bugün

başarıya aç olduğumuzdandır.

liverpool, manchester'ın rakibini destekler anlarız. çünkü ingiltere tarihinde 12 şampiyonlar ligi kupası, sayısız final, yarı final vardır.

ulan dümbük, zaten başarıya aç bir milletiz, elin gavuru galatasarayı, fenerbahçeyi yendik demiyor. türkleri yendik lol diyor lmfao diyor. biz hala üçün beşin derdindeyiz.

aklıma şu fıkrayı getiren olaydır:

ahireten alınan bilgilere göre cehennemde milletlere göre ceza çekme sistemine geçildiğinde her milletin kendine has sıcacık bir köşesi olacaktır. her milletin başına zebaniler dikilecek ve bunlar cehennemden kaçmaya çalışanların tepesine vura vura onları bu fikirden vazgeçirecektir. türk cehenneminde böyle bir tedbire gerek olmadığı düşünülmüştür. zira diğerlerinden az biraz sıyrılan, öne çıkan türk'ün diğerleri tarafından tutularak gerisin geriye aşağılara çekilmesi genetik bir özellik olarak saptanmıştır. ol sebepten türk cehenneminde zebani kadrosuna ihtiyaç yoktur.
çünkü bizim uefa'da fifa'da lobimiz yok. herhangi
bir avrupa takımıyla oynarken takdir haklarını hep onlardan yana kullanırlar. real madrid, manchester united gibi takımlarla oynarken ise sana faul yapılsa adamlar lehine karar verip gol yemeni sağlarlar. işte bu yüzden belki de
birbirimizi desteklemeliyiz.
birbirimizi yedikçe bu durum böyle devam edecek.
Türk olduğu iÇin.
yüzsüz olduğumuz için.

ne desteklemesi kardeşim , kazanırsan sen kazanırsın , kaybedersen de sen kaybedersin.

anlamıyorum arkadaş , ülkenin anasını sikmişler , başka platformda desteği bırak köstek olursunuz , konu futbol olunca alayınız hümanist oluyor amına koim.

yüzsüz ibneler.
bu tip maçlarda karşı takıma bok atıp kendini parçalayanların kendine güvenisiz, asosyal v ergen ruhlu olduğunu düşünüyorum. kendilerini ifade edemeyen insanların hayattan acı çıkarma yolu da bu sanırım.
çünkü bir türk takımının başarısı türkiyenin başarısıdır.
Çünkü Türk'ün Türk'den başka dostu yoktur !
bu maçları avrupa'da bir barda izlerken kıçı kırık milletlerin bile kral taşağı yalamışçasına biralar ellerinde madrid madrid diye güçlüden yana nasıl anırdıklarını görmüş olsaydınız çok iyi anlardınız. pasaport kontrolünde, bir tanışmada türküm deyince o ibne bakışları farkettiğinizde, polisin pasaport ayrımı yaparak türk olduğunuz için nasıl dik dik sorulara muhattap bırakıldığınızda bunun sebebini çok iyi anlayabilirdiniz ama nerde. takılmışsınız madrid'in borusu, ebesinin amı allah sizi yurtdışında iki türk muhabbetine, cimbomlu muhabbetine hasret bıraksın. dalyaraklar. kral ailesindenmiş de madrid'i tutuyormuş oldu ne kraliyetçiymişiniz, madrid sosyetesi kral ailesi siksin hepinizi.
(bkz: avrupa maçında türk takımını destekleme zorunluğu)
çünkü bu başarılar en iyi tanıtımı, sempatiyi ve yeni daha büyük başarıları, uluslararası puanları getirir. öyle olduğu zaman da o hakem bugün ayağına basılıp, penaltısı verilmeyen bir de sarı kart gören oyuncuna bunu yapamaz, elle topu 2 kere oynayan güçlü madrid'e karşı penaltı vermekten de böyle çekinmez.