bugün

kimilerine göre dünya görüşü olmamak.

olaylara gelişmelere sadece kendi bulunduğun birliğin gözünden
bakmayıp, doğruyu ne sağ ne de sol zihniyetle aramadan,
kendini kafeslere hapsetmemektir.
yapılması gerekendir.
ortada olursan ,ortak hedef olursun anlamına gelir.
akıllı kişinin yoludur.
(bkz: ortayol)
ot olmaktır, kendini yönetme hakkından feragat etmektir. haliyle pek akıl karı değildir.
kendini bir kalıba sığdırmamaktır. herkesi ve herşeyi eleştirme özgürlüğüne kavuşur insan. bazı çevrelerde böyle insanların yalnız kaldığı ve kimse tarafından sevilmediği söylenmektedir.
herkes den farklı düşünebilen kişi eylemidir. kullanılamayan beyine sahip olmaktır. 3 günlük dünyayı kendi doğrularıyla yaşayabilen insandır. pekiyi pek güzeli vardır.
palmiye gibi adamım, rüzgar ne tarafa eserse ben o tarafa bakarım.
sentez olmak.
ülkeyi bölüp,sınıflandırmamaktır.akıllı insanların yaptığı iştir.
görüşlerin temsilcilerinin asıllarını temsil etmemeleri sonucu çekimser kalmak eylemidir. türkiye'de sağı veya solu olduğu gibi temsil eden siyasi oluşumlar olmadığı için kişi, ideal temsilcilerin ortaya çıkmasını bekler. gerekli şartlar oluşmuş olsa tarafına uygun olanı da destekleyebilir hale gelebilir. lakin türkiye'de siyaset sağ ve solun olması gerektiği gibi olmasından çok birbirlerine muhalefet etmekten öteye gidemediği için, insanın düşüncesine uygun bir parti veya tarafı sahiplenmesi zordur. sağcı/solcu kimi zaman kendine uygun bir görüş olmasına rağmen ve o görüşü zamanında savunmuş olmasına rağmen, sırf solcu/sağcı o düşünceyi savunuyor diye ona muhalefet ediyor. böyle ibnece bir ortamda çekiniklik çok da ibnece bir duruş değildir sanki.
bir sisteme sağcı yada solcu kukla olmamayı reddetmektir.birilerinin belirlediği akımlara kapılmak yerine düşünmeyi,kendi başına var olmayı misyon edinmektir.
(bkz: atatürk çü olmak)
dünyanın sadece onların etrafında döndüğünü sanmaktadırlar. genelde dünyada ki gelişmelerden de bi'haberdirler. siyasallaşmayı öcü olarak görmektedirler. 80 darbesinin gereklerini yerine getirmektedirler. koyundurlar. neyse ya ben bişey demiyorum.
ikisi birden olabilmeyi de kapsar. her ikisinin içinden doğruları seçip onaylamaktır.
işin aslı şucu bucu olmamak.
sağ ve solun türkiyede amaçlarından, ilkelerinden ne kadar saptığını gören bir kişi bu yolu seçebilir.

illa belli bir siyasal görüşü desteklemek şeklinde bir sonuca bağlanmamalı insanın birikimi, hele fikirlerin kör cahil şekilde savunulduğu böyle bir ülkede. birikimli olan kişi her ideolojiye tarafsız,eğrisiyle doğrusuyla yaklaşandır.bu bakımdan bizde ideolog olduğunu iddia edenlerin içler acısı hali de ortaya çıkmaktadır.

ne zaman türkiye gerçek anlamda düşünce özgürlüğünün olduğu bir ülke olur,insanlar hür iradeleriyle korkmadan fikirlerini ifade edebilirler,işte ozaman sağcı ya da solcu olmamak,bir ideolojiye yakın durmamak kınanabilir hale gelecektir.
ne sağcı ne solcu olmak aslında araya girip arada kalmaktır.
(bkz: ot)
siyasetle uğraşmıyorum diyen ama gizli cahil olan kişilerdir.
merkezi kendisi olan bireyin seçtiği yöndür.herhangi birinin,bir fikrin,bir düşüncenin sağında ya da solunda yer almak nasıl saygı durulması gereken bir tercih meselesi ise aynı saygıyı hakeden kendi olma durumu. (bkz: ne yana dönersen dön götün hep arkada kalır)
eğitmenler adlı bir filme de söylenen cümleydi: otuzuna kadar solcu olmayanın kalbi otuzundan sonra da sağcı olmayanın aklı yoktur.
(bkz: sağcı olursam popoma dokunabilirsiniz)

edit: bana ait bir söz.
mühim olan, bir fikrin ne fahişesi ne de pezevengi olmamaktır.