bugün

insanın içini burkar. o kadar çok seversin ki sonunda oscar verilmeyeceğini bilsen bile o bombok rolü oynarsın.(vayy) çok kişinin başına gelmiştir bu durum, yaşayanlar acısını bilir. her ağladığında saçlarını okşarsın ama dudaklarına süzülme cesaretini gösteremezsin. sana her dokunduğunda yüreğin titrer ama bunu belli edemezsin. çok zordur çok..
(bkz: abi seviyosan git konuş bence)
mecburen oynanan roldür, hayatınızın en iyi performansını bu rolde sergilersiniz.
(bkz: kanka ayağı göt ayağı)
bu rolü oynayanların yüzde 80'inin gizli gey olduğu söylenmektedir. nitekim hoşlanıyorsan niye açılmıyorsun götün mü yemiyo? ne biçim erkeksin?
4 yıl öncesinde başladığım ve hala oynamaya devam ettiğim roldür.
kiz da kesin sanki durumdan haberi yokmus gibi davraniyordur ki o rolde az oskarlik degildir hani...
(bkz: ilkokul salaklıkları)
sevilen kişinin zaman zaman hoşlandığı başka insanlar olur, gerek sadece açılmak, akıl danışmak gerekse dertleşmek için seçilen kanka sen olursun. boktan bi durum. bu olay uzadıkça daha da içinden çıkılmaz bir hal alır. zaman geçtikçe açılmak daha da zorlaşır.
ya vazgeçeceksin sevmekten ya da bir an önce içindekileri dökeceksin.
ulan millet arkadaşı ile porno çekiyo sen hala kanka rolü yapıyosun.

tanım : cesaretsizliktir.
(bkz: kanka ayağı göt ayağı)
dünyanın en ezik durumudur .
benimde içinde bulunduğum durum. Göt yemiyo napalım yani ? Kız siktir çekse kızı bi daha göremesem daha mı iyi olacak acaba?
kız mal değilse kesinlikle anlar ama oda belki ben yanlış düşünüyorumdur deyip pamuk ipliğine bağlı bir arkadaşlık yaşarsınız, yapmayın etmeyin en azından kanka olacak kadar arkadaş olmayın sevgili adayı gibi durun, çıldırtmayın adamı.
bir nesil böyle ziyan oldu. erkeklerin kanka ayağına yatarak kız tavlaması komiktir zira kızlar şunu bilirler: "kanka ayağı göt ayağıdır".

(bkz: kızlardan erkeklere tavsiyeler)
görsel
iş işten geçeli çok olmuştur. sevilen kız her sevgilisinden ayrıldığında omzunuzda yer açın bekleyin. bir ihtimal dün geceyi unutalım senaryosu gerçekleşebilir.
daha kötü durumlara düşmemek için mecburiyetten yapılandır.

bir tek senin hoşlanman yetse, amenna. ama her zaman doğru insan kafi değil. doğru insanın yanında doğru zaman ve doğru şartlar da mühim. kendine bile kızarsın bu içine düştüğün durumdan ama elden pek bir şey gelmez, susarsın. sevgilisi olan bir kıza gidip açılırsan ve tutup sana "sevgilim olduğunu bile bile bunu yapıyorsun, yazıklar olsun" demesi onu hepten kaybettirmez mi? birde şu var, karşındaki kız şımarık birisi ise, ona açılmak sadece onun egosunu tatmin edecektir. siklemeyebilir bile.

ne demiş şair;
sen elmayı seviyorsun diye, elmanın seni sevmesi şart mı?

değil elbette ama... işte amaları var. her haliyle boktan bir şey bu rolü oynamak. çünkü kendin değilsin, bir başkasısın. sırf onu kaybetmemek adına mecbursun kendin olmamaya ve susmaya. koyar bu koyar, adama çok feci koyar.
sanılanın aksine bir seçim değildir. yani insan dur ben şuna kanka rolü oynayayım demez, şartlar seni bu rolü oynamaya zorlar...
can yakabilecek durumdur. açılsan bi dert açılmasan siki tutarsın zaten. bunu yapan freud a göre ibnedir bence, neden olmasın.
en acısı; bu rolü, sevilen kızla karşılıklı, bile bile oynamak zorunda kalmaktır.
üniversitede bir arkadaşım oynardı bu rolü ve sonucu başarılı olmuştur. kızla ilk yaklaşmada sevgilim var derdi, kız ona karşı kasılmazdı ve arkadaş kendini daha rahat ifade eder sonunda da kız arkadaşımdan ayrıldım ayağına ondan teselli beklerdi.

sonu da tabi güzel biterdi.
harika ve eğlenceli bir oyundur. eğer kanka olduysanız dönüp dolaşıp sıranın bir gün size
geleceğini bilirsiniz. gerisini akışına bırakıp kankayla bol bol vakit geçirmek gerekir ki başka kanka bulmasın .
bir çeşit yaklaşım çeşitidir. kişi hislerini açık açık beyan edemediği için çeşitli yollara baş vurmaktadır. kanka rolü oynamak bu yollardan sadece bir tanesidir.
çok kötü bir durumdur, içi kan ağlarken gülmeye çalışmak, kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek gibi bir şeydir herhalde. bunu uykusuz'da oky, barış ve diğerleri'nde barış'ın kalbinden çok iyi anlatır.