bugün

1- Ülker ikram'ın son reklam filmi...
2- salak temel fıkrasıdır; Bir Ingiliz, bir Fransız, bir Kamerunlu ve Temel bir gün uçağa binmiş. Temel Kamerunluya dönmüs ve -Sen yenisin galiba?.. demiş
3- yeni uusere agır abi tarzı yaklaşımda bulunan uuser repliği
turkiyenin gelmis gecmis en iyi reklamlarindan birinin slogani zeka urunu fakat her ikram yiyen insanin karsisina gecip sen yenisin galiba diyip bitane almanin gercekten sikici olmaya basladigi cumle
askeriyenin genel temizliğinden sorumlu olacak acemi askere söylenen ilk söz..

- sen yenisin galiba!
- evet, acemilik bitti şükür..
- bak su kapının arkasında 2 tane süpürge, 3 tane de kürek var, al onları söyle bir askeriyeyi dolaş bakalım!!
yeni okul döneminde, okula yeni başlayan öğrencilerin duymak zorunda kaldığı sıkıcı replik.
bu cümleyi her duyduğumda dayanamayıp sonuna hep bir cümle eklemişimdir : sen salaksın galiba *
yurtta gördüğüm yenilerin hepsine sormak istediğim ama bir türlü soramadığım cümle. niyeyse sanki hepsi eskiymiş de ben hiç görmemişim gibi çıkacak diye tırsıyom da...
dikkatlice bakıldığında dimdik duran bisküvi pakedini yırtmadan ve büzüştürmeden en alttaki bisküviyi nasıl alıyorlar yani elleri en aşağıya kadar nasıl sığıyor onu anlayabilmek için bir hayli kafa yorulması gereken bir ülker ikram reklamı.
yeni girdiği zümrede elemanı ' çaktırmadan' aşağılama yöntemidir.bu kibar bir dille söylense bile altındaki niyet anlaşılmalı, söyleyenin yüzünde marşmellow kızartılmalıdır.
son zamanlarda biçok kişinin ağzına sakız olmuş bir reklam sözcüğü.
eksi sözlügü gençlestirmek adına yazar alımlarının açılmasıyla beraber, yeni yazarların; okula yeni baslayan veya işe yeni giren elemanların durumunda olacağını özetleyen cümle.
üniversite dönemlerimizde de bu hava atma mekanizmamızı bolca kullanıyorduk.
sınıfa yeni gelen biri olduğu zamanlarda bir haylazlık bir şakalaşma sımarıklık alır basını giderdi.
o ''sen yenisin galiba'' bakışlarıyla beraber heyecanlı olan yeni öğrenciye kendini ispatlama çabaları, biz bir kümeyiz mesajı verme, kuralları, hocaları tanıtma, tuvaleti gösterme gibi eylemlere çokça başvururduk.
fakat durum bazen de deve kulak ilişkisine döner sonrasında havamızı alırdık.

hayat ne kadar çok birbirine benziyor.
+ sen yenisin galiba ?
- yok abi muzafferim.
kötü yola düşmüş kadınlara yine kötü yola düşmüş kıdemli kadınların söylediği söz.
-sen yenisin galiba kuzum?
+neden çok mu belli oluyor?
-bu fotoğrafta senin mi?
+altıncı nesilim de az biraz. neden soruyorsun?
-hımmm... dikkat et kendine yemesinler seni..
+hök!...
sözlukte derinlemesine tartışıp cogunlugun artık anlayıp kararını verdigi bir tartismayı yeniden acmış yazarlara verilen ayar. insan bir arama yapar sonra baslık acar degil mi?
http://img207.imageshack....7ae1c739c1153e5b60013.jpg
-Sen yenisin galiba?

-En yeniden daha yeniyiz rahat ol sen!

(yurttan ayrılma zamanının geldiğine işarettir)
dördüncü nesil yazar filansanız ve bunu altıncı nesil bir yazara yollamayı düşünüyorsanız bir kere daha düşünün derim. sözlükte "eski" olmakla kuralları bilmek arasında öyle sandığınız gibi korelasyon yok. üstelik altıncı nesillerin birçoğu ya bu sözlükten ya da diğer sözlüklerden buraya gelmiş.
(bkz: altıncı nesil çaylak)
çok severim bu lafı. sık sık yinelerimde. sınıfa yeni girenler veya apartmana yeni tasınan çaylak kişiler özellikli ilgi alanımdır. anında yapıştırıveririm suratceğizlerine bu lafı, acımam, üzülmem yoktur benim adım doğrudur. nihahahh
görsel
ülker reklamı sonrası dilimize katılan mottodur.
sen yenisin galiba; sözcüklerin akşamdan kalma
dünyada kendini yaşayacağın içten bir köşe yok
omzunda eskimiş kuşlar, dilinde radikal bir rüzgar
gülcü çocuk, hayallerinde cimrisin, diyor sana
sen yenisin galiba; ürkekliğin yabansı ve yabancı
cümle kurmakta gecikiyorsun, harflerin serçe
sen yenisin galiba; aşığa bağdat’ı soruyorsun

sen yenisin galiba; aşkının işaret parmağı kayıp
için haram su’lar talanı, dışın dağınık dizeler iklimi
kalbinden başka, geçmişin ve geleceğin yok
gittiği yerlere kendini götüremeyen göçmez kuş
sen yenisin galiba; her aşkta azınlığa düşüyor yüreğin
bir aşkın içinde, arabölge’de milis gibi yaşıyorsun
sen yenisin galiba; hiç haram öpücük biriktirmemişsin

sen yenisin galiba; diyalektiği ve aşkı şaka sanıyorsun
kış serçesi gibi pencere önlerinde telaş yapıyorsun
aşk ile alışkanlığı birbirine karıştıran sayısal tarih
kuşların ortadoğu’ya ölüme gitmesi içini üşütmüyor
sen yenisin galiba; aşkta havalar her dem kötü
iki yenilgi arasında sözcüklerini araf’ta soğutuyorsun
sen yenisin galiba; soruların yetim cevapların öksüz

sen yenisin galiba; kalbinin dış politikası yok
savaşta yanlış aşık, aşkta birinci tekil şahıs,
en yaşlı mevsim kış gibisin, beyazların tarih
doğu’n haram bir aşk divanı, batı’n helal bir su gazeli
sen yenisin galiba; aşk bu kentte iki kere acemi
her yangından sonra suçu su’yun üstüne atan aşık
sen yenisin galiba; dağları sürç-ü lisan sanıyorsun

sen yenisin galiba; ezberinde hiç ayrılık yok
özleriyle öten aşıkların selamını almıyorsun
her aşktan çırak çıkmak en büyük marifetin
şiirlerini eksiğine bozduruyorsun loncalarda
sen yenisin galiba; insanı savaş ve devlet terimi sanıyorsun
aşka yenilip aşığı yenen, hariçten okunan bir gazel
sen yenisin galiba; aşık oldukça küsme hakkı kazanıyorsun

sen yenisin galiba; kuşlarda ve düşlerde yedeğe düşmüşsün
aşkta imla hatası yapmakta dönem birincisi
ikinci sevişmede kendine ve sevgiline devlet
her aşk, her aşık ikinci baskıda düzelir, sanıyorsun
sen yenisin galiba; nedenlerin sonuçlarını kıskanıyor
yanıldığın ve yenildiğin cümlelerden hatırlıyorsun çıtkırıldım hayatı
sen yenisin galiba; kimi kucaklasan ara bölge’de ölüyorsun
sen yenisin galiba

sen yenisin galiba; galiba sen yenisin
her aklından geçeni aşk ve devrim sanıyorsun

sezai sarıoğlu
Ben cidden bu sözlükten yeniyim. Merhaba, çaylaklıktan da kurtuldum sanirsam şu an.