bugün

aristoteles için kendisi olmaksızın hiç bir erdem kataloğundan bahsedemeyeceğimiz phronesis erdemi, basiret diye çevrilen bir düşünme erdemidir. basiretten bizim anladığımız şey belli ölçüde yanlış bir şey olmakla beraber,
temkinlilik diye ifade edebileceğimiz bir erdem.
bu yüzden yapmamız gereken şeyi yapmadığımızda " basiretim bağlandı " deriz. phronesis erdemi neyi yaptığını bilmektir. lazım olan şey iyi insan olman için; neyi, ne zaman, ne şekilde yapacağını bilmektir.
bunun aşkın bir boyutu olmaz, bu bir prensip ile olmaz. aristoteles için de düşünmenin kendisinde
bir sınır vardır: neyin üzerinde düşünecelerimizi yoğunlaştırıp neyi bilmek sınırı!
bu noktada platondan farklıdır. platon için felsefede böyle bir sınır yoktur. sınır getirilmemesi ile felsefenin delice
bir şey olduğu anlaşılabilir. filozofun düşünmesi delice olabilir. bu da karakter erdemi olan cesaret tarafından teşvik edilen bir şeydir. bu bakımdan zihinsel de bir şeydir. ama aristoteles'te bu yumuşaklaşır, bir
çerçeveye girer ve phronesis bi entellektüel erdemi olarak tesis edilir. *
(bkz: pyrokinesis)
türkçeye aklıbaşındalık olarak çevrilmektedir. bir yerlerde sağduyu ile de ilişkili olduğunu okumuştum.