bugün

ne söyleceğini bilip üslubu kestirememek, başlasa arkası gelecek olan anlatımın ilk cümlesini kuramamak. *
ilk akla gelen cümleyle başlamanın en iyi çözüm olduğu anlatımsal kontrpiye durumu...
ayrılık konuşmalarının en temel sıkıntısıdır.
ayrılmışsındır sevdiceğinden o hiç ayrılmayacağınızı sandığın, bi aptal gibi hep hayatında olacağını sandığın hayatına onunla yön verdiğin sevdiceğinden. boşlukta asılı kalmış gibi hissedersin kendini. bir şeyler yapman gerektiğini bilirsin ama yapamazsın. depresyon mu dersin, aşk acısı mı dersin işte kapatırsın kendini bir odaya, sadece kendini dinlersin. silkilenip kendime gelmem lazım dediğinde o uzun zamandır yapmadığın şeyleri görürsün, yaşamaya bir yerden başlamak gerekir. ve sen nereden başlayacağını bilemezsin.
nereden başlayacağını bilemeyen insanlar genellikle nerede bitireceğini de bilemiyor.
nerede nasıl bitireceğini bilmek de, nereden başlayacağını bilmek kadar hoş bir şey. yapabilenleri de takdir etmek lazım.
aslında ne yapacağını tam olarak bilmeyen bir kişidir bu.

neden? çünkü ne yapacağını tam bilen insan ne yapacağını bildiğinden neyi nasıl bileceği için tam olarak da nereden nasıl başlayacağını kestirebilir.

hayır kestiremiyorsa, gitsin kestirsin aklı başına gelsin araştırsın öğrensin tanısın etsin sonra başlasın.

hem o zaman nereden başlayacağını google maps e de bakmadan görebilecektir.
nerden başlıcağını bilmemek bile iyi olur bazen
(bkz: mal gibi kalmak)
rapor, dilekçe , entry , kompozisyon vb. türlerde ürün verilmek istendiğinde karşılaşılan durum.
Hiç başlanmamasına neden olur. Oysaki olduğun yerden olduğu kadarı ile başlarsan devamı mutlaka gelir. Bu yüzden mükemmel bir söz çıkmıştır: tembelin çalışma günü yarındır.
Bunu sadece bir şeylere başlamak isteyen ya da başlamış olan insanlar hissediyor. Her şeyin yolunda gittiğini, değiştirilecek bir şey olmadığını düşünenler için böyle bir his yok.
güncel Önemli Başlıklar