bugün

1875 prag doğumlu, gelmiş geçmiş en iyi şairlerden biri olarak nitelendirilen kişidir.
rilke'den önce dünyaya gelen ve ölen kız çocuğunun etkisiyle, 6 yaşına kadar annesi tarafından bir kız gibi yetiştirilmiştir. "ben sevemem, annemi sevmedim ki" sözü annesiyle olan ilişkisinin ekilerini çok net gösterir.

ruhsal bunalımlar içinde olduğu bir sıra, dostları psikoterapiyi öneriyor. o da kabul ediyor ama randevu saati gelince gitmekten vazgeçip: şeytanlarımı kovalayayım derken, meleklerimi ürkütmekten korktum diyor. onun için içe kapalı ve ince sezişlerin ozanı tanımlaması yapılır. lou salome'yle yaşadığı aşk da eserlerine ilham kaynağı olmuştur.

yapıtları:
1-hayat ve şarkılar(1894)
2-koruyucu tanrılara sungu(1895)
3-şimdi ve ölüm saatimizde *(1896)
4-yabani hindiba(1896)
5-düşlerle taçlanmış(1896)
6-geliş(1897)
7-armağansız *(1898)
8-hayatın kenarında *(1898)
9-iki prague öyküsü *(1899)
10-onuruma(1898)
11-görüntüler kitabı(1901)
12-saatler kitabı(1905)
13-yeni şiirler-1(1907)
14-yeni şiirler-2(1908)
15-meryem'in hayatı(1913)
16-duino ağıtları(1922) *
4 aralık 1875te doğdu. ilk şiiri 1891 de viyana gazetesinde yayınlandı. 26 aralık 1926 da kanserden öldü.mezarı isviçre dedir.
kalem'in ustası; kılıc'ın düşmanıdır[mükemmel bir öyküdür-böbürlenme kılıç senden büyük kalem var!]
(bkz: kalem ve kılıç)
ithaki tarafından tüm öyküleri yayınlanıştır; ama şiir anlamında pek o kadar parlak değildir yayınlananlar. ''bana tören'' ile diğer kitabı yüksel pazarkaya tarafından çevrilmiştir;[sadece cem yayınevi tarafındna çıkarılanlar için konuşuyorum] fakat yaşanan sorun aynı; ''kafiyeye uyucam diye yapmacıklığa düşmek''. belki de şiirin çevrilemeyişinin en büyük nedenlerinden birisi; ama gene de ellerine sağlık. Rilke'nin şiirlerinin çevirmeye kalkışmak bile büyük cesaret örneği olsa gerek.
söndür gözlerimi: seni görürüm
kapat kulaklarımı: seni işitirim
ayaksız da olsam sana yürürüm
ağızsız da seslenip seni çağırırım

kır kollarımı: sarılırım sana
yüreğimle, bir elle tutar gibi
kopar yüreğimi: beynim çarpar
taşırım seni kanımın akıntısında *
MUHAMMED iN YAKARIŞI

Gerçi saklandığı yere, o pek yüce olan
Girince bir bakışta tanınan Melek
Dimdik ve görkemli parıltılar salan:
Yalvardı bütün iddialardan vazgeçerek

izin verilsin diye gezgin kalmasına
Eskisi gibi, dalgın bir tacir olarak yani;
Okumuşluğu yoktu, fazla gelirdi ona da
Bilginlere de görmek sözün böylesini.

Melekse emredercesine gösteriyordu
Levhasına yazılanları yalvarana
Gösteriyor ve istiyordu tekrar: Oku

Okudu O da: Öyleki Melek hayrandı.
Çoktan okumuş denirdi artık ona
Yapabilendi o, kulak veren ve yapandı.
"anıLara sonuna dek sadığımdır; insanLara hiçbir zaman öyLe oLmayacağım.."

diyen yazar..
enis batur'un deyimiyle " almanca da şiir yazılabileceğini göstermiş yazar" /smokinli berduş
budur benim çabam

Budur benim çabam, bu:
adanmak özlem çekerek
dolaşmaya günler boyu.
Güçlenip genişlemek derken,
binlerce kök salarak
kavramak hayatı derinden-
ve ortasından geçerek acının
olgunlaşmak hayatın ta ötesinde
ta ötesinde zamanın! ...
hz.muhammed için de şiir yazmıştır. güçlü şair olmakla beraber hayatı da fırtınalıdır.her şiiri öncesi biyografisini okur, sonra şiirinin içine dalardım ki rilke yi o dizelerin içinde görebileyim. nietzsche yi yalnızlığa adım attıran lou salome ile olan aşkı da ünlüdür. bence duino ağıtları en güzel şiirlerini barındırmakta.
"...
yoksa ışığımızla yalan mı söylemekteyiz
yoksa binlerce yıldan bu yana
gece mi tek gerçeğimiz
"
dizeleriyle bugünü görür gibi yazmış, durumumuzu ve toplumsal hatta küresel gerçeğimizi(!) çok güzel dile getirmiş alman şairdir.
varoluşçu felsefenin şiirdeki efendisi kabul edilen şair..

hayatımı genişleyen halkalar içre yaşarım ben,
nesneler üzre açılan birim birim.
sonuncuyu, belki başarmak gelmez elimden;
fakat denemek isterim..
her adını duyuşumda nedendir bilmem bana yılkı atları sözünü hatırlatan şair.
soğukluğuyla ünlü alman ırkının (ki onlar ırk sözcüğünü pek severler) sıcacık şairidir.

Sen Daha Başından

Sen kollarıma asla gelmemiş sevgili,
sen yitirilmiş olan daha başından,
senin hangi şarkılar gider hoşuna
hiç öğrenemedim. Vaz geçtim ben seni
gelecek anın kabaran dalgaları içinde
tanımaya çabalamaktan. içimdeki
tüm uçsuz bucaksız imgeler çok uzaktaki
derinliğine hissedilen peyzaj,
şehirler, kuleler, köprüler ve patikaların tahmin-
edimedik dönemeçleri
ve şu bir vakitler nabzı tanrıların hayatıyla atan
kudretli topraklar
tümü, beni her zaman atlatan seni
anlamlandırmak için içimden yükselirler.

Sen, sevgili, daima hasretle seyrettiğim
bahçelersin sen. Bir kır evinde
açık bir pencere, ve sen daha yeni
atmışsın adımını dışarı, dalgın düşünceli
karşılamak için beni.
Rast gele geçtiğim sokaklar,
sen onlarda az önce yürümüş ve gözden kaybolmuşsun.
Ve bazen, bir dükkanda, aynalar hala sersemlemiş
olurlardı senin orada bulunmuş olmandan, irkilmiş
geri verirlerdi benim çok ani hayalimi.
Kim bilir? belki de
aynı kuş yankılanıyordu içimizden ikimizin de
ayrı ayrı, dün akşam.

cev:osman tuğlu
Asıl adı René Maria Rilke olan Avusturya asıllı Alman şair. Şiirleri kadar çağdaş Alman romanının öncüsü sayılan Malte Laurids Brigge'nin Notları adlı özgün özyaşamöyküsel düzyazı yapıtıyla ünlüdür.
bir futbol spikeri edasıyla okununca okununca adı, arkadaşlarınıza kolayca futbolcu diye yutturabileceğiniz isme sahip şahıstır. özellikle sınıfta onun ismini barındıran bir şey okunmuşsa insanlar farketmeden spikerleşiyor, "rainneerr mariaa rilkeee, sol kanattan gidiyor.. sert şut!! üst direk ve autt!!" tadında okumaya başlıyor.

(bkz: daniel gabriel pancu)
(bkz: diego armando maradona)
duino ağıtları'ndan

ölüm, bizden öteye dönük olan bizim aydınlatamadığımız yüzüdür yaşamın. gerçek yaşam biçimi her iki bölgeye uzanır, en büyük kan dolaşımı her ikisi boyunca.. yapılması gereken burada bakılmış, dokunulmuş olanı, o daha geniş çemberin içine almak. gölgesiyle yeryüzünü karartan bir öbür dünyaya değil bir bütüne, bütünün kendisine.. evet bizim ödevimiz bu, gidici, dayanıksız olan yeryüzünü öyle derin, öyle acıyla, tutkuyla kavramak ki onun özü görünmez olarak bizde yeniden dirilsin. bizler görünmez'in arılarıyız. çılgın gibi topluyoruz gözünüzün balını görünmez'in büyük altın kovanında biriktirip saklamak için.

mezar taşında şöyle yazar : gül ey saf çelişki, bütün göz kapaklarının altında hiçkimsenin uykusu olamamanın sevinci.

(bkz: mezar taşına yazılması gerekenler)
ithaki yayınlarından çıkan Rilke'nin "bütün hikayeleri" isimli kitabın kapakçığında yazan, Robert Musil imzalı, rilke için söylenmiş söz:

"ne rilke'den önce, ne de ondan sonra izlenimin bu dingin ve yüksek gerilimine ulaşılmıştır... O, bir gün ortaçağ dinselliğinden hareketle insanlık ülküsünün ötesinde yeni bir dünya imgesine giden yolda, yalnızca büyük bir ozan değil, eşi bulunmaz bir yol gösterici olacaktır."
(bkz: lou salome)
...ben kendimi bir parkta gördüğüm anemon'a benzetiyorum.
çiçeğinin yapraklarını gün boyunca açmış ve gece olduğunda, onları bir türlü toplayıp kapatamamıştı.
ben de böyle çaresizce, dışa dönük, hiçbir şeyi itip geri çevirmeden yaşamaktayım.
duyularım; bana hiç danışmadan, hep rahatsız edici şeylere yönelik.
ama kim, önce kendini paramparça etmeden yenileyebilmiştir ki..
orpheus'a sonelerden...

Duy,nice uzakların sessiz dostu,
soluğun uzayı nasıl çoğaltır.
çan kulelerinden,o karanlık,ulu--
yankılan artık.Seninle ağır ağır

beslenen,bu besinle güçlenecek.
içli dışlı ol,benimse değişimi.
en mutsuz yaşantın nedir şimdiye dek?
şarap kesil,içmek acı geldi mi.

Şu ölçülmez gecede büyülü kudret ol
duyularının yol kavşağında derken,
anlam ol o garip karşılaşmaya sen.

Yersel olan unutursa seni bir yol,
durağan yeryüzüne de:akarım.
yürük sulara seslen:varım.
Girdiği bunalımdan sonra arkadaşları psikolojik tedavi görmesini istemiş, ancak Rilke; 'Şeytanlarımı kaçırırken meleklerimi korkutmak istemiyorum' diyerek tedavi olmayı reddetmiştir.
--spoiler--
Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey şimdi oraya gidiyor. Orada neler olup bittiğini bilmiyorum.`
--spoiler--
kendisi şöyle diyor;
"uyuması için birine şarkı söylemek istiyorum,
birisinin yanına oturup hareketsizce durmak.
seni sallayarak bir şarkı mırıldanmak istiyorum,
tam uykuya dalacağın sırada seninle birlikte olmak.
evdeki tek uyanık kişinin ben olmasını,
gecenin soğuk olduğunu tek bilenin.
hem içeriyi, hem de dışarıyı dinlemek istiyorum,
senin içini, dünyanın ve ormanların.
saatler, zillerini ağır ağır çalıyorlar,
ve sen zamanın aslına inebiliyorsun.
sokakta bir yabancı yürüyor
ve yoldan geçen bir köpeği rahatsız ediyor.
ardından sessizlik geliyor.
gözlerimi sana,
ellerimi uzatırcasına sunmuştum,
karanlığın içinde bir şeyler kıpırdadığında,
seni hafifçe tutup sonra da bırakmaları için."
tam adı rené karl wilhelm johann joseph maria rilke olan şair.