bugün

7 haziran 2008 portekiz türkiye maçı'nda portekiz'in golünün ofsayt nedeniyle iptal edilmesi sonucu erdoğan arıkan'ın ısrarla söylediği söz.

bu kadar ısrarla söyleyince o kadar rahatladım ki bi an için bi ıslaklık hissetmedim değil hani. *
ciddi rahatlatmış erdoğan arıkan söylemi.
ilk duyduğumda 'ybsg adam golünü attı sevinerek koşuyor işte nasıl rahat olalım' dediğim, daha sonra gerçekten ofsayt olunca havalara uçtuğum hede.
bir an için erdoğan arıkan'ın " rahat olun ben hakemi zaten ayarladım, rakibin de kulağını çektim, fazla asılmayacaklar maça. " diye devamını getireceğini düşündüğüm cümle. portekiz'in ilk golünden sonra da bir süre susunca acaba hakemi, topçuları uyarmaya mı indi dedim. 2. golle kendime gelip bu sefer de ömer üründül' ün bloklar arası bağlantı, kritik anda skor avantajı, prese dayalı çağdaş futbol gibi tabirleri aklıma geldi. bi fena oldum bi kötü oldum, iki bira çaktım kendime geldim. * günümüz kollektif futbolunda bunlara yer yokmuş onu anladım.
başta lig tv olmak üzere diğer tüm spikerlere örnek olması gereken davranış. genelde tersi olur çünkü. biz ekrandan düdüğün sesini duyar, hakemin ofsayt verdiğini anlarız tv'deki spiker hala golllll diye bağırır.
1. ve 2. golde de duymak istediğimiz ancak mümkün olmayan söylemdir. buz gibi yedik golleri. aferin bize, aferin fatih terim'e.
tek tesellimiz. daha fazla gol yemememizin iki nedeninden biri, bir diğeri de allhın bir hikmeti olduklarına inanmaya başladığım kale direkleridir.
pepe ve çetesinin* gole yarım saat sevinmesinden sonra beni kıllandıran laf.