bugün

büyük ihtimalle o dönemlerde almanya'nın geri kalmasıdır.
(bkz: sanayi devrimi)
batının çok ileri gitmesidir.
(bkz: iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırmak)
(bkz: para)
padişah eşlerinin ve validelerinin devlet işlerinde söz sahibi olması değildir. ordunun demodeleşmesi de değildir. imparatorluğun doğal sınırlarına ulaşmış olması hiç değildir.

(bkz: rönesans)
(bkz: coğrafi keşifler)
duraklama-gerileme dönemlerinde bile kendini bi halt sanmak. dünyayı takip etmemek
kişiler üzerindeki otoriteyi kaybetmek.
sorunlara kalıcı çözümler bulmaktan aciz yöneticiler.
gider bu...
osmanlı devletinin geri kalmasında etkili olan pek çok neden vardır. en önemlisi osmanlı devletinin çağının yeniliklerini izleyememesi, gittikçe gelişen batı karşında stratejiler belirleyememesidir. dışta aydınlanma çağı, rönesans, reform, coğrafi keşifler gibi büyük olaylar cereyan ederken içte bu gelişmelere kayıtsız kalınmıştır. bilime tekniğe önem vermeyen, ileri görüşlü olmayan, yaşça küçük ya da akli dengesi yerinde olmayan devlet adamlarının başa geçmesi, bitip tükenmek bilmeyen taht kavgaları, toprak sisteminin, dolayısıyla ekonominin bozulması, ordu içindeki çözülmeler, dünya genelinde zenginlik anlayışının değişmesi ve gittikçe artan sömürgecilik hareketleri, osmanlı devletinin doğal sınırlarına ulaşması ve daha fazla ilerleyememesi onun geri kalmasının nedenlerinden birkaçıdır.
devşirme sisteminin bozulmasıyla birlikte yeniçerilerin de bozulması.
"ocak devlet içindir" anlayışından "devlet ocak içindir" anlayışına geçilmesi. *
şimdiki kara kuvvetlerinin, "devlet bizim için çalış köpek!! " diye bir cümle kurması gibi birşey bu. vaka-i hayriye ile son bulsa da osmanlı'nın ocağına incir ağacı dikmiştir yeniçeriler.
ayrıca padişahların, özellikle orhan gazi'den sonra, eşlerinin sırp, rus, çerkez, hırvat, fransız , gürcü asıllı olmaları , eşlerinin saray işlerine karışmaları ve soyun bozulması.
bunu en güzel atatürk nutkunda belirtmiştir. vahdettin sevr'i imzaladığında, atatürk onun için "soysuz" lafını kullanmıştır.
diğer sebepleri malumdur. sanayi devrimi, yenilikleri takip edememek, fetihlerin durmasıyla ganimet elde edilememesi ve tımar sisteminin bozulması gibi...
Osmanlı imparatorluğunu geriye götüren tek olgu ittihat ve Terakki hareketidir.
din-tarım devleti olmasi.
ankete düşkün olması
(bkz: kızım sana söylüyorum gelinim sen anla)
gerileme genel olarak ta kanuni devrinde belirmiş(yani doruk kanuni de) sebebleri ise;
1- Avrupa'lı elçileri göt edebilmek için sarayda filden aslana kadar her türlü hayvanın bulunması, her parlayan şeyin değerli olması gibi saraydaki halktan accayip gösterişli bir
saray
2- Koacaman devlet 1000 memur şerefli ise en az 50'si şerefsiz rüşvetçi mal kaçıran tipler
3- Yeniçerilerin güçleri nedeniyle gaza gelip şımarmaları
4- Saltanat tek bir soya dayandığından bazı soysuz soylular(ilmiye gibi) köstek olabilmek için elinden gelen her türlü kışkırtma rüşvet gibi faaliyetleri yapmaları
5- Devlet kurulurken ki ruhun gitmesi sarayda kafeslerde(!) yetişen şehzadelerin devletin sınırlsrını bile bilmemeleri bir örnek gerekirse:
- Bir padişah (hangi padişah hatırlamıyorum şimdi) saltanat kayığıyla gider iken bir istanbula bakmış ve 7 tepeyi göstererek sormuş "bu tepelerde bizim mi?"* *
6- Sanayi devrimi *
7- Biz zaten milleti dövüyoz bilime ne gerek var düşüncesi, ama hatırlamazlar ki fatih,selim ve kanuni galibiyetlerini zamanın en teknolojik ordusunu bulundurarak kazanmışlardır (bkz: şahi) (bkz: ridaniye savaşı)
8- ittifat ve terakki nin doğru niyetle yanlış karalar alması (bkz: meşrutiyet) (bkz: niyetleri iyiydi)
9- Fransız Devrimi
10- Kaçınılmaz son

NOT: kesinlikle copy paste değildir kafaya esilip yazılmıştır
en önemlisi sancak sisteminin kalkması ile devletin başına tecrübesiz ve yoneticiliği bilmeyen adamların geçmesi
aslında sadece bu değil bir çok yanlış nokta var. bunlardan bir diğeri ise eğitim sistemi. eğitim sistemi sadece dine yonlendirilince olanlar oldu. bu sırada avrupa'da devrimler olurken osmanlı olduğu yerde kaldı.
gelelim devşirme sistemi yani osmanlı'yı ayakta tutan ve savaşlarda zaferlerden zaferlere sürükleyen yeniçerilere. onlarda da "ocak devlet içindir" anlayışı kaybolunca seferler yavaşladı. adeta sarayda buyuk bir gedik açılmıştı, devlet askerine, asker devletine guvenmez oldu. tabi bu sırada avrupada devrimler sona ermiş ve taşlar yerli yerine oturmuştu.
daha sonrasında gerçekleşen sanayi devrimi ise osmanlı'nın sonu oldu. (bkz: sanayi devrimi)
tabi ki bir diğer etkende tımar sistemiydi. hepimizin bildiği gibi osmanlı ekonomisi tarımla ayakta duruyordu tabi ki vergiler v.s. vardı ama osmanlı için toprak her şeydi. toprak işlenmeyince tımar beyleri beslenmedi, sonunda osmanlının bir diğer önemli asker kolu tımarlı sipahi olayıda sona erdi. vesselam çok geçmeden yıkıldı osmanlı. kısa kesiyorum çünkü devam edersem ne sayfalar biter nede bu gorkemli tarih.
osmanlının geri kalması tek bir nedene bağlanamaz. bir çok unsur vardır osmanlıyı geri bırakan. avrupada feodalitenin çökmesi, coğrafi keşifler, avrupanın yeni orduları, osmanlının modern dünyayı kadim dünyanın vizyonuyla anlamaya çalışması... saymakla bitmezki osmanlının geri kalma nedenleri
(bkz: yıkıldı gitti ne geri kalması)
geri kalma sebebinin din olmadığı kesin...geri kalma sebebi olarak "din" nasıl görülüyor? osmanlı'nın çok başırılı olduğu zamanlarda din ile alakaları yok muydu yani..ne zaman dinden uzaklaşılmaya, avrupa devletlerine özenen insanlar ortaya çıkmaya başladı işte osmanlı'da o zaman geriledi...
belki de sadece her dünyaya hükmeden devlet gibi miyadını doldurmuştu. yerine geçecek olan devlete bırakıp gitmiştir. kim bilir... bir nevi bayrak yarışı...
kapitulasyonlarin bokunun cikmasi.
uçkuruna düşkün olmak
düşünmeyen, üretmeyen insanların iş başına geçmesi...
din-tarım imparatorluğundan, feodal topluma daha sonra da kapitalist sisteme geçememiş olmak. 19. yy'da bu sebeplerden dolayı osmanlı devleti bir sömürgeye dönüşmüştür.
üstadın * tabiriyle kaba, softa, ham ve yobazlar.
boğaza nazır yalılardır. double açık seçik: paşa bilmem ne yalılarıdır. paşa keyfim bilirlerdir. ya da belki de azıcık tarih bilgisi olanlara sorarsak; kapitülasyonlar, değişen konjonktur, ekonominin teknoloji ile paralelliği ve bunlara uyumsuzluk falan diyeceklerdir. yok biz kelle i şeriften sallarız, sözlük yazarıyız. olmadı gider yazar başlığında "bilmiyor sallamış, onu öyle sanmış...ahı ahı!" efektleri ile çeyrek akıldan sıkarız. herkes epistemoloji uzmanı, herkes herodotos burda. vay be! dur lan önümü ilikleyip, edepli oturup daha deruni şeyler yazayım.
kapitalistleşememek
osmanlı devleti nin arada kalma sebepleri olarak da açıklanabilecek sebepler bütünüdür. ümmetçi olsan şöyle osmanlıcı olsan böyle...
batıya gitsen bir türlü.. doğuya gitsen bir türlü.. en sonunda biz gidemedik bir yere onlar geldi dibimize ..

(bkz: yedi düvel)