bugün

nam-ı diğer toros... 1980 modeli ile 2000 modeli arasında sadece bir kaç küçük fark bulunan* şasi ve görünümü hiç değişmeyen otomobil.

bu arabada öyle bir vites kolu vardır ki, ancak otobüslerde görülür. geçirirken vites kutusunda olan biteni olduğu gibi duyarsınız.
genelde sağlamlığından dolayı köy arabası olarak da bilinir.
toros,,namı diğer küheylan..station olanlarının bagaj ve arka koltuk kısmı birleştirilip rakı masası oluşturulan türleri de mevcuttur.
direksiyonunu çevirebilmek veya vitesi atabilmek; bodyshaper veya up-shaper etkisi gösterir.
en kullanışlı station wagon araçlardandır.92-93 lü yıllarda oyak-renault bursa fabrikası bunların sadece sarı rengini çıkararak azerbaycan'a taksi olarak göndermiştir.
toros oncesi
ts-tsw-tx modelleri bulunan renaultun türkiyedeki ilk modelleri.
o bir efsanedir.renault firmasının türkiye'de bir dönem en çok satan araba markası olmasını sağlayan,yeri göğü araba yapan isimdir.çift farları,dayanıklı gövdesi,100000 metre ilerdekine bile sellektör yapabilen uzun farları ile gönlümüzde taht kurmuştur.daha sonra tahtını toros'a bıraksa da kral o dur.
--WRC renaul12* resim--
görsel
1986 model renault 12 TX imiz vardı. WV tuareg in çıktığı her yer çıkardı şerefsizim hatta bi filmde selami şahin polis memuru, arabyı sürüyo araba ikiye bölünüyodu hala gidiyordu öyle de piskopat..
Vites kolu kürekten farksız olan oturgaçlı götürgeç*.
* (bkz: araba)
fransa'da piyasada olduğu 70'li yıllarda dar iç hacmi ve konforsuzluğu yüzünden hiç tutulmayan, ancak türkiye'de yol kalitesi sayesinde bir dönemin en popüler otomobili olan; debriyajı, vites kolu ve direksiyonuyla tüm vücudu çalıştıran bir egzersiz aleti. virajlı veya çok vites değişimi gerektiren yollarda yürüyerek gitmek insanı daha az yorar. yine de sevilesi araçtır.
(bkz: renault)
(bkz: mais)
(bkz: broadway)
(bkz: spring)
(bkz: megan)
(bkz: laguna)
bir zamanların polis arabası.
son zamanlara kadar trafik polisi ve ekip arabası olarak kullanılırdı. ülkemizde amerikanvari araç kovalamacasının yaşanmamasının baş müsebbibiydi. zira, arabalar gelişti değişti ama bu toroslar daha uzun bir süre polise hizmet etti. bu şartlar altında da toros'un direksyonuna kimi hatta raikonen'i de oturtsan sittin sene yakalayamazdı altında bmw3.20 olan suçluyu. ne zaman oldu ki bunlar polis envanterinden çıkmaya başladı heyecan dolu araba takipleri yaşanmaya başladı her ne kadar abd deki kadar olmasa da.
bu serinin köy yollarında yazdığı efsaneyi anlatmak ise bir hayli zaman alır. kısaca toros'un gitmediği, girmediği mezra kalmamıştır dersek yeridir. adının yüz karası olan toros muadili tofaş'ın kartal modeli ise rakibi karşısında köy yollarında hep nal toplamıştır bu mücadelede.
bazı insanlar üzerinde hastalık yapan, bir hobi haline dönüşen taşıt. özellikle araba kullanmayı reno diye tabir edilen bu arabalarda öğrendiyseniz hayatınız boyunca bunların kullanımından aldığınız zevki başka hiçbir otomobilden alamayabilirsiniz.

ne otomatik bir tarafı vardır nede konforu. asıl otomobil kullanmanın ne olduğu, bir renonun direksiyonuna geçmeden asla öğrenilemez.
araba kullanmayı bu araçta öğrenen kişiler kamyon dahil her aracı rahatlıkla kullanabilrler.
yıllardır kullandığım arabadır kendileri. aşırı sağlamlığı ve dağ bayır ayrımı yapmadan gidebilitesi size bir jipteymişsiniz havası verir. direksiyon olayından dolayı bodu building yapmanıza gerek kalmaz çünkü günde 1 saat bu arabayı kullanmanız sizi bayaa bi fit gösterir. özellikler yaz aylarında yapmış olduğum sürüşler, sonra okula döndüğümde kendimi yeşil dev hulk gibi görmeme neden olur. zira evrim geçirmiş gibi olurum.
tx, ts ve toros modelleri olan motorlu taşıt efsanesi.
Halen askeriyede Albaylara makam aracı olarak tahsis edilebilmektedir. Sağlam araçtır ama her türlü konfordan yoksundur. Hele de makam aracı olarak pek de havalı değildir.
şimdiye kadar oturduğum en rahat koltuklara sahip efsane. bizim evdeki istikbal oturma takımı gibi bir dizaynı ve konforu vardı hakikaten. o konforu başka hiçbir arabada bulamadım. ön camlar da otomatikti son üretilen renault 12'lerde. daha ne isteyim allah'tan? ha vitesi bizim köydeki massey ferguson'un arazi vitesi gibiydi ama olsun.
hayalimde parkeli bir adam ve başında şapkası, arabayı kullanırken canlanıyor. arka koltukta saman kalıntıları var. mübarek, ya koyunlara ya da ineklere gidiyor.
Fransa'da ilk defa 1960 ların sonunda yapılan, Türkiye'de ise 1990 ların sonuna kadar üretilen otomobil.
ts-tx ten hariç bir de tl modeli vardı.ama aksesuarsız diğerlerine göre. yan çıtaları falan yoktu hatırladığım.bir de cam suyunu solda debriyajın yanında ayağınızla pompalayıp püskürtürdünüz. araba kullanmayı öğrenmiştim onda birçok insan gibi. koltukları yumuşak olduğu için uzun yolda yorardı. 1978 yılında sıfır almıştı babam. vay be ne araba falan diyorduk. uzun yolda tofaşlarla kapışırdı. yokuş yukarı hep geçerdik. birde farları gerçekten çok kuvvetliydi. satılırken üzüldüğüm tek arabamızdı. ondan sonrakilerin ve öncekilerin hiç biri o kadar etkilememişti beni. neden? bilmiyorum.
renault 12 adiyla en son turkiye 'de uretilmiŞ olan otomobil. ANCAK, ARABA SiZi GÖTÜRMEZ DE, YOL HEM ARABAYI HEM SiZi TAŞIR GiBi BiR ARABADIR.
fransizlarin bize attigi kaziklardan birisidir.
her tür arazide bana mısın demeden giden dan dun bir renault aracı. şantiye arabası olarak kullanılıyodu bir dönem, her şirkette vardı 3-5 tane...