bugün

entry'ler (129)

ankara üniversitesi tıp fakültesi

okunması giderek zorlaşan ve zorlaştırılan okuldur. pdö **sistemi kaldırılıp bir de sözlü sınav eklenmiştir üstüne üstlük. ama yine de sevilesi yanları çoktur, insanlarıyla ve tatlı hocaların hala inatla var olmasıyla, iyi ki bu okuldayım dedirtir.

entry imzalama gunleri

bugün cranium nickli yazar arkadaşımın, hazırlık günlerini anmak için ziyaret ettikleri tandoğan hazırlık kantininde yaptığı ve kutupsal formun canlı bağlantı kurduğu eylemdir. olaylara tanık şekersiz çay ve mekanda gıyabında anılan ben deniz, entry imzalama gününün ekstraları olarak mevcut olmuşuzdur*, devamını diğer yazar arkadaşlardan da beklemekteyiz.

caddenin ortasından yürümek

trafiğin iki yanından akmasıdır. ve hayatın... öyle ki biri geçmiş, biri gelecektir sanki. ne mutlu ki ikisi de dokunamaz o an sana. ama uzun sürmez yarattığı ferahlık ve kaçış. bi taraf mutlaka durulur ve geçmek zorundasındır o yana, çoklukla gelecek olur bu, en çok da ondan soyutlayamazsın kendini çünkü.

ayrılmam

en çok ne için ve neyi vurguladığını bilmeden söylemektir şarkısını...kimin gölgesi, nerde kim, evet evet biliyorsundur o ayrılmadığın şeyi ama en çok da bir hayal olduğunu onun. gözünün önünde canlanır pek çok, bilirsinki tanıyacaksın onu ilk gördüğün anda, ama o kadar yoktur ki bu koca hiçlikte, sen de o hiçliğin bir parçası hatta öte birşeyi olursun. yokluğu yaşarsın, kocaman boşluğu, ve ayrılamazsın o senin olan şeyden.

medcezir

dinlerken şarkısını, sevdikçe sevesi gelmek. bu bir hayal bile olsa, neye ne zaman ne amaçla söylendiği bilinmese de çıkar dökülür kelimeler, bakıp görmek, belki görüp de hissetmek istersin geçmişi, soluktur ne yazık, halbuki bir de gelecek vardır, ne tenler dokunacaksındır ama bakmak istemezsin ya da korkarsın, mutlu olacağına ihtimal vermekten bile olabilir bu korku. ne kadar da acıdır oysa geçmiş, ona benzememesi için beklersin her geçen geceyi, her üşüdüğünde biraz daha fazla çaba harcarsın ısınmak için, çünkü sen hep daha çok üşüyorsundur ama ne tezattır ki her geçen gün daha da yalnızlaştırıyordur seni, beklersin hala ve henüz fırtına geçmemişken, o şevkati...

turkce tip istiyoruz

ankara üniversitesi atatürkçü düşünce topluluğunun başlattığı ve türkçe tıp sözlüğü hazırlığıyla devam ettirdiği sesleniş.
arter değil atardamar
sensitif değil duyarlı
toksik değil zehirli
malign değil kötü huylu
kronik değil süregen
reseptör değil almaç
vital değil yaşamsal
turkche değil türkçe!
türkçe giderse (!) türkiye de gider
âçğıöüş

tabu diyalogları

kelime: kınamak (kına gecesinden anlatayım dedim)
pilar ternera: hani evlenmeden bi gece öncesi
sekersiz cay: gerdek gecesi
p t: ohaaa!...

sanırım osurdum

ciddi veya duygusal bir entry girdikten sonra yazar ismine gözüm kayaraktan entry'nin tüm etkisinin üzerimden akmasıyla sonuçlanan bir etkiye maruz bırakıldığım nickin sahibi yazar arkadaşım. (bkz: sevgilinin bakışı)*

sevgilinin bakisi

tek bir saniyeye sığan bir ömür. *

soru isareti olmak

anlamsızlığının acıtırken seni bir yerlerde bir şekilde bari ünlem olmadım diye avunabilmektir.

15 aralik 2005 irak secimleri

ırak'ta iç savaşı körükleyen bir amerika projesidir. sözde demeokratik seçimlerde, etnik kökenli partiler seçime katılabilmiştir. kürt, alevi,şii,sünni, türkmen... herkes ait olduğu kökenin partisine oy vermiş ve bu şekilde hangi bölgede hangi köken egemen ortaya çıkmıştır. bundan sonra iş bombalara silahlara düşmüştür. bir yerde hangi gruba karşı isen saldıracağın yeri çok iyi bilir olmuştur insanlar. amerika orada demekrasi adı altında iç savaşı getirmiştir ki aidiyete ait oyların toplandığı bir seçimde demokrasiden söz edilemez, her kimse ait olduğu topluluğa o topluluğun başarısını fazlada sorgulamadan oy verecektir. mesela ırak işçi partisi kurulamamıştır orda, neden? çünkü ABD istememiştir. bir ABD projesi olarak iç savaş ırak 2005-? böyle başlatılmıştır.

lost atasozleri

lost'u yaşam fonksiyonlarından biri haline getirmiş bir kimsenin günlük hayatta kullanacağı kelime yığınları.
*ne yapalım a lost'lar.
*lost lost diye nicesine sarıldım.

hiç bunları kendine dert etmeye değer mi

ntv'de akşam kuşağında yayınlanan program. türkiye'nin günümüz koşullarını düşünür ve her gün kalkan şehit cenazelerini de hesaba katarsak, hangi sorunu nasıl dert etmeyelim, vatan millet olarak içimiz yanıyor, ötesi var mı dedirten program ismi.

kemalist devinim

ankara üniversitesi atatürkçü düşünce topluluğunun hazırladığı, fakültenin hocalarından prof. dr. m. hakan şatıroğlu'nun danışmanlığını yaptığı kemalist çizgide toplumun sorunlarını ele alan, iç ve dış haberler içeren, tıp fakültesini ilgilendiren sorunların da sağlık sayfasında işlendiği sanat mizah köşeleri de içeren aylık bültendir.

gönüllü askerlik başvuruları

dönem itibariyle herkesin galeyana gelip yaptığı askerlik başvurularıdır.* merak edilesi konu; bu başvuruların kabulü dahilinde kaç insanın askere gideceğidir?

26 ekim ankara universitesi terore lanet mitingi

ankara üniversitelilerin dtcf fakültesinde toplanıp yaptıkları ve terörü lanetledikleri mitingdir. miting süresince hiçbir provokatif slogan atılmamış, şehitler anılmış, onlara saygı duruşunda bulunulmuş ve türküler söylenmiştir. daha sonra fakülteler anıtkabir'e yürümüştür. tıp kaültesine ayrı bir parantez açmak istiyorum. beyaz önlüklerle yürümüşlerdir, onların ayrıca bir amacı çanakkale savaşı sırasında 4 yıl boyunca hiç mezun verememiş olan istanbul üniversitesi tıp fakültesi öğrencileride anılmıştır. yol boyunca yürüyen gençlere halkda alkışlarıyla ve korna sesleriyle eşlik etmişlerdir. *

yalan rüzgarı

çekimleri 1973 yılında başlayan ve hala devam etmekte olan, televizyon tarihinin en uzun süren pembe dizisi olmasıyla guiness rekorlar kitabına şimdiden girmiş bulunan bir dizidir. benim kuşağımdaki çoğu insan muhtemelen anneleriyle birlikte izlerlerdi.*

dna ya siirler

tıbbi genetik dersinde bir yerden sonra olaydan kopup * ve içlenip dna'ya yazılan şiirlerdir.
*daha dün...
nükleotiddin
ne çabuk büyüdün
dnam benim!
*histonun olayım
gel sarıl bana
dnaaaaa

22 ekim 2007 eskisehir de teroru lanetliyoruz

21 ekim günü verdiğimiz şehitlerden sonra, bir nebze olsun şehit yakınlarının acılarını paylaşmak ve artık bu gidişe son demek bu arzuyu dile getirmek için eskişehir'deki sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği bir "isyanımızı dile getirme topluluğu"dur. 12:30'da eskişehir vilayet meydanında yapılacaktır. katılım herkese açıktır.

17 ekim 2007 tbmm tezkere oturumu

ödenek nerden? sorusunu akıllara getiren gelişmedir.