bugün

o acıların, o kederlerin, o üzüntülerin son durağını uyku olarak belirtme durumu. bedenin ve ruhun anlaşmadan karar verdikleri durum. kişinin, istemdışı olarak varlığını başka bir boyutta devam ettirme güdüsü. uçsuz bucaksız bir metaforun, uçsuz bucaksız dünyasında, uçsuz bucaksız olma eylemi.

kafayı yastığa gömüp, cenin pozisyonunu aldıktan sonra dış dünya ile bağlantıları kesme hali. ölüm'den korkan hiçbir bünyenin aslında ölüm'den korkmamasının gerektiğini bilimsel ve psikolojik olarak açılımı.
ruhun bedenden çıkıp 7 saniyede sonsuz ve muhteşem bir geziye çıkması.

rüya adı altında, bazen gerçeklerden katbekat gerçek olan durumların yaşanması. ölümü tatma alışkanlığı. sonrasında, nasıl uyunulduğunu hatırlayamama. ve nasıl uyanıldığını da.

her gece ölüp, her sabah yeniden dirilmek!
depresyona giriş dersinin önsözü.
mutsuzluk bazı sıkıntıların sebep olduğu bir şeydir. uyanık kaldığımız sürece nereye gidersek gidelim sıkıntılarımız da bizimle gelir. bu yüzden uyumak tek çaredir belli bir süreliğine unutmak için canımızı sıkan şeyleri.
depresyon belirtisidir. zaten mutsuzluk kronikleşmişse tıp buna depresyon der. ve tedavi edilmelidir.

uyu uyu nereye kadar, kendinden kaçamazsın ki, dertleri silemezsin ki, uyu uyu nereye kadar, düşlerimde bana gelmezsin ki.

mutsuz olup uykuya kaçacağıma mutsuzluğu dibine kadar yaşar kendimden nefret etmeyi tercih ederim. aramızda bir bağ olur.
hayat tarafindan dehlenemeyen ve tanrinin eline canli düsen bireyin hiç olmazsa suni ölümler ile nihayi sonun melodisinin fragmaniyla avunmasidir uyku.

insanlar uykuyu sever cünkü unutmanin sefkatli kollarina anca uykuyla ulasabilir. en büyük teselli uykudadir.

aci mi cekiyorsun? hayal kirikliğin mi var dik topunu yat arkadas. neresi olursa olsun parkta, bahcede, arabada, köprü altinda, otel odasinda artik neresi denk gelirse. zaten yatacak yer ayirimi yapiyorsan ve fazla titizlenirsen nah cikarirsin deprasyon hirkasini.
uyuduktan sonrada kabuslar rahat bırakmaz.iyisimi sizi mutlu eden şeyleri b.ku çıkana kadar yapın.
mutsuzluk veren kişiyi unutmak için uyuma yöntemini seçip bir de bu kişiyi rüyalarınızda görüyorsanız herşeyi bombok etmiş gibi hissedersiniz kendinizi. 24 saat uyanık kalmak için çaba sarfedersiniz sonra. en azından uyanıkken oyalanacağınız bir ton şey var elinizin altında.
mutluyken de sürekli uyunuluyorsa, demek ki başka bir sorun var.
(bkz: sürekli uyuma isteği)
(bkz: bir kaçış yolu olarak uyku)
uyku kılığına girmiş sessiz depresyon.
sürekli uyku.

sanki bize bir kelimeyi çağrıştırıyor, değil mi? ismi bile ortamları soğutacak cinsten bir kelime; "ölüm" kelimesi. "sürekli uyumak" burada fazla mecaz kaçıyor bir nebze; asıl anlamı da ölümün ta kendisi gibi görünüyor.

mutsuzluğun çözümünün ölümde olduğunu düşünenler de bu benzerlik yüzünden ölümü seçmişlerdir. bilinçsizliğin verdiği (ya da vereceği) tembellik duygusuna kapılmak; kulağa pek de hoş gelen bir seçim.

"özellikle bir hiç olmak varken nedendir bu varolmanın dayanılmaz ağırlığı altında ezilmeye devam etmek?"

belki de asıl önemli olan yukarıdaki soruyu kendinize ne kadar sıklıkla sorduğunuzdur. çünkü kendinizden vazgeçerseniz geriye bir hiç kalacak; hem de içinde bizzat olmayı pek az kişinin seçebileceği türden bir hiçlik içinde.
imdat çığlıklarının içe atıldığı dönemdir. sormadan, yargılamadan dinleyen dosta ihtiyaç vardır.
mutsuzluğunun uyudukça geçiceğini düşünülür ve bununla avunulur.
uykudan uyanıldığında biteceğine inanılan kabus benzeri hayattan kaçışın sebebi veya sonucu...
çünkü beynin psikolog etkisinin farkındadır insan.uyuyunca beyin otomatikman devreye girer ve mutsuz bünyeyi harıl harıl düzeltmeye çalışır..
psikologlara göre kaçış demekmiş.
düşünceyi durdurma isteğinden kaynaklanan, "ne kadar çok uyursam o kadar az düşünürüm" ve "uyuduğum süre zarfında problemlerimden uzak olurum" mantığıyla eyleme dönüştürülen uyuma isteğidir.
(bkz: olmaz işin hakkından uyumak gelir)
kısa süreliğine gözlerini derin düşlere kapatmaktır.

bu durumda uyumak o kadar kolay değildir! devamlı gözlerinin önünden geçer yaşadıkların yaşadıklarınız mutlu günlerin verdiği acı mutsuzluk. uyuduktan sonra her şeyin geçip gitmediğini anlıyorsun düşlerin de büyüyor tekrardan canlanıyor o gözleri derinlere kapatmak derinlerde ki o'nu alıp rüyalarına getirmek yatağına alıp koynunda yatırmak uyandığında tekrardan mutsuz olmana sebep oluyor.
geçici bir süre rahatlama yaratan ancak uykudan kalkıldığında daha çok mutsuz olunan durumdur. bunu yerine mutsuzluğu sorun olmaktan çıkartıp, başka türlü mutlu olmaya çalışmak daha doğru bir çözüm.
uyumak yarı ölümdür ve mutsuzken yaşamı devam ettirme isteği çok zayıftır.
gözünüzü açtığınız anda büyük bir acı ile dolar içiniz. sanki siz uyurken uyuma halinden dolayı hissetmediğiniz mutsuzluk hissi depolanmış, gözünüzü açtığınız anda biranda kalbinize dolmuş gibi. o uyanma anı göze alınabilirse bir süreliğine düşünmemek için uyunabilir ama bence o an delirmek bile olasıdır. ya da sadece ben öyle hissediyorum mutsuz anlarımda bilmiyorum.
mutsuzken, surat da asık olur*. surat asık olunca, insan kendini çok çirkin hisseder. ama mutsuzdur işte, kalkıp saçını başını taramaya, orasını burasını düzeltmeye hayrı yoktur. tek çözüm uyumak, kimseye görünmemektir. kimseyi de görmemektir.

(bkz: depresyon belirtileri)
bünyenin otomatik olarak kendini korumaya almasıdır.savunma sistemi mucizelerindendir.