliği de yok, boğazım ağrımıyor yetmez mi, nefesim ferah. Sabahları burnum tıkanmadan uyanıyorum.