bugün

fazla izaha aslında luzum olmayan kaçış yoludur. hemen herkesin delirme noktasına geldiğinde,"ben bi uyuyayım da uyanınca bakarız" diyerek dertlerine deva olmasını umduğudur. istenen odur ki o kaçış yolundan kaçalım ve bi daha uyanmayalım ama maalesef ki bu kaçılan yol daire biçimlidir.. aslında bir yere çıkmaz..
(bkz: öyle sarhoş olsam ki)
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele!
Düşüncemizin katlanması mı güzel
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur, yeter demesi mi?
Ölmek, uyumak sadece!
Düşünün ki uyumakla yalnız
Bitebilir bütün acıları yüreğin,
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü.
Çünkü, o ölüm uykularında
Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından
Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
Bu düşüncedir felaketleri yaşanır yapan.
Yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine
Sevgisinin kepaze edilmesine
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
Kim ister bütün bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?
Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
Çektiklerine razı etmese insanları?
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
Yürekten gelenin doğal rengini.
Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.

william shakespeare
"mutlu bir insanın en mutlu anı, uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı, uykudan uyandığı andır."

(bkz: arthur schopenhauer)
lucid dreaming bunlar için diğer bir yaşam oluşturabilir.
oruçtan kaçmak için de olabilir. çünkü bir kitle tarafından oruç uyuyarak tutulur.
üzüntülerden kaçmak için uyunuyorsa, psikiyatristlerin gerçek bir sorun olarak gördüğü uykudur. normalde uykuya çok zor dalan bir insanken, bütün gün uyunabilir. hayata küsmektir. uyanmak istememektir, gerçeklerle yüzleşmeye korkmaktır. korkunçtur.
Sorun, dert, karar veya gerçeklerden kaçış yolları arasında en azından sağlıga zararsız olan bir tanesi. Sosyal hayata darbesi büyük olur, arkadaslardan uzaklasılır, onca zaman nasıl boşa harcanmış diye sonra kafa bolca taşlara vurulur.
eğer kişi birde uyuyabilmek için sakinleştiricilere başvuruyorsa kesinlikle ağır depresyon geçiriyordur.
unutmak için beyin yorgunluğunu atmak için çok ideal olan bir kaçıştır. bedensel olan yorgunluğumuzu zaten hergece yapıyoruz. ama beyin yorgunluğu için, bazı şeyler üzerinde çok kurmamak için, unutmak , ve üzülmekten kaçmak için en iyisidir diyebileceğimiz şeydir bazen.
yorulan bünyeyi dinlendirmek, oruca dayanılamıyorsa vakit geçirmek, sıkıntı halinde iken vakit geçirmek vb. durumlarda kullanılan, sağlıklı bir bünye için en kestirme kaçış yoludur. hatta en tatlısıdır.
çocukluğumdan beri her sıkıntımda başvurduğum yoldur.
hiçbir zaman sorunlarımla yüzleşmeye cesaretim olmadı,hep kaçtım sorunlarımdan.
önceden kendiliğinden gelen uyku artık ilaçlar sayesinde bu bünyeyi günlerce uyutuyor.en son birkaç ay önce yaşadığım sorunlarımdan dolayı ilaç almadan tam 48 saat deliksiz uyudum. uyumak iyi gelmiyor tabi ki.uyanınca sorunlarınız sizi hemen buluyor.
aci cektigini unutmak icin yapilan eylem.
etkili ve bir o kadar da severek yaptığım eylemdir.
finalleri yaklaşan öğrencilerin yaptığı eylemdir. nezaman ders çalışması gerektiği gelse aklına eş zamanlı olarak uykusuda gelir, hele masaya oturduğumu o defter, kitap yastı gibidir, göz kapakları ağırlaşır üzerine bir ağırlık çöker...ve kendine geldiğinde bikaç saattir uyuduğunu anlar. daha sonra masadan kalkar biraz tv izler bilgisayarda oyalanır yemeğini yer yine ders çalışmak aklına geldiğinde bu seferde uyku düzeni bozulmasın diye uyumak zorundadır. yoksa uyku düzeni bozulursa geceleri ders çalışmak zorunda falan kalır allah korusun.**
rutin olarak yapılmaya ba$landığında duyulan ya da kar$ıla$ılan her olayda uykunun gelmesi ve bünyenin dut yemi$ bülbül' e dönmesi durumunu gerçekle$tiren eylemdir.

sevgiliyle kavga edince uyunur, kavga çıkınca sinirlenmemek için uyunur, tuttuğun takım kaybeder üzülmemek için uyunur. bir de bakmı$sınki günün büyük bir bölümü uyumayla geçiyor ve buna rağmen uyandığında yine uykun gelmeye ba$lıyor. uyku hastalığına tutuldun demektir.
depresyon belirtisi olarak:
(bkz: bir kacis yolu olarak uyku)
her sinirlendiğimde daha doğrusu çaresiz kaldığımda başvurduğum yoldur. normal uykudan farklı bir şekilde hissettirir kendini. bünye değil de ruh yorulmuş hissi verir kişiye.
(bkz: her sabah küfür ederek uyanmak)
genelde kafada bir ton sorun dolanıyorsa uyunması imkansızdır. yatakta dönüp durmak daha da çok gerer, sinirlendirir insanı.
a: yavrum kalk, baban çağırıyor.
ş: ----
a: uyuyomusun çocuğum?
ş: ---

b: şeytanin fisildadiklari, sofra hazırlanıyor, yardım etsene.
ş: ----
b: Şiitt.. şeytanin fisildadiklari uyuyor. Sessiz olun biraz.

x: şeytanin fisildadiklari, kalk sevil (yurt müdürü) seni çağırıyor.
ş: ----
x: uyuyor sevil abla.

Budur ve %100 işe yarar.

dış ortamla bağınızı kesmek istediğinizde önerilen yöntemlerden birisidir. Göz kıpırmasına dikkat edin. Sizi uyandırmak amaçlı tuzak cümleler kurulacaktır. Aldırmayın, uyumaya devam edin. * Zafer sizindir.
küçükken bir suç işlendiğide çözüm aranacak tek yoldur ve her zaman işe yaramıştır. ama çoğunlukla numarayla başlayıpta derin uykularda bulursunuz kendinizi.

evdeki en güzel vazo kırılır ve sonrası a:annem, k:kazmanot

a: kazmanot bu vazo nasıl kırıldı acaba?
k: ZzzzZZzzzzZZz....
a: kazmanot???(!)

yoğun istekler karşında hiç tepki verilmeden uyku numarasına devam..sonra ne olduğunu anlamazsınız ve gerçekten uykuya dalarsınız.uyandığınızda kırık vazo unutulmuştur bile.*
bir depresyon belirtisi olabilir. sevgilinizden ayrıldığınızda ailenizle kavga ettiğinizde derslerinizle ilgili bir sorunda gibi şeylerde basit yolu seçip uyumaktır. ama kanımca yanlış bir seçimdir. çoğu zaman uyku bir kaçış olamaz uyanınca tekrar aynı sorunlar sizi beklemektedir. sorunun üstüne gitmek gerekir.
tutmayan uyku. lanet olasica!
öğle vaktine kadar bekleyip pazar sendromundan kurtulmak istiyorsanız, harika bir araçtır.

cumartesi gecesi uyunmaz. pazar günü sabah saat 12-13 civarında yatılır. kahramanımız gece 1-2 gibi gözlerini açacaktır. hadi hiç uyumasın bu tip, kafadan şöyle bir 7'de uyanacaktır. hava kararmıştır, akşam olmuştur. yapılması gerekenler varsa yapılır, uyku mahmurluğuyla tadı çıkarılacak gece düşünülür. sabah da uyumadan iş/okul yoluna gidilir, dumanlı kafayla pazartesi günü pek de güzel geçirilir. akşam üstü birkaç saatlik bir uyku uyunur.

bu uyku hem ihtiyacınızın bir kısmını giderecek, hem de sizi daha çok uyumaya yöneltecektir. yani uyku mahmurluğu akşam da vuracaktır bünyeyi. bunun sonucunda, kişi saat 23 gibi tekrar yatağa gömülür ve sabaha kadar bu serüven devam eder. böylece pazar-pazartesi günleri güzel kafayla, güzel bir şekilde atlatılmıştır, salı sabahı her normal insan gibi hayata devam edilir; uyku düzeni de yeniden sağlanır, rayına konmuş olur. ha ben gelemem öyle şeylere dersen yapma mna koyim, bana ne.

fakat benim nickim der meister ise, uyku konusunda master yaptığımı belirtir; bana der meister diyecekseniz, bunun yüzünden demenizi isterim. kıl oldum şimdi, yıldızlı bakınız olarak vermeyeceğim; aha direk swh diyorum. hayat çok güzel. gözlerim kapanıyor. ebemin vajinasını tersten görüyorum, ama hayat güzel. bugünün pazar olması pipimin ucunda değil çünkü ben uyuyor olacağım.

başla lan sen de, malezya gp'si misin nesin..
(bkz: kaçabilirsin ama kurtulamazsın)