bugün

şu bir gerçektir ki, eğer peygamberler söyledikleri gibi peygamber değillerse, gökten inen kitaplar falan kendi hikayeleriyse, inanılmaz zeki ve yaratıcı adamlardır bu peygamberler. sırf zekalarından dolayı bile kendilerine büyük saygı duyuyorum.

şizofrenlik konusuna gelecek olursak, bütün dehalar biraz şizofrendir evet.
-turgut sana bir şey sorucam hacı.
-sor hacı.
-bu peygamberlerin şizofren olma ihtimali sence nedir?
-valla hacı, senin şizofren olma ihtimalinden daha azdır.
-o zaman ?
-gulyabani sensin.
-evet benim.
ateistlerin en fazla aklına gelen ihtimal.

(bkz: allah ın şizofrenlerden peygamber seçme ihtimali)
insan oldukları için olağan durumdur. yüksek ihtimaldir; olmayan bir şeyi gören veyahut olduğunu iddia her insan için konulabilen tanıdır. dolayısı ile bu şahıslarda olmayan bir şeyin olduğunu iddia ettikleri için şizofrenlerdir.
ihtimal dahilindedir. O zamanda yaşamadığımıza göre nerden bilebiliriz. Lakin o dine inanları düşünürsek hoş olmayacak söylemdir. inanmasam da saygım vardır. Benim inancım başkadır.
isa'yı ele alırsak, hiç yaşamamış, hayal ürünü olan bir "isa"'nın, şizofren olma ihtimali de olmamaktadır.
bir kere gökten kitap inmez, götünüzden element uydurmayın lan.
(bkz: ahirette göte girecek entryler) bluevelve senin için vazelin kullanmalarını öneririm, ne de olsa sözlükdaşız şurda.
olağan bir durumdur. iyi bir senaryo, biraz da murit. zaten herkes cahil. fakat bu yine de demek degildir ki peygamber olarak bildigimiz insanlar kötüdür. hayır, iyi insanlardır. sonucta iyi bir düzen kurmaya, iyilik empoze etmeye çalışmışlardır. fakat kurmaca olabilir.
21 araliktan sonra ateist troller geri dönmüs. he he tamam inandim etkilendim artik sus.
(bkz: en uzun cümleyi kurma rekoru)
tüm varlığını tek bir düşünceye adamış olmak nasıl bir şizofrenik zihin parçalanmasıyla açıklanabilir ki. bu uğurda ölümle sonuçlanan onca işkenceye rağmen tek gerçeğinden vazgeçmemiş onca peygamberler dururken. bakın şizofrenlere, zihinleri dayanılamaz gerçeklikten kaçmak için ne sanrılar yaratıyor kendilerine uçsuz bucaksız ve tutarsız. peygamberler tarafından insanlara tebliğ edilen hangi din o toplumun ihtiyaçlarına tutarsızdır? öyle olsaydı bunca taraftar bulabilir miydi sanıyorsunuz. kabul etseniz de etmeseniz de din bir gerçekliktir ve nereden bakarsanız bakın peygamberler de gerçek birer devrimcidirler. kıskanmayalım. haklarını teslim edelim. açlık grevleri ölüm olmadan niye bitti sanıyorsunuz. nerde devrim, nerde gerçek devrimci?
çok yüksek ihtimaldir.
şizofren birisi bunu hareketlerinden belli eder. akli dengesi bozuk kimselerin hal ve hareketlerinden bunu anlayabiliriz. şimdi peygamberler konusuna gelirsek, o şahıslardan mesela bize en yakın tarihte yaşayanından hz. muhammed den bahsedelim. hz. muhammed çevresi tarafından karakter olarak nasıl bilinmekteydi, hal ve davranışları nasıldı, kendisinde delilik işareti olan huyları var mıydı. eğer varsa hz. ömer ve hz. ali gibi devamlı onun çevresinde yaşayan adalet ve karakter timsali kimseler neden ömürlerinin son anına kadar onun davasına sadık bir hizmetkar olarak yaşadılar ve onun yolunda can verdiler. bu gibi olayların ayrıntılı açıklamaları kitaplarda yazılıdır. bunları okuduktan sonra peygamberler şizofren mi değil mi net bir cevap verilebilir. vicdan sahibi herkes bunun bilincindedir.
şizofren olma ihtimalleri vardır. ancak misyon yüklenmiş olma ihtimalleri daha fazladır. sonuçta dinlerin ortaya çıktığı zamanlar kaosun kendini gösterdiği zamanlardır. tabi o zamandan bu zamana çok şey değişti. bireysel iyileşmede büyük yollar kat edildi. ancak sürü psikolojisi konusnda hala çok geride insan oğlu. insanları yönlendirmek çok kolay. grupları dinler dahi durduramaz oldu. bu maksatla çıkmış olabilirler. günümüzde gereksiz mi? tabiki gereksiz.
bunu idda edenin gerizekalı olma ihtimalinden cok cok daha dusuk bir ihtimaldir.
olmayan bir ihtimaldir.
olasılıktır. adam rüya gördüm diye çocuğunu kesmeye kalkışıp sonra gökten koç indi diye geliyorsa durum biraz karışıktır.
annesi mahallece eşrafınca çok ama çok sevilen insanlar olması olasılığı daha yüksektir. *
bu düşünceler sebep olmuştur çeşitli peygamberlerin gönderilmesinde. inananlar da bilir ki son peygamber hz. muhammed'dir. dolayısıyla bu kafaların artması ile de malum zamana yaklaşımın ne denli hızlı olduğunu görülür.

şu da var. şimdi inanlar açısından, inandıkları kişilere bu tarz sıfatlar verilmesi rahatsız edicidir. peki neden bu genelde görmezden gelinir? inanmıyorsundur, farklı bir dine mensupsundur. e olabilir. bu saygısızlık yapmanı mı gerektirir peki?

not: ben saygısızlık yapmadım ki diyor kimisi de. e arkadaş sen birileri tarafından inanılan bir kişiye, olmadık şeyler söylüyorsun. sonra da "benim fikrim ama bu" diyebiliyorsun. yapmayın.
peygamberlerin peygamberliğini ilan ettiği coğrafyada onunla aynı dönemde yaşayan insanlarca da düşünülüp iddia edilmiş ihtimaldir.

bugünkülerin düşünmemesi çok da şaşırtıcı değildir.

peygamberlerin şizofren olma ihtimalini düşünüp ona göre durumunu ayarlayanlar bi de olmama ihtimalını düşünse iyi olur derim.
ancak besmelesiz ilişki sonucu meydana gelmiş bireylerce düşünüle bilecek bir durumdur.
(bkz: hz musa) **
(bkz: ya sen kimsin)
peygamberlerin şizofreni olma ihtimali farklı bir durum, mesela bugün de şizofreni insanlar var ve kendini tanrı, ajan, kral, peygamber olarak görüyorlar. ancak işin komik tarafı neden kimse bunlara inanmıyor?

çünkü toplumsal şizofreni olması lazım. mesela gidip japonyaya cin gördüğünü söylesen sana kim inanır? ancak gel arabistana veya islam topraklarına sana inanırlar. çünkü zaten böyle bir durum vardır.

işte peyamberlere inanılmasının nedeni şizofenik bir toplum modeli olması.
ayrıca onun da bir doğal seleksiyonu var, her kedini peygamber zannedene de inanmamışlar bu da en güzel şizofenik vaka olanı has, esas, sahi peygamber yapmış.

yüce darwin e teorisini burada kullandığım için teşekkür etmek istiyorum.
Muhakkakki sıradan insanlardan farklıdırlar, bu bilinen hastalıklarla açıklanamaz.